evet arkadaşlarım; bizim türk kızlarının eşcinsellerle takılma, onları gece muhabbetlerine davet edip çene çalma, özel aktivitelere katılmaya çalışma yavşaklıklarından utanıyorum.
hayır ne zevk alıyorsun onu anlamıyorum, git kız arkadaşınla takıl, gez, eğlen, coş, yada git yanına taş gibi sıfatına bakarsa tabi, hee bakmazsa taş olmayanın dan bir tane heterosexüel bul onunla istediğin aktiviteye katıl, gece gündüz muhabbet et.
şimdi diyelim ki gecenin bir vakti gay arkadaş ile muhabbet ediyorsunuz, canınız birden buram buram sex istedi ve siz gel bana çak deseniz bile çakamaz ama heterosexüel öylemi gel çak bana der demez pozisyon alır...
Türk kızlarının bu marjinal arkadaşlık yavşaklığından gerçekten utanıyorum...
evet arkadaşlarım; atatürk'ün yaptığı eylemlere ve bazı devrimlere mantıklı ve ayık kafayla anlam veremeyen kişilerin, birde empati kurarak, yani rakı içerek anlam vermeye çalışması hadisesidir.
evet arkadaşlarım; aylardır chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu'nun oy kapabilmek için, seçim propagandasının bir ürünü olan reklamlarında, insana huzur verici ve mütevazi olarak nitelendirilebilecek müziklerin fon olarak kullanıldığı, gariban insan portresi eşliğinde fakirlikten dem vurulup, adeta bir süper kahramanmış gibi mükemmel çözümler eşliğinde, iktidara gelir gelmez herşey çok güzel olacak tarzında kırmızı kazağı ile sergilediği bir dizi güveni suistimal etmekte olan senaryolar eşliğinde yapmakta olduğu siyasettir.
şahsım adına bu; profesyonel oyuncuların garip ve fakirlikten ezilmiş insanı oynadığı reklamlar eşliğinde yapılan siyasetten utanıyorum...
evet arkadaşlarım; hayatında kendi ırkından başka hiç bir ırk görmemiş ve verdiği eğitim empoze etmekten öteye geçememiş okullarda eğitim görmüş kişidir.
oysa 3-5 ırk arasında kendi ırkını görmüş olsa ne kadar kuralsız, ne kadar ezik, ne kadar saplantılı, ne kadar yoz, ne kadar çekilmez bir ırk olduğunu rahatlıkla görebilir...
lafı bile olmaz, ulu önder recep tayyip erdoğan'ın türkiye cumhuriyeti döneminde hiç bir rakibi olmamıştır çünkü tartışılmaz üstün özelliklere sahiptir.
merhaba arkaşlarım; dün havaların ısınmasını bahane bilerek arkadaşlarımla yerel bir park olan atatürk park'ına gidip biraz kitap okur, temiz hava alırız diye düşündük. 3-5 arkadaş toplanıp kitaplarımızı alarak parka gittik ve biraz dolaştıktan sonra atatürk silüeti ve sözünün yer aldığı bir duvarın sol çaprazına oturup kitaplarımızı okumaya başladık.
herşey çok sessizken birden bir kaç çocuk top oynamaya başladılar ve sonra kendi aralarında yeni bir oyun yaratarak; atatürk'ün gözünü top ile şişleyen 5, burnunu şişleyen 10 puan alacak şeklinde atatürk silüetine 10 metreden şut çekmeye başladılar.
top oradaki kirli su birikintisine girmişti ve açıkçası biraz pislenmişti ve topun o pis halinde dahi çocuklar hala şut çekiyordu. birden sinirlenip yerimden fırlayarak "evladım, nabıyosunuz hiç utanmıyor musunuz o kirli topu duvara vurarak duvarı pisletmekten?" çocuklar biraz korkmuş vaziyette "ama abi biz atatürk'ü şişkiyorduk sadece" diye cevap verdi, bunun üzerine ben "tamam şişlemeyin demiyorum şişleyin ama duvarı pisletmeden şişleyin, her ıskaladığınız top duvarı pisletiyor" diye karşılık verdim...
