merak edilen sorunsal. yaklaşık 14 yıl oldu. o zamanlar bir çoğumuz ilkokuldaydık şimdi ise üniversitede. 28 yıllık kupa dalgası yapanlar bunu görmüyor mu hiç merak edilendir.
birde üstüne ülkede din elden gidiyor diyenlerdir. ne kadar komik değil mi? lem yelid diyerek siyaset, politika satanlar ülkenin bir numaralı adamı, lem yelid diyerek şarkı yapanlar dünyanın en rezil grubu oluyor.
her erkeğin arzuladığı sözlük kızlarının (!) merakıdır. ilginçtir ki uzunları delirmişcesine istemektedir.
facebookta ekleştikten sonra bu uzun penis merakı ile ilgili şöyle bir konuşma geçti facebookta.
li: ben
gv: sözlük kızı
li: üstünde ne var tatlım?
gv: kıyafetler var ama keşke sen olsan.
li: bir gün oda olur.
gv: bu arada senin boyun bayağı uzunmuş.
li: evet, senin bacaklarda dıkşınmış.
gv: boyu uzun olanın penisi de uzun olur derler.
li: öyle mii? hiç duymadım.
gv: öyle öyle. seninki kaç cm? *
li: hehe. xx cm.
gv: benim ol!
işte böyle giden bir sohbettir. sorun sohbette değil elbette, çoğu sözlük kızı bu sohbeti yapmakta ama sorun olan kısım uzun penis merakı. birilerinin bu kızlara anlatmaları lazım dudak bölgesinde kas vardır, iç kısımda yoktur, önemli olan boyu değil kalınlığıdır diye. anlatılması lazım. anlatılsın ki diğer sözlük erkekleri de masturbasyon yapmasın, le ilkan biraz daha az seks yapsın.
cahil profesor'un entry'si üstteki entry'e cevap niteliği taşırken benim entrymde sorun yok.
ama şöyle bir olay oluyor. gammazlıyorum, sonuç yok, gammaz listesinden düşmüş, başarılılarda da yok. bir daha, bir daha tam 3 kere. ardından benim entry'm siliniyor. neden? gerekçesi başlıkta açıkça yazıyor.
eclipse ile gerçekleştirilebilen java dil destekli programlamadır. en basit uygulamayı 30 bin tl'ye falan satarsınız. en basit uygulamalara örnek olarak selçuklu belediyesi uygulaması. kendisi 30 bin tl'ye satılıyor, butonların tamamı shopla hazırlanmış, yazdıkları kod satırı en fazla 2000 falan.
kısa süreli tasarımlar için kullanılır. logo hazırlarken en fazla 5 dakika açık kalır. corel draw ile tümleşik kullanılırsa harikalar yaratılabilir, özel brush setleri ile mükemmeleri oynayabilirsiniz.
not: anasının öpücüğü gibi brush setlerim var dileyen olursa upload edebilirim.
beşiktaş gibi zamanda çok iyi olan şimdilerde karabük gibi takımlara zor bela gol atan oyunculara ödediği milyon dolarla gerçekleşecek olan gerçek. camia'dan büyük oyuncu gelirse hem taraftar, hem futbolcular hem de yönetim ikiye bölünür.
son 5 yılın politikasına bakacak olursak genel olarak:
fenerbahçe'nin getirdiği en büyük yıldız carlos oldu. disiplini ve yaşı gereği kulüpten büyük olmadı.
alex gibi bir efsane yaratıldı, aziz yıldırım'ın sert tavrı ile o yıldız artık brezilya'nın bilmem nesinde oynuyor.
krasic, guiza, kezman gibi topçulara büyük paralar ödendi ama hiç bir zaman camiadan büyük bir oyuncu değildi.
beşiktaş örneğinde ise quaresma, simao ve fernandes var. quaresma beşiktaş camiasından büyük bir oyuncu, takımı böldü, alacakları ile mahkemeye başvurdu, beşiktaşı haraca bağladı ve çökertti.
galatasaray'a gelecek olursak. bu yılı saymazsak en önemli transferleri lincoln olmuştu. ondan öncesinde de ribery var tabi. camiadan büyük oyuncu değillerdi. ama drogba, önümüzdeki yıl gelecek olan bir kaç yıldız transferler bunlar hep camiadan büyük oyuncular. bu nedenle onlarda galatasaray'ın çökmeden önceki sefa yıllarını yaşayacak, gidişleri ile galatasaray'ı haraca bağlayacak ve galatasaray artık yerli vasat topçulardan kadro kurmak zorunda kalacak.
türk futbolu yıllardır böyle gitti, devam etti, devam edecek.
"Alkışlamak içimden gelmiyor; çünkü geçen yıl ben biber gazı yemiş eşim ve kızımla uğraşırken bile Terim'i tebrik ettim. O ise kupayı aldıktan sonra 'Demek ki neymiş, Kadıköy'de de kupa alınırmış' diye bağırdı. Bizim acımıza saygı duymayanın biz niye sevincine saygı duyalım."
"memleketin bütün ibneleri mekteb-i sultaniye'de, ah bir müdür olsam topunu siksem bir saniyede." kadardır. neyzen verici, galatasaray mektepleri büyük alıcıdır bu ilişkide.
aziz yıldırım'ın cümlesi. haklıdır. denizli'ye verilen o yüce primlerin ardından haklılık payı olan cümle. bursa'nın şampiyon olduğunda herkes fenerbahçe şike yapıyor dedi ama son maçta bursa şampiyon olunca "ouuvv şike falan yok" denmeye başladı.
aziz yıldırım'ın diğer değindiği noktaysa fenerbahçe şampiyon olunca hep şike var denmesi. sebebi fenerbahçe büyüklüğüne kılıf uydurmak. kendi verdikleri teşvik primleri yetmemiş gibi birde fenerbahçe'nin namuslu, şerefli futboluna laf atılmakta.
ayrıca takımların futbol şubesi giderlerine bakılırsa galatasaray ve beşiktaş mali kriz yaşadı son 10 yılda fenerbahçe ise giderleri ve gelirleri tam olarak faturalanmış, tutulmuş paralardır. galatasaray aşağılarda bitirdiği sezona bakılacak olursa futbol için 40 milyon euro ayrılıyor, harcanan para 10 milyon, 30 milyon uçmuş. nereye uçmuş ben söylemeyeyim, sonraki sezona uçmuş. teşvikler, teşvikler.
giderlerini faturalamış, muhasebe girdilerini, çıktılarını takip ettirmiş, devlet onaylı bir takımın önü kesilirken, spk'dan 300 milyon para yardımı almış, önceki 2 sezon 30 milyonu şaibelere gitmiş bir takım şerefli diye konuşuluyor. şeref nerede görülmekte.