1- scorp kullanan kızlar
2- her gün cafelerde çekın yapan cafe cafe gezen kızlar
3- pantolonu kafasına kadar çeken kızlar
4- her gün kafası kadar topuklu ayakkabı giyen kızlar (düğün hariç)
5- baldırlarına kadar yırtık olan pantolon giyen kızlar
6- ilk konuşmada sanki ingiltere prensiyle konuşurmuşuz gibi ego yapan kızlar
7- eve yetecek boya kadar makyaj yapan kızlar
8- zengin olan kızlar (zamanı gelince küçük düşürür seni)
9- buluşmak isteyince bahane uyduran kızlar (%95 yalan söylüyorlar)
10- beni sürekli oraya buraya götür diyen kızlar ( dikkat edin sizi sevdiğinizden değil paranız için diyorlar )
11- erkek kankası olan kızlar
12- erkeklerle sürekli ortamlara giden kızlar ( unutmayın ki bir kızın erkek kankası olamaz )
13- ilk konuşmada cinsellik konuşmaya yönelen kızlar (konuştuğu her erkeğe yapmıştır)
15- içki içen kızlar
16- bar, eğlenme ortamlarında video ve fotoğraf atan kızlar
17- kaşını, dudağını, göbeğini, deldiren kızlar (unutmayın ki yakında memesinide deldirir)
18- dövmesi olan kızlar hele ki erkeğe yaptırdıysa dövmeyi o kızın işi bitmiştir
19- her buluşmada kız kankisini getiren kızlar
20- senin için ölürüm hiç ayrılmıcaz sen ilksin sen farklısın diyen kızlar ( %100 yalan söylüyorlar )
21- 6 ay ve üzeri ilişkisi olup ayrıldıysa o kızlarda kesinlikle uzak durun eski sevgilisini unutmak 8 ayını alacaktır (bilimsel açıklama)
22- eski sevgilisini anlatan kızlar
23- küfür eden kızlar gerçekten bu kızlarla asla çıkmayın
24- aşırı kıskanç kızlar bir zaman sonra çok sıkılırsınız yeri ve zamanında kıskanan kızlar farklıdır
25- beni kısıtlama diyen kızlar size bunu diyorsa yemediği bok kalmamıştır
türk militarizmi ordu-millet sistemi diye geçer. ne faşist rejimlerdeki militarist anlayışa benzer nede komünist rejimlerdeki militarist anlayışa. bu iki ideolojide "halk devlet içindir" anlayışı vardır. oysa büyük hun imparatoru tanrıkut mete han'dan beri "devlet halk içindir" anlayışı vardır. bu türk ordu-millet sistemini diğer ideolojilerden ayıran en önemli özelliktir. diğer bir özellik ise faşist ve komünist rejimlerde askerin halk üzerinde baskı kurması ve halkı korku ve cezalandırma şekli ile yönetmesidir. (mao'nun,pol pot ve hitler'in yönetim şeklidir korku egemenliği.) türk ordu-millet sisteminde ise ordu milleti ve devleti korumak içindir. halk üzerinde bir korku ve baskı kurmaz çünkü ordu demek halk demektir. bu göktürk imparatorluğu zamanında da böyleydi osmanlı imparatorluğu zamanında da. (osmanlı halk ordu içindir anlayışının yanına ordu islamı yaymak içindir anlayışı gelmiştir.) diğerlerinden belkide en önemli özellik türk ordu-millet sisteminde kadının yeridir. kadın aşağılanmamış ve erkekle aynı haklara sahip olmuştur. türk erkeği kılıç kullanmayı biliyorsa türk kadınıda kullanmayı biliyordur. kurultay meclisinde han'ın eşininde söz hakkı olurdu. napolyon şu sözü gibi "kadınlar sadece doğurma makinasıdır." mantığı ile kadına yaklaşılmamıştır. peki günümüzde ne oldu da bu faşist ve komünist rejimler ile türk ordu-millet sistemi arasında dağlar kadar fark varken bu sistem kötü gösterilmeye çalışılıyor? bu tıpkı türklerin ergenekondan çıkışı olan nevruz'u bugün baharın gelişini kutlama olarak gösterme ve kürtlerin kutlaması gibi bir algı oluşturma gibi sürekli medyanın bunları göstermesi ile aynı sebepten...
