google'de arattım ki her şeyi bulurdu bana; seni bulamadı. "yok musun acaba" dedim; içimden bir ses "neden korkuyorsun" dedi, sustum. varsın be ama nerdesin? varsan neden tecavüze uğruyor 9 yaş altı çocuklar; ve madem buluğ çağına gelmemiş insanlar günahlarından sorumlu değil; bush 9 yaşında olsaydı beyni parçalanmış bebelerin kol kemikleri girmeyecek miydi diger tarafta bush'a?
tanrım diyorum sana ve biliyorum ki "allah" eskiden bir puttu; ve ibrahim kırdı bütün putları sen neden saklandın? korkuyordun belki unutulmaktan ve "enaniyet tavan yapmıştı" ve "bilinmek istedim" diyebiliyordun. madem ibadetime ihtiyacın yoktu neden eğdin günde beş kez belimi? eğmeyince neden yaktın belimi?
saklanma ey tanrım! yeter! ibrahim değilim; muhammet değilim şiir söyleyemem, nuh değilim gemi yapıp şerrinden kaçamam... inanamam sana görmeden isa'nın gökte olduğunu. kurtar beni, yeter! eğer dedem olan adem'e nefesini üflediysen ve onu sadık meleğin azazel'den çok sevip aslı çamur olan topraktan yaratdıysan...
kaldı ki topraktan geldim ve toprağa gideceğim. kaybım ne; kazancım ne? şaraptan ırmaklar akıyorsa cennetinde, bu dünyada dalmışım o ırmaklara çok mu?
evet! çok bence de neden? çünkü oraya beni sen koydun; buraya ise bir elma... ama tanrım "büyüksün bazen" derim de kızar bana sevidiğim; ama tanrım büyüksün gene sen! say onu yarım elmaya da gönül alma'ya kıyma! ki bilirsin bence elmanın yarısını adem dedem havva nineme vermiştir. eğer vermediyse ne skime yaşıyoruz bu dünyada? "başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız" tamam da; eğer cenneti adem elma için terkedip yarısını havva'ya vermedi ise ben böyle aşkın...
aşığım sana tanrım da nerden belli. seni seviyorsam kendimi sevmem gerekmez mi? "allah'ı sevmek ali'yi sevmek" ise ve ali'yi yıllarca ata baktırıp veli'ye top attırdılarsa günah beni mi? "kâdir"sin tanrım, ali'yi bağışla. muhammet'e de selam.
içtikten sonra birilerine mektup yazma isteği uyandıran;* cennette olmaması üzücü olan nimet. mektup yazma devrinin eskidiğini bildiğim için burada bu yazı.
masturbasyon, kelime koku olarak, arapca aitlik eki ola (gbkz: ma), ve gene arapca "hikaye, kurmaca olay, destan" anlamlarıne gelebilecek esatir kelmelerine baston*kelimesinin eklenmesiyle olusmuş, edepsiz bir kelimedir. anlamlarını verdiğimiz kelimelerinin birleşiminden soyle bir anlam cıkar ki hemen hemen masturbasyon kelimesinin anlamına yakındır. şoyledir: o bastonunu kurmaca bir olay orgusu içinde hayal eder.
sanırım her şey yeterince acık. işte bu kelimenin de etimolojisi boyledir. *
desti izdivac diye bir program vardı geçenlerde. abaza dedelerle başlık parası pazarlığı yapan ninelerin yanında, yabancı uyruklu türk er'ini seven avaratları evlendiriyordu.** sanal pezevenliği duyduğum garip ülkemde pezevenkliği halka indirgeyen aziz ve yüce tv kanalına teşekkürü bir borç bilirim.*
kırk'ta birmiş. mesela kırk ferrari'n var, birini verip geriye kalan otuz dokuzuna huzur içinde binebilirsin. kimse sana "sen müslümansın, yazıktır, günahtır." deme hakkı yoktur. ne de olsa zekatınızı vermişsinizdir.
