sözlük yazarlarının ilk maaşıyla, kendilerine ya da çevrelerindekilere aldıkları unutulmaz hediyelerdir.
1 Eylül 2011
aldığım ilk maaş, alın terimle biraz da özel sektördeki çalışma zorluklarıyla birlikte kıçımdan ter akarak kazandığım, ilk defa elime öyle yüklü bir miktar geçmesiyle içimin tuhaf bir mutluluk dolduğu tl'ler...
anneme balkon oturma grubu almıştım çok şaşırmış, sevinmişti. o günden beri her maaşımla küçük de olsa bir şey alırım unutmam annemi.
''Başbakanlık izmirde Türk bayrağını yasakladı...
Başbakanlık talimat verdi, izmir Valiliği Türk bayrağından elini çekti. Her yıl 9 Eylülde izmirin Yunan işgalinden kurtuluşunun 90'ıncı yıldönümünde göndere bayrak çekme geleneğine son verildi. Başbakanlık genelgesinde, "izmirin kurtuluşu bayraksız kutlanılsın" denildi. izmir gençliği ise 9 Eylül günü emperyalizmi mahkum ederek göndere bayrak çekme kararı aldı.''
23 Nisan, artık her yıl Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaktadır.
- Ulusal egemenlik günü olarak kutlanmaktadır, çünkü artık kişi değil Millet söz
sahibidir;
- Çocuk Bayramı olarak kutlanmaktadır, çünkü her Milletin geleceği çocuklarıdır ve ilk önce onların parlamenter demokrasinin anlamını kavramaları gerekir.
bir kaç yıl evvele kadar görünürde dahi olsa böyleydi her şey. artık taşlar iyice oynamaya başladı. şu durumda da göründüğü gibi,millet değil kişiler söz sahibi ve ülkenin çocuklarına ''ya dindar olursunuz ya tinerci.'' söylemiyle gidişatın vahimliliğinden bihaber , ülkemizin çöküşe hazır resmi.
30 agustos 2011 zafer bayramı,29 ekim 2011 cumhuriyet bayramı kutlamamaları bunun en açık örneğidir.
bu projeye bakan oldumu bilmiyorum ama gerçekten çok ilginç ve çok başarılı...
hem siteye giren kullanıcılara, hem reklam verenlere fayda maliyetini en yüksek seviyede tutmaya çalışan interaktif bir reklam projesi olmuş http://www.yuztik.com
günde 1 dakikamı ayırarak hediye kazanma şansı yakalayabiliyorum ki internette bu kadar zaman geçiriyorken denemekte yarar var diye düşünüyorum.
siteye üyelik ücretsiz yapılmakta. tek yapılması gereken şey sitedeki 10.000 kutucuktan 100 tanesini seçip tıklamak. kutuların altından çıkan puanların toplamı puanımız oluyor, en yüksek puanı alan kargo parası bile ödemeden çekilişsiz kurasız hediyeyi kazanıyor.
ne kadar basit bir anlam yüklemişiz seni seviyorum'a. kolay kullanır olmuşuz. o basitliği doğuran kime söylediğimizdir aslında.aşık olduğun her seferinde aşkımız sonsuz olsun dediğin insan(lar)a kolay ve duygu yüklemeden, sanki alışkanlık etmiş iki dudağından çıkan bir küfür gibi "seni seviyorum" diyebilirken hayatında seni karşılıksız seven tek insan annene bu basit dediğin cümleyi kurmak ne kadar da zor gelir. aciz gibi hissedersin kendini küçülmüş... başkalarına sevgini gösterebilmek için çabalarsın süslü ama duygusuz cümleleri kurarsın iş annene gelince o cümle hapsedilmiştir sanki dudaklarına. asıl küçülen sensin, bunun farkına varıldığında ise annenininiz yanına gitmek için geç kalmış olmayın dileğim...
bayanların hemcinslerine karşı kullandıkları hitap şeklidir.
bazıları vardır ki kıl olunur:
-şekerim
-cicim
-tatlım
-bebişim
-bebişüm
-bebeem
-canımcım
-canikom
-tatlışko...
bazıları ise bayanların ağızlarına hiç yakışmaz:
-laa
-aga
-oğlum
-lan
-gaa
-hastır
-yuh
-ulan
-kızım
-kız vs vs...
sarhoşken konuşmak kadar tehlikeli,
-dün gece konuştuk ya! hatırlamıyor musun? cümlesinin çok duymasına neden olan durumdur.
ardından;
-Rüya değil miydi o!
-hadi ya tel. çalmış ve ben cevaplamışım ee.Alla allaaa. Ne demişim pekii.? gibi cümleler kurulur.
ayrıca uyurken aranan herkes, "uyuyor muydun?" sorusuna, "eehhm, hayir hayir yoo, uyumuyorum ben" cevabi verilir
böyle bir durumda ise ;
...
bir kac gun sonra,
--"delimisin ben oyle bir soz vermedim, hatırlamıyorum."denilir.
show tv de yayınlanan evcilik oyunu'nda hakan ka ile evcilik oyunu oynayan,eski manken.ayrıca gerçekte ümit ölmezses ile ilişkisi olduğu dedikoduları dönmekte.
çeşitli paylaşım sitelerinde sıkca rastlanan israil-filistin ilişkisini bir kez daha gözler önüne getiren karikatürdür.dünyayı ağlatan karikatür koymuşlar adını.
buyrun :
Dünyayı ağlatan karikatür...
israilli Çocuk: Babam dedi ki; Siz Araplar şeytansınız, teröristsiniz,
hayvansınız!!
Filistinli Çocuk:Babam bana hiç bir şey diyemedi, çünkü sizinkiler Öldürmüş babamı!!
24 ğrenciyi tekel işçilerine destek verdiler ve slogan attılar diye okuldan attıran, tarikatçıların çirit atması için irticayla mücedele etmeyi suçmuş gibi gösteren,haysiyet cellatlarının yargısız infazlarını gülümseyerek seyreden,hayatını cumhuriyete adamış bilim adamları ve komutanları ayağına getirirken,teröristin ayağına tıpış tıpış mahkeme götüren,bu millete verebileceği demokrasi ve hukuk dersi yoktur.
(fakat burası türkiye ya burda her şeyin olabileceğini bir kez daha gördük)
çıkıp gazete petronlarına:"bu gazete de çalışanların yani gazatecilerin maaşını sen veriyorsun.sen ne dersen onu yazmak zorundalar." diyerek demokrasi anlayışını ve kişisel karakterini bir kez daha ortaya koymuştur.
işte türkiyenin başbakanı budur,demokrasi ve hukuk dersi veren başbakan çok tutarlı bir insan(!) değil mi? ben yemedim yermisin?
buyur afiyet olsun boğulana kadar devam...