Özel Üniversiteler üzerine yaptığım incelemelerde, en fazla akredite almış üniversite olarak ön plana çıkıyor. sanırım kontenjanının büyük bölümünü de burslu öğrencilere ayırmış. onu tam bulamadım tabi.
Ancak gerçek mana da bilgi alınacak sayfaları farklıdır. Örneğin mühendislik ve mimarlık fakültesi için https://mmf.gelisim.edu.tr/ bu linkten, sosyal bilimler enstitüsü için https://sbe.gelisim.edu.tr/ bu linkten bilgi alabiliyorsunuz.
birde bölüm puanları ve kontenjan durumlarını gösteren sayfalarda var. üniversite adayları için iyi bir site.
geçenlerde annemlerin köyünün facebook sayfasında, gençler bir kaç sitemini anlatmışlardı.
köyün gençleri, 50 yıldan fazla süre önce yapılmış olan caminin avlusunda ki, 50 yılı aşkın yaşındaki ağacın kesilmesine içerlemişler. gidip imama "sen bu ağacı hangi hakla kesersin. sen bugün varsın yarın yoksun, bu hakkı sana kim verdi. bu ağacın sana ne zararı oldu" gibi sitemlerde bulunmuşlar.
Caminin imamı ise yere yaprak düştüğünü ve avlunun kirlendiği için ağacı ihtiyarlarla birlikte konuşarak kestiğini söylemiş.
gençler facebook paylaşımında, peygamberimizin hadislerine de yer vermiş ve hatta en meşhur hadis olan aşağıdakini yazmışlardı.
“Kıyâmet kopuyor olsa ve birinizin elinde bir fide bulunsa, kıyâmet kopmadan onu dikebilirse bunu hemen yapsın!” (Ahmed, III, 191, 183)
Kıssadan hisse : köy diyorum ama artık orası bir mahalle ve bu mahallenin son seçimlerde oy oranı %80'in üzerinde akp'ye ait.
babadan oğula geçen siyasi bir görüş mevcut. yani dedeleri, babaları, gençler, oğulları, kızları, torunları hepsi düşünce yapısında.
seslerini çıkarırken dahi "durumu cumhurbaşkanlığına ileteceğiz" diye yazıyorlar.
oysa cumhurbaşkanı için, ağacın, doğanın, tabiatın bir önemi olduğunu bilmiyorlar. evet cumhurbaşkanımız iyi bir lider ve ülkeyi kalkındırmak için ciddi mücadelelerde bulundu. ama yanlışlarından ders almayarak, bunları ölümüne savundu.
teknolojinin sürekli geliştiğini ele alırsak eğer, artık daha radikal çözümler alabiliyoruz.
eğer cumhurbaşkanı şöyle deseydi ; bu gemiler buradan geçerken, egzoz salınımı nedeni ile havamızı bozuyor, atıkları nedeni ile denizlerimizi kirletiyor vb.. durumlar nedeni ile doğamıza yani bize zarar veriyor ve bunun için de biz bu projeyi yapıyoruz. buna göre yeni alacağımız karar doğrultusunda, bu atıkların atılmamasını geçen gemiler temin edecek ve doğamıza zarar vermeyecek. eğer bunu sağlamıyorsa, o zaman kanaldan geçmek zorunda kalacak ve en azından daha az nüfusun olduğu bölge etkilenecek.
deseydi.. herkes tamam derdi. ama böyle bir söylemiyorlar. sadece şu kadar para kazanacağız diyorlar.
ve bu çift kreş sahibi. evet çocuklarımızı emanet ettiğimiz kreş sahipleri. yanlış duymadınız bunlar 3-4-5 yaş aralığında ki çocuklara bakarak, onlara eğitim veriyorlar!
şu olayı ak parti'li bir belediye yapsa.... diye başlayan cümlelerden korkunuz efendim. istanbul'da 470 civarında (yazıyla = dört yüz yetmiş) deprem toplanma alanı belirlemiş, ecevit bey zamanında.
akp ise bu kadar alanı parsellemiş, özelleştirmiş ve 400 tanesine gökdelen yapılmasına onay vermiş (rezidens nasıl yazılır bilmiyorum). onunla da yetinmemiş bu alanlar avm'ler ile dolmuş (alışveriş merkezlerini yazabiliyorum).
show tv'de ki abla vardı "deprem zamanı kalacak yerimiz yok ama olsun avm'lerimiz var alışveriş yapacağımız" demişti... önce buna cevap verin.
bu zihniyette olanların ; müge anlı ve benzeri programları izlemelerini öneriyorum. görecekler ki, bu programlarda hiç taytlı, mini etekli yok ya da çok nadir. öte yandan içine kapanık yaşayan toplumlar, içlerinde neler yaşadıkları bir bir gün yüzüne çıkınca, "hadi ya bunlar mı bunu yapmış" diye şok üstüne şok yaşıyorsunuz.
atatürk düşmanı (bkz: fatih tezcan) tarafından servis edilen videodur. ancak fatih tezcan'ın bilmediği olay, yahudi vatandaşlarımızın osmanlı döneminde de orada yaşadığıdır.
yani bugün osmanlı devleti devam etseydi, mehter marşı ile sevinirlerdi. bu kadar küçülmeye, atatürk düşmanı olarak halkı kışkırtmaya çalışmak için, oyunlar yapmaya gerek yok.
en fazla uludağ sözlük'te olduğuna kanaat getirdiğim organizmalardır. hemen hemen her başlıkta sivrilirler. yazdıkları incelendiğinde, cumhurbaşkanın söylemlerine göre şekle girdikleri görülebilir.
her hangi fikirleri yoktur. onlar yerine düşünen, konuşan biri vardır. o ne derse onu yaparlar. sorunlu tiplerdir. uzak durulması tavsiye edilir.
(bkz: jon snow) olarak ikisini kurtaracak bir yol bulurum ve kurtarırım.
(bkz: Daenerys Targaryen) olarak ejdarhalarımın yönünü değiştirir amerika, rusya, fransa, ingiltere, almanya'ya sürer efendileri yakarım.
(bkz: Joffrey Baratheon) olarak ikisini de kurtarmam, benzin yok mu suya dökün yakın diye pis pis kahkaha atarım.
(bkz: Robb Stark) olarak sağda solda kız var mı diye onlara bakınırım.
doğru bir söylem. erdoğan siyah'a beyaz dese arkasından milyonlar "evet bu beyaz" diyecekler. oysa ki diğer lider adayları, henüz kendi içlerinde liderliklerini koruyamıyorlar.
bu açığı gören cumhurbaşkanı ise haliyle bir fitili ateşleyince, günlerce kendi içlerinde kavgaya tutuşuyorlar.
tamamı ile işe yaramayan 200+ bilmem kaç tane olan uydu kanallarından biridir. Artık kumandalarda yer bulmadığı gibi, acun tarafından özetleyecek olursak eğer,
her ne kadar bazı öğrencilerin evleri dağıtmaları ve iyi bir şekilde kullanmadıklarından dolayı bir çok ev sahibinin evleri kiraya vermediği gibi düşünülmektedir. aslında bu yanlıştır. çünkü bir ev sahibinin görebiliyoruz ki bu günlerde suriye mültecilerine evlerini kiraya fahiş fiyatlara vererek kiralamaktadır. bu da bize kapitalist düzenin aslında saçlı sakallı kişileri başta olmak üzere, bir çok ev sahibini etkilediğini görebiliyoruz.
stres yapmamaları en önemli etkenlerden olmaktadır. bununla birlikte eşninde bu konuda etkili olması gerekmektedir. kısacası eğer bir hastalıktan dolayı (bkz: diyabet) penis sertliğini kaybetmemişse, büyük ihtimal hayattan soğuması, iş stresine girmesi, kadından soğuması gibi bir çok nedeni bulunabilecektir. ayrıca (bkz: cialis), (bkz: viagra), (bkz: levitra) da kısmen çözüm olabilecektir.