müzikten gram anlamayan insan söylemidir. muhtemelen hayatında bir enstrüman almamıştır eline ve bütün müzik terimlerine yabancıdır. dinlediği müziğin nasıl yapıldığı hakkında en ufak bir fikri yoktur ve müziği şarkı olarak görür. bu da dinlediği müziğin sadece sözden ibaret olduğu yanılgısına sürükler kendisini. müzik zaten bir dildir, tıpkı matematik gibi, tıpkı ingilizce gibi. insanların düşüncelerini, hislerini, öfkelerini, arzularını, üzüntülerini notalara dökmesiyle oluşur. ve inanın hisle verilen bir c#m ile hissiz bir c#m arasında tıpkı türkiye'ye sonradan gelen bir italyan'da görülen aksan bozukluğu kadar net farkedilebien bir ayrım vardır.
anıtkabir'i barındıran, uğruna kaliteli müzisyenlerin enstrümanlarını kirlettiği, bambaşka bir tadı olan, müzik hayatının çok canlı ve kaliteli olduğu, kızılay'ında voodoo blues ve jolly joker gibi güzel mekânları olan hatıra dolu bir şehirdir ankara.
çoğu normal erkek için bir kızın elini tutmak henüz 18 yaşına bile gelmeden muhtemelen gerçekleşmiş bir eylemdir. bu yaş öncesi evliliği aklının ucundan geçirmeyen birisinin sırf bu yüzden kaybedeceği şey saygıysa ortada bir mantık hatası vardır diye düşünülebilir zira erkek evleneceği kız için kendini fiziksel anlamda dokunulmaz yapmak yerine karakterize olarak dokunulmazlığı evleneceği hatuna sunmalıdır bana senin dışında artık kimse sahip olamaz mantelitesiyle. yani bu erkek aslında oldukça toy, sosyal ilişkileri kesinlikle gelişim göstermekte sıkıntı çıkarmış, hatta belki kolay aldatabilen veya aldatılabilinen bir kişidir.
muhtemel ihtimal hayatında izmir'e gitmemiş kişi söylemidir. veya üniversite okumak için izmir'e gitmiş kişi söylemi de olabilir. izmir'in kızları sanıldığı üzere fahişe ruhlu değildir, izmir'i bozanlar -kendi tecrübelerime dayanarak belirtiyorum- izmir'e sonradan gelen (genelde üniversite için) yurdum anadolu hatunlarıdır. sebebi de gayet açık,
(bkz: toplum baskısı)
(bkz: aileden uzaktayken 180 derece dönen kız modeli)
türkiye'de yayınlanmış en haysiyetli dizilerin başında gelir. karakter sayesinde emrah serbes'i tanımak insanı üzse de, hiç tanımamış olanları düşününce kendisi avutabilir kişi. ayrıca bu dizide öyle bir sahne ve replik vardır ki, türk dizi tarihinin en iyi repliği olmaya kesinlikle adaydır. şöyle ki;
ege sahilini arabayla tek başına gezerken yüksek ses dinlenilen ve bu yüzden trafik cezası da yemeye sebebiyet veren dark tranquillity'nin efsane parçasıdır. inişleri, çıkışları, introsu ve gitar riffleri eşsizdir. ayrıca yunan mitolojisinde unutuş nehri anlamına da gelir.