Ezginin Günlüğü sayesinde tanıdığım parça. Sözlerini tam anlamasam da insanın içini neşe kaplatıyor, hele ki uçaktan 01:20 de yeni inmiş ve tatil için memlekete gidildiği zaman.
Hiçbiriyle tanışmadığım için yorum yapamadığım tanım. Hoş, tanışsam da genelleme yapmanın doğru olacağını düşünmemekteyim. Biraz da kızlara olta atmak için tuzak bir başlık hissiyatı vermekte ya, neyse...
Adam Sandler&Drew Barrymore'un sürekli birlikte film çekmesi gerektiğini düşündüren film. Adam Sandler bir çok aktrist ile film çekti ama Drew Barrymore da bulduğu uyumu kimsede yakalamadı. Ya da bana öyle geliyor, bilmiyorum. Bir 50 first dates değil, ama klasik hollywood komedisinin üstünde, üstelik bunu abartılı cinsellik içermeyen şekilde çekilmiş. Sevgiliyle de, aileyle de; Imdb'deki puana aldanmadan rahatça izleyebilirsiniz.
Benficanin finali daha cok istedigi ve hakettigi mac . Fenerbahce ve Aykut Kocaman'a tebrikler bu kadroyla ve bu kadar eksikle ustelik Gokhan Gonul gibi Fenerin bugun en iyisi olan futbolcunun sakatlanmasina kadar sanslari hala vardi. Ülkeye bu heyecani yasatmalari bile güzeldi.
Fenerbahce nin 3-1 odmdeymis gibi rahat oynadigi, dogru durust hucum bile yapamadigi mac. Moralmen finalin gittiginin resmidir bu, Aykut hocanin mehmet topuz yerine selcukla baslamasi benficanin 1-0 onde baslamasina neden oldu,Bekir de son golde cilayi atti.
Benfica taraftarinin sakatlanip cikan gokhan gonul u alkisladiklari mac..Gokhanin kafasina tekme geldikten sonra yere cok kotu dusmus, insallah onemli bir seyi yoktur.
Fenerbahcenin Cok basit bir 2.gol yedigi mactir. Benficanin en tehlikeli adamini golde 4 kisi de tutamadi. Umarim 45 dk sonra finale cikan fenerbahce olur ve bu konusulanlar anlamsiz kalir.
iyi oynadigi macta kacirdigi penalti kaciran futbolcu.Umarim tura mal olmaz. Penaltiyi Baroni gibi duygusal bir adama kullanacagina daha sogukkanli bir adam kullansaydi keske dedirtmistir.
Öyle ya da böyle turu geçeceğimiz maç. Schalke'nin attığı golde bariz faul vardı, ama gene de önce Hamit, sonra Burak , bu gaz bizi tura götürür yeter ki gevşemeyelim.
Burak gürpınarın 4 yaş versiyonudur kendisi.Hem sevimli hem yetenekli hem de müziğe aşık bu ney la. Sırf sevimliliği lie iş yapardi ancak aslanlar gibi de davul çaldı ya piyasada davulcuyum diye geçinenlere en güzel kapağı vermiş oldu. Aileyi de tebrik etmek etmek lazım yeteneğini keşfetmesinde yardımcı oldukları için.
işler güçler dizisiyle tanıdığım şahsiyet. Bence dizinin en başarılı oyuncusu, dizinin konsepti gerçek karakterleri yalan hayatla süslemek ama bu adam sırf kendini oynuyor ve o da yetiyor zannımca. Hayat hikayesi de en farklı olan karakter ayrıca, fen lisesi mezunu olup, işletme okuyup sonra sinemaya yönelmesi, sonra vazgeçip KPSS sonrası gümrük muayene memuru olması(ki maaşı hakkaten iyi şu dönemde)sonra dizilerde başlaması,memurluktan istifa etmesi,dizisinin tutmayıp kaldırılması ve en sonunda Leyla ile Mecnun ile yükselmesi.
Aşık olduğun kız burdaysa, burası Dünya'nın en güzel kızlarının yaşadığı yerdir.
ama gene de tarafsız gözle,
(bkz: rusya)
(bkz: ukrayna)
(bkz: venezuela)
Hayat tanımının açılması gereken tanım. iş hayatı mı aşk hayatı mı kişiliği koyacak yaş hayatı mı bir karar vermek lazım. An itibariyle iş arkadaşıma sorduğumda "ne zaman başlıyormuş ki, ben hala bekliyorum başlasın diye" cevabını almam da ayrı bir tartışma konusu açar ya, neyse.
Okuduktan sonra üç gündür etkisinden çıkamadağım kitap. Okurken aklıma iki şey geldi, ilki "kaldı mı böyle aşk" bu zamanda; ikincisi, eğer Sabahattin Ali daha uzun ömürlü olsaydı bir "Kürk Mantolu Madonna" daha yazar mıydı; sanırım ikisinin cevabı da hayır.
Okuyunuz, okutunuz...
Az önce ekonomi haberlerini izlerken, yok Fransa yok S&P derken bir anda ekranı saatin kaplaması ve "evet, 11.11.2011 11:11 e saniyeler kaldı, bekliyoruz" diyerek dumura uğradığım tarih.
Hikayeyi öğrenince, bizde mi bir anormallik var yoksa onda mı diye düşündüğüm, hiç tanımasam da bizden daha çok "insan" olduğunu düşündüğüm şahıs.Artık bencil olmak normal, yardıma koşmak anormal oldu galiba.Japonya'daki depremlerin büyüklüğüne, bizdeki binanın çürük olduğuna bakmaya gerek yok; sadece Japonya'dan Van'a kalkıp gelmesi ve Kurban Bayramını orda geçirmesi bile büyük saygı duymayı hak eder. işin garibi bunu bugün yazar, hatırlar yarın rutin bencil hayatımıza geri döneriz ya hakkaten normaliz(!)
Allah Rahmet eylesin...
Sabah sabah işte moral bozan haberdir. Biz şimdi tüh tüh,vah vah, ağlayacağım şimdi deriz, 10 dk. sonra hiçbir şey olmamış gibi devam ederiz.Az önce sen ne giydin düğünde diyen arkadaşımda olduğu gibi...
Her şeyi televizyondan izlemeye o kadar çok alıştık ki, televizyonda görünce hatırlarız, üzülürüz, sonra zaplarız. Üzüldüğümüz için de gereken tepkiyi verdiğimizi düşünür, vicdanımızı rahatlatırız, sonra gelsin eğlence.
Hayat, niye insanoğlunu bu kadar bencil yaptın?
dünya yalan söylüyor" albümlerinden önce olan az ama sadık olan mor ve ötesi fanlarının favori parçalarından biridir. ilk albümlerinde olmasından mıdır nedir, hem bir amatörlük hem de o amatörlüğün verdiği naiflik vardır şarkıda
senaryosuyla, oyuncularıyla, müzikleriyle gelmiş geçmiş en kaliteli dizidir. düşünüyorum da, şimdi yayınlanıyor olsaydı fiko'yu oynayan Şevket altuğ'un ferrarisi olması muhtemeldi. o zamanlar dizi sektörünün bu kadar yoğun olmamasına rağmen, yayınlandığı zamanlarda sokaklarda kimse kalmadığı haberini hayal meyal hatırlıyorum.
ekonomik sıkıntı arttıkça tiyatro,sinema,opera vb.etkinlere gitmek yerine evde kalma durumu, reklam sektörünün pasta payını artırmış, ve her gün 2 diziyle beyin uyuşturma yarışına girmiştir kanallar. ekonomideki arz-talep ilişkisinden dolayı da talep arttıkça arz artmış arz attıkça kalite düşmüştür.bu dizinin güzelliğini koruyabilme sebebi de budur.
Bazı ortak özelliklerden kaynaklanan genelleme: spor,ki bu çoğunlukla futbol olur, hatta futbol oynamadan çok 3-4 saat futbol yorumcularını izlemekten gelir; araba ve kızlar da sonra gelir. Lakin, bu "bazı" özellikler tüm erkekler aynıdır demek biraz zorlama olur.
Berekettir, kısmettir; lakin ne zaman yağmur yağsa köprü trafiği tıkandığından işe geç kalmama sebep olmuştur. Gene de Agustos'da bu hava hakikaten iyi olmuştur.
Salih mi Mert mi Hasan Usta mı diye tartışmaya girenlerin, Mersinli olup Mersin'de olamayanları düşünüp kıskandırmamaları gereken tarikat. Mersin'de olsam affetmezdim ah be.
Sabah sabah dinlenilmemesi gereken parça, hele ki Erkan Oğur'dan hele ki istanbul'da köprü trafiğinde beklerken. Sonra, boğaz manzarasını görünce ruh haliniz değişir tabi, o ayrı.