Evet arkadaşlar dün olduğum ameliyattir. Ameliyat öncesi burda ve diger sözlüklerde yazılanları dikkatlice okumamin faydasını cok gördüm. Ben de kendi deneyimlerimi paylaşayım istedim.
malum şeyi fark ettikten sonra hemen ameliyat olmak istedim. Çünkü büyüdükçe oyulacak alan da büyüyecekti. Bakırköy Acıbadem hastanesine dün sabah 8.30 da geldim. Gece 12 den itibaren hiçbir şey yemedim. Odaya yatisim yapıldıktan sonra anestezi uzmani gelip sorular sordu. Sırtımı dinledi, tansiyon ölçüldü, nabza bakıldı vs. Daha sonra ameliyat kiyafetim geldi. Tamamen soyunup giyiyorsunuz. Damar yolu açıldı bu arada. Ameliyatim 11.30 olacağını soylediler. Iki saat once bir hap verdiler sakinleştirici. Cok soru sorduğum için vermiş olabilirler.Bu haptan sonra "düşme tehlikesi olan hasta" bilekligi takildi ve yattım. Müthiş bir kafasi var. Mal mal gülmeye başladım. Herkese her seye gülüyordum. Sonra mayistim ve uyumusum.
Kalktigimda 11.20 idi saat ve beni ameliyathaneye götürmeye gelmişlerdi. Ameliyathaneye girdim. Herkesin dedigi gibi soğuk bir yer. Sanki ben orda degilmisim gibi bir muhabbet dönüyor orda. Sonra doktorum geldi biraz bir seyler konustuk ve narkoz verildi bana. Ilk iki saniye bir sey yoktu. Sonra bir karincalanma ve sicaklik hissetim. Sunu dedigimi hatirliyorum "ooo kafasi şimdi geldi". Uyandigimda sirt ustu yatiyordum. Kalcamda acı ve ağrı vardı. Bir de buna ameliyathanenin soğukluğu eklenince titremekten daha cok aciyordu. Acıya dayanikliyimdir ve pek ses cikarmam. Ama bu titreme esnasında "yavas yavas acıyor" dediğimi biliyorum. Odaya döndüğümde 2 saat geçmişti. Ilk saatler acı ve ağrı cok normal. verilen ilaçlarla bu acı bir nebze azaliyor.
Ben hemen ameliyat oldugum icin baklava seklinde değil duz bir cizgi ile ameliyat olmusum. Yani büyük değilmiş. Bu cok onemli arkadaslar hemen ameliyat olun anlar anlamaz. Benim 12 dikisim var. Diğer türlü 30 dikisi buldugu oluyor diye biliyorum.
Ameliyattan sonra cis yapmamiz lazım. Iste buyuk sorunlardan biri. Yaklaşık 2 litre su ictikten sonra iyice sıkıştım fakat yapamadım. Olmadi bir türlü. Yok böyle bir sey. Patlıcak kadar cisin var ama çıkmıyor. Bu vaziyette 2 saat sonra birkac damla geldi. 15 dk sonra da rahat rahat yapabildim. Sabir gerektiriyor arkadaslar. Ben cok stres yapmistim. Çünkü oraya cubuk sokuyorlar yapamazsan ve o gerçekten acıtıyor.
Bogazima ameliyatta nefes almam icin boru soktuklarindan orasi baya bi tahris olmus. Ve sesim kısık hala. Oksuremiyorum çünkü dikislerim acıyor.
bende diren yok bu arada. Haftaya carsambaya kadar pansuman da olmayacagimi söyledi doktor. Bayramda tekirdaga bile gidebilcem. Ayaga kalkmaya basladim bugün. Ayaga kalkmak cok zor sey. Bugün taburcu olucam.
ertelemeyin hemen olun arkadaslar. Ilerleyen süreçleri eve gidince daha rahat yazıcam. Şimdi yan tarafıma dogru yatmış vaziyette hastanedeyim. Sorusu olan arkadaslar yazabilir bana. Gecmis olsun hepimize.
Edit1: ameliyat olalı bugün itibari ile 4 gün oldu. Ikinci günün sonunda taburcu oldum. Eve çıktıktan sonra her şey daha kolay. Eve giderken taksinin arka koltuğunda uzanmış şekilde gittim.
En önemli uyarim geliyor. Yediklerinize dikkat edin. Bol bol su için. Kabiz olmayin ! Ameliyat sonrasinda bile ben böyle aci yaşamadım. Klozete oturmak cok kolay sıkıntı yok bundan korkmayin.
