Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski istanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun.
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun.
Belki haziran da mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.
(bkz: atilla ilhan)
Sen akıllısın da ne oluyor ?..Çuval gibi yatmaktan başka yaptığın bir şey yok !..Eskiden öğretmenmişsin, özel dersler verirmişsin, öyle diyorsun, peki şimdi niçin bir şey yapmıyorsun..? Raskolnikov isteksiz, soğuk karşılık verdi : Yapıyorum..! Ne yapıyorsun ?..iş !..Ne işi..? Raskolnikov bir süre sustuktan sonra ciddi bir tavırla karşılık verdi : Düşünüyorum...!
(bkz: suç ve ceza)
çekirge bir zıplar, iki zıplar, üç zıplar dört zıplar zıplamayan çekirge görmedim zaten çekirgeler zıplar ama hep yerle gök arasında kalmışlardır bunlar hep böyle kararsız kalmaya mahkumdurlar.
hoş geldiyse hoş bulduğuna şüphem yok. italyan futbolcu izlenimi vermiş olmasını çok normal karşılıyo olabilir. çünkü bu ismi ilk duyduğunda kendiside hemen hemen aynı şeyleri düşünmüştü.
Bahsettiğimiz canlının Türkçe karşılığı: Kitap kurdu. Hani şu kütüphanelerimizdeki bilhassa hiç okunmayıp evlerimizin salonlarındaki vitrinlerde aksesuar malzemesi olarak kullanılan kitaplarımızın bir ucundan başlayıp diğer ucuna kadar okuyabilen(!) minik canlı.
Ayrıca yabancı dillerde bibliyoman kavramı var. Kitap hastası, kitaplara hastalık derecesinde ilgi duyan kişi demek. Daha açık bir ifade ile kitap delisi. Osmanlı kültüründeki karşılığı "Mecânin-i Kütüp". Bir de bibliyofil var. Bizdeki karşılığı "Muhibban-ı Kütüp" yâni kitapsever.
ders anlatmaz işi gücü ödev vermektir. kitabı açar içindekiler bölümünde ki konuları sırasıyla öğrencilere dağıtır. her gün bi öğrenci bi konuyu anlatır.
not: hiç umutlanmayın aldığı maaşı sırasıyla öğrencilere dağıtmaz.
kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor. Oğuz ATAY
ümit, kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır. Friedrich NiETZSCHE
herkes kendi işine baksın adam istediği zaman yemek yiyebilir kendi hür iradesidir. Bir başkasının din, ahlak vs... anlayışı sizi niçin bu kadar ilgilendiriyo anlamıyorum.
(bkz: özgür olmak)
Aleviler müslüma mıdır sorusuna gelince önce sorun bakalım biz gerçekten müslüman olmanın gerektirdiği şartları yerine getiriyor muyuz? (Bkz: Alemin derdi sizi mi gerdi?)
islamın şartı beştir: 1) Kelime-i şahadet getirmek. 2)Namaz kılmak 3)Oruç tutmak 4)Zekat vermek 5)Hacca gitmek
imanın şartı altıdır: 1)Allah'ın birliğine inanmak 2)Meleklere inanmak 3)Kitaplara inanmak 4)Peygamberlere inanmak 5)Ahiret gününe inanmak 5)Hayır ve şerrin Allah'dan geldiğine inanmak.
Not! Müslüman olduğunu iddia eden bir kişi bu şartların her birini istisnasız kabul etmek zorundarır. Misal ben namaz hariç bütün şartları kabul ediyorum diyen müslüman olamaz. Bunu ben demiyorum. (Bkz: Kur'an-ı Hakim) Yok ben etmiyorum diyosa kendi bilir. Vesselam.
Hap şeklinde olanlarından fazla içince enerji patlaması kaçınılmaz. Elleriniz titrer yerinizde duramazsınız. Kendizi dünyanın en mutlu insanı sanarsınız. Lakin fazla uzun sürmez bu. Etkisi geçince mide bulantısı, baş ağrısı yapar.