boyamı, fırçamı alıp (yelpaze uçlu fırça)televizyon karşısında resim yapma çabalarımla tüm ev ahalisini güldürmeme yol açmış kişidir kendisi, ayrıca resime yeteneğim olmadığı gerçeğiyle beni yüzleştirmiştir, sağolsun diyicem ama malesef kaybettik.
kolumda 3 kemik olduğunu düşünüp burada hangisinden bahsedildiğine karar veremediğim belirsiz başlık (bu entry den çıkarılacak sonuç lezard isimli yazarın kolu olduğudur)
para biriktirme hevesiyle iş bankası kumbarasına paralar atılır. sonunda bir sebepten babannenin bozuk paraya ihtiyacı olur ve der ki:yavrum ver şu paraları bütünleyim (tabi burada babannenin paraları bütünlerken üstüne ekliyeceği paralar da düşünülmelidir)çocukcağız ne bilsin bozuk paranın hacmi geniş diye bütünletmez istemez sanirki hacmi geniş para çok paradır
genç eve gelir annesine merhaba der
anne:hah çocum geldin mi?
veya
anne:yavrum dolaptan şeyi getir
genç:neyi anne
anne:şey varya
genç:hangi dolapta anne
anne:oradaki dolapta, aman tamam ben kendim alırım
genç:hönk!!!
iki gen karşılaşır ve birbirlerine hatıra bırakmak isterler, ikiside bacağını koparır birbirlerine verir ama bu durum tabi onların görünümlerini ve hislerini etkiler.. durum budur