bu da bir ''kimyasal çılgınlık'' aslında.
o adrenalin,
o serotonin,
o dopamin,
o oksitosin... bunda da var...
ayrıca; kolay, sorunsuz ve sorumsuz...
tescilli bir endişeye adanmışlığınız da varsa...
sizin de kafanızın karışması için yeter sebep olacaktır. aslen hiç bulaşmamak en mantıklısıdır. yok inatla uğraşacağım derseniz gardınızı alın, kaskınızı takın.
(bkz: siz sağ hatun selamet)
itiraf ediyorum;
hep dişlerden bahsedilir ya 32 diye, bunlar bende 28 tane.
her gece sayıyorum hep 28 çıkıyor. korkmalı mıyım bilmiyorum? sanki biraz tırsıyor gibiyim...
mani olunmaması gereken yazardır.
bu kararı alan kadar yeterince eleyip dokuduğu için, kendisinin doğru karar verdiğini düşünüp saygı duymalıyız zannımca.
deniz kenarında oturan adam saatine baktı: saat 05.25 ti. adam düşündü: ulan sabahın bu saatinde ne işin var burda, git evine sıcacık yatağında mışıl mışıl uyu... diye tamamlanabilecek ucuz roman cümlesi.