Bir zamanların "yerde alıp gökte yiyen" genelkurmay başkanlarından Orgeneral Kıvrıkoğlu, tehditkâr bir böbürlenmeyle "28 Şubat bin yıl sürecek" demişti.
Ordumuzu teslim ettiğimiz generallerimizin "öngörülü kurmaylar" olduğunu kanıtlayabilecek bir örnek değil bu.
Çünkü 13 yıllık bir işkenceden sonra 28 Şubat dün sona erdi.
EMASYA'nın kaldırılması, 28 Şubat'ın toplumun belkemiğine soktuğu bir hançer olan bu tuhaf "protokolü" belkemiğimizden çekip çıkarttı, 28 Şubat anlayışını da sona erdirdi.
Ali Bayramoğlu'nun Yeni Şafak gazetesinde çok uzun yıllardır yazıp durduğu, Necdet Açan'ın da Hürriyet gazetesinde "sosyetik fişleme" haberiyle ilk somut örneğini halka gösterdiği gibi EMASYA Protokolü, ordunun sürekli olarak kendi halkını izleyip fişlemesine "yasal bir mazeret" oluşturuyordu.
Ordu, elindeki istihbarat elemanlarıyla toplumu "anaokullarına" kadar fişliyordu.
Yıllardır sürdürdükleri bu "izleme ve fişleme" işine kaç adam ayırdıklarını, kaç para harcadıklarını hiç birimiz bilmiyoruz.
EMASYA Protokolü'nün kaldırılmasının yolunu açan Balyoz Planı'nın, görmek isteyen herkese gösterdiği gibi; "dış tehdidi" konuşacağız diye toplanıp "darbe" hazırlıklarına, yargı da dahil bütün devlet kuruluşlarını fişlemeye, "okul müdürlerine" kadar "tutuklanacak" adam listeleri yapmaya, cami bombalamak için harekât emirleri düzenlemeye ordunun ayırabildiği "bol" vakti vardı.
Dış tehdidi falan bir kenara bırakmış, bütün dikkatlerini "içeriye" yoğunlaştırmışlardı.
Mahallelere kadar sızıp her yanda herkesin neler yaptığını, neler konuştuğunu soruşturuyorlardı.
Bütün bu saçmalıkları da 28 Şubat rezilliğinin eseri olan "EMASYA Protokolü"nün arkasına saklıyorlardı.
Bizim yayımladığımız bütün o Lahikalarda, irticayla Mücadele Planlarında, Kafes'te, Balyoz'da 28 Şubat'ın ve EMASYA Protokolü'nün parmak izleri vardı.
Dün sabah Neşe Düzel'in bana telefonda heyecanla söylediği gibi, "28 Şubat bitti" şimdi.
Toplumu dehşete düşüren bir hortlak kayboldu.
Ordu, sivil hayattan bir adım daha çekilecek.
Böyle adım adım gerçek işlerine, askerliğe dönecekler.
Başbakan'ın eşini "türbanlı" diye GATA'ya almamak türünden densizliklerin ve o densizliğe utanmazca destek olan MHP'nin karşılaştığı tepkiler, böyle anlamsızlıkların da artık toplumda ciddi bir uğultuya yol açtığını gösteriyor.
insanlar bu aşağılamalara karşı sessiz kalmıyorlar.
MHP, Başbakan'ın eşine yapılan hoyratlığı hafifsemenin ve türbanlı bir kadının haklarını değil de askerlerin saygısızlığını savunmanın bedelini sanırım önümüzdeki seçimlerde ödeyecek.
Anadolu bunu kolay kolay affetmez.
Bizim halkımızın çabuk unuttuğu söylenir ama bazı şeyleri unutmaz.
Kadınların başörtüsüne el uzatmak hoş görülmez.
Gazetelere baktığınızda da, GATA'daki saygısızlığı destekleyen hiçbir yazı yoktu.
En "laikçiler" bile hoyratlığın ve saygısızlığın bu boyuta ulaşanına sahip çıkmamıştı.
Türkiye normalleşme yolunda yürüyor.
Bağıra çağıra, kıra döke, kavga ede ede normal bir ülke olmak yolunda ilerliyoruz.
GATA rezaletine gösterilen ortak tepkiden sonra ordu da yargı da "başörtüsü" konusundaki tavrını bir daha gözden geçirecektir; ne kadar lojmanlarına kapanırlarsa kapansınlar neticede onlar da bu toplumda yaşıyorlar ve kendi halklarıyla bir noktadan sonra zıtlaşmayı göze alamazlar.
Türkiye'de kendi halkını ezen ve bunu kendine hak gören Kemalist rejim sonuna yaklaşıyor; yıllarca biriken tepkiler, bazen tek bir "Dersim" lafıyla, bazen GATA'daki tek bir densizlikle büyük patlamalara dönüşüyor.
Ben ordu sorununun "çözülme" aşamasına geldiğine, daha sonra inanç özgürlüğünün, Kürt meselesinin, Alevi haklarının da birer birer çözüleceğine inanıyorum.
Dindarlar kendi çektikleri acılardan pay biçerek "başkalarının" acılarını da anlayacaklardır; Kürt meselesinde, Alevi sorununda, fikir özgürlüğünde, bir "asker" gibi değil bir "mümin" gibi davranmaları gerektiğini kavrayacaklardır.
