lamelifye
498 (mtv icon)
dördüncü nesil yazar 2 takipçi 15.60 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    doğru ve hakikat arasındaki fark

    1.
  1. bizi yanıltan farktır.

    doğru kişiden kişiye değişebilir, daha bir görecelidir. bir silindire yandan bakan birisi gördüğü nesnenin bir dikdörtgen olduğunu söyler ve bu doğrudur. yukarıdan bakan ise bir daire gördüğünü söyler ve bu da doğrudur. ama hakikatte/mahiyet-i nefsül emriyesinde o bir silindirdir. o yüzden hak ortaya çıksın mülahazasıyla yapılan tesadüm-ü efkâr (fikir münazaraları) hakikatin her köşesini aydınlatır, o meselenin hakikatini bize gösterir. Her köşesini aydınlatamasa bile iki boyutlu bakan birisini üç boyutlu bakmaya yöneltir, silindire yandan bakan en azından kıvrımlı birşeyler olduğunu anlar.

    Bir mütefekkir bu meseleyi anlatırken bir bardak suyun 5 kişiye göre 5 farklı hükmü olabileceğini misal olarak getirmişti.

    Birisinin hastalığına devadır onun için farzdır.
    Birisi için ise zehir gibi gelir.
    birisi afiyetle içsin ona mübahtır.
    1 ...
  2. ezanın kerameti

    1.
  3. 07.06.2009 günü abdullah aymaz'ın muhteşem köşe yazısı.. müslüman olmak isteyen arjantinliler..

    Arjantin'de bulunduğu günlerin hatırasını yâd ederken Ömer Bey şunları söyledi: 2004 yılı Ramazan ayında iftar etkinlikleri sırasında vakfımıza, komşumuz bir hanımefendi geldi; "Her sene aralık ayının üçünde, yirmi senedir devam eden bir geleneğimiz var...
    Ülkemizde bulunan her dinin mensubu insanlar kendi dinlerinin mûsikîlerini tanıtırlar. Bakıyorum siz böyle güzel şeyler yapıyorsunuz. Bu geleneğimize de katılsanız çok iyi olur. Ben, kültür ve dinlerden sorumlu vali yardımcısıyım. ismim Alisia Vazgues." dedi. Tamam deyip arkadaşlarla kendi aramızda neler yapabiliriz diye müzakere ettik. Sonra Hafız Ahmet arkadaşımızın önce bir ezan okuyup arkasından Meryem Sûresi'ni tilavet etmesini ve ispanyolca mealini vermeyi kararlaştırdık. Bize, program için sadece 12 dakikamız olduğunu söylediler. Dördüncü sırada yer vermişlerdi. Meydan binlerce insan tarafından doldurulmuştu. Yüksekçe bir yere dinî gruplar çıkıyor, müziklerini icra ediyor, insanlar kendince dans ediyordu. Sıra bize geldi; Hafız Ahmet arkadaşımız ezan okumaya başlayınca dans edenler durdu, bağıranlar sustu! Herkes dikkat kesilmiş, ezanı dinliyordu. Arkadan Kur'an okumaya başladı. Meali verildi ve tam 12 dakikada programımız bitti. Ama o muazzam topluluk "Tekrar isteriz! Tekrar isteriz!" diye bağırıyordu. Tertip heyeti, tekrar etmemizi söyledi. Aynı şevk ile ezan ve Kur'an tekrar edildi. Meydan kaynıyordu. Televizyon kanalları, bunu en önemli haberleri arasına koyup verdiler. Türk bayrağı ile vakfımızın adres ve telefonları da belirtildiği için aylarca sağdan soldan telefonlar aldık. Kendilerinin asıllarının Müslüman olduğunu, ama islâmiyet bilgilerinin kalmadığını söyleyenler, Müslüman olmayı arzu edenler vardı...

    San Paolo şehri kurulmadan önce Endülüs'ten gelen Müslümanların Arjantin'de kurdukları bir Kurtuba şehri var. Orada da her milletten insan kendi ülkesini tanıtabilecek büyük bir program hazırlamıştı. Oraya da davet edildik. Büyükelçiliğimiz, Ermenilerin olay çıkarabileceği endişesi içindeydi. Vakıf olarak iyi bir hazırlık yaptık. Güzel bir çadır kurduk. Dönerimizi hazırladık. ispanyolca kitapları dizdik. Elimizde büyük bir Kur'an-ı Kerim vardı, onu önemli bir yere açık vaziyette koyduk... Herkes sıraya girmiş, onu görmek istiyordu. Kuyruk uzayıp gidiyordu. Bunun üzerine beş adet daha Kur'an-ı Kerim getirip koyduk. Yine sıralar ve kuyruklar vardı. Hocaefendi'nin yüz adetten fazla Ölçüler kitabı vardı. Onar yirmişer, bir hanımefendi tarafından alınıp alınıp götürüldü. Acaba kitapları imha mı ediyor diye şüphelendik. Kendisine niye bu kitapların hepsini aldığını sorduk. "Ben avukatım... Kitaptaki 'adalet' konusu çok dikkatimi çekti. Bütün hukukçu dostlarıma birer tane hediye ettim. Müthiş ve güzel ifadeler var. Bunların kaynağının islâmiyet olduğunu düşünüyorum." dedi. Daha sonra islâm ile ilgili pek çok kitap okudu ve Müslüman olmayı tercih etti.

    Kurtuba'daki bu tanıtımda en çok bizim çadır ilgi ile ziyaret edildiği için en büyük televizyon kanalı bizimle iki saat görüşme yaptı. Türkiye tanıtım kasetlerimiz vardı, onları da yayınladı. Kurtuba'da bir pizzacıya gittik. Başı yarı kapalı bir hanım işletiyor. Çocukları birbirlerine Ali, Hamza benzeri sözlerle hitap ediyorlardı. Masaya çağırıp isimlerini yazdırdık. Baktık, yazılar doğru. Kadına "Müslüman mısınız?" diye sorduk. "Hayır" dedi. "Çocukların ismi niye Ali, Hamza?" dedik. "Dedem ölürken, çocukların olunca bu isimleri koyarsın, diye vasiyet etmişti." dedi. Vakit geçiyordu. "Acaba bize temiz bir sergi verebilir misiniz, ibadet etmek istiyoruz?" dedik. Getirdi; biz namaz kılarken arkada ağladığını fark ettik. Nedenini sorunca, "Dedemin de böyle yatıp kalktığını hatırladım. Demek ibadet ediyormuş." dedi. Sonra arkadaşlar, kocası ve büyük oğlu ile de tanıştılar. Böylece dostluğumuz, beraberliğimiz arttı...
    0 ...
  4. rte nin dile yüklediği mana

    1.
  5. 06.06.2009 yedinci uluslararası türkçe olimpiyatı ana gününde konuşan başbakan recep tayyip erdoğan'ın konuşmasında yer verdiği mesele.. *
    olimpiyatların ana gününü aski spor salonunda izlemek nasip oldu. her şey çok güzel, coşku sevinç ve gözyaşı hat safhada.. 40 sene önce böyle şeylerin olacağı anlatılsa bakırköye gönderilmeye müstehak olunacak bir organizasyon. fakat bir eksik vardı..

    dedim ki bütün bu olimpiyatlar şarkılar türküler şiirler aslında sadece dil ve türkçe amaçlı değil.. keşke, keşke nasıl fetihlerin olduğunu bi haykırabilseler. birkaç gün önce meb şura salonunda güney afrikalı bir öğrencinin nasıl müslüman olduğunu anlatması, arnavut öğrencilerin nasıl fevc fevc islam'a dehalet ettiğinin gösterilmesi, gönül erlerinin asıl ızdırabının "iman hizmeti" olduğunun bilinmesi.. keşke dedim.. ama olsun, hiç olmazsa bu hizmete menfi bakanların aklında tereddüt dahi oluşturulsa bir hizmettir. olsun, serdar ortaçlar ebru gündeşlerin jüri üyeliği yapması daha bir açılıma, daireyi genişletmeye sebep olur.

    sonra başbakan çıktı biraz olsun yüreğime su serpti : "Dil bizde aynı zamanda 'gönül' anlamına geliyor. Edebiyatımızda 'ehli dil' tabiri vardır, bu 'gönül ehli' demektir. Dünyanın bir ucunda Türkçe konuşan biriyle ortaklık işte bu gönül ve dil birliğiyle gerçekleşiyor. Bugüne kadar bu gayretin içinde yer alan öğretmen kardeşlerime teşekkür ediyorum."

