ağaçlarının kesilmemesi için uğruna nice ciğerlerin gazla dolduğu park.
Şöyle ki;
29 Mayıs 2013 Tarihinde çevreye duyarlı bir topluluk tarafından bir grup "halk"ın bir araya gelerek ağaçların kesilmesiyle başladı her şey. Ne olduysa bu çevreci gruba polisin sert müdahalesinin başlamasıyla oldu. Önce orantısız bir şekilde pkk yanlılarına bile yapılmakta cesaret edilemeyen müdahale şekli, birebir türkiye cumhuriyetinin vatandaşlarına yapılmıştır. suçları sadece gölgesinde serinledikleri ağaçlara, gövdelerini siper etmeleridir. bu orantısız müdahale vicdanı olan her türk vatandaşını rahatsız etmiş, polis ve halk karşı karşıya gelmiştir. dönemin başbakanı r. tayip erdoğan'ın halkıyla inatlaşan, örneğin " %50 oy bize bu hakkı verir", " üç beş çapulcu ayyaş", " biz % 50'yi zor evde tutuyoruz" gibi söylemleriyle gerilim yükselmiş. kendi fikrinde olmayanları ötekileştirmiştir. medyanın üzerine düşen görevi yeterince yerine getirememesiyle, halk kendi medyası olan "sosyal medya"yı kullanmış, bu platformlar üzerinden halk olaylar hakkında tarafsız bir şekilde bilgi sahibi olmuştur. ancak her kaos ortamında olduğu gibi bu durumdan çıkar sağlamak isteyen gruplar da yok değildir. duruma sadece çevreci eylem olarak katılan halkın arasına, provakatörler de dahil olmuş artık eylem masumiyetini iyice kaybetmiştir. herkes ortaya çıkan hareketleri kendi ideolojisine göre yorumlar haline gelmiş, kişiler tarafsızlığını yitirmiş, vicdan, akıl, sağduyu durup düşünme, eyleme geçirilen faaliyetlerde çok geri basamaklarda yer almaktadır. başbakanın ülkesinde bu denli bir kaos varken yurt dışı gezisine çıkması halkı iyice kızdırmıştır. akp, başbakanın dönüşünde 10 yıllık iktidar olmanın verdiği güçle parti il başkanlıklarını organize etmiş ve havaalanında görkemli bir karşılama düzenlenmiştir. bu karşılama da bir devlet kahramanı gibi dünyaya servis edilmiştir. bu dönemde açıklamalarıyla cumhurbaşkanı abdullah gül çevrecilerden özür dilemiş, ünlüler ve fikrine saygı duyulan kişiler ortamı yumuşatmaya çalışmış, ancak başbakanın sert tutumu devam etmiştir. halkıyla inatlaşan başbakana tarihte ilk kez rastlanması artık kutuplaşmayı daha da belirgin hale getirmiştir. öyle ki karşısındakinin düşüncesine değil saygı duymak, dinlemeye dahi tahammul edilememektedir. muhalefet partilerden chp önce bu kaostan nemalanmayı istemiş (iptal edilen kadıköy mitingi) ancak yine sosyal medya üzerinden partiye oy veren duyarlı vatandaş bu durumun yanlışlığını yetkililere iletmişlerdir.her ne kadar kirletilmiş olsa da, bu eylemde öne çıkan düşünce, akp'nin "dediğim dedik, yaptığım yaptık" tavrı, faşist yönetim anlayışıdır. neticesinde bir ağaç ile başlayan eylemin, akp fikirleri ve projelerinin dayatılmasına dur deme çığlıdır. 16. günündedir. kaos ortamında kimse kural tanımazdan yola çıkarak, dürüstlük yitirilmiştir. yalan haberler, 10 yıl önce olan olayı eylemlerde oldu gibi göstermek ve halkı kışkırtmak da buna bir örnektir. bunları ayırt edebilmek de insanın "top'a basmasıyla" mümkündür.
Bir gündü, hava ılık
Ve cadde kalabalık
Bir kadın sapıverdi önümden dönemece;
Yalnız bir endam gördüm , arkasından, ipince.
Ve görmeden sevdiğim, işte bu kadın dedim,
Çarpıldım sendeledim.
