ahmet atakanın ölümünü bile adice ortalığı provake etmek için kullanabilen ulusal tv muhabiri. herkesin gözünün içine baka baka yalan söyleyip, başka olayların çıkması için de uğraşan bir gazeteci, yersen.
umarım hakkında en kısa sürede soruşturma açılır ve hak ettiği cezayı çeker.
ilkönce ben vatanını seven ve her pkk'lının ve destekçesinin oksijen tüketmesine karşı birisiyim. ama pkk dan veya pkk lılardan nefret etmem gözümü kör etmiyor. bazı şeyleri sorguluyorum.
başlıktaki ordu ne yazık ki bizim ordumuz. tam adıyla türk silahlı kuvvetleri. şimdi olay 1993 te olmuş yani 19 sene önce. haber şemdin sakık yüzünden tekrar gündeme geldi. burada herkes neden şemdin sakık dinleniyor lanet olsun derken asıl soru hiç sorulmuyor. neden bizim şanlı ordumuz askere yeni alınan askerleri korumasız, silahsız ve pkk'lı şöforlerin sürdüğü otobüslerle pkk ya teslim etti. evet soru bu, bizim ordumuz bizim askerlerimizi neden pkk ya teslim etti ve kurşuna dizilmelerine müsade etti. çok mu iddialı oldu bu soru. tabi ki değil. açıklamalar da bana ait değil zaten, olaydan yaralı kurtulan gazi osman partal a ait.
benim 10 aylık bir oğlum var. geçen düşüp alnı çizilince öldüm üzüntüden. şehitlerin ailelerinin acılarını hayal bile edemiyorum. vatanı korumak için şehit olmak bambaşka bir şey. ama böyle pisi pisine ve kalleşçe evlatları ölüme gönderenler nasıl hesap vermez neden sorgulanmaz aklım hayalim almıyor.
malatyadan bu araçların korumasız çıkmasına kim izin verdi? o komutan şimdi nerde? ölümlerden sonra askeri savcılar neden bu konuları araştırmadı. neden bu şehitlerimizin hesabı sorulmadı sorumlulara?
bir tiyatro oynanıyor göz göre göre. gencecik fidanları toprağa veriyoruz. karakol baskınları, yol kesmeler, şehit olan askerler. bu askerlerimizi kimlere emanet ediyoruz biz ve emanete neden bakılmıyor.
Osman Partal, yaşadıklarını şöyle anlattı: Malatya il Jandarma Komutanlığından hareket ettiğimizde tuhaflıklar başladı. Sivil olarak çıktığımız yolda hiçbir koruma verilmedi. Elazığa yaklaştığımız halde koruma gelmemişti. Şoförler yolculuk boyunca sık sık mola verdi. Bir ara arkadaki aracın tekeri patladığı gerekçesiyle durduk. Aşağı indik şoför tekerle uğraşmıyor, aracın altında telsizle birileriyle konuşuyordu. Ama akıbetimiz aklımızın ucundan bile geçmediği için şüphelenmedik.
ŞOFÖRLE KONUŞTU
Bingöle gireceğimiz sırada yolun PKK tarafından kesildiğini gördük. Şoföre bağırarak geri dönmesini söyledik. Ancak şoför aldırmadan aracı pusuya doğru sürdü. Ön koltukta oturuyordum. Grubun başındaki kişi araca yaklaşıp, Geldiniz mi? diye sordu. Şoför de Geldik abi dedi. Bu kişi Şemdin Sakıktı. Demek ki yol boyunca temas halindeydiler ve bizi bekliyorlardı.
BAŞKENT YAPACAĞIZ
Midibüslerde bulunan toplam 54 silahsız askerdik. Bizi bir köye doğru götürdüler. Sakık, bir köprüden geçerken Sigarası olan var mı? diye sordu. Benim gömleğimin cebindeki sigara paketini gördü ve paketi cebimden alıp bir sigara çıkardı. Elini enseme attı, memleketimi sordu. Trabzon cevabını verince, Trabzonu başkent yapacağız dedi.
3 METREDEN VURDULAR
Gece yarısına kadar birkaç kilometre yürüttüler. Benimle 35 askeri bir patika yola çıkarttılar. Teröristlere Şemdin Sakık komuta ediyordu. Hepimizi yan yana dizdiler. Sakıkın emriyle 3 metreden bizi kurşuna dizdiler. Dizimdeki acıyla kendimi sol tarafa attığımı hatırlıyorum. Silah seslerinin ardından baktım. Arkadaşlarım cansız yatıyordu. iniltiler duydum. Yaralı olduğum halde kendimi gizledim. Sabah anayola çıkarak bir aracı durdurdum ve en yakındaki jandarma karakoluna sığındım, Ayrılan ikinci grupta bulunan 19 askerse 2 gün daha dağda teröristler tarafından tutuldu sonra serbest bırakıldı. O askerler de Şemdin Sakıkı gördüklerini anlatabilir.
5 eylül 2012 afyonkarahisar da patlama olayını afyondan canlı yayınla anlatan ntv muhabiridir. bu muhabir sadece komedi filmlerinde ve türkiyede olabilecek bir şekilde canlı yayın sırasında patlamamış el bombalarını yerden toplamış ve patlama hakkında bilgi vermiştir.
kaynak götüm haberciliğinin baş temsilcilerinden bir başkasıdır. vatanda yazar ama milliyette de yayınlanır eğer haber galatasarayı karıştırmak için yazıldıysa.
şimdi bu o.ç. filminin baş rol oyuncusu olduğu iddia edilen emir kalemi aynı erhan telli gibi veya efendime söyleyeyim halil özer gibi galatasaray hakkında götten uydurma haberler yaparak hayatlarını kazanır. bu arkadaşa da aşağıda örneği verildiği üzere bir yerlerden ilham geliyor ve bu arkadaş da haberini yapıyor.
galatasaray bursa maçını seyretmek için maça giderken fenerbahçe formalı bir tinerci tarafından öldürülmüş galatasaraylı genç kardeşimiz.
olay gazetelere de düşmüş. allah rahmet eylesin. son bir senedir ölen kaçıncı can? eğer futbolun sonunda sadece üç puan, kupa, eğlence olmayıp kavga dövüş, cinayet olacaksa ben böyle futbolun amk.
daha önce kalp krizi geçirdiği için kalbi pille çalışan ömer galatasarayın attığı ilk golden sonra fenalaşmış ve kurtarılamamış. ah be ömer, hangi kupa senden daha değerliydi ki? ne olurdu sanki işin çıksaydı dün akşam da seyredemeseydin maçı. mekanın cennet olsun, allah rahmet eylesin.