laserenity
202 (power ranger)
beşinci nesil yazar 1 takipçi 15.90 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    kadınlar ne ister

    121.
  1. önce biraz zaman isterler çünkü erkeklerin aniden alevleniveren "aşk"larına karşılık onlarınki yavaş yavaş ve derinden ilerler, sonra biraz ilgi isterler, aşkları yerine oturduğunda emin olduklarında o insanı sevdiklerinden kendi gösterdikleri özene karşılık biraz ilgi isterler, aralarındaki artık bir ilişkiye dönüşmeye başladığında ise biraz sadakat isterler, başta aşkından öldüğünü iddia eden erkekten aynı heyecanın devamını beklerler lakin daha kızı iyi tanımadan aşık olduğunu iddia eden erkek kız gerçekten "o"na aşık olduğunda ise artık o ulaşılmazlık ortadan kalktığından olsa gerek, hevesi geçmiş gibi davranmaya başlar, en sonunda kadınlar biraz vefa ister kandırılmamışolmayı ve aşık olduğunu iddia eden erkeğin yalan söylememiş olmasını ister, bir aşkın bu kadar kısa zamanda bitmesi mümkün olmadığından, erkeğin "nedenlerini" duymayı ister, ve bu nedenleri mantık çerçevesine oturtmasını ister,çok şey değil aslında, kadınlar sadece gerçekten sevilmek ister.
    1 ...
  2. can alıcı şiirler

    111.
  3. " ve sen hiçbir zaman sol anahtarı yaptıracak bir çilingir bulamazsın, bana kalırsa sen ömrünün sonuna kadar o şarkının kapısında kalacaksın."

    yılmaz erdoğan
    4 ...
  4. ben bu yazıyı sana yazdım

    1223.
  5. biliyor musun?
    gittiğinden beri başı ağrıyor bu şehrin
    fırtınalar kopuyor denizlerinde
    yatak döşek yatıyor kaç gündür
    ağlıyor
    gözünü dikip bir lambaya
    elinde resminle kıvrılıyor bir köşeye
    perişan oluyor
    kocaman kalabalıklar içinde yalnızlık çekiyor
    acıtıyor bu tek başınalık

    gittiğinden beri bir halsizlik kapladı bu şehri
    ne güneş eskisi gibi doğuyor
    ne sokaklar eskisi gibi bakıyor
    ne deniz ne kuşlar aynı
    hepsi içine kapandı
    sabahlara akşamlar karıştı

    sen bilmiyorsun
    arkanı dönüp gittin

    gittiğinden beri bir şeyler oluyor
    başı dönüyor bu şehrin
    yanlış zamanda doğuyor gün
    olmadık zamanlarda duruyor saatler
    yanlış bulutlar, yanlış yağmurları yağıyor
    gittiğinden beri doğru bir şey olmuyor

    bir ses geliyor uzaklardan
    bu da ne?
    kuşlar ağıt mı yakıyor ne?
    seni özlüyorlar belki de

    haberin yok
    sen arkanı dönüp gittin

    gittiğinden beri kuşlara küskün bu şehir
    herkese küskün
    konuşmuyor hiç
    utanıyor ağlamaktan, kaçırıyor hep gözlerini
    her şeyi bırakıp kaçmak istiyor,uzaklarda bir yerlere
    ama yıkık bir şehri hangi şehir kabul eder içine?
    söylesene

    bildiğin gibi değil
    gittiğinden beri iyi değil bu şehir
    çok korkuyorum
    intihar kokuyor bu şiir
    hayır! hayır!
    saçmalıyorum!
    ve şimdi itiraf ediyorum!
    yalan bütün bunlar!
    şehrin bir şeyi yok
    her şey yolunda
    şehir iyi
    sadece benim gözlerime siyah bulutlar indi
    sen gittiğinden beri
    bir arkadaş arıyorum ruhumun enkazına belki

    yanlışlık yok
    yanlış olan benim demek ki
    gün doğru zamanda doğuyor da ben yanlış zamanda ölüyorum
    uykuya dalıyorum derken
    kabusların kucağında uyanıyorum

