ispanyol giyim firması, kıyafetleri güzel, kesimleri güzel ama bedenlerde problem var. normalde medium giyiyorsanız burada large bile dar gelebilir, bu sizi bunalıma sokmasın, zarada öle (avut sen kendini avut)
cissenin bacağının kırılmasının ardından anelkayı heveslendiren ama hevesini kursağında bıraktıran olay,zira cissenin yerine başka bir oyuncu tercih edilmiştir ve durum anelkadan çok biz fenerbahçelileri üzmüştür.adam yine elimizde kaldı,pazara çıkamayacak die
herkesin aklına ünlü redlight ile gelen,uyuşturucu ile gelen şehir. ama bunların dışında bünyesinde sayısız güzelliği barındırdığı bilinmesi gereken şehir
hangi konsolosluğa bile geldiğini bilmeyen insanlarla uğraşırsan,sende suratsız olursun,hatta sinir hastası olursun dedirten durum.
bizzat yaşanmıştır,aktarıyorm;
her halinden yurt dışına kaçmak için uğraştığı belli olan elemanın biri fransız konsolosluğuna gelir,çalışmak için gideceğini söyler ama geldiği konsolosluğun fransa olduğunu sonra öğrenir,tepkiside burası almanya değilmi ya olur.hayır fransa dediğinde de göstermiş olduğu tepki dahada ilginçtir,
-haaa,fransamı,hmm,e olur ya,fransada olur,ordada çalışırız.
şimdi bu durumda konsoloslukta görevli olsan,surat asmak bi yana,katil olursun.Allah sabır versin
sürekli aha şimdi bitti,şimdi bitecek die stres olur insan,hele bide yokuşun ortasında,trafiğin kalabalık olduğu bir yerde benzin hakkaten biterse,işte o an bittiğiniz andır
kim ne derse desin,avrupada türkleri çarşaf giyen,erkekleri şalvarla dolaşan,kadınlara sürekli şiddet uygulanan bir ülke olarak görüyorlar.bizim gibi modern gençlikle tanıştıkları zamanlarda ise inanamıyorlar.o yüzden göz önünde bulunan insanların ülkenin imajını dahada zedelememek için daha dikkatli davranmaları gerekli.atamızın yaptığı kılık kıyafet devriminin üstüne,bu tarz kıyafetler ülkemize yakışmıyor.modern türkiyenin görüntüsünün bu olmadığını biz insanlara kanıtlayamazken,ülke liderleri tam tersini kanıtlamak için bir çaba içersindeler sanki
paylaşack bişeyin kalmaması bir yana,paylaşacak nefretin bile kalmadığını gösterir,bu iki kişi için artık sokaktan geçen herangi birisi daha değerlidir.
sayın hanımefendi;
sizin ve beraberinizdeki birçok bakan eşinin türkiye cumhuriyetini
temsilen gittiğiniz yurtdışı gezilerdeki giyim tarzınız, türk halkını,
türk kadınını rencide etmektedir; rahatsız etmektedir. belki samimi
inancınız gereği tesettürü tercih etmiş olabilirsiniz. her ne kadar
çocukluğunuzda ağabeyiniz tarafından zorla tesettüre sokulduğunuzu,
günlerce ağladığınızı beyan ettiyseniz de yetişkin olduğunuzda buna
devam ediyor olmanız artık kişisel tercihiniz olduğunu düşündürüyor. bu
kişisel tercihinize saygı duyarım. ama sizin giyim tarzınız türk kadınının
genelinin giyim tarzı değildir. modern türkiye cumhuriyetinin kadınları
tesettürsüz, çağdaş, batılı giyim tarzını benimsemiştir. bu nedenle
kişisel tercihleriniz yurtdışında türk kadını ve türkiye hakkında
yanlış
imaj yaratılmasına neden olmaktadır.
unutmayınız ki yurtdışı gezileriniz özel hayatınızın bir parçası
değildir. türkiye cumhuriyeti başbakanının ve bakanlarının eşleri olarak
gidiyorsunuz, ülkemizi, dolayısıyla türk kadınını temsil ediyorsunuz ve
tüm masraflarınızı bu gerekçeyle türk milleti ödüyor. kişisel
tercihlerinizi, yaşam biçiminizi bu temsil görevini yaparken
sergileyemezsiniz. türk kadınının yurtdışında yanlış tanıtılmasına,
aşağılanmasına, eleştirilmesine ve ülkemizin geri kalmış, gerici olarak
algılanmasına neden oluyorsunuz. bu türk kadınını, bizleri fevkalade
üzüyor, rencide ediyor.
yurtdışında okumuş, çalışmış, iş veya bilimsel çalışmalar yapmak üzere
yurtdışında bulunmuş binlerce kadın onlarca yıl yad ellerde bu konuda
mücadele verdik. ülkemiz ve yaşam biçimimiz çok tanınmadığı için
yabancılar bizlere hep "siz ülkenizde çarşaf giyiyorsunuz, yurtdışında
bizler gibi giyiniyorsunuz" derlerdi. biz de onlara türk kadınının
ülkesinde de çağdaş bir giyim ve yaşam tarzı olduğuna inandırmak için
saatlerce dil dökerdik. binlerce, onbinlerce türk kadınını neredeyse bir
ömür boyu süren bu mücadelesini siz ve diğer bakan eşleri bir anda
sıfırladınız. bunu yeniden düzeltmek ne kadar çok zaman alacak diye
hayıflanıyoruz.
sayın hanımefendi;
tesettürlü giyim tarzınızla yurtdışında ülkenizin hemen hemen tüm islam
ülkelerinden bile geri olduğu imajını veriyorsunuz. yaşam biçimiyle,
kadının statüsüyle bizden fersah fersah geri kalmış pek çok islam ülkesi
liderlerinin eşleri çağdaş kadın görüntüsü için adeta yarışırken, bizim
içimiz acıyor.
sayın hanımefendi;
yaşamda pek çok alanda kişisel tercihlerde bulunuruz. bunun artı ve
eksilerini de kabulleniriz. sizin giyim tarzınıza saygı duymakla
birlikte, türk kadınını temsil etmediğinizi bir kez daha vurgulayarak
yurtdışında bu giyim tarzıyla temsil görevi yapmamanızı istirham
ediyoruz.
eğer, mutlaka eşinizle birlikte türk devletini temsilen yurtdışı
gezilere
gidecekseniz çağdaş, batılı bir türk kadını gibi olun, olamayacaksanız
lütfen evde oturun. bu tercihi yapmak mecburiyetindesiniz. biz türk
kadınlarının artık sabrı kalmamıştır. mağduriyetimizi gidermek için
onbinlerce tazminat davası açmayı düşünüyoruz. ayrıca türkiye
cumhuriyetini temsilen gittiğiniz yurtdışı gezilerde kamu görevinde
bulunduğunuz için "kıyafet yasasına" da uymak mecburiyetindesiniz.
aksine
davranış ceza davasına da muhatap olmanıza neden olabilecektir.
sayın hanımefendi;
türk kadınını yurtiçi ve yurtdışı tüm platformlarda çağdaş bir
görüntüyle
temsil etme konusunda lütfen diğer bakan eşlerine de akp
milletvekillerinin eşlerine de örnek olunuz. bir lider eşi olarak
topluma
örnek olmanız gerektiğini unutmayınız. ayrıca sizden okullarda
dağıttıkları kitaplarda "dokuz yaşında kız çocuğunun evlendirilmesinin,
dört eş alınabilmesinin, iz bırakmadan kadının dövülmesinin" mubah
olduğunu, örtünmemenin günah olduğunu, kadınların zaten cehennemlik
olduğu fikirlerini yayan akp'li belediye başkanlarına gerekli tepkileri
de vermenizi bekliyoruz. eşini döven ve çok eşli yaşam biçiminde olan,
bazı akp milletvekillerinin de sizin tarafınızdan kamu oyu önünde
kınanmasını rica ediyoruz.
gerçek bir lider eşi gibi davranırsanız, emin olunuz ki kadınlarımızın
en
üst seviyede takdirlerini kazanacaksınız.
saygılarımla.
opr.dr. canan aritman
çağdaş türk kadınları
3 ay önce nobre şerefsizdi,3 ay önce temiz bir lig istiyorlardı,3 ay önce samsun maçında yaptıklarından sonra nobreyi utanmasalar sınır dışı edilsin diyeceklerdi,3 ay geçti ne oldu,nobre kartal oldu,nobre beşiktaşlı oldu,nobre büyük golcü oldu.söyliycek bişey yok (bkz: tükürdüğünü yalamak)
edit:bu entry kötüleyen zihniyete sorarım,yönetim seninle alay eder gibi bu sözlerin üstüne adamı transfer ediyo,sende bunu kötülüyosan buna layık bir taraftarsın demektir,kendine saygın yok demektir
yeditepe üniversitesinde hukuk derslerine girer,53 yıllık hocadır,kral adamdır,sınaw kağıtlarını okumaz,ilk sorunuz doğruysa dierlerinede doğru gözüyle bakar,soruları cevap kağıdına geri yazarak geçmişliğim vardır.73 yaşında olmasına rağmen bir gecede yaklaşık 200 öğrencinin kağıdını nasıl okuduğunun cevabını verdim heralde
insan herşeye gülebilir,kişiden kişiye değişir bu tabi,birine komik gelen diğerine gelmeyebilir,ama bu lafı söyleyenin bence hakkaten osuruk kadar aklı yoktur,yada herkesi kendi gibi düşünmek zorunda olduğunu düşünür
trafikte beni deli eden insanlar,yollar kendilerinin sanar bu insanlar,hepsi değil ama çoğusu dayaklıktır,hatta ortada bşy olmasa bile zevk için dövmek geliyor bazen içimden,bir diğeri için (bkz: minibüsçüler)
sözlerinin ercan saatçi tarafından,bir çay bardağı rakı ve bir sigara ile bilrlikte 5 dakikada yazıldığı şarkı.ayrıca sözlerinden dolayı eşi kendisinden şüpheleniyormuş,ercan saatçinin başka bir kadına aşık olduğunu düşünüyormuş.
sen şarkıları duygularımla yazıyorum dersen,üstüne böle sözler yazarsan kadın şüphelenir tabi,ama yinede çok güsel olmuş,kendisini tebrik ediyoruz
ferhat göçerin seslendirdiği yastayım adlı şarkının söz yazarı,benide şaşırtmıştır öğrendiğimde.çay bardağında rakı ve bir sigara ile 5 dakikada yazdığını sölemiştir,hatta şarkının sözleri yüzünden karısının ercan saatçiden şüphelendiğini,başka bir kadına aşık olduğunu sandığını da sölemiştir