ıssız bir adaya düşsem yanıma alacagım üç şeyden biri gibi ama hala tereddütlerim var, tuvalet kagıdı da vazgeçilmezim, tereddütteyim velhasıl. diğer ikisi peluş oyuncagım ve beş artı bir ses sistemim olurdu. belki kablosuz modemimi de götürebilirdim yer olursa. lazım şeyler bunlar tabi.
minik kurtcuklar egitim merkezi olarakta adlandırılan merkezler, ocaklar. egitim şu şekilde gercekleşir:
başbuğ: hadi yavrum biraz daha yürekten yap şunu!
kurtçuk: auuuuuvvvvvvv, auuuuuuuvvvvvvv, auuuuuvvvvvv...
başbuğ: aferin size.. cabuk ogreniyorsunuz. hadi şimdi eyleme gidelim.
eylemde: şehitler ölmez vatan bölünmez, şehitler ölmez vatan bölünmez...
eylemden 10 dakika sonra kurtcuklar kendi aralarında muhabbet etmektedir:
x: abi manyak kızlar vardı. bi kacına göz kırptım yuz vermedi orospu.
y: olsun baba takma.. yarın gene eylem var. oradada bakarız. yorma kendini...
vah bize vahlar bize ki seni unuttuk. nasılda oldu boyle bisey. utanıyorum kendimden. adına açılan entrylere bile bakamıyorum, klavyeye, ekrana, fareme bile bakamıyorum.
ne yapmalı, ne etmeli, nerelere gitmeli şimdi bu diyarlardan. daglara mı çıksam, çöllere mi vursam nacizane bedenimi? nasıl affettirsem kendimi sana?
aklıma geldi. az önce saat 00:10 civarında hekelinin başında bekleyen asker ne kadarda mesuttu oysa. ne kadarda huzurluydu soguktan bedeni donarken. gece ayazında içi nasılda yanıyordu senin acınla, seni kaybetmenin acısıyla.
hiç unutmam lisede seni ben beklemiştim kasım sogugunda. ben mazot dökmüştüm yanında yanan bir çift meşaleye kendi vücudumu yakmak pahasına.
nasılda kazımışlardı seni beynime. "ataturk olmedi yuregimde yasıyor" dedirtmişlerdi yıllarca küçücük bedenimde sırıtan kırmızı dudaklarıma. sabah sutumun içmeden and içmiştim senin "açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime". ahh affet beni. affet beni atam kulun olayım affet..
yuzum tutmuyor ki başlıgına entry gireyim. affet beni diyip sana şiir dizeyim:
benim, baş öğretmenim
baş öğretmenimin;
adı: mustafa kemal
soyadı: atatÜrk
mustafa kemal atatÜrk
baş öğretmenim
en büyük türk
atatürk,
bir sen, fani mustafa kemal
bir de biz, mustafa kemal'ler
cumhuriyeti, siz kurdunuz
biz yaşatacağız *
ne imam buhari nin nede garibim başlığı acan arkadaşın suçu vardır bu konuda. zira bu soz devrin şartlarında soylenmiştir. öncesini ve sonrasını bilmek lazım gelir. ne bu yalan bir hadistir deyip dışlamak, nede dogrudur deyip gavurları taşlamak dogrudur. kaldı ki bütün hadisler yanlış diye bir genelleme yapmak gene cahilliktir. mutlaka içinde dogru olanlarıda vardır. inanmamak kişisel bir özgürlüktür veya inanmak. müslüman olamayanların cennete gittigine inanılıyorsa şu zamanda kişi müslüman degildir. zira son din islamdır bir çoğuna göre ve eger cennete girmek isteniyorsa müslüman olunmalıdır. yok ben olmam ve girerim diyorsanız gişe görevlisine bilet yerine ne verirsiniz bilemem.
faşistleri goren gencin feryadıdır. olası gelmekdeyimine de bu noktada dikkat cekmek gerekir ki genelde tikky dili ve edebiyatının ürülerinde sıklıkla kullanılır.