    alışmakla unutmak arasında koşarken
    nefes nefese kalıyorum
    tam unuttum
    unutmaya alışıyorum derken
    bir köşe başında karşıma çıkıyorsun

    olmuyor böyle

    madem gidecektin
    bu şehirdeki bütün senleri alıp gitseydin
    ağaçlardaki şarkılarını
    kaldırımlardaki şiirlerini de alsaydın giderken
    pencerelerde gözlerini
    sokaklarda adımlarını bırakmasaydın
    o zaman belki bir umudum olurdu
    unuturdum belki
    alışırdım unutmaya

    ama olmuyor böyle
    anlamıyorum
    kızgın mıyım? kırgın mıyım?
    üzgün müyüm?
    var mıyım, yok muyum?
    sanki
    varlığımda bir yokluğum

    bildiğin gibi değil
    gittiğinden beri hüzün sürüyorum dudaklarıma
    süslü cümleler arıyorum sana adadığım satırlara
    ama olmuyor
    iki basit sözcükten başka bir şey bulamıyorum
    sevgimi anlatmaya
    söylesene
    sen biliyor musun?
    nasıl anlatılır bir sevgi daha başka?

    sen arkanı dönüp gittin
    haberin yok

    gittiğinden beri bu şehir mezarım
    gökyüzü mezar taşım
    bulutlarla bir isim yazıyor üzerinde
    artık hatırlamadığım

    korkuyorum
    bu gidişin sonu iyi değil
    intihar kokuyor bu şiir
    olmaz mı diyorsun
    yapma diyorsun öyle mi?

    başım ağrıyor gittiğinden beri
    resmini alıp
    kıvrılıyorum köşelere
    korkuyorum kalabalıklardan
    nefret ediyorum
    kalabalıklar içinde yalnızlık sarılıyor ellerime
    kabuslar çöküyor üzerime
    deprem oluyor içimde bir yerlerde
    başa çıkamıyorum

    olmuyor böyle

    bir kalp
    bir okyanus dolusu gözyaşının içinde
    nefesini tutarak
    ne kadar yaşayabilir?
    söylesene...
    9 ...
  6. sonsuza kadar sevmek

    14.
  7. insanların inanmayı sevdiği bir yalandır.
    1 ...
  8. vücut çalışıp yarı çıplak dolaşan erkek

    1.
  9. bütün kış spor salonundan çıkmayan, hiçbir alanda göstermediği çabayı göstererek gücünün son raddesine kadar disiplin ve düzen içinde çalışarak sonunda istediği kaslı vücuda ulaşan ve bunu spor amaçlı değil kendi deyimiyle sadece "kızlar hasta olsun(!)" diye yapan içine hava basılmış gibi şişince bütün kızların kendilerine aşık olacağını sanan ve olayı abartan, bu yüzden de şişme işlemi tamamlanınca artık o vücudu gizlemek istemeyen aksine herkese göstererek "bakın ben ne büyük iş başardım." diyerek övünen gösteriş yapan, girdiği her ortamda herkesin kendisine hayranlıkla baktığını zannederek biraz da bundan şişinen böylelikle iyice kabaran, genelde yarı çıplak ya da atletvari şeylerle gezen erkektir.
    1 ...
  10. can alıcı şiirler

    47.
  11. " yanıtsız kalabilir mi ten, iyi niyetle sorulmuş bir soruyken aşk, sorusuz kalabilir mi aşk, kötü niyetle sunulmuş bir yanıtken ten? cevap veriyorum; ten nedir ki aşk varken..."

    (bkz: küçük iskender)
    1 ...
  12. teoman tipi mutsuzluk tanımları

    43.
  13. + teo ne bu halin, depreştin mi yine, yapma be teo değmez o kıza

    - o herşeyi kendi yanından görür. almak istediğini alır,başka şey düşünmez beni unuturdu. Onun her anı heyecan dolu, beni üzdüğü zamanlarda bile,yokluğunu hissetmek beni korkuturdu.

