leonunukaybedenmathilda
0 (düz adam)
on ikinci nesil yazar 5 takipçi 4.50 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    başlıkların saçma olma sorunsalı

    1.
  1. arkadaşlar ota boka başlık açacağımıza acaba kaliteli konular üzerine uzun uzun fikir paylaşımlarında mı bulunsak? bir bok muhabbeti almış gidiyor sözlüğü. bok götürüyor adeta. herkes neden başlık açma peşinde? bilemiyorum işte bir şeyler rahatsız ediyor sanki.
    2 ...
  2. dokununca dokundurunca büyüyen şeyler

    1.
  3. bir arkadaşım söylemişti, meme.
    keşke aksi de mümkün olsa :(
    0 ...
  4. evlendikten sonra düzelir

    8.
  5. sözlük yazarlarının yazdıkları şiirler

    12.
  6. Gitmek vakti geldi görüyorum.
    Bazen gitmek gerekir.
    Sessizce, kimselere küsmeden.
    Bavula doldurup bir yığın anıyı,
    Tüm kapıları sürgüleyip, vedanın hüzünlü akisleriyle.
    Kar geceyi örterken usul usul,
    Kaybolmuş bir hayatı sürükleyerek..
    Bir yere varmak değil, artik orada olmamak çabası.
    Olmadığı yeri güzelleştirir bazen insan.
    Yol uzadıkça daha çok uzaklaştırır,
    Bundandır, yola uzunluk yakışır.
    Hiç öyle eğme başını,
    Yarım kalan öykülere vakur duruşlar yakışır.
    Yanağındakiler ezelden tanıdık, incitme onları.
    Çorak gönülleri yeşertmeye gözyaşı yakışır.
    Sessizliğinde duyduğum çığlıklar kulağımda..
    Ama sana hala kahkahalar yakışır.
    Gönülden gönüle ulaşmıyorsa umut,
    Vedalara en çok sessiz kalmak yakışır.
    0 ...
  7. yazarların kendini bulduğu şiirler

    1.
  8. Çamlıca da bir ay gördüm; senindi
    Birden o nazenin yüzüne indi
    Gözlerinin yeşil denizlerinden
    Gülümserdin; has bahçeye dönerdim
    Bir zamanlar bulutlardaydı başım
    Bir zamanlar sevdalı bir fenerdim
    Sabah yalınayak kıyılarında
    Avuçlardım doğuşunu güneşin
    Akşamları gemilerden kovulur
    Hayalini düşürürdüm izime
    O sapsarı, günbatımında yanan
    Saçlarınla sarılırdın yüzüme
     
    Dünya bize zindan, dünya bize dar
    istanbul olsaydın, ben de gökyüzü
    Öylece dursaydık sonsuza kadar
     
    Ben hangi mimarım, bilseydin eğer
    Bir lügat yanmazdı böyle ansızın
    Eriyip akmazdı kanda cümleler
    Dokun, âh süzülsün alevlerinden
    Heceler kurusun dudaklarında
    Harflerinde beni bekle ve ısın
    Yedi saray kurdum yedi tepede
    Her gün birisinde uyanmalısın
     
     
     1.   Saray
    Karanlık akıyor Sarayburnu’ndan
    içinde şiirden bir mumdur zaman
    Fitilinde duman duman ayrılık
    Topkapı nasıl da incinmiş bundan
    Kimindir bu Saray, bu Sultan kimdir
    Diye haykırıyor Aya irini
    Ne bilsin, geçerek son nefesinden
    Ölmüyor, bulanlar gönül pîrini
    Yerebatan Sarnıcı’ndan semaya
    Hû diye yükselen suyun sesinden
    Her gece nağmeye dönüyor hayal
    Al diyor, istanbul mehtabındır, al
     
