ismi "arda kutar"mış da başlığı r harflerini söyleyemeyen biri tarafından açılmış gibi his uyandıran, kim olduğu hakkında hiç bir fikrim olmayan insan.
kucaktan asla ama asla hoşlanmayan bir manyak kedi cinsi.
evet sevilmeyi, tarağıyla taranmayı, gıdısınının kaşınmasına bayılıyor fakat onun istediği zamanda ve onun istediği yerde.. miyavlayarak sizi ayağına çağırır ve kendini biraz sevdirdikten sonra kalkar işine gücüne bakar.
kendinizi kullanılmış hissettirir.. benim bir kedim var hissi yaşatmaz ağız tadıyla.
o sizin kediniz değil siz onun sözde sahibisinizdir.
Görsel olarak çok asil ve vakur bir hali vardır ama gözlerini dikip gözünüzün içine o delici bakışları sapladığında hayatın anlamını tekrar sorgularsınız.
En azından bizdeki durum bu.
hele ki her şey bir anda olup bittiyse, henüz tam olarak içinize sindiremediyseniz, evlendiği adam hakkında henüz netleşmemiş duygulara sahipseniz bir de.. sarsar...
tek isteğiniz mutlu olsundur artık. bugüne kadar sizi gözünden sakınan anneniz, her eve geldiğiniz de kapıyı güler yüzle açıp "hoş geldin yavrum" diyen, "bak sana bugün ne aldım" diye sürprizler yapan, her sevincinize ortak, üzüntülerinizi 2 dakikada söylediği güzel sözler yada verdiği nasihatlarla bir sihirbaz edasıyla kaybedebilen o güzelliğin artık her evinize geldiğinizde göremeyeceğiniz gerçeği.. kabuslar içinde uyandığınız o sıkıntılı gecelerde koşup sarılabileceğiniz mesafede olmayacağı gerçeği.. işten eve yorgun argın, sinir stres had safhada geldiğinizde söyleyeceği iki tatlı sözle tüm yorgunluğunuzu, sıkıntınızı alacak kimsenin olmayacağı gerçeği.. ve en kötüsü de bu güzellikleri artık siz değil, bire bir aynısı olmasa da bir başkasının yaşayacağını bilmek...
evet böyle bir özrüm var, unutuyorum. tanışılan kişi arkadaş ortamındaysa, samimiyet durumuna yada muhabbetin gidişine göre özür dileyerek tekrar soruyorum fakat iş toplantılarında sıkıntı yaratıyor. tekrar ismini öğrenebilmek adına türlü işkenceler çekmedim değil ama aşabildim mi? hayır.
en eğlenceli olanlardan biri de Besim Tibuka ait vaatlerdendir. 2002 seçimleri için şöyle bir vaadi vardı:
--spoiler--
halkımızın kanayan yarası, eşlerin tartışma sebebi, kardeşi kardeşe kırdıran, halkı küfre teşvik eden, ofsayt illetini kaldıracağını ve direkler arasındaki mesafeyi arttıracağım.
--spoiler--
bir akp'li olmadığım halde, bunda rahatsız olacak bir taraf göremedim. fakat sosyal medyada görüyorum ki "aauuww atatürk'e ne dediii" ya da "kelime oyunu yapıyo şerefsizlerrr" gibi ebleh haykırışlar mevcut. ulan adamlar türkiye'nin en büyük kavşağını yapıp adına da mustafa kemal atatürk gibi verilebilecek en güzel isimlerden birini veriyor zaten daha neyin derdindesin. art niyetli olmayın arkadaşım, komik oluyorsunuz.
"şükrü saraçoğlu stadına gidelim bir gün maç izlemeye" dediğimde yüzüme anlamsızca, anlamamışcasına ve anarşikçe bakan yazar. illa anlayacağı dilden konuşmak lazım bu yuuzırla. papazın çayırına gidelim diyince anladı ve derhal kabul etti*. gidicez artık bakalım..
habertürk'ün nedense akp dışında diğer tüm partilerin basın açıklamalarını, toplantılarını yayınlamamak için arkasına saklandığı bahane. kendi spikerinin yalancısıyım, şaka gibi lan. ilkesel olarakmış bak bak bak.