Çarpılmak ve sendelemek
Düşünmek acabaları, tüketmek bütün keşkeleri cepte ne varsa
ilk karşılaştığımız gün, yanında oturmam ve senin gülüşünle gözlerinin ışıltısı arasındaki ahenk
Haldeki çarpılmak kısmı bu olsa gerek
Aramızdan geçen uzun bir nehir ve bulunamayan köprü
Aramak, ulaşılabilirliğini zorlamak, dokunabilmenin hırsıyla
Ama bulamamak ve sendelemek
Vazgeçmemek, her şeye rağmen, yardım ateşi yakmak
Çıkan dumandan benim sesim olur musun? temennisinde bulunmak
Seslenişim şansımın sürekli bana nanik yapışındandır
Bilirim bu karmaşadaki kahraman rolünü
Sandalyeyi ters çevirmiş, seni hayranlıkla izleyen ben
Hep acelesi olan, bir yerlere yetişmeye çalışan sen
Durup bir bakar mısın? Sandalyedeki adama
Yanıma gelip, tutar mısın uzattığım eli...
El ele girebilir miyiz? Bundan sonraki hayatımızın ilk gününe
su hayatta neyi yapmamak isterdin deseler, o uzatilan ilk sigarayi almazdim derim. tavsiyem baslamamanizdir. goturusu vardir, getirisi yoktur. rahatlamak mi, acin eric satie dinleyin. verilmemesi gereken tavsiyelerdir. (bkz: )biliyoruz da konusuyoruz.
Model 1: kurcalayan ve kurcalattiran birbirine girer cunku gorulmesinden korktuklari vardir, guven eksikligi icerir.
Model 2: Telefon ortada birakilir saklayacak birseyi yoktur, kurcalanmasinda tedirgin olacak, 1. modelde meydana gelen tartismalar iki tarafin seffaf yasam tarziyla kucuk sebeplerden buyuk kavgalar cikarmayacak kadar kalitelidir.
25 sehit uzerine sol frame dolmus durumda ki olmasi gereken de budur. recep tayip erdogandan zerre kadar hazzetmeyen bir yazar olarak bu olayda da onun ve kurmaylarinin ihmalkarligindan soz etmek yerinde olacaktir ancak sadece ona baglamak insafsizlik olur. hangi basligin altina yazsam diye dusunurken turk halki geldi karsima. suphesiz ki rte teror politikasinda sinifta kalmistir. soyle de dusunmek gerekir ki, irak, suriye, kafa tutan bi iran ve turkiye. siralama asikar bir sekilde gozukmektedir. once ic savas ciksin sonra biz mudahale eder ve yok ederiz mantigiyla kurulmus basit ama sinsi bir stratejidir. ergenlere soyledigimiz klavye kahramanligini suan tc basbakani hergun girdigi tweetlerle basarili bir sekilde ergenlssmekte. ancak bize dusen gorev su ki; turk halkinin birligini bozmak istryen dis guclere karsi birlik ve beraberlik icinde bulunmak, turkun turkten baska dostu yoktur sozunu kulagimiza kupe etmektir. elbetteki pfovakasyonlar olacaktir ama bunlari iyi analiz etmeli ve sogukkanli davranmaliyiz. ataturkun de dedigi gibi: Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. ben savasmaya hazirim ama yurdumun vatandasiyla degil, huzurumuzu bozan hainlerle, ya siz?
tanim: soguk kanli olmasi, galeyana gelmemesi gereken topluluktur.
hani şöyle içinizde internetten alış-veriş yapmak güvenli mi diye geçiriyorsanız bu sitenin size yanıt vermesi muhtemeldir. daha önce de değinildiği gibi bir çok şikayet var site hakkında. muhtemeldir ki dolandırıcılıktan yargılanacaklardır çünkü binlerce insana kusurlu ürün yollanamış, kimisine ise hiç yollanmamıştır bile. he şöyle de bir durum var dürüstler çünkü kredi kartı bilgilerini vermenize rağmen hala kredi-kartı dolandırıcığına uğramadık. bu entryle beraber kargo beklemeyi bırakmış, kartımın rutin günlük limit kontrolüne başlamış bulunuyorum.
teknik bilgilere fazlasıyla ihtiyaç duyulan bir yaşamsal faliyettir.
şöyle ki;
yakalanırsın sınıf ortasında mal olursun, yakalanmazsın sınıf ortasında mal olursun.*
teknik ise bunların tamamını önler niteliktedir;
bir uc kutusu avucuna alırsın, daha sonra elin yere bakacak şekilde dayarsın sıraya, başını kolunun en yastıkımsı yerine oturttuktan sonra geliversin uyku.
neden uc kutusu diceksiniz, eğer uyuma aşamasına geçerseniz eliniz gevşer ve o uc kutusu elinizden düşer, çıkardığı zararsız gürültüyle uyanırsınız. hiç bişey olmamış gibi devam.