    2.   Saray
    Nakışları nerde Çinili Han’ın
    Çemberlitaş hasta bir gezgin gibi
    Kapalıçarşı’da başlayan yangın
    Mısır Çarşısı’nda eski bir bahar
    Darağacındayız daha dün gibi
    Yine kırılıyor bizim aynalar
    Genç Osman bakıyor cam kırığından
    Surlar yıkılıyor hıçkırığından
    Yerleş bu Saray’a kalmadan kışa
    Kimimiz şehzade, kimimiz paşa
    Yollarda bekliyor nice bendeniz
    Yalnız sana meftun toprak ve deniz
     
     
     3.   Saray
    Sinan mı bakıyor yoksa derinden
    Süleymaniye’nin tut ellerinden
    En içli duayı okusun taşlar
    Öteye yolculuk kapıdan başlar
    Bu saray bulunmaz Çin’de, Maçin’de
    Sana bir külliye kurdum içinde
    Kitaplardan oku ruhumu, heyhat
    iksirde ölüm var, zehirde hayat
    Gece masallarda açıyor çiçek
    Rüya olanda mı,  nerdedir gerçek
    Yiğitleri bir bir uyanır yarın
    Beyazıt’ta şaha kalkan atların
     
     
    4.   Saray
    Bu Sarayın özü dünyaya değer
    Gölgesi kaybolur havarilerin
    Ertuğrul Gazi’nin kirpiklerinden
    Damlayan su Fatih olurmuş meğer
    Ürkek sahillere uzat elini
    Bozdoğan Kemeri sarsın belini
    Mekân kaybolurken görünsün ışık
    Çözülsün yürekte kalan sarmaşık
    Dal budak salıyor zulüm ve korku
    Hüsrana gömüyor o hazin Şarkı
    Yeter söndüğümüz ve yandığımız
    Garbın ateşine aldandığımız
     
     

     5.   Saray
    Zebun olmayacak artık cihangir
    Bu Saray’a cümle kapısından gir
    Yanına divit al, can mürekkebi
    Bir de ben geleyim bir gölge gibi
    Bırak da, kalbimde haykırıp yazsın
    Beni divit kadar anlayamazsın
    Ne haremağası, ne de cariye
    Destanımı okur bir gün Kariye
    O mel’un ihanet bilsin ki, vatan
    Mahrem bir sevdadır, bizi ağlatan
    Bir gün yeryüzünü sarar bu sızı
    Piri Reis kıyar nikâhımızı
     
     
    6.   Saray
    Bu nasıl çığlıktır, bu nasıl bir âh
    Minare tutuştu, yandı mihrimah
    Yıllardır inleyen Edirnekapı
    Bilmez ki, kimindir bu eşsiz yapı
    Çatlamış, mucize bekleyen duvar
    Harcında Usta’nın gözyaşları var
    Tekfur Sarayı’nda sönen meş’ale
    Ruhumla tutuşup gelseydi dile
    O simsiyah ezberleri bozardı
    Kıskanmanın tarihini yazardı
    Lâkin nice Rüstem erse murada
    Buluşamaz ay ve güneş dünyada
     
     
     
    7.   Saray
     
    Marmara’da kuşlar uçar kanatsız
    Gönül süvarisi olur mu atsız
    Lâle bahçeleri Leyla kokunca
    Çeşmelerden âb-ı hayat akınca
    Yiğitler çıkacak bin bir köşeden
    Ordular kalkacak Bayrampaşa’dan
    Haseki’ye ebabiller konacak
    Avareler bunu rüya sanacak
    Bir defa dinleyin ağalar, beyler
    Bu şehrin surları size ne söyler:
    Gül kokulu bir imandır istanbul
    En vefalı imtihandır istanbul
     
     
    Rüya
     
    Çamlıca’da yollar gördüm, sararmış
    Onlar da ben gibi seni ararmış
    Hâlâ bir civanım on sekizinde
    Merhem bulmalıyım aşkın izinde
    Kendi yokluğumda var olmalıyım
    Savrulmak nedendir, tutunmak niye
    Ya Sultan asmalı beni bir göğe
    Ya ben bir Sultana yâr olmalıyım
     
