Sosyal olan her şeyden önce insanla ilgili olandır.Sosyal devlet ilkesi diye benimsenmiş ama sadece sözde var olan bir ilke vardr ki anlamı:devletin sosyal barışı ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla sosyal ve ekonomik hayata aktif müdahalesini gerekli ve meşru gören bir anlayıştır.Diğer bir ifadeyle sosyal devlet, herkese insan onuruna yaraşır asgarî bir hayat seviyesi sağlamayı amaçlayan bir devlet anlayışı olarak tanımlanabilir.Şimdi bir soru: sosyal bir devlet insanların sağlıkları için kullanma mecburiyetinde oldukları ilaçları karşılamama gafletine nasıl düşer?Özellikle kanser hastalarının ilaçlarının karşılamaması o insanları ölüme terketmekten başka bir şey değildir. Evet devlet sosyal hayata müdehale etmektedir ama olumsuz yönde...Eşitliği sağlamak yerine eşitsiziliği sağlar olmuştur ve sessiz kalındığı müddetçe de olacaktır.Asgari ücret vererek yaşam adı altında bi şeye mahkum ederken insanları ki aldıkları sadece kapalı bir yerde yaşamaya yeterken hatta bazen yetmezken sağlıklı beslenip sağlıklı olmalarını düşünmek kandırmacadan başka bir şey değildir.Hal bu iken yani hem sağlıklı besleyemeyip hem sağlıklı olmaları,hayatlarını idame ettirebilmeleri için gereken ilaçları karşılamıyorken bu devletin sosyal olduğunu öne sürmek şakadan başka izahı olmayan bir şeydir...
Duyarlı olun arkadaşlar...Seyirci kalmayın bir şeylere...Bahsettiğimz insan hayatı...
Çok ilginçtir dinlenen bir şarkıda efkarlanmaktan ziyade gitmeyi istemek...
kır masayı madam Despina......
çek sediri asmanın altına....
yanında bir ince müzeyyen ablaa...
yine mi güzeliz yine mi çiçek....
Meral Okay
Tuhaf bir huzuru verirken git der alabildiğine uzaklaş...yüzünde kalan son tebessümü saklamak için kaç...
ama şimdi sus....
bir yola çık...
kaç ve kurtul...
'gitmek' fiilini hiçbir şekilde içermeyen cümlelerde bulmak zor hatta imkansızken; buluyorsan git kökünden türemiş anlamlar... kaç git beklemeden....
ihtimal ya fikrinize düşersem tutturun bir rumeli havası....
Sezen aksu
efkarlı şarkılar huzur veriyorsa ....efkarlandırmıyorsa ... sözlerin önemi kalmamışsa yani sende... konuşulmayan bir yere git özle kelimelerini... döndüğünde yetmesinler seni anlatmaya....ama şimdi....konuşma...
sus...
bir yola çık....
kaç ve kurtul....
çokça görülmüştür kendinden kaçmaya çalışanlar ama çalışırken alıkoyulanlar...başarısız olanlar...
n'olur koş..
her şey için birilerini bekleme sen göğüsle bir şeyleri....
kendini bulacağın yeri biliyorsan durma koooooooooooooooş....
haykır nefretini.. kırgınlığını...
istedğin kadar kal......ne kadar istersen.....
yeterki döndüğünde sen ol....
ben hep beklerim diyenlerine koş... sıkı bir sarıl...hisset hücrelerine kadar...
kıran kırana yaşayacağın bu hayatında hep onların .. hep kendinin ol....
Kenarına gidilen sadece ölüm değildir... Hayat,hatta her söz kenardır aslında mükemmel şeylerin mahfına hazır...
Kenarlar ciddiyet içindir ki hayatın ciddiyetsiz olmayışı burdan gelir...Hiçbir şey şaka değildir ve her şakanın üstünde bi gerçek vardr hayatta...Hatta "Hayat bir sınavdır.Neyle karşılaşacağımızı bilemeyiz." denir ya dikkati çekeceği üzere tıpkı hayat gibi sınavlar da ciddi ve beklentilerle dolu olmayan olaylardır....