Hicbir alanda yeterli altyapıya sahip olmamamizdan kaynaklidir. Buyuk cogunlukla isi bilmeyenlerin spor, eğitim, ticaret vs vs gibi kurumların başına getirilmesi ve daha bir sürü şey.
sığ bir insanın kullanabileceği çümledir.
sanki sokak atışması yapıyor, sen ecnebi meslektaşlarınla dahi konuşmakta zorlanackken bu prof rahatça konuşabilecek.*
(bkz: bir dil bir insan)
yeni öğretim üyesi olmuş hoca tipi: bu hocalarımız derse gelir ve pek etrafa bakmadan monitöre bakarak anlatırlar bütün dersi, bazen öğrencilerin şakalrına maruz kalabilirler. sınavlarından iyi not alınabilir
hayatı taşkala erkek hoca: derse gelir sürekli muhabbet etme amacında olan,yer yer müstehcen espriler de yapan hatta öğrencilere el şakaları bile yapabilir,soruları verir sülalesi rahattır pek umursamaz.
evde kalmış kokoş bayan hoca: bu hocalarımız ise 30'lu yaşlarının son demlerini yaşayan armudun sapı üzümün cöpü diyerek bir koca bulamamış, genelde sarışın, derse zamanında gelip zamanında giden, dersi de iyi anlatan hocalarımızdır. soruları zor sayılır.
çok alıngan balık etli bayan hoca: alınganlığı kilo takıntısına bağlıdır bu hocamızın, dersi anlatırken de hep bi telaşbi heyecan bi ııı'lama olur. yeri gelirse alınıp dersi bırakıp sınıftan çıkar, sorularını en zorundan hazırlamaya çalışır.
aşırı mülayim hoca tipi: bu tipimizde cinsiyet ayrımı yoktur kadın erkek olsun mülayimdir işte bunlar, etliye sütlüye bulaşmaz,dersini anlatır önemli yeri söyler gider.
zengin ve yavşak erkek hoca: bu var ya bu en tehlikelilerdendir, hep fiyakalı giyinir sınıfın abaza not delisi kızları da hocanın egosunu tavan yaptırmıştır zaten. sosyal ortamı da iyi kullanır, ders soru vs. de pek sallamaz.
literatür delisi yayıncı tip: derslerinde sürekli şu kadar yayınım var, vay efendim filanca dergide yayınlanan makalelerim var da var işte bunda, soruları da yayınlarıyla orantılı olarak zorlaşmaktadır.
prof'um ben tipi: ilk cümlesi ben prof'um olandan pek hayır gelmez, kendisini üstün görür öğrenciyi küçümser, sevilecek yanı yoktur.
dünkü hollanda maçında kendisine yapılan ir faul sonrası yere düşerken rakibine tekme sallamaya çalıştı ama denk gelmedi, çok da iyi niyetli değildir.
dünya kupası performansı ise ortada olan futbolcudur. son maçlarda sahada sadece yürümektedir. zaten 210 dakka boyunca arjantinde higuain'in o ilginç golü de olmasa gol atabilecek takım değil. messi de büyük maçlarda bi ekşın gösterememiştir aynı ronaldo gibi, dünya kupsı bir kez daha gösterdi ki dünya kupasını kazanmak için takım olmak gerekmektedir, yanı arjantinin ve messi'nin almanya karşısında hiç şansı yok.
evde her şeyden sıkıldığın anlarda aklına gelir bu eylem. ne tv izleyesin gelir ne yemek yemek ne de biriyle konuşmak işte böyle sıkılmış ve amaçsız olunan anlarda gidip tuvalate zaman geçirmek en iyisi tavsiye ederim.
tanım: suriyedeki iç savaş nedeni ile ülkelerini terk edip türkiyeye kaçıp gelen suriyeli sığınmacılara evlerini kiralayan ve 'yazık işte garibanlara ev veriyoruz' diyen insanlardır.
efendim önce tanımı yaptım ki şimdi uzun uzun yazabileyim.. malumunuz bu suriyeli sığınmacıların en çok ikamet ettiği şehirlerden biri hataydır.elinizi sallasanız suriyeliye çarpıyor; hastanede, pazarda, sokakta vs vs heryerde bunlar var.
ve bizim yardımsever(!) müslüman ev sahiplerimiz onlara evlerini kiralıyor, gel gelelim normal kiranın iki misline. sıradan bir aileye 250 300 lira aylık kira alırken söz konusu suriyeli olunca kiralar 400 500'den başlıyor.tabii adam istediği paraya kiralar diyenler olabilir aranızda ama benim esas değinmek istediğim o ev sahiplerinin etrafta 'yazık garibanlara, müslüman kardeşlerimize başlarını sokacak evleri yoktu sahip çıktık onlara' diyerek dolanmaları..
ayrıca bu tip uyanık* türkler bunlarla da sınırlı değil. suriyelileri inşaatlarda bir amelenin günlük yevmiyesinin yarı parasına çalıştıran inşaat sahipleri,suriyeli kadınlara tandırda ekmek yapması için izin verip her ekmek yapandan 3 5 ekmek haraç alan tandır sahipleri de vardır. örnekler çoğaltılabilir..
sonuç olarak bu sığınmacıları sevmeyebilirsiniz* ama esas mesele vicdanı kaybetmemek, onlar da insan ve fırsatçılığın lüzumü yok.
edit1:imla
edit2: iki ay sonra bana entry yazdıracak kadar dolmuşum bu adamlara.