     
     
    Ey derûn yurdunda büyüyen ırmak
    Bileyim, nasıldır güneşe varmak
    Erimek devlerin dert ocağında
    Ve yeniden doğmak ölüm çağında
    Gitmek zamanıdır öteye doğru
    Çağrı bekliyorum, sade bir çağrı
    Bir işaret, bir tebessüm, bir melek
    Ne sen kaldın efkârımda, ne felek
     
    Dünya bize zindan, dünya bize dar
    istanbul olsaydın, ben de bir seyyah
    Elele yürürdük sonsuza kadar
    Nurullah Genç

    hayatımın şiiri olabilir. kalbimi bırakıyorum buraya..

    https://youtu.be/WFgCE1dQiUg
    1 ...
  9. freud u sille tokat dövme isteği

    3.
  10. freud diil de murphy'i dövme isteği bendeki. yahu kehanetler silsilesi gibi adamın sözlerini bir bir yaşıyorum. aah murphy kemiklerin sızlıyor mu acaba?
    en sevdiğim sözünü de eklemeden gidemiciim.

    eğer hücumun iyi gidiyorsa, pusuya düştün demektir.

    sevmesem de hayranım bu adama, söze bak hele..

    edit: git de bunları murphy başlığı altına yaz diyenlere bir çift sözüm var. olmadık yerlerde olmadık şeyler yapmayı severim. canım buraya yazmak istedi yahu üzmeyin beni.
    0 ...
  11. fissür örtücü

    2.
  12. fissür örtücü diyip geçme. bazen 1 saatte zor açar o minik ağzını, yaptırmaz, yorar seni kendi de ağlar. bu dramı yalnız pedo stajında olanlar bilir..

    edit: çürük oluşmamış fakat çürüğe yatkın derin olukları olan dişlerde çürük oluşumunu önlemek için bir koruyucu olarak, ya da mine seviyesinde oluşan çürüklerde çürüğün ilerlemesini önlemek amacıyla yapılır. pedodonti'nin en basit işlemidir. tavsiye edilir.
    0 ...
  13. müge anlı daki zeynep ergül

    16.
  14. müge anlı klasikleri arasındaki yerini çoktan almıştır. izledikçe gülüyorum.
    https://youtu.be/BiqYQYu98n4

    çok başarılısın. *
    1 ...
  15. geceye bir şiir bırak

    53.
  16. artık görünmüyor mevsimde hüzün
    bulutlar bir garip rüyaya dalmış
    ufukta güneşi ağlatan yüzün
    bir mültecî gibi tenhâda kalmış
    toprak yandı gülüm; çeşmeler zehir
    şimdi bilsen de bir, bilmesen de bir
     
    kaç kere çağırdım seni öteden
    turnalar uçurdum gittiğin yere
    bin parça eyledin kalbimi neden
    ruhum bir başına düştü göklere
    bana tebessümle bakıyor kabir
    şimdi gülsen de bir, gülmesen de bir
     
    derdimin yangını sardı gölgeni
    bir mahkûm kanıyla aktı izlerin
    deniz ölesiye severken seni
    neden gemileri yaktı gözlerin
    yıkıldı yolunu bekleyen şehir
    şimdi gelsen de bir, gelmesen de bir
     
     
    yağmurun inceden yağdığı yerde
    açan gül acıyı damıtır solar
    ağustos böceği düşünce derde
    içine kuşların sevdası dolar
    ölü bir mahzene gömüldü kibir
    artık sevsen de bir, sevmesen de bir
     