tarih bazı insanları hiç hak etmediği övgülere veya yergilere layık görebilen, acımasız bir şeydir. bazen yüzünün nuru kaçmış, isyan etmekten kaç kere hapse girmiş, safsatalar şeyhi olduğunu iddia eden bir meczup tarihi kendi çıkarları uğruna kullanan ve saptıranların elinde peygamberâne bir veli olarak ortaya çıkmıştır. bazen ise her devrin eziyet çekip, aşağılanan büyük bilgelerini, düşünürlerini yine sapkın emeller uğruna hain ilan etmiştir.
işte enver paşa, bu hain emellerden birisine malzeme edilerek “başarısız bir komutan, vatan haini” gibi hiç hak etmediği sıfatlarla anılmak isteniyor. çünkü onun kutlu, yüce düşüncelerini çekemeyen; onun gerçek ideallleri uğruna ne büyük savaş verdiğini bildiği hâlde türklük aşığı bir ülkü erini karalamak isteyen kişiler, tıpkı diğer türk büyüklerine yaptıkları gibi onu da aciz, başarısız ve hain adletme gayreti içerisindeler.
genç yaşlarından itibaren türklüğe sevdalı olan, osmanlı’nın bir manda devleti hâline getirilmeye çalışıldığı yıllarda ittihat ve terakki’nin kurucularından biri olarak bab-ı ali baskını’nı yaparak hükümetin devlete peşkeş çekmesine mâni olan enver paşa, 1. dünya savaşı’nda ingilizler’in osmanlı‘yı ele geçirme çabalarını yıkmak için almanlarla yakınlaşmaya çalışmış; fakat savaşta yenilince yönünü doğrudan türkistan‘a çevirmiştir.
büyük turan kağanlığı’nı kurma gayreti içerisinde olan enver paşa, orta asya‘da bağımsızlık mücadelesi veren birçok türk topluluğuna destek vermiş, onların örgütlenmesinde büyük rol üstlenmiştir. büyük bir talihsizlik olarak, sarıkamış harekatı‘nda kötü hava koşullarının etkisiyle yaşanan kayıplar, enver paşa’nın başarısız bir komutan olduğu yönünde fikirleri ortaya çıkarmış olsa da, onun ruslara karşı vermiş olduğu büyük mücadele görmezden gelinmemiş ve askerlik görevinde orgeneralliğe kadar yükselmiştir. çünkü o, bir ramazan ayında gerçekleşen bu harekatta ordu seferî sayıldığı hâlde tüm orduya vekâleten oruç tutan inançlı, çalışkan ve sabırlı bir insandı.
enver paşa’nın turan ülküsüne hizmeti, kafkas islam orduları’nın komutanı olan nuri paşa’nın yardımına koşması ve bakü’nün işgal edilmesini önlemesiyle başlamıştır. daha sonra rusya’da bağımsızlık hareketine destek için batum’dan buhara’ya kadar gezmiş ve basmacı isyanı’na öncülük etmiş, ruslar’dan toprak istemiştir. o dönemde azerbaycanlı şair, sekili salman mümtaz enver paşa’ya şu dizelerle seslenmiştir:
müselman gayretin çekdin, gözetdin türk’ün namusun,
dağıtdın haver-i islamdan küffar kabusun.
mesacidden dilerdi rus asa öz nehs nakusun,
güneşden parlak amalın olup sark ehline ezher,
yaşa, ey gazi-yi azam, yaşa, ey muhteşem enver!