28 Şubat'ın hayaleti kayboldu aramızdan.
Daha adil, daha özgür, daha hakkaniyetli bir toplum olma yolunda büyük bir adım daha attık.
Darbeseverlerin üzüleceği ama adalet ve özgürlük isteyen herkesin sevineceği bir gün bugün.
istediğinde en büyük baskıları bile geriletebileceğin! görmek bu topluma büyük bir güç ve güven verecektir, o güvenle diğer sorunları da çözeriz.
En azından bu umudu besleme hakkımız var bugün.
malzemelerin mekanik özelliklerini (statik yükleme, dayanım, çekme yükü altında davranış, uzama, pekleşme, anizotropi, elastiklik vb.) belirlemede en çok tercih edilen yöntemlerden biridir. yumuşak bir çeliğin akma diyagramı şu şekildedir;
Planyalama veya vargelleme, tek ağızlı bir takım ve doğrusal kesme hareketi ile, yatay, dikey veya eğimli yüzeylerden talaş kaldırma işlemidir. iki işlemin arasındaki fark, kesme hareketinin takıma veya parçaya ait olmasından ileri gelir. Planyalamada, kesme hareketi takım, ilerleme hareketi parça, vargellemede ise kesme hareketi parça, ilerleme hareketi de takım yapılır. Bununla beraber planya tezgahlarında işleme uzunluğu 800 mm' ye kadar; vargel tezgahlarında ise işleme uzunluğu 800 mm' den büyük olan yüzeyler işlenebilir.
Tornalama, kesme hareketi parçanın dönme hareketi ve ilerleme hareketi, takımın ilerleme hareketi ile gerçekleşen talaş kaldırma işlemidir. Tornalama ile alın tornalama, iç tornalama, fatura açma veya kesme, konik tornalama ve vida açma gibi işlemler gerçekleştirilebilir.
Hadde ürünleri olan kalın tellerin bir matristen geçirilerek daha küçük kesitli tellerin eldesidir. Tel çekme donatımında, taşıma tamburundan boşalan tel, matristen geçirildikten sonra sarma tamburuna sarılmaktadır. Sarma tamburu hareketini dişli kutusu vasıtasıyla bir elektrik motorundan almaktadır. Şekillendirme, haddelemedeki sürtünme kuvveti yerine, çekme kuvveti ile gerçekleştirilmektedir. şematik gösterimi şu şekildedir;
galvaniz, malzeme olarak sünek bir malzemedir. Üretimin yeter derecede ve iyi bir şekilde ucuz yapılması amaçlandığı için soğuk şekillendirme ilk tercihtir.
TIG kaynağı da Ar veya He gibi asal gaz atmosferi altında yapılır. Yalnız bu usulde ark , tungten elektrot ile iş parçası arasında meydana gelir ve ayrıca oksi-asetilen kaynağında olduğu gibi sol ile kaynak yerine ilave metal verilir. Genel olarak esas malzeme ile aynı cins ilave metak tavsiye edilir. Birkaç alaşım dışında %18 Cr ve Ni içeren kaynak telleri kullanılır. şematik görünümü şu şekildedir;
yüksek alaşımlı çeliklerdir. Paslanmaz çelikler bazı korozyon faktörlerine karşı temiz kalmak, parlaklarını korumak ve yüzeylerinde pitler oluşturmaması gibi üstün özellikler gösterirler. Fakat diğer bazı faktörlere karşı da gösterdikleri mukavemet bakımından da adi çeliklerden farksız olup, hatta daha az dayanıklıdır. korozyona karşı en az mukavemeti %12 Cr içeren paslanmaz çelik gösterir. Krom elemanı metal yüzeyinde gayet ince, gümüşi ve sıkıca yapışan bir krom oksit filmi oluşturmak suretiyle çeliğin paslanmazlığını sağlar. Yani, bu ince krom oksit tabakası oksidasyon ve korozyonun daha içerilere işlemsini önleyen bir engel teşkil eder.
Yuvarlak ve çokgen kesitli çubuklar; I, H ve U profilleri, köşebent ve demiryolu malzemeleri sıcak olarak kalibreli merdanelerde haddelenir. Çubuk ve profillerin haddelenmesi kesitin her iki yönde de küçülmesinden dolayı, yassı sac haddelemeden farklıdır. Fakat burada her geçişte malzeme tek yönde basmaya maruz kalır. Diğer geçişte 90° çevrilir. Malzeme haddelenirken genişleme yapacağından, çubuk ve profillerin haddelenmesinde genişleme için uygun bir pay bırakılması önemlidir. Tipik bir kare kesitli kütüğün çubuk haline getirilmesinde malzeme oval ve kare şekillerden geçer. Malzemenin en son şekli alıncaya kadar geçireceği safhaları tespit etmek büyük bir tecrübeyi gerektirir. Çubuk ve profillerin haddelenmesinde sürekli veya süreksiz, ikili veya üçlü tertipler kullanılır. Malzeme en son şeklini aldıktan sonra istenilen boyda kesilir ve soğumaya bırakılır. Profiller soğuduktan sonra, soğuk olarak doğrultma tezgahlarında doğrultulur. çeşitli profil örnekleri;