yılbaşı yorumuyla insana ders(!) veren bir rap üstadıdır(!) *
--spoiler--
''yılbaşı kutlamamak aptalca ve saçma gelebilir,bu kişilerin kendini bağlar. dileye...n çam diker dileyen noel baba olur beni bağlamaz. ama bir insan ben müslümanım diyorsa onu elbette bağlar. din babanın ahırı değil ki istediğin keçiyi otlatasın.
noel bizim dinimiz olan islamın nişanı ya da bayramı değildir. hz isa aleyhisselam'ı canımızdan çok severiz lakin onu bizim sevmemizle bu işin bir alakası yok, biz tüm peygamberleri canımız bildik. lakin hristiyanlar allah çocuk sahibidir dediler ve isa hazretlerine iftira attılar. rabbimizin buğzettiği, gazaplandığı göklerin ve arşı ala nın titrediği bu durum karşısında saat 12 nin gelmesini ve göbek atmayı hindi kesmeyi bekleyemeyiz biz.en azından benim öyle bir beklentim yok. onlar benim peygamberimi tanımadılar, kitabımı da kabul etmediler,benim peygamberime çirkin bir karikatür ithaf edecek kadar ileri de gittiler, hala irak'ın durumu gözler önündedir...
''ben yeni bir yılı kutluyorum noeli kutlamıyorum'' diyorsunuz. ama o zaman müslümansan hicri takvime göre kutla, o gün hindi kesme çam devirip noel baba saçmalığına girme. baba-oğul-kutsal ruh inancını benimseyenlerin geleneklerini, bir papazın çıkardığı sevgililer gününü ve diğer bilmemne günlerini ben kutlamıyorum. ne anneler günü nü ne de babalar günü tanımıyorum, kutlamıyorum. ''eh fena mı olur annene hediye alırsın hatırlamış olursun'' diyenler olabilir, onlar kendileri öyle yapsın.
bence o günlerde insanlar çok yapmacık oluyorlar. ''bak sana neee aldııııım'' hadi yaaaaaa ne gerek vardı''. islam'a göre anne baba hakkı en üst düzeydir, bir günle o değere kimse karar veremez, her güne yaymaktır mağrifet. hele de o günü papazın biri icad ettiyse. tabi şimdiki amerikan sineması çok tatlı geliyor insanlara. noel baba geliyor felan ''ho ho ho ben geldim'' bizim müslüman da ''aaa noel baba ne getirdin bana?'' ''sana bir çuval dolusu ateş getirdim yak yak dur kendini''.
--spoiler--
televizyon canavarının büyümesiyle doğru orantıda hüzündür. yılbaşında televizyon seyretmek*hayatın en büyük zevklerinden biridir aslında. ancak;
eskidendi...
eskiden televizyon kanalları birbiriyleriyle yarışır dururdu. kimin hangi şarkıcıyı ekranlara çıkaracağını günler öncesinden öğrenirdik. şarkılı türkülü programlar seyrederdik. beğenmediğimiz bir şarkıcı çıktığında bir başka kanala geçer orada alternatif bulurduk. televizyon açık olurdu ancak eş dost herkes sohbet eder eğlenir güler, bir şeyler paylaşırdı. televizyon fondan gelen ses olurdu.
ama şimdi;
herkes program, dizi yarışına girdi. diziler yılbaşı özel programları hazırlıyorlar. herkes pür dikkat televizyon seyrediyor. arkadaşlıklar sohbetler televizyonun esiri oluyor.
senaristlerinin mahkemede katiplik yazdığı dizidir. e hakları 174 bölüm yazdılar. bir bölümde görünsünler. ama kamera o kadar yakınlaştırılmaz ki. gören de katipler başrol sanır.
küfür ve argo nun önlenemez yükselişi. argo bir sanattır. ancak yerinde kullanıldığı zaman. küfür ise ahlaksızlıktır. sözlükte küfür kullanma çılgınlığı özel mesajlara da taşmış durumda. çok şükür ki cüretkar yazarımız şahsa yönelik bir küfür kullanmadı. tatsız şeylerin yaşanmasına gerek yok...
belki bir kesime bıkkınlık veren dizidir. sözlüklerde pek tutulmadığı görülüyor; ikinci sınıf tanımlarla
- döküle döküle bitmeyen dizi
sözlüklerde yerini alıyor. *
0-25 yaş arası insanların yaprak dökümü'nü heyecanla, merakla izlemesini beklemiyoruz. bu dizi zaten hikayesi bakımından belli bir yaşa gelmiş insanların hayatlarını anlatıyor.
17 yaşında biri şevket in dramını nasıl anlayıp, onu izleyebilir;
21 yaşında bir kadın nasıl fikret in acılarına ortak olabilir...
5 yıldır çarşamba günleri reytinglerde birinci olan share'de yüzde 40 ın altına düşmeyen bir diziye haksızlık edilmemeli. çevrenizde ne insanlar vardır içine ata ata o karakterlerin hikayesini seyretmektedir. elbette televizyonun vahşi istekleri dizileri çekilmez kılıyor; ama ana hikaye ekseninde düşününce yaprak dökümüne biraz insaflı olmak gerekir.
bu dizinin sadık bir izleyicisi değilim. ama hem mesleki merak, hem de bir marka olmuş dizinin finalini seyretmek için bu gece kanal d de yaprak dökümü final i seyrediyor olacağım.
nafakayı ödemediği takdirde ali'nin başına neler geleceğini niye anlatmıyorsun cahil(!) berrin ve cemile ye...
caroline, ablacım ilk defa küfürü ve alkışı aynı andan aldın benden. caroline; yani wilma elles'in akşam yemeğinde ali'ye bağırıp masaya vurduğu sahnede çok başarılıydı. hiddeti gözlerinden fırlıyordu.
son olarak dizinin tüm ekibine bir çift lafım var. hem de hepsine. öyle bir şey yaptınız ki her hafta dizi kritiği yapar olduk. millete gülerdik, biz bu hale düştük. aferin size.*
chp nin kabullenmediği afiştir. kim nasıl ne zaman astı belli değil. ilçe yöneticileri kabul etmiyor. belli kesimin adice saldırılarından birisiyle daha karşı karşıya kaldı chp.
konusuyla oyunculuklarıyla konuşulan dizi. ancak yapım ekibini konuşan yok. dizinin çekimi çok başarılı. sinematografik açıdan oldukça iyi. resimler görüntüler sahne bütünlüğü ve tabi müziklerin yerleşimi. yönetmen zeynep günay tan ve ekibini tebrik ediyorum.
hayırlı davranıştır. zira entel, entelektüel olmak için çaba harcayan kişilere denilir. entelektüel olmaya çalışılmaz; belirli birikimlerle kendi kendine olan bir durumdur.
iyi güzel hoş da olum sen niye insanın beynini kemiren uzun cümleler kuruyorsun. anlatımda akıcılık denen bir şey var. öğreteyim mi diyecem cin gibisindir benden iyi biliyorsun. nokta, noktalı virgül falan çok kullan da rahatça okuyalım o iddialarını. ****
yeni şeyler öğrenmekten çok yeni insan çeşitlerini tanımamıza yol açıyor olması. enteresan çalışan beyinlerin yer bulmaya çalışıyor olması çekilmez kılıyor sözlüğü. sol frameye bakıp
- bu nedir acaba, ne demek
diye tıklayıp bir şeyler öğrenmeyeli çok oldu. genelde kim yine kimi kışkırtıyor diye tıklıyoruz başlıklar. üzücü.
pink martini'nin christmas için çıkardığı albümünün adı. