sanki bir sike yarıyor da insanları sahura kaldıran kendisiymiş gibi iki davul çaldı diye para isteyen amın oğludur.
bundan 2 asır önceki salakça bir uygulamayı hala devam ettiriyorlar ve sanki davul çalmasını isteyen benmişim gibi gelip benden para istiyorlar. anneciğine sor paranı ne yapmışım o bilir.
an itibariyle gerçekleşmiş durum. bu ne amk anasını sikmişsiniz yazar isimleri gözükmüyor reklam anasının amı kadar büyük aşırı beyaz entry'ler birbirine girmiş.
genellikle o meşhur "üniversite zamanları"nın boş yere gideceği ve öğrencinin mutsuz olacağı şehirlerdir.
hepsinin ortak özelliği genellikle şehirde gezilecek hiçbir yer olmaması , şehrin küçük olması (nüfusu 1 milyonu bile bulmayanlar) gibi sebeplerdir. ankara'dan doğuda olan tüm şehirleri kafadan sildiğim için söylemeye gerek bile duymuyorum.
başlıcaları:
(bkz: kütahya) (hayatınızın hatası olur)
(bkz: konya)
(bkz: uşak)
(bkz: denizli)
(bkz: muğla)
(bkz: afyon)
(bkz: ısparta)
(bkz: burdur) (böyle bir şehir mi vardı?)
(bkz: tekirdağ)
(bkz: manisa)
(bkz: bolu) (böyle bir şehrin olduğunu bile bilmiyordum haritadan gördüm)
bizzat başımda olan sıkıntılardır o yüzden birinci ağızdan tecrübelerimden yola çıkarak birkaç madde sıralamak istiyorum.
iki durum söz konusu ben iki durumu da yaşadığım için ikisine de yorum yapabiliyorum.
1. durum : kedinin erkek olması
2. durum : kedinin dişi olması.
2. durum tahmin edilebilir seviyede daha riskli. birazdan değineceğim.
---
1- tüy sorunu: iki cins kedide de kesinlikle en ciddi sorun. kedinin cinsiyeti fark etmeksizin tüy döküyorlar ve evi sürekli süpürmek zorunda kalıyorsunuz.
2- sürekli birşeyleri tırnaklama istekleri: bu da ciddi bir sorun zira evde tırnaklamaları için bir alan yaratmazsanız mobilyalara saldırıyorlar.
3- dışarı çıkma isteği: ne kadar evcil de olsa hayvanın dışarı çıkıp gezme isteği var ve mevzu bahis olan hayvan kedi ise onu evde hapsetmek imkansızdır. erkek kediler dişilere göre eve ve sahiplerine daha az bağlı oluyor. serseri gibi evden çıkıp 3-4 gün sonra uğramak için geliyorlar mesela.
4- tuvalet eğitimi: kediyi yavruluğundan beri sahiplenmiyorsanız bu eğitimi vermek gerçekten zor.
5- hastalık: kediler doğası gereği dışarı çıkıp gezmeyi seven hayvanlar ama dışarı çıkıp hasta olup da gelebiliyorlar. benimki bir gün dışardaki belediye tarafından düzenli olarak ilaçlanan zehirli otlardan yemişti mesela. uygun bir veteriner bulup ona acil zamanlarda ulaşacağınız ortamlar yaratmak şart.
6- mart vakası: erkek kedilerin mart olduğu zaman dışarı çıkıp eş bulma eğilimleri var ancak bazı erkek kediler abartıyor ve resmen eve kız atıyorlar. bir mart ayında ertesi gün bahçenizde birden fazla kedi bulabilirsiniz.
eğer kedi dişi ise durum daha da vahim zira kedinizin doğum yapmasını istemeyip bir yandan da kısırlaştırmaya da sıcak bakmıyorsanız işiniz çok zor. dişi kediler mart ayında sürekli dışarı çıkmak isteyecektir. dışarı çıkmasına izin vermezseniz huysuzlanabiliyorlar. kontrollü bir şekilde dışarı salabilirsiniz ama kırmızı alarmda olmakta fayda var çünkü dışarı çıkma amacı sadece hava almak değil. bütün bunları kontrol altında tutmak oldukça zahmet isteyen şeyler.
hepsini okuyanlara saygılar sevgiler.
edit: bonus olarak 7.maddeye banyo diyebilirim. 5 yıldır kedi besliyorum 1 defa bile banyo yaptırabilmişliğim yok.
edit 2: merak edenler olmuş buyrun efendim bendeki hergele bu