    + yapma ya, korkma teocum yalnız bırakmayacağız seni.

    - ben herşeyi onun için onun yanında yaparken, o hepsine uzaktan bakardı yabancı gibi. her sözümü dinliyor gibi beni kandırırken, içinden geçen binlerce ses bastırırdı sesimi.

    + sen de kaşınıyorsun ama teo. kıymet bilmezin biriymiş işte boşveeeer.

    - o her günü yeni bir umutla, bekler gibi görünür,yarına inanmaz beni avuturdu.

    + baydın teo yaa bitmez bu muhabbet, kaçtım ben heyecan lazım bana.

    - onun her anı heyacan dolu. beni üzdüğü zamanlarda bile, yokluğunu hissetmek beni korkuturdu.

    + ohoooo..
    4 ...
  14. böcek familyasının her üyesine kelebek demek

    1.
  15. içinde dizginlenemeyen bir böcek sevgisi olan ya da böceklere karşı korkusuz imajı vermeye çalışan, adeta bebeklere, çocuklara, sevgilisine bile göstermediği şefkatı bu yaratıklara gösteren, biri çıkıp da bir böceğe zarar vermeyegörsün hemen olaya müdahele etme ihtiyacı duyan ve o yaratığın zararsız olduğunu kanıtlamak çabasıyla uçanlarını "kelebek o kelebek" uçmayanlarını da "tırtıl o tırtıl, kelebek olacak büyüyünce" şeklinde tanımlayan, eşek arısı olsun akrep olsun kırkayak olsun zehirli ya da zehirsiz olsun hiç fark etmez, hepsine aynı tepkisizlikle yaklaşan ve şayet karşısındaki normal, gerçeği görebilen bir insan ise, koskoca kara fatmaya bile kelebek yavrusu demek suretiyle onu sinir etmeyi başaran tuhaf insan tipinin bir söylemidir.
    1 ...
  16. eski sevgiliye söylenecek cümle

    25.
  17. git başımdan, seni seviyorum.
    3 ...
  18. sevgilisi olan birine aşık olmak

    57.
  19. birinin sevgilisi olması birine aşık olunmasını engelleyemediğinden, aslında mağdurun aşık olan taraf olduğu, hem heyecanını aşkını bastırmaya hem de gizlemeye çalışırken yorulan, kendisiyle harap edici mücadelelere girişen hele de dürüst ve doğrucu biriyse bu elinde olmadan düştüğü kuyuya düştüğü için kendini suçlayan zavallının dolayısıyla suçlanacak değil de asıl acınacak tarafın aşık olan taraf olduğu, materyalist dünyadan uzak ve diyalogsuz yaşandığı için en masum en telaşsız ve en kendi akışında gizli kalan aşktır.
    5 ...
  20. kızların en çok hoşlandığı şey

    54.
  21. "aşık erkeği" gerçek olmadığına inandığı ütopik aşk masallarına inandıracak kadar gerçekçi oynayan erkekler.
    1 ...
  22. uluslararası ilişkiler

    55.
  23. eski adı "beynelmilel münasebetler" olan bölümdür.
    1 ...
  24. aşk

    2967.
  25. "l'amour est enfant de boheme, il n'a jamais connu de loi" (aşk bir çingene çocuğudur, asla yasa tanımaz.)
    (bkz: carmen by Georges Bizet)
    4 ...
  26. metro

    41.
  27. 19. yy dönemlerinde, Sanayi Devrimi sonrası artan fabrikalaşma ve işçi ihtiyacı ile işçilerin varoş kesimlerden şehre vakit kaybetmeden olabildiğince hızlı-ki daha çok sömürülebilsin- ve şehrin sokaklarında görüntü kirliliği(!) yaratmak gerekçesiyle "görünmeden" gelmesi gerekliliğine çözüm olarak geliştirilen, yer altına inşa edilen böylece hem hızlı hem de görünmez ulaşımı sağlayan araçtır.
    2 ...
  28. staj

    49.
  29. ilk günler, sanki çok büyük bir işe yarıyormuş gibi hissettiren ve büyük bir heyecanla gidilen sonra genç yakışıklı patronlardan birine aşık olunca daha da çekici gelmeye başlayan, öyle ki okula gitmek için sabah 7 de kalkmak zor gelirken staja gitmek için 6 da yataktan bir asker disipliniyle fırlayıp 1 saat içinde kahvaltı giyim saç makyaj çanta ve türevlerini hazırlamayı insana başartabilen ve fakat o aşık olunan sevgili patron iş gezisine çıkınca hiçbir heyecanı kalmayan ve iyice sıkıcı gelmeye başlayan, insanların yüzünüze soru işareti ifadeleriyle baktığı yanılıp şaşırıp da bir günaydın demeyegörün hemen "siz yeni mi başladınız?" sorusuna maruz kaldığınız ve cevabını artık bir kayıttan geçer gibi tekrarlamaya alıştığınız, hemen akabinde de "nasıl gidiyor staj? alıştınız mı? sıkılıyorsunuzdur" gibi tespit-i vaziyet cümleleriyle süslendirilen ve hepsine rağmen de hoş güzel bir tecrübe olarak hayat boyu işe yarayıp saklanacak olan ayrıca da ne kadar materyalist görünse de insana, ihtiyaç olduğunda yardıma koşabilecek bir çok insan kazandıran olaydır.
    3 ...
  30. eski sevgiliyi anlatan tek cümle

    213.
  31. gizli öznesi pişmanlık olan, kalbe verdiği hasarı azaltmak için "eski" kelimesinden özenle kaçınan ama yine de sadece akıldan geçerken bile beyinden ruha giden damarları baldıran zehiriyle dolduran cümledir.
    1 ...
  32. ayrılık

    293.
  33. aşkı anlatan bir cümlenin sonuna iki ölüm üst üste koymaktır.
    5 ...
  34. surekli kiyaslanan ikililer

    4.
  35. çikolata

    89.
  36. isviçre'de üst kalitede ve muhteşem lezzette yapılan yiyecek, böyle olmasının sebebi ise yalnızca güneşten alınan ve mutluluk veren bir maddeyi soğuk iklimi sebebiyle güneşten alamayan ülke halkının bunu çikolata ile telafi etme amacıdır.
    2 ...
  37. tanrı ya sorulacak tek soru

    681.
  38. kim senin yasanı çiğnemedi ki söyle
    günahsız bir ömrün tadı ne ki söyle
    yaptığım kötülüğü kötülükle ödetirsen sen
    sen ile ben arasında ne fark kalır ki söyle

    (bkz: ömer hayyam)
    4 ...
  39. veda

    39.
  40. bir gün başka bir sabaha uyanırsın, aklında biri, fikrinde ismi, kalbinde cismi.
    bakarsın gözlerine, görürsün ki değişik, dokunursun yüreğine anlarsın ki karışık.
    sebepsiz bir telaş sarıverir etrafını.
    zamansız bir gülümseme mesken beller dudaklarını.
    bir sakarlık bulaşır ellerine.
    hayaller gözlerinde gözlerin pencerelerde,
    yabancısı olduğun bir şey gelir, yabancılaştırır seni kendine,
    aşk gelir selam verir yüreğine,
    lakin aşk önce savaşacak
    yenmesi gereken bir gurur var ortada ancak,
    mümkün değil ki üstesinden gelmek
    gurur hep önde hep başı dik duracak
    sonunda ne olacak?
    aşk bir sakar aşığın elinden düşüp kırılacak,
    giden gidecek
    kalan arkasından bakacak,
    yüreğinde bir yabancı,
    gözlerinde bir acı,
    hoşçakal bile içinde kalacak,
    çünkü ne sevdiğini söyleyebildi ona
    ne gözlerinin içine bakabildi.
    şimdi giderken o arkasında bıraktığı enkazdan habersiz
    içi rahat belki yüreği temiz.
    ortada birine söylenen bir elveda olmasa da
    kalan gidenin aklında kalmasa da
    bir karşılık yoksa da
    bir arkadan bakan varsa eğer
    bir seven bir özleyen,
    bu bir vedadır,
    gerek yok hoşçakala.
    3 ...
  41. cien anos de soledad

