ladybeetle
0 (düz adam)
sekizinci nesil yazar 1 takipçi 1.90 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil

    49.
  1. iyi bilirim içinde anlatmak isteyip de anlatamadığın, anlatsan da karşındakinin anlamadığını düşündüğün kelimeler biriktirmenin verdiği çaresizliğin ağırlığı altında ezilmeyi. Kırılmış üzülmüş, haksızlık edilmişlere özgü, ne söylesen, ne yapsan fayda etmeyeceğini bildiğin bir iç sıkıntısı. Birini üzdüğünü fark edip telafi etme fırsatının kalmaması, bir taraftan da haklı olduğunu düşünmek, haklı olduğun tarafları anlatıp o birinin anlamasını istemek, ama bir türlü anlamadığını düşünmek.

    iki taraf arasında bir yanlış varsa, bu yanlışın sorumlusu ne tamamen birinci taraftır ne de ikinci taraf. Birisi birine hata yapmışsa, o hatanın sebepleri vardır karşısındakini de ilgileniren. ilişki bu ya, tek parça. Bu ilişki bütününün içinde anlaşmazlıklar varsa demek ki iki tarafı da rahatsız eden sebepler var ortada. ilişkinin kopma noktasında hata yaptığını hisseden, ama yaptıklarının da mantıklı sebepleri olduğunu düşünen tarafı bir huzursuzluk sarıyor hep.

    Anlamadığını düşündüğün taraf aslında her şeyin farkında. Ne demek istediğini de çok iyi biliyor belki. Dinlemek, anlamak, hak vermek istiyor ama artık çok geç olduğunun, durumun umarsızlığının da farkında.

    Düzeltmeye isteği, gücü, inancı varsa insanın..., kim bilir? Yoksa, en iyi çare kendini ve herkesi affedip yola devam etmek.
    0 ...
  2. nevrotik sayiklamalar

    49.
  3. insanlar başkalarını tanımadan, onların duygu ve ruh halini bilmeden nasıl kolay değer biçiyorlar. Bütün suçu nasıl da kolaylıkla diğerlerinin omuzlarına bırakıyorlar. insan beyni kendini bazı konularda haklı çıkarmakta ustadır, insan inanmak istediğine inanır.

    Benim beynim de beni çok istediğim o şeyin olmayacağına inandırmıştı işte. Nasıl olabilirdi ki? Onun sevgilisi varken benim ona yaklaşmam ne kadar doğruydu? Sevgi bu muydu, bencillik miydi, ya o kıza ne olacaktı, ya o bana gelince aynı şeyi bana da yapsaydı?

    Zaten çekingen kişiliğim onun yanında buz kesiliyordu. Kalbim öyle atıyordu ki hareket edemiyordum, nefes alamıyordum, bakamıyordum, konuşamıyordum, konuşsam da sesimin tonunu hissedemiyordum. Yılda üç beş defa gördüğüm biriyle, hem bu hislerle nasıl samimi olabilirdim?

    Keşke vaktinde bakışmasaydık da yıllarca biriktirdiğim boyumu aşan sevda şimdi içimde parçalanmasaydı. iki yıl bilmemişti, iki yıl daha bilmesindi. Ben hiç bilsin istememiştim ki. Ama kendimi alamadım ki.

    Bak bir anı anlatayım, ben daha küçükken, sevgili nedir bimezken bana orospu dediklerini duydum. Neymiş, çok gülüyormuşum. Ben bu yüzden kendi kendime söz vermiştim kimseye inanmamaya, kendimi savunmaya. Bu yüzden kime ilgi duysam gösteremedim. Erkekler içinse bu kadar basitti bir kadına küfretmek. Kadının gözü onca yıl kimseyi görmemiş olsun, hayalinde, rüyalarında onunla yaşamış olsun, küfretmek için bir bahane yeterdi. Ne de olsa sevgilisi olduğu halde başkalarına bakan erkeklere biz bir şey diyemiyorduk, desek de ne farkederdi ki.