azerbaycan türklerini soykırımdan kurtaran, kızına türkân adını veren, seyh samil gibi bir kafkas kartalı olma uğruna ömrünü feda eden enver Paşa, tacikistan’da yine bir türk bağımsızlığı amacıyla bolşevikler’le yapmış olduğu bir savaşta havan mermisiyle vefat etmiş, orada defnedilmiştir.
orta doğu'da bir tek türk orgütü yoksa bunun sebebi kemalist rejimdir. yurtta sulh, cihanda sulh diye diye milleti avelleştirdiler.yurtta sulh cihanda sulh yok, ben de varım dünyaya karşı! diyememek çok acı. 23 nisan'da çocukların aklına düşmanları onları bir kaşık suda boğmak isterken dostluk, kardeşlik palavraları ile doldurdular. böyle bir toplum yarattılar. türk insanı modern yaşam adı altında en doğal savaşçı özelliklerinden uzaklaştırılıyor. rahatlığa alıştırılıyor. köylü gençler bile askerlikten nasıl yırtarım diye düşünüyor, milli ve tarihi şuurdan da bir o kadar uzaktalar. bunun sebebi nedir? milli bayram dedikleri bayramlarda kız çocuklarının mini etek giyip 19 mayısta erkeklerin garip jimnastik hareketleri yapıyor olmaları olabilir mi? insanlar artık milli davaları pek önemsemez oldular çünkü epey ümitsizler. başta ismet'in yarattığı ' devirmci ' gençlik sonra da bu kökünü bilmeyen kalabalık kitle savaş çıksa ya karşı tarafa geçer ya da korkup yunanistana doğru kaçmaya başlar. milli tarih şuuru olanlar azınlıkta kalır, bu millete çok güvenmemek lazım zaten. bu millet batılılaşırsa böyle bir kitle oluşuyor işte. doğuda yaşamış, doğunun her adetini, dinini benimsemiş disiplinli bir millet olan türklerin imhası bugün arabistan'dan, iran'dan, rusya'dan, ab'den gelen akımlar ile gerçekleştiriliyor. imparatorluğun gerçek sahipleri bugün dejenere bir hale gelmiş durumda. bu bir dramdır...
ukraynalıların batıda yaşayanları hariç büyük bir çoğunluğu kuman kıpçak kanı taşımaktadır. ukraynanın bir köyüne gittiğinizde kendinizi slav memleketinde değil de yozgatta bir köyde sanarsınız muhtemelen. işte hıristiyanlık daha sonra kültürel kopukluk, slavların dini baskısı onları eritmiştir. ukraynalıların saçlarının tepesini bırakıp yanlarını kazımasının sebebi savaşta eğer ölürlerse tengrinin onları saçlarından tutup göğe çıkaracağına inanmalarından kaynaklanıyor. meydan'a maydan derler mesela. konuştukları dilde tonlarca türkçe kelime olduğu gibi yemekleri bile bizimkisi ile aynı. işte bu adamlara siz orta asya'dan geldiniz bizimle aynısınız diyemiyorsunuz ne yazık ki. anlamaz bir çoğu ne dediğinizi bile https://galeri.uludagsozluk.com/r/869909/+
2.Dünya savaşının son yılı 1945 te çekoslovakya'nın başkenti prag ta, alman sivillere karşı işlenen iğrenç ve etik olmayan suçlar var... alman çocuklarını sokak lambalarına tek ayaklarından asıp ateşe verdiler, ayrıca alman kadınlara ellerindeki deriler yüzülünceye kadar ağır taşları taşıttıar ve mezarları kazdırıp içindeki cesetleri çıkarttırıp, tekrar gömdürttüler (tecavüzlerde cabası) ayrıca gördükleri alman erkekleri hemen öldürüp, kadınları tecavüz edip öldürdüler. çocukların o küçücük çığlıklarını boğan alevler bedenlerini eritirken, iğrenç kahkahalar atarak seyrettiler !
bu bilgileri elde ettiğim kaynak yabancı bir kaynak (ingilizce ve fransızca), türkçe hiçbir kaynak yok bu konuda ama daha korkunç şeylerde yazıyordu.sadece bu kadarını söyleyebiliyorum yoksa yaşadığım psikolojik sorunlara ortak olabilirsiniz, okurken kanım dondu, birçok sebepten dolayı kaynak veremem ama sadece bu kadarını olabildiğince çok kişi öğrenmeli. prag da almanlara yapılan işkence ve cinayetler yapanların, yanına kar kaldı. ayrıca alman göçmenlerin günlükleri, doktor raporları vb bunları doğruluyor. https://galeri.uludagsozluk.com/r/826223/+
ben doğulu kadını seviyorum, nasıl desem alışverişe çıkmaktan zevk alan, erkek gibi hareketleri olan, nerde durması gerektiğini bilmeyen, sevgi, duygu, maneviyat gibi şeyleri sallamayan, bunların gerçek manasını bilmeyen, empati nedir bilmeyen, tüketimci kadını sevmiyorum. sevmem içinde sebep yok, sanırım yaşadığım yerden ötürü asla burada istediğim gibi birini de bulamayacağım.
nasıl desem konuştuğu konular dedikodudan öteye gidemeyeni değil bana gerek maddi gerekse manevi bir şeyler katan içeriklerden oluşan kadınları seviyorum. böyle kadınlar var biliyorum ama çevremdekiler o kadar sahte ki; sahteyle gerçeği ayırt edemeyecek hale gelmiş bile olabilirim. iranlı kadınları çok seviyorum, tavırlarında hep bi insancıllık gizli, dilleri kulağı okşuyor, gözlerinden iyilik akıyor. işte burada bize modern hayatın dayattığı güzellik anlayışından başka bir güzellik meydana çıkıyor. sadece hissedilerek anlaşılan bir güzellik, nice aptal modern maymunda olmayan hissiyatı sesten, gözlerden, simadan çıkarabiliyorsunuz.
tengricilik gibi komik bir fikri 21.yy'da savunmak > islamı kötülemek
tengri ne lan? lkdsfkldfşkldkfşdlk varlığı yokluğu belli olmayan şamanların esrar içip gördüğü hayallerden vardıkları sonuç amk.ne yazılı bir kaynağı ne de ciddi ciddi benimsendiği bir alan var.moğollar bile öylesine inanıyor, Türkler islamiyeti seçerek yok olmaktan kurtuldular yerleşik hayata geçtiler, eğer islama geçmeseydik kendimizi cinli, rus veya fars bilecektik şuan muhtemelen. Türklerin islamiyete geçip ayrı yerlere yerleşip askerlik yapmaları bir düzene tabii olmaları o dönem ve sonraki yıllarda hayırlı bir vesileye sebep oldu. Türkler dünyanın her yerinde büyük islam impatorlukları kurdular. Türkler, kuşkusuz islamdan önce de büyüktü ama islamın getirdiği avantajları da çok güzel değerlendirmesini bilder, iran'ı 1000 yıl yönettiler keza anadoluyu, balkanları, arabistanı, mısır'ı cezayiri, kırım'ı kafkasyayı da böyle yönettiler.
rusların arasından Rus şamanizmine inanalım diyen çıkıyor mu? aksine hepsi koyu ortodoks, güçlerini de buradan alıyorlar. işte bize nereden cereyan ettiği belli olmayan köksüz akımlar, 1000 yıllık bir itikadı köksüz, belirsiz inançlar ile değiştirmemizi söylüyor, bizi bu itikaddan uzaklaşırsak en iyisi oalcağını söylüyor. hayır olmayacak, aksine siz Türkçüyüz hocum diyerek çocuklarınızı modern birer ikoncan gibi yetiştirip bir baltaya sap olamayacak şekilde büyütüp hava civa peşinde koşacaksınız. kendiniz de kaybolmuşsunuz, kimliğinizi de kaybetmişsiniz.
hdp'yi destekleyen sözde solcu örgütlerin hdp'nin nato ve almanya'dan yardım istemesine olan tavrı nedir acaba? bunların emperyalizm dedikleri Türk emperyalizmi mi? kendi topraklarımız üzerinde emperyalizm mi uyguluyoruz?
che'yi cahil kürtçüler '' kürtçü '' sandığı ve tutunacak hiçbir milli kahramanları olmadığından benimsediği için aslında bizden çok da farklı olmayan Che'ye düşmanlık güdüyor milliyetçiler. che'nin tek suçu ülkesini ve diğer latin ülkelerini abd'nin kerhane olarak kullanmasını engellemekti. araştırın, sex turizmi almış başını gidiyordu.halkı abd-ispanyol savaşından beri abd sömürüyor, küba'nın başına abd'nin istediği kişiler getiriliyordu.böyle bir dönemde halkın sabrı taşıyor, zengin birinin oğlu olmasına rağmen fidel castro bile devrime önderlik ediyordu. küba'daki devrim, bizim milli kurtuluş savaşımızdan çok da farklı değildir.şöyle düşünün biz milli mücadeleyi kaybetmiş olsaydık milletimiz kalan toprakalrda abd-ingiltere-fransa gibi büyük sömürgecilerin esiri olacak, açlık, sefilik içerisinde kadınlarımızın satılığa çıkarılmasını izleyecektik.işte küba'da che'nin devrime önderlik ettiği dönemde böyle bir manzara hakimdi. küba, abd esaretinden kurtuldu, bugün hala şerefli bir ülke olarak yaşamaya devam ediyor, che bütün latin dünyası için bir efsanedir, güney amerika gibi 3.Dünya ülkelerinin hugo chavez gibi anti emperyalist tavrı olan insanları çıkarabilmesi bizlere de umut kaynağı oluyor işte. biz de emperyalizme karşı, nato'ya karşı, ab'ye karşı ülkemizi ayrılıkçı terörden korumaya çalışıyoruz, bizi kandırmaya çalışan yayın organları ile mücadele ediyoruz, etnik, mezhepsel yaralarımız kaşınıyor, televizyonlara bizim vicdanımız ile alakası olmayan insanlar oturtuluyor. işte küba da aynen böyleydi.
kimi kızların fotoğraflarına,ilgi alanlarına bakıyorum.zengin koca aradıkları o kadar belli oluyor ki gözlerimi kapayıp geleceklerini hayal ediyorum.sırf parası olduğu için bir erkeğein her türlü hakaretine ve şiddetine katlanabileceklerini düşünüyorum.sevişmekten ziyade mal ve mülk ile gösteriş yaparak zevk alacaklarını adamın altında koyun gibi bekleyıp seks kölesi olmayı zevkle karışık bir duygusuzluk ile kabulleneceklerini görüyorum.onlar da haklı.battaniyenin altına girip film izleyecekleri bir sevgiliyimi yoksa eşiyle birlikte lüks bir restoranda canlı müzik eşliğinde yemek yemeyi mi tercih edecekler? ay sonunu zorla getirmeyi mi tercih edecekler yoksa cafcaflı evlerinde yapacakları iki tane pelinsu ve berkecanı rahatçi yetiştirip güzel eğitim verdirmeyi mi düşünecekler? aşk karkn doyurmuyor,dünyada iyilik veya kötülük diye bir şey yok.insanlar hayata bir kere geliyr.buna imkankm olmadığı için kimseyi kötülemeyeceğim ama şunu bilmek acı:kimse kimseyi olduğu kişi olduğu için sevmez.bana sırt çevirenler 1milyon dolarım olduğunu duysa acaba şimdi ne yapıyor olurlardı.gerçekten insanlar kesinlikle iyi varlıklar değil.
inci sözlükte kullanılan slogan .hatta bu slogana şarkı bile yazılmıştır .sevgili sözlük sakinleri bizim neden böyle cool sloganımız veya şarkımız yok ?