    çatladı en kavî yerinden tohum
    kıvılcım düşürdü sulara gonca
    her akşam ölümü koklayan ruhum
    seni de kuşanır hâkan olunca
    bu yerde bilinir destân-ı kebir
    şimdi kalsan da bir, kalmasan da bir
     
    zaman ki, ardımda pervane şimdi
    mekân defineler döktü yoluma
    fırtınadan umut bekleyen kimdi
    söyle, deniz neden gömüldü kuma
    zindan çöktü gülüm; kırıldı zincir
    benim olsan da bir, olmasan da bir
    nurullah genç
    0 ...
  17. eskisi gibi yazamamak

    12.
  18. evet. hevesle alakalı sanırım. ya da ilhamla, yaşlanıyorum ya da. uzun uzun anlatmaya tahammülüm kalmadı sanırım hicbir şeyi. hicbir şeye tahammülüm kalmamış da olabilir. üzüldüm şimdi bak.
    1 ...
  19. türkiye de kadın olmak

    710.
  20. "to be or not to be", işte tüm mesele bu dedirtir.
    dikkat gerektirir. her yiğidin harcı da değildir. 23 yıllık deneyimlerime göre konuşuyorum. bir suçun mağduru olmamak için çaba sarf etmek zorunda bırakır. ki bu yel değirmenlerine karşı olan bir savaştır. zordur.
    0 ...
  21. hayvan çiftliği

    166.
  22. okurken aklımda sürekli türkiye'yi canlandıran, içerdiği nüanslardan dolayı sık sık kahkaha attığım kitaptır. çok beğendim, tavsiye ederim. 1984 ise türkiye'nin bir 10 yıl sonrasıdır. psikolojimi bozmuştur, tavsiye etmem.

    aklımda kalan en hoş yeri: tüm hayvanlar eşittir, ama domuzlar daha eşittir.
    anladınız siz :)
    2 ...
  23. gecenin şarkısı

    31899.
  24. layla-ahmet kaya.
    aman be layla, can layla. boşver bu aşka.. yazar olmamın şerefine bir kez daha dinliycem. hellö uludağ *
    link bırakmayı unutmuşum, dinleyin canlar.

    https://youtu.be/GYslvRY8tLY
    0 ...
  25. işlem önceliğini bile bilmeyen mal

    3.
  26. batuhan bu. işlem önceliği dahil tüm matematik kurallarının canını okuyan pasif agresif öğrencim. dün mesaj atmış ne zaman geliyorsun gel artık diye. bir haftalığına seni ve anneni hayatımdan çıkarmak istemiştim yalnızca. başaramadım evet, pazar geliyorum batu. hazırla birbirinden saçma sorularını..
    1 ...
  27. tabutta rövaşata

    234.
  28. an itibariyle annemle babamın izlediği, benim de yan odada mastürbasyon sahnesinin geçmesini bekledigim müthiş dervis zaim filmidir.. ah istanbul hangi dönemde olursan ol istanbulsun, güzelsin.
    0 ...
  29. zlatan ibrahimovic

    1755.
  30. hafızalarda kalan ronaldoya bakışıdır. bu bakışı bilmeyenler ahmet kural'ın sıla'ya bakışını marifet sanar.
    0 ...
  31. doktor maaşından kesilip asgari ücrete eklensin

    8.
  32. lütfen doktorlardan değil bekçilerden kesilsin. yada beni de bekçi yapsınlar. bu gerçekle yaşayamıyorum, bekçileri çok kıskanıyorum.
    0 ...
  33. gecenin şiiri

    12249.
  34. istanbul ey istanbul ey
    ey acıların gözyaşlarının kraliçesi
    istanbul ey istanbul ey
    ey bozgunların garip çiçeği
    bu akşam yemin ettim
    seni bir daha öpmemek için
    ben ki bütün duvarlarını, afişlerle donatıp
    yumruğumla kanatmıştım
    rezil bir aşktı
    bütün arkadaşları miting alanlarında
    ve mezarlıklarda bırakmıştım
    istanbul ey istanbul
    ey acılar kraliçesi
    umudun ve direncin yorgun anası
    ve ey çıldırmak üzere olmanın çamurlu ikonası
    tırnaklarım kopuyor, görmüyor musun?
    bir ben miyim kapılarını şaşıran her yokuşun başında
    bir ben miyim ekmek arasına canına doğrayıp doğrayıp yutan?
    bir kedi bile sağarken yüreğini
    telaş içerisinde yavrusuna
    ey acımasız acuze! 
    utan şu türbelerinden 
    minarelerinden utan 
    istanbul ey istanbul ey
    acılar kraliçesi
    savaşın ve bozgunların gariban çiçeği
    ve ey teslimiyete düşmenin o hazin gerçeği
    bayraklarım kanıyor, sormuyor musun
    kadınların ki; omuzları hicran, saçları ihanet sarısı
    çocukların ki; 
    yağmur emiyor yıkılası kaldırımlarından
    en ücra genlerime, alyuvarlarıma, 
    kılcal damarlarıma, ruhuma kadar.
    bıktım iliklerime, gömlek ceplerime kadar sızan
    bu allahsız yağmurundan
    istanbul ey istanbul ey
    acılar kraliçesi
    ihtişamın ve sefaletin çaresiz bacısı
    ve ey çürümenin yok olmanın amansız sancısı
    ciğerlerim çatlıyor, duymuyor musun?
    hangi pencerene çıksam 
    o salya sümük pezevenk suratları
    hangi caddene dökülsem
    o şangur şungur düş kırıkları
    bütün bu ezginler, tükenenler, yerlere serilenler, tutunamayanlar
    sarsmıyor mu seni hiç?
    bunca infilak
    bunca isyan çığlıkları
    istanbul ey istanbul ey
    acılar kraliçesi
    aldanışların ve hüznün yalancı tanrıçası
    ve ey ruhu kirlenmiş gecelerin cilveli yosması
    intihar anı geldi, beni öpmüyor musun?
    ağlamak istemiyorum, yenildim sana
    hikayenin özeti bu
    bir istimlak gibi ödedim ve çiğneyip geçtin maceramı
    şimdi ben suçlarımı didikleyen bu martı sürüsüyle
    şimdi ben hangi şehirde soğuturum zonklayıp duran bu yaramı
    istanbul ey istanbul ey
    acılar kraliçesi
    ihanetin ve ihbarların arkadan dolaşan bıçağı
    ve ey ödeşmelerin, yüzleşmelerin, erkekçe vuruşmaların kaçağı
    beni harcadın ulan! 
    beni sattın
    utanmıyor musun?
    -Hayaloğlu

    edit: gecenin değil yılın şiiridir bu. önce okuyun, sonra dinleyip sessizce ağlayın. uzatmayın.
    0 ...
  35. ahmet kaya nın en güzel şarkısı

    109.
  36. asla cevabını bulamayacağım şey.. ama bu ara munzur'a taktım bi de "demedim mi haydar, demedim mi sana? bu istanbul yutar adamı."
    bkz:yuttu...
    tek aşkım işte, bana kalacak, her şarta benimle olacak, beni anlayacak tek insan..
    bilir misiniz ki yorgun demokrat parçasında "yüreğim anlıyor seni" dediğinde hüngür hüngür ağlamış insanız, bazen gerçekten bir tek o anlıyor beni.
    0 ...
  37. nesrin cavadzade

    158.
  38. abartıldığını düşündüğüm estetikli güzel.. fiziği güzel sayılabilir fakat aurası oldukça düşük ne yazık ki. mine tugay'ın bile estetiksiz halini gördüğümde şok geçirdiğim için bir kadına güzel demeden önce iki kez düşünüyorum. nerde o eski jaweline'sız, liplift'siz ve bilumum estetik operasyon yaptırmadan güzel olan güzel gibi güzeller..
    1 ...
  39. hangi zaman diliminde doğmak isterdiniz

    44.
  40. 1700 lü yıllarda, bir Amiş olarak doğmak isterdim.
    0 ...
  41. © 2025 uludağ sözlük