bu konuşmalarımız devam ederken, arka tarafımızdan kolunda atatürk imzası, bacağında ise tribal dövme olan, üzerine dekoltesi bol bir askılı ile mini etek giymiş bir kız koşarak yanımıza gelip "yaaaa nabıyosunuz sizz yaaa, sizler hayvansınız tımam mıııı" diye bağırdı. önce hepimiz biraz duraklamış kızın verdiği gereksiz tepkinin nedenini düşünüyorduk ve ben "niye hakaret ediyorsunuz hanım efendi" dedim ve bunun üzerine "hayvansın tımam mıı, siz atama bu şekilde davranamassınızzzz, pen puna musade etmemmm tımam mııı hayvanlarrr" der demez ağzına 900 sayfalık kitabımın ciltlenmiş tarafıyla bir tane indirdim afalladı, düz tarafıylada 2 tane kafasına vurdum ve orada biraz sersem bir şekilde yattıktan sonra; laaaaaaikkkkkk diye bağırıp, lik diye hıçkırarak ağlamaya başladı ve ağlama hızlandıkça layk lik, layk lik, layk lik diye ördek gibi bir takım haraketler çıkartıp kafasına yediği darbenin etkisiyle sağa sola koşuşturuyordu.
güzel havayı mahveden, huzur bozguncusu bu kemalist kız için; gene bir iyilik yapıp, 112 yi arayıp, arkadaşlarla oradan sessizce uzaklaşarak ayrıldık ve gün boyu kemalistlere nefret içeren sözler sarfederek sakinleşmeye çalıştık....
eğer var ettiğiniz bir gücü yok etmek için yada dizginlemek için abdullah öcalan'a ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız hatanın en büyüğünü yapıyorsunuz demektir.
merhaba arkadaşlarım; okuduğum bir başlıktan etkilenerek bu güzel başlığı sizlerle paylaşma cesaretini kendimde buldum ve paylaşıyorum.
şimdi kemalistlere baktığımızda atatürk'ün imzasını dövme olarak vücutlarına yaptırdıklarını hepimiz görürüz, işte biz antikemalistlere saçma sapan gelen bu eylemin asıl nedeni aslında kemalistler açıcından bakıldığında çok kolay görülebiliyor.
kemalistlerin bizlere sürekli, yok atatürk olmasaydı baban kim olurdu bilmezdin gibi saçma sapan eleştiriler getirdiklerini hepimiz görmüşüzdür...
Dikkat dananın kuyruğu kopuyor!!!
kemalistler atatürk sayesinde var olduklarına inandıkları için kendilerini adeta atatürk tarafından imal edilmiş bir eser gibi görmelerinden dolayı; "yaaa atatürk öldü imzasını atamadan gitti, bari imzasını ben atayım da bir atatürk eseri olduğum bilinsin" düşüncesiyle imzalasını vücutlarına yaptırmaktadırlar...
yani bu imzalardan bu iğrenç eserlerin sahibinin atatürk olduğunu rahatlıkla anlayabiliriz... ahuahauhauhua
evet arkadaşlarım; demokrasiden bahsedip atatürk'ün empoze edildiği şu toplumda, atatürk'ü sevmiyorum diyenin vatan haini edildiği bir ülkede, anti kemalistim demenin suç olduğu bu topraklarda, dış görüntüsünü bu adaletsizliğin şerrinden bir kemalist gibi gösterip, kemalizme karşı macburen iyi şeyler söyleyen milyonlarca bastırılmış, asimile edilmiş insanın, haykırarak söylediği sözdür.
sadece kendisinde sinema bilgisi yüksek bir insanmış görüntüsü vermeye çalışan maldır, hatta bu fight club izlemeyip en sevdiği filmler arasına fight club ı koyan malın bir üstüdür.