    Kolay yolu mu seçtim? Ukalalık mı yaptım? Benim için onu sevgilisinden ayırmak kendi kendime şizofren gibi yaşamaktan daha kolydı muhakkak. Bana her baktığında "Allah'ım lütfen olmayacak şeyler hakkında beni ümitlendirme" diye dua edip ağlıyordum. Bir gün rüyamda ona sarılıyorum, ertesi gün rüyamda evlendiğini görüyorum. Dudaklarım uçukluyordu, yemeden içmeden kesilmiştim.

    Ben bunlarla bocalarken dışarıdan ilgi manyağı, herkes peşinden koşsun isteyen, yapay, zavallı biri gibi duruyormuşum meğer. O da bunları anlatmak için ufak bir fırsat bekliyormuş belli ki. Bütün hissettiği tiksintiymiş artık. insanlar değişiyormuş, tabii. Bir ben değişemiyorum zaten. Bir türlü büyüyemiyorum. Bana bunları söyleyebilecek kadar nefret ettiyse zaten hiçbir şey hissetmemiş ki. Küçücük bir hevesmiş. Biliyor musun, iyi ki gelmemiş. Bense aptalım biraz, hala toz konduramıyorum benimle hep alay ettiğini, benimle oynadığını, beni yedeklediğini düşünsem de, bu lafları duysam da. Onunla birlikte kendime düşman oluyorum, benliğimde o kadar yer kaplayan sevgim ve ben onun gözlerinde ufalmış, ucubeleşmiştik ve ben de onları öldürmek istiyorum artık. içimi nasıl temizleyeceğimi bilemiyorum, ama artık haddimi biliyorum.

    Bilmiyorum,
    Belki de kendimi acındırıyorum.
    1 ...
  4. kirpiğe sürülen rimelin gözlük camını boyaması

    3.
  5. gözlük kullanan kirpikleri uzun kadınlar rimel sürdüğünde gözlüğünün camları lekelenir.
    0 ...
  6. kendi kendiyle konuşmak

    2.
  7. Doğanın bana verdiği bu ödülden
    Çıldırıp yitmemek için
    iki insan gibi kaldım
    Birbiriyle konuşan iki insan.*
    3 ...
  8. anlamsız hüzün

    6.
  9. mutlaka altında yatan bir nedeni vardır. çocukluğa inmek gerekir.
    1 ...
  10. insanı bunalıma iten sebepler

    10.
  11. dudakta iki tane devasa uçuğun konuşlanmış olması. Hayattan soğutuyor meret.
    0 ...
  12. zabın

    1.
  13. bedizci

    2.
  14. uygurlarda ressamlara verilen ad.
    1 ...
  15. cevizli sucuk

    16.
  16. yedikçe yiyesi gelir insanın amma velakin içten gelen "yeme" uyarısına kulak verip daha fazla yememek akıllıca bir davranış olacaktır. zira kendisi bol miktarda kalori içermektedir.
    2 ...
  17. boys over flowers

    4.
  18. nasıl biteceğini bilsem de lütfen öyle bitmesin diye dua etmiştim izlerken. kendi kendime sinirlenip üzülmüştüm. hatta son birkaç bölümünü seyretmek istemedim. nasıl duygusal bir his duyduysam diziye karşı...
    4 ...
  19. hoşlanılan kişinin oturum açmasını beklemek

    12.
  20. kendisine acilen yeni arayışlar bulması gereken kişidir.
    0 ...
  21. hanbalık

    1.
  22. cengiz

    18.
  23. moğol kabilelerini birleştiren, moğol imparatorluğu'nun kurucusu timuçin'in lakabı.
    0 ...
  24. uluslararası basın enstitüsü

    1.
  25. dünyanın en eski küresel basın özgürlüğü kuruluşu *. merkezi viyana'dadır.
    geçenlerde türkiye'de aralarında nedim şener'in de bulunduğu çok sayıda gazetecinin gözaltına alınmasını kınamışlar, basın açıklaması yapmışlar:

    "Biz aralarında IPI Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı Nedim Şener'in de bulunduğu Türk gazetecilerine yönelik yeni tutuklamalardan çok endişe duyuyoruz. Mesleğini yerine getirdiği için hiçbir gazeteci tutuklanmamalı, cezalandırılmamalı, hapsedilmemeli, hiç bir şekilde taciz edilmemelidir, muhalif görüşlerini bildirmek de buna dahildir. Yetkililerden, mesleklerini icra ettikleri gerekçesi ile gözaltına alınan gazetecilerin derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Dört başı mamur, farklılıklar barındıran, eleştirel medya sağlıklı demokrasinin köşe taşıdır"
    1 ...
  26. misurata

    1.
  27. libya'da bir şehir, liman kenti. libya'nın trablus ve bingazi'den sonra üçüncü büyük şehri. trablus'un doğusunda yer alır.
    0 ...
  28. tarihi lisede öğrendikleri kadar bilen genç

    6.
  29. lisede öğretilen tarih bilgilerine sahip olmayan gençten daha bilgilidir.
    0 ...
  30. cat in the rain

    1.
  31. 1920 yılında yazılmış bir ernest hemingway öyküsü. hemingway sade bir üslupla bizlere yazdığından çok daha fazlasını anlatmış. yalnızca konuşma ve betimlemelerin yer aldığı her satırda asıl anlatılmak istenen, okuyucu tarafından fark edilmeyi bekleyen düşünceler saklı.
    1 ...
  32. sulu yemek yapmayı bilmek

    3.
  33. ailesinden uzakta yaşayan öğrenciye çok yarar sağlar. her gün her gün dışarda yediği takdirde geçinemeyeceğini anlayan öğrenci evde yeme yollarına başvuracaktır. yemek yapmayı biliyorsa ne güzel, bilmeyen de kaçınılmaz bir şekilde öğrenecektir kısa bir süre sonra.
    0 ...
  34. eroinle dans

    26.
  35. izmir'den istanbul'a üniversite okumaya giden eylül karakterinin uyuşturucuyla tanışması ve onunla savaşmasını anlatan roman. yazar eroinin kötü bir şey olduğu mesajını vermeyi amaçlamış ama uyuşturucu merakını körüklüyor insanın, özendiriyor.
    1 ...
  36. arykanda

    2.
  37. antalya'nın turistlik finike beldesi sınırları içinde bulunan antik kent. anadolu'nun yerli dili olan luvi dilinde 'yüksek kayalığın yanındaki yer' anlamına gelir. likya'nın yamaç kentlerinden biridir. batılı gezginler bu kenti isviçre alpleri'ne benzetiyorlarmış.
    1 ...
  38. büyükada rum yetimhanesi

    6.
  39. güvenilk gerekçesiyle bu bina 1964 yılında boşaltılmıştır ve o zamandan günümüze kadar burada hiç tadilat yapılmamıştır. yağış ve rüzgarlarla binanın çatısı çökmüştür, bina çürümüştür.

    temmuz 2010'da avrupa insan hakları mahkemesi yetimhanenin mülkiyetinin fener-rum patrikhanesi'ne devredilmesine karar vermiştir. patrikhane'nin basın sözcüsü binanın aslına uygun restorasyonu için patrikhane'nin kaynak oluşturmaya çalıştığını, binanın dinler ve mezhepler arası diyalog merkezi olarak kullanılmasının amaçlandığını söylemiştir. duyumlara göre merkezin ekoloji ve çevre araştırmalarının yürütüleceği bir alan olması da planlanmakta.
    0 ...
  40. tuncay dersinlioğlu

    1.
  41. 2004 yılından beri sosyal-belgesel fotoğraf projeleri üreten, piya pictures için çalışan bir fotoğrafçı.
    1982'de almanya'da doğan fotoğrafçı, 1986'da ailesiyle birlikte türkiye'ye dönmüştür. fotoğrafçılığa 2002 yılında dokuz eylül üniversitesi fotoğraf topluluğu'na katılarak başlamıştır. 2006 yılına kadar burada öğretmenlik ve başkanlık yapmış, aynı yıl üniversitenin ekonomi bölümünden mezun olmuştur. çalışmaları fotoğraf notları, geo türkiye, sabah gibi mecralarda basılmıştır. 2010'da erdem donuktan ile beraber karanlık oda fotoğraf hizmetleri'ni kurmuştur. halen kendisi bu kuruluşun koordinatörüdür, bunun yanında şu anda sosyal-belgesel fotoğraf projeleri üzerinde çalışmaktadır.
    0 ...
  42. arsene lupin

    2.
  43. yazar maurice leblanc'ın öykülerinde yarattığı karakterdir. fransa'da la belle epoque döneminde ortaya çıkarılmıştır.
    arsen lüpen her zaman şık ve bakımlı bir centilmendir. yaşadığı zamanın teknik gelişmelerini ve tarihi olaylarını yakından takip eder. trende birinci mevkide seyahat eder. arsen lüpen hiç yaşlanmaz. yoksullara acımasız davranan zenginleri soyar, fakat soylulara da yakınlık duyar. Yurtseverdir. dul ve yetimin savunucusudur. Dönemin etkisiyle kendisi de burjuvalaşmıştır, malına mülküne önem verir. son maceralarında genç kızlar kötü adamlardan kurtulmak için arsen lüpen'e başvururlar.
    1 ...
  44. la belle epoque

    1.
  45. fransa'da 20. yüzyıl'ın ilk yılları için kullanılan ifade.
    telefon, telgraf, otomobil, sinema makinesi, x ışınları, radyoaktivite gramafon gibi 19. yüzyıl buluşlarıyla batı'nın toplum yapısı değişmiş, ticari, askeri, teknik ve bilimsel alanda rekabet başlamıştır. Fransa'da bu döneme daha sonraları la belle epoque (güzel dönem) denmiştir. Bu dönemde gam ve kasvetten uzak, keyif unsurunun ön planda olduğu bir süreç yaşanmıştır. burjuvazi yükselmiş, giyim kuşamda, adetlerde, zevklerde, eğlence anlayışında ve düşüncelerde büyük değişiklikler gerçekleşmiştir. belle epoque döneminin bir özelliği de kadınların toplumda öne çıkmasıdır.
    2 ...
  46. fatma çolak

    1.
  47. william shakespeare eserlerini 'antik batı klasikleri' yayınevi için Türkçe'ye tercüme eden şair ve çevirmen.
    0 ...
  48. ar

    24.
  49. ilk 1937 yılında yayımlanmaya başlanan aylık eski resim, heykel, dekorasyon, arkeoloji dergisi.
    2 ...
  50. sabri berkel

    1.
  51. nurullah berk'in "rönesans ustalarının çağdaş bir devamcısı" olarak nitelendirdiği Türk ressam.
    1907'de üsküp'te doğmuş, ilk sanat tahsiline belgrat güzel sanatlar akademisi'nde başlamış, sonra Floransa güzel sanatlar akademisi'ne girmiştir. 1935'te türkiye'ye gelmiş, burada ilk kişisel sergisini açmıştır. Türkiye'de 1950 yılından sonra ortaya çıkan resim alanında soyut sanatın ilk önemli temsilcisidir. 1991 yılında kültür bakanlığı devlet sanatçısı ünvanını almıştır. 1993'te hayata veda etmiştir.
    0 ...
  52. birsen tezer

    16.
  53. hüsnü arkan ile birlikte söylediği 'hoşgeldin' şarkısıyla tanıdığım, hayran kaldığım, kendisini geç fark ettiğim için kendime kızdığım sanatçı. şarkıyı bu kadar duru ve içten söylemesiyle beni sesine aşık etmiştir.
    6 ...
  54. duvel i muazzama

    3.
  55. osmanlıca'da büyük ve güçlü devletler anlamına geliyor. osmanlı devleti'nde rusya, fransa, ingiltere gibi güçlü devletleri tanımlamak için kullanılmış olan bu ifade ingilizce'de 'the great powers' olarak biliniyor.
    0 ...
  56. © 2025 uludağ sözlük