Bugün bayram nedeniyle tekirdaga geldim. On koltukta yatar vaziyette yolculuk etmek biraz zordu sadece. Artik hareketlerim daha seri ve daha kolay. Agrim acim hic yok. Hastaneden sonra hic olmadi zaten. Sadece hapsirirken ve oksururken canınız aciyor.
ilerleyen günlerde yeni editlerde görüşmek üzere.
edit2: uzun süre yazmadığımı fark ettim. Bugün 1 ayı geçti artık. çok iyiyim. Hatta son 1 haftada 2 kere spora gittim. Ameliyattan 9 gün sonra dikişlerimin yarısı alındı ve o gün başladım oturmaya. ilk 9 günün psikolojik baskısını üzerinizden atıyorsunuz. Evet tekrar iyileşiyorsunuz ! Tekrar hayata dönüp sosyal oluyorsunuz. Çok fazla dedim yine diyeyim fark eder etmez gidin ve ameliyat olun.
edit3: Aradan 7 ay geçti. Turp gibiyim maşallah. Özel mesajla ulaşan arkadaşlara elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Genelde sorulan soru ne kadar para verdiğim. özel sigortadan dolayı para ödemedim, pek önemi yok hastanenin bana göre. Ameliyat sonrası 5 yıldızlı otel muamelesi görüyorsunuz sadece.
Spora başlayalı 5 ay oldu. Sadece ilk zamanlar bench press ve mide çalışırken ağrı oluyordu Artık o da yok. Ağırlıklara devam.
Son aylardaki tüm durumumu anlatan hastalık. Ne kadar çıkmaya çalışırsan o kadar içine giriyorsun sanki bir girdap gibi. Kendini kandırmaya çalışsan da bir faydası olmuyor. insanların senin hakkında söylediği onca güzel şey, yaptığın onca faaliyet, aldığın tebrikler hiçbir işe yaramıyor. Aldığın hiçbir güzel not seni mutlu etmiyor. En zoru da ailene olabildiğince aşabildiğini göstermeye çalışmak.
Son 4 aydır bu durumun içindeyim ve son 4 aydır sadece birkaç saatlik mutluluklar yaşadım. Onları not ettim ve tekrarlamaya çalışıyorum. Örneğin Shakespeare adlı oyunda 15 dk lık arada içtiğim sigarayı da sayarsak tam tamına kesintisiz 2 saat 35 dk mutluluk yaşadım. Oyun hakkında bilgi; http://snnknn.com/shakespeare/
Hayattan ne istediğimi ve beni neyin mutlu edeceğini bilmiyorum. Halbuki bugüne kadar hiç böyle bir durum yaşamadım. Allahını seven spoiler versin bu şeyler bitiyor mu merak ediyorum. Kafamdaki düşünceleri kesip atmak mümkün olsa keşke. Devlet hastanesinde gittiğim psikolog 10 dk dinledi ilaç yazdı yolladı. Ne anladıysa lavuk artık. içmeyeceğim o ilacı. Şimdi bir de şu dinleyen türden psikoloğa gidicem artık napalım vericez o parayı.
Ne olursa olsun bu süre içinde kaybettiğim zamanı ileride telafi edebilirim umarım.
Yanlis bir davranıştır. Zaten nesilleri tükeniyor. Su Karadeniz'deki ayiyla karsilastiginda yapilmasi gerekenler listesine goz atmak gereklidir. Ayi seni bogarsa ona karismam ama. Senden cok var.
Hukuksal olarak ve din kurallari olarak yasak olmamasi yeterli olurdu. Ilk olarakta sapkin hislerle tum ders dayak atip, konusanlari yakalamak icin ayakta bekleten ortaokuldaki ingilizce hocamdan baslardim. Egolarindan dolayi insanlara yukardan bakip onlari asagilayanlardan devam ederdim.
Cevap: Pilav, kuru fasulye, patates, muz, gündöndü.
*Vallahi bilmiyordum meyve nedir sebze nedir nasıl ayrılır vs diye. Aklıma geleni yazmıştım. Hoca da sınıfta okumuştu bunu çok utanmıştım bak aklıma geldi yine utandım.
Yüzünü çok net hatırlamasam da üzerindeki kıyafetlerden düşündüğüm kadarıyla maçtan dönerken benle aynı metrobüste olan fenerbahçe taraftarı. bu olayın öncesini araştıran konuşan vs henüz göremedim.
Bir delilik yapıp olay günü beşiktaş taraftarı olmama rağmen arkadaşımla derbi izlemeye gittim. Dönüşte hep beraber bindik metrobüse. Mecidiyeköye kadar her şey normaldi. Mecidiyeköye yaklaşırken metrobüs durdu birkaç kişi inip baktık ileriye. Metrobüs durağı savaş alanı gibiydi. Önümüzdeki metrobüsün cam sesleri geliyordu ve o anda bir adamı camdan indirip dövmeye başladılar. o metrobüs kaçtı sıra bize geldi. O gün kaç kere ''niye aldım ben bunu!!'' dediğim mont beni arkadaşımı ve 17-18 yaşlarında olan bir kızı kurtardı. Birkaç tanesi metrobüsün önüne atlayıp ön camı kırmaya başladılar. Hepimiz şaşkın bir halde kalmışken önümde kapının camı patladı bir anda montla siper ettim cam parçalarını. Arkadaşımı ve kızı da montun altına alıp eğildim. daha sonra her yer duman oldu kimseyi göremiyorduk. Meğerse içeri meşale atmışlar kırılan camlardan. Bir anda metrobüs tekrar gitmeye başladı. Bir sonraki durakta durduk ve içeri atılan meşaleleri bıçakları toplayıp attık. Sonra metrobüsün kırılan camları tam kırılmamıştı yarım kırıkları da kırdık çünkü rüzgarda üstümüze geliyordu. Olayın bu entry ile alakasına şimdi geliyorum. Bir grup edirnekapıya yaklaşırken inip geri dönelim dövelim demeye başladılar. Benim sağımda mavi tişörtü benle birlikte camları kıran da bu gruptaydı ve o da indi bu durakta.
Eve geldikten sonra olayı duyduk ve sonrasında kamera görüntüleri çıktı. Benim görebildiğim kadarıyla (yanlış görmüşsen bildirin) önde mavi tişörtlü bir çocuk sarı kırmızılı çocuğun üstüne geliyor ve bir anda kargaşa oluyor.
Yaşanan olayların hepsi sarı kırmızı parçalı forması olan çocuğa kesildi. Ben sadece onun suçluluğunu kabul etmiyorum. Kadıköyde binlerce polis varken mecidiyeköye tek bir polis bile göndermeyenler, yıllarca futbol ile ilgili manşetlerinde ''tarihi çalım'' vs gibi rekabeti kızgınlaştıran medya, mecidiyeköyde metrobüse saldıran yaratıklar, gaza gelip karşısında yalnız gördüğü taraftara saldıranlar da bu suça, bu olaya ortaktır.
R harfini dikkat etmedigimde ya da hızlı konusurken soyleyemeyen biri olarak pek rastlamadigim insanlar. Genelde cok tatlı diye yorum yapılır. Isin aci tarafiyla Münazaraya hazirlanirken tarim yerine tagım dendiginde gruptan atilarak tanisilir.
Böyle devam eden bir şarkı var. Büyükbabamın en sevdiği sarkiydi. Anneannem ile yaşadıklarını özetliyor bu şarkı. Muhacira kiz vermeye pek sicak bakmayan bir aile olunca Buyukbabam çareyi kacirmakta bulmuş. 4 ay oldu onu kaybedeli ve her dinlediğimde daha cok özlüyorum.
Bir yandan sosyal sorumluluk projelerine önem verirken, bir yandan ne kadar üstün biri olduğunu her fırsatta belirtmeye çalışan biridir. Geçen gün yeditepe üniversitesinin kariyer günlerinde kendisini dinlemeye ''çalıştık'' .
-''işte geçen gün isveçte krallarla kraliçelerle falandık oturduk çok önemli insanlar onlar ben de ordaydım, çok exciting bir ortamdı.'' gibi ifadelere sık sık yer vemiştir. Yarı türkçe yarı ingilizce olan konuşması anlattıklarının değerini gölgeledi diyebilirim. Eğer söz hakkı alabilseydim :'' Türkiye'de bulunan bir üniversitede niye bu kadar ingilizce konuşuyorsunuz ?'' diye sorucaktım. Dilimizin ne kadar yontulup köreltilip yabancılaştırıldığının canlı kanıtıdır.
Öldürülüşünün 13. yılı. Kanıma dokunuyor güzel milletimizin herkese sahip çıkarken onu onutması. Hepimiz Hrantız derken, adını bile duymaması.
Kanıma dokunuyor ve kendime hakim olamıyorum. Nasıl bu kadar tepkisizsiniz yakın tarihinize? ''Atatürk'ün Dayanılmaz Hafifliği'' demişti Kışlalı ve bugün Atatürk'e sövenler yargılanmazken hükümete ''Höt'' diyenler içeride. Kanıma dokunuyor ve utanıyorum.
Aha benden bahsetmiş yazardır. Madem okuyorsun sana gelsin . ipekle ilgili konuşurken hep benim sevgilime bakış açımı gördüm sende. Vay be dedim herif harbiden sevmiş harbiden çok sevmiş abi.
Ulan şu kaç günde seninle oturduk yaktık sigaraları seninle ağladık. Birader yüregim sızladı hala sızlıyor ya. Sen nasıl dayanıyorsun nasıl başa çıktın ? Sen o kızın gittiği sonu görürken harbiden seviyorsan nasıl devam ettin o boklara. Yok abi ben içtim onun içmesini istemedim diyerek sıyrılma olaydan. iyi bok ettin. ipek'in son durumuyla ilgili yazdığından sonra o an o kızın babası gibi vurmak istedim sana. Bugün ben bile kendime gelemedim hala. Psikolojim bozuldu . Allah göstermesin başkalarına.
Korkuları. Efendim hazırlık okuyoruz * , sınıfın inek kızları hep böyle triplerde gülerız sorun cıkartırlar yok efendim dersi dinleyemıyormus vs. Bunların hepsi bu asık suratla hayattan bi bok zevk almamakla birlikte yaz okuluna kaldılar. Eh müstahak.
2 gündür başımı kaldıramadıgım yazı. Hesabım olmadıgı icin oraya yazamadım ama umarım gerçek değildir, umarım mükemmel bir beyinin hayal ürünüdür. Lütfen öyle olsun.
Okudukça kız arkadaşımı 1 sn bile üzmemek için elimden geleni yapıcağıma söz verdirtti bana.