merhaba arkadaşlarım; düşündüm de atatürk'ün hiç bir çılgın projesi yok. yani inanabiliyor musunuz, sen cumhuriyet kur ve bunun üzerine hiç bir çılgın proje üreteme, yani ne bileyim bir tarafta atatürk, bir tarafta ulu önder recep tayyip erdoğan ve atatürk'ün hiç çılgın projesi yok...
evet arkadaşlarım; yıllardır okullarımızda beyni yıkanmış eğitimciler olsun, sağda solda beyni yıkanmış insanlar olsun, hatta medya dahi atatürk'ün sürekli çok ileri görüşlü bir insan olduğundan dem vurup, bunun üzerine birde; yol yaptırmış, çok büyükmüş, insanlar atatürk'üm bu yol çok büyük değil mi yahu? demişler ama şimdi o yol yetmiyormuş... bak sen şu akıl dolu ileri görüşlülüğe!!! başkada yok sanırım!!!
şimdi ileri görüşlü olsaydı en yakınında gelişecek olan 1960 darbesinin olabileceğini kestirirdi, anayasanın patlak vereceğini tahmin ederdi ama edebildi mi hayır!!! yolu herkes tahmin eder, bugün devasa bir havalimanı yapsan yarın oda yetmez. neden? çünkü dünyamız büyüyor, insanlar çoğalıyor yetmez!!! bu kadar aşikardır bu.
yani kısaca atatürk öyle abartıldığı kadar ileri görüşlü değildi...
merhaba arkadaşlarım; geçen 23 nisanda sizlerinde bildiği üzere kemalistler gibi yan gelip yatmayıp ülkem için çalışmıştım. işte o günün akşamı yorgun bir şekilde işimden çıkıp evime gitmek için yola koyuldum.
bizim mahalleye geldiğimde hava iyice kararmış ve 23 nisan dolayısı ile zıplayıp hoplayıp yorulan çocuklar erkenden uyuduğu için ortalıkta hiç ses yoktu. köşeyi dönüp daha ıssız bir sokağa girdiğimde sokağın diğer başında siyah bir arabanın arkasında bir takım haraketler algıladım, bir köpek mi yoksa suçlumu kestirememiştim ama içten içe iyice tırsmıştım.
yürümem yavaşlamış, korku tüm bedenimi sarmıştı ama yinede geri dönüp dolaşarak eve gitmek hiç işime gelmiyordu ve biraz kendimi toparlayarak sokağın sonuna doğru var gücümle yürümeye başladım. o arada bir evin açık olan penceresinden ulu önder recep tayyip erdoğan'ın ulusa sesleniş konuşması gelmeye başladı, o an tüm endişelerim kaybolmuş bir şekilde hayaller kurarak sokağın sonuna doğru yürümemi sürdürüyordum, o kadar mutluydum ki o bir takım hareketlerin olduğu yeri dahi unutmuştum.
tam ulu önderim recep tayyip erdoğan'ın nur yüzü hayalimde canlanmışken, bööööööööö diye bir bağırışla bir cisim önüme atıldı ve ayaklarımın yerden 2 metre kesildiğini hissettim o korkuyla yüzüne yüzüne vurmaya başladım, inanılır gibi değildi yüz yere düşmüştü bende tekmelemeye başladım ve çılgınca tekmeliyordum.
tekmeleme esnasında birisi koluma girdi ve dur!!! tmmm yeter!!! diye beni çekip kendime gelmemi söyledi, gerçekten kendimden geçmiştim zangır zangır titriyordum. bu kişinin yüzüne baktığımda arkadaşım arif olduğunu farkettim, kaşı açılmış ve burnu kanıyordu. Yere baktığımda ise meğerse o derece korkmamın sebebinin atatürk maskesi olduğunu öğrendim.
meğer arkadaşım arif kardeşinden aldığı mustafa kemal atatürk maskesi ile bana bir şaka yapmak istemiş, inanırmısınız hayatımda bu kadar korkmamıştım...