    22.
  42. Gabriel Garcia Mârquez'in 1982 Nobel Ödüllü kitabıdır. Yazar kitap hakkında şunları söylemiştir:

    "'Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumdan beri beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen adları bir örnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. 'Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım. ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş on altı yılımı aldı. büyükannem en acımasız şeyleri kılını bile kıpırdatmadan sanki yalnızca gördüğü şeylermiş gibi anlatırdı bana. anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. 'Yüzyıllık yalnızlık'ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. bu romanı büyük bir dikkat ve keyifle okuyan hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. şaşırmadılar çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım. kitaplarımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız."
    8 ...
  43. şehirler arası otobüste ağlamak

    30.
  44. otobüsün koltuğuna oturduğunda aşağıda gözünde hayatın boyunca büyüttüğünden çok daha küçük görünen, tek başına kalmış, ve hüngür hüngür ağlayan, gözlerini kaçırmaya çalışırken sana bir parça daha bakabilmek için yukarı kaldırdığında başını göz göze geldiğin ve ilk kez ağladığına tanık olduğun babanı gördüğünde kaçınılmaz olarak gerçekleştirdiğin eylemdir.
    4 ...
  45. ikizlere en çok sorulan sorular

    4.
  46. +siz ikiz misiniz?
    -evet
    +andırıyorsunuz ama.

    -sen düşünce o da düşüyor mu?

    -kocalarınız sizi nasıl ayırt edecek? ya edemezse? ya birinizin kocası diğerinizi öperse !!

    -ben ikizlerden korkarım !!

    -hanginizin dersleri daha iyi?

    -hanginiz daha cadı?
    3 ...
  47. din yazılısından 100 puan alan dinsiz öğrenci

    70.
  48. sınav kağıdının altına dip not olarak "kopya çekmek günahtır" yazıp, öğrencileri denetleme gereği duymayan hocanın sağladığı rahatlıkla kopya çeken öğrencidir.
    1 ...
  49. napoleon bonaparte

    56.
  50. Ünlü Fransız generali.Küçükken Fransa'dan nefret ederdi ve daima Korsika'nın bağımsızlığını hayal ederdi. italyan aksanıyla Fransızca konuşurdu. imparator olduğunda taç giyme töreninde Papa'nın önünde diz çökmedi, çünkü Papa'nın ona bu gücü vermeye yetkili olmadığını onu imparator yapanın kendi gücü olduğunu düşünüyordu.
    Bazıları onun aslında 1.60 değil 1.80 olduğunu o zamanın ölçüm birimleri nedeniyle bugün 1.60 algılandığını söylemektedir.
    Bir savaşı kazanmak için gerekli olan nedir sorusuna "para para para" demiş ve bu sözü kendisi gibi tarihe geçmiş Napoleon deyince akla gelen ilk şey olmuştur.
    4 ...
  51. tarihteki ilk kadin

    8.
  52. Yunan mitolojisine göre adı "Pandora" olan, yaratılan ilk kadın.
    2 ...
  53. doğum gününde yalnız olmak

    1.
  54. normalde hissettiğin yalnızlığın milyonlarca katını hissettiğin, sanki yüreğin 15 katlı bir apartmanın en üst katından düşüyormuş gibi gelen, ağlamak istediğin halde ağlayamadığın çünkü mutlu olman gerektiğini düşündüğün, en berbat durum ve duygulardan biridir.
    9 ...
  55. sevgili

    216.
  56. murathan mungana göre dünyanın gerçeğini değiştiren şahıstır.
    2 ...
  57. en güzel parfümler en minik şişelerde olur

    1.
  58. genellikle boylarından şikayet eden minyon kızlara söylenen çok mest edici ve doğruluk payı yüksek olan, minyon kızların güzelliğini ve makbul oluşunu çok hoş özetleyen cümledir.
    3 ...
  59. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük