yıllarımı verdiğim dizidir.ve bunun üzerine finali gerçek anlamda yıkmıştır.öyle ki finalinden sonra uzun süre yeni bir diziye başlayamadım.o finale rağmen yine de dokuz sezon mutlu etmiştir,güldürmüştür,kıymetlimizdir.mükemmel giden finalin son sahneyle bizi bitirmesinin şokuyla bilgisayarın ekranına vurduğum da doğrudur.
ayrıca,barney stinson her zaman efsane kalacaktır.*
leyla ile mecnun'u herkesin anlayamayacağını milyonlarca kez belirtmemize sebep olan laf salatası.
edit: dizinin ismini doğru öğrenip de açaydın ya başlığı?
ev yemeklerinin özleminden gözü dönmektir. henüz otobüsteyken babayı arayıp 'baba babaannem patates salatası yaptı mı?' diye sormaktır. ilk üç gün her bulduğunu yiyip yerinden kımıldayamamaktır. hele ki bayram tatiline gidildiyse, gitmeden önceki son gece, gecenın bir vakti 'kavurma kaldı mı babaanne' diye haykırmaktır. *
tromsö oyuncusudur.adi şerefsizin önde gidenidir.bütün maçı kendini yere atıp kıvranma numaraları yaparak geçirmiştir.sonunda aldığı sarı da benim içime su serpmiştir.
şimdi başka bir takımla anlaşmış kendisi.istanbul'a gelmek yemedi anlaşılan.. *
gidişiyle kahreden yegane dizimdir. burak aksak vaktinde düzgün bir finalle bitirmek istediğinde kanal müsaade etmemiş,devam istemiştir. sanki böyle çok iyi olmuş gibi,şimdi finalsiz neysiz dizimiz yayından kaldırılmıştır.
böylece trt isimli kanal da benim için bitmiştir.
Önce sesin gelir aklıma
Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm
Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli
Sonra cumartesi günleri gelir
Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum
Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.
Kırk kere söyledim bir daha söylerim
Savaşta ve barışta, karada ve denizde,
Düşkünlükte ve esenlikte
Zamanımız apayrı bize göre
Yanyana olduk mu elele
Aç kalsak ağlamayız biliyorum.
içim güvercinleri okşamış gibi rahat
Sen yanımdayken ister istemez
Geniş meydanlarda akşam üstleri
Üstüste üç kere deniz, üç kere çınarlar.
Sen yanımdayken ister istemez
Uzak ırmakları hatırlıyorum.
Arasıra düşmüyor değil aklıma
Yabancı kadınların sıcaklığı
Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım
Yanında ihtiyarlamak istiyorum...
evet,benim onu tanıyışımdan yıllar yıllar önce ölmüş olsa bile,ölümünü asla kabullenemediğim üstadımız (bkz: turgut uyar)
'ouuff ya ben hiç svmiorm öle syleri gereksz yni .s' diyen bi nesil vardır,oynayıp eğlenenlere içi gider de bi türlü cesaret edemez,o coolluğu bozmamak için.
bi de çekinip de oynamayan nesil vardır.o da bunlardan.
düğünlerde mutsuz olan nesildir.çekiştirilerek götüren nesildir.
üzüldüm lan o nesile.
her dinleyiş ve klibini izleyişte depresyonlara gark eden avenged sevenfold şarkısıdır.jimmy'nin ölümü üzerine,aslında jimmy'nin de katkılarının olduğu şarkı ona ithaf edilmiştir.klipte grup üyelerinin çouklukları canlandırılmıştır.sona eklenen jimmy'nin görüntüleri,shadows'un yukarı bakarak şarkıyı söylemesi insanı berbat etmeye yeter.özellikle şarkının sonlarına doğru,öyle içten öyle bağırarak söylüyor ki,çektiği acıyı görüyorsunuz sanki.ve synyster'ın göğrsündeki dövmeye dikkat edin.foREVever,rev kısmı büyük harflerle.insanı düşündürüyor,hangi arkadaşım beni,ben öldüğümde ismimi göğsüne dövme yaptıracak kadar seviyordur,diye.bıkılmaz,usanılmaz,her gün dinlenesi şarkıdır so far away.
sensörlü lamba dediğimiz mallıktır.ilk piyasaya çıktığında apartmanlarda rastlamış 'ulan bu bizi nasıl görüyor, kamera mı var lan yoksa' dedirttirmiştir. olmadık yerde, örneğin çantanızda deli gibi anahtar ararken sönerler, sinir bozarlar.
bir de anlayamadığım bir durum var gerçekten.bunları apartmanlara yapıyorsunuz, tamam. sönünce açılsın diye salak salak kolumuzu bacağımızı sallıyoruz. o kadarını anlayabiliyorum da, neden tuvaletlere de bunlardan koyuyorlar onu anlamıyorum. sanki koşarak sıçıyoruz amk.**