sözlük yakın zamanlarda önemli duyurular yapmaktadır. sözlük yönetim kadrosunu genişletmek ve daha aktif hizmet sunabilmek için edebi sözlük yönetim başvurusu adlı başlığı açmıştır. Ayrıca sözlük http://twitter.com/edebisozluk adresinden twitter hesabını da açmıştır.
sol haber portalı insanların güne soL'dan bakmasını sağlayarak hem haber hem de köşe yazarları ile okuyucularına zengin bir içerik sunmaktadır. Site güncel haberler dışında soL kültür, Bizim Amerika, soL postal gibi konularda da kapsamlı olarak haber yapmaktadır. Ayrıca site haftalık olarak çıkan soL dergisi için de abone kayıtlarına başlamıştır.
iş yerinde radyo dinlerken çokça duyduğum ve acayip sinirlendiğim durumdur. Ulan 21. yüzyılda yaşıyoruz. Sen gidip radyo programcısına mail atıyorsun ve şu parçayı çalabilir misin diyorsun? Ulan mal! Girsene fizy'e girsene youtube'ye girsen izlesene'ye çok mu zor dinlemek istediğin şarkıyı internetten bulmak. Adamın baş ucunda internet var dinlemek yerine mail atiyor. Bu nasıl bir tezatlıktır, bu nasıl bir beyin uyuşukluğudur, bu nasıl, nasıl... bak yine sinirlendim.
Geçenlerde başımıma az daha gelecek olaydı. Akbank bankamaetik hesabımın internet bankacılığını kullanmak üzere müşteri temsilcisi ile konuşuyordum. Kadın benim gerçekten kart sahibi olduğumu öğrenmek için tüm nüfuz cüzdanı bilgilerimi istedi, verdim. Cevaplarda hiçbir yanlışlık olmadı. iş internet bankacılığı işlemime gelince. Kadın "a... şubeye gitmeniz gerekiyor, telefon numaranız tanıtılmamış" dedi. bir an düşündüm teknoloji çağının tavan yaptığı zamanlardayız ve halen daha şubeye gitmemem isteniyor. Ulan şubeye gitsem ne olacak, niye gideyim mal! Gitmedim.
kimse boşu boşuna stalin'e çatmasın. O dünyayı kırıp geçiren, onlarca masum insanın kanıtı akıtan nazi almanyasını onca imkansızlıklara rağmen yenmiş bir liderdir.
yazar (#9459317) nolu entry'sinde türbana özgürlük istemekte ama diğer özgürlüklere gelince yan çizmektedir. lafı koyarken bir şiir armağan etmek isterim; Neyzen Tevfik - Ne ararsın Tanrı ile aramda.
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte
Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum
Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun
Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum
Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup
Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için
Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa
Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan
Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit
Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada
Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen
Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.
Tamam ben giderim uzak bir yere... Gözden uzak bir yere... Uzaya gidemem, kızımdan da ayrılamam ama siz beni görmezsiniz merak etmeyin. Tamam giderim...;
Ben son 6 yıl içinde;
* 2 büyük oratoryo
* 2 büyük senfonik eser
* 1 keman konçertosu
* 2 piyano konçertosu
* 5 solo piyano eseri
* 1 bale müziği
* 2 Bach uyarlaması
* 4 film müziği
* 1 tiyatro müziği
bestelemiş olsam da...
HiÇ MÜHiM DEĞiL SiZiN iÇiN
Bu son 6 yılda dünya üzerindeki 42 memlekette, 326 şehirde konserler verdim, yaklaşık 700 konser...
HiÇ MÜHiM DEĞiL SiZiN iÇiN
Bu 6 yılda, toplumumuza 10 CD,2 DVD, 12 NOTA sundum&...
HiÇ MÜHiM DEĞiL SiZiN iÇiN
Anlıyorum yaptıklarım mühim değil. Hiç bir zaman "her görüşüme katılmalısınız" demedim. Tartışmaya hep açıktım, hiç bir zaman hemfikir olmadığım insanlara saygısızlık yapmayı düşünmedim ama siz yaptınız, adil değildiniz... Bir fikir de ayrı düşünüyorduk, siz kökünü kazımaya kalktınız her seferinde ama hiç bir zaman kendi içsesimden vazgeçmedim. Doğru bulduğum doğrumdu, yanlış bulduğum yanlıştı. Yanlışı ben yaptıysam da hatamı anladığım gün düzelttim... Anladık değersiziz. Sizin değer anlayışınızı anlamadım ama ben değersizim o anlayışa göre, onu anladım... imkanı yoktur bazı kusurlarımı affetmenize... Affedicilik de değil, kabul etmenizin...lütfetmenizin... imkanı yoktur...
Zamanında hatalarım olmuş... Onları düzelttiysem, bu da doğru değildir, imkanı yoktur...
- Falanca arabeskçiyi kültür olarak görmüyorumdur, asla affetmezsiniz...
-Aziz Nesin haklıdır derim, bütün hayatıma sataşırsınız...
- "Din sömürüsü aldı başını gitti" deriz, ölüm fermanı vermediğiniz kalır...
- Konuşmayız, "Konuşmaz o korkak" dersiniz...
- Konuşuruz, "Konuşmak senin ne haddine işine bak sen" dersiniz...
birde bu kurala ek olarak "kalecinin boyunu geçti gol olmaz" kuralı vardır. O zamanda o küçük beynimizle neden bu kuralın muhabesini yapamadık onu da bilemiyoruz tabi. Kalecinin boyunu geçecek tabi geçmeden gol olur mu?
Evet bende buradayım. Ama bunca zamandır nerdeydiniz? Cumartesi gününe kadar burdayım. Yapalım hemen şu zirveyi!
ayrıca: dağmaran'a kadar çıkmaya gerek yok.
karşınızdaki insanın isteklerine olumsuz bir cevap verdiğinizde bozuluk hafiften göt olduğunu örtpas etmek için ortaya attığı yalan cümledir, kanmayınız.