    çok mutlu oldum çok, hiç aklıma gelmemişti.. dil bekası hak fenası istedi mülk ü tenim..
    2 ...
  6. musbet hareket

    1.
  7. islamiyet ve insanlık düsturlarındandır. yani isbat merkezli hareket. bir şey yanlış demektense doğruyu kendinde göstermek.
    1 ...
  8. odtu muhendislik fakultesi

    1.
  9. *bir teknik üniversite olan odtünün en fazla değer verdiği fakültelerin başında gelir. özellikle yer ve binalar bakımından oldukça elverişlidir. fakültede olan mühendislikler ise

    - Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü
    - Kimya Mühendisliği Bölümü
    - inşaat Mühendisliği Bölümü
    - Bilgisayar Mühendisliği Bölümü
    - Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü
    - Mühendislik Bilimleri Bölümü
    - Çevre Mühendisliği Bölümü
    - Gıda Mühendisliği Bölümü
    - Jeoloji Mühendisliği Bölümü
    - Endüstri Mühendisliği Bölümü
    - Makine Mühendisliği Bölümü
    - Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü
    - Maden Mühendisliği Bölümü
    - Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği Bölümü

    olarak bilinir.
    0 ...
  10. musallat etmek

    1.
  11. elini kana bulastirmak

    1.
  12. eline ayağına kapanmak

    1.
  13. eli boş dönmek

    ?.
  14. *bir kazanç olmadan geri dönmek. bir sonuca varamamak.
    0 ...
  15. eli ayagi tutmak

    ?.
  16. *iş görebilir halde olmak. gücü yerinde olmak.
    0 ...
  17. hasan i basri hazretleri

    1.
  18. * tabiin in efendisidir. basrada küfüre karşı savaşta büyük roller üstlenmiştir. efendimizin zevcesinin memelerinden süt emme bahtiyarlığına kavuşmuştur.
    4 ...
  19. elini etegini cekmek

    1.
  20. *bir işi artık yapmaya devam etmemek.
    1 ...
  21. eline tutusturmak

    ?.
  22. *gizlice eline vermek. yani çaktırmadan.*
    1 ...
  23. elinden geleni yapmak

    1.
  24. *sınırlarını zorlayarak yapabileceği en güzel şeyi yapmak.

    (bkz: elinden geleni ardina koymamak)
    0 ...
  25. eli kolu bağlı olmak

    1.
  26. çaresiz kalmak. bir işe müdahale edememek.
    0 ...
  27. eli ayagi bagli olmak

    ?.
  28. *çaresiz kalmak. bir işe müdahale edememek.

    (bkz: eli kolu bagli olmak)
    0 ...
  29. elden kacirmak

    ?.
  30. *değerlendirememek.

    tüh dedirten durum.
    0 ...
  31. eli ayagi titremek

    1.
  32. eli ayağı tutmamak

    1.
  33. * güçsüz kalmak. yaşlanmak. artık iş göremez hale gelmek. vs.
    0 ...
  34. odtü inşaat mühendisliği

    1.
  35. odtunun en nadide bölümlerinden. jeodezi, kiyi liman,zemin mekanigi, yapi mekanigi, yapım yönetimi gibi alt dallara ayrılır. ne diğer 3 büyük mühendislikler gibi çok çalışkandır * ne de altındakiler kadar fenadır. her şeyde orta yolu bulmuş olup 10 dan fazla binası ile teknik üniversite olmanın avantajını öğrencilerine hissettirir. son sene çok gıcık bir ders verme sistemine geçmiştir o ayrı.
    4 ...
  36. hucredeki insan

    1.
  37. hucrenin içinde aynı insan gibi azaları olan ve hucrenin işleyişinde çok önemli bir yeri bulunan protein molekülü.

    sıkı durun bu protein molekülünü bulan kişi bir türk, adı ahmet yıldız. harvard üniversitesinde öğretim görevlisi olması muhtemel. ataturk fen lisesi ve bogazici ni bitirmiş.bunu bulduktan sonra science dergisine kapak olmuştu.* kesinlikle izlenmeli heyret dehşet engiz bir şey bu hücre.

    http://aimediaserver.com/...;width=640&height=520 * *
    2 ...
  38. entry girerken kontrolu kaybetmek

    1.
  39. entry girerken başta güzel duygularla başlayıp ardından cümleyi bitiremediğini, konuyu bağlayamadığını anlayıp uzattıkça uzatmak. Uzattıkça bağlamaya çalışmak fakat bağlamaya çalıştıkça uzatmak.*
    1 ...
  40. moderasyonun yazarlara e muhtira vermesi

    ?.
  41. yazarların kurallara uymaması, sözlüğün sözlük formatından çıkmaya başlaması, gereksiz ve saçma bir çok entry girilmesi neticesinde moderasyonun sessiz sedasız bi şekilde gelismeler adlı kutuya maddelerden oluşan bir bildiri koyması.

    misal : bundan böyle elma, armut, muz gibi aynı türden olan kelimelerin arasına virgül koymayan yazarlıktan çıkarılacak.. nedir bu tashih meclisi miyiz kardeşim biz. bizim de işimiz gücümüz var evimiz barkımız var çocuklar yemek bekliyor evde. *
    1 ...
  42. arap alfabesi

    1.
  43. elif, be, te, se, cim, ha, hı, dal, zel, rı, ze, sin, şın, sad, dad,tı, zı, ayın, gayın, fe, kaf, kef, lam, mim, nun, vav, he, lamelif, ye harflerinden oluşan ve arabistanda kullanılan alfabe.*
    3 ...
  44. mehmet murat sevim

    ?.
  45. 2005 yilinda turk zeka vakfi tarafindan turkiyenin en zeki insani secilmistir. ayni zamanda matematikte ülke takimina girip dunyada gümüs madalya almistir. ardindan sudoku yarismalarinda ulkemizi temsil etmek uzere cesitli ulkelere gidip derecelere girmistir. oss sonrasi bogazici bilgisayar muhendisligine birinci sirada girmistir. ataturk fen lisesi mezunu bu arkadas turkiye zeka oyunlari siralamasinda su an birinci durumdadir. *
    o kadar zeki olmasina ragmen zekasi ile tezat olusturacak davranislari vardir. mesela gecen sene tzv den aldigi para ile * niyazi bey de arkadaslarina iskender ismarlamak gibi..

    - murat bi yemek daha verirsin artik
    - veririz abi siz isteyin
    - bak bu sefer seni iflas ettiririz
    - olsun iki yarismaya fazladan giriveririz.*
    0 ...
  46. yavaşlıyor efendim durduramıyoruz

    ?.
  47. *
    işin felsefesine el atmış uuser in kafasında tasarladığı paradoksumsu cümle.
    (bkz: nasıl yani)
    1 ...
  48. t9 facialari

    1.
  49. t9 sözlük kullanarak mesaj yazarken istenilen kelimenin dışıda kelime girilmesidir.

    örnek verecek olursak : abi müsait olunca beni bi baldir*
    2 ...
  50. bos vakitten zaman bulamamak

    ?.
  51. aşırı boş vakit olduğunda sürekli erteleyerek yahut rahatlık pisikolojisinin içine girerek bir işi becerememektir.

    yahu ben sene içinde çok dolu oluyom ama çok daha fazla şey yapıyom anlamadım gitti..
    1 ...
  52. mimsiz medeniyet

    1.
  53. medeniyet kelimesinin başındaki "m"* nin olmamasi durumu. ki o zaman deniyet manasına geliyor.

    yani alçaklık.
    0 ...
  54. zel

    1.
  55. arapcada bir harf. daldan sonra gelir.
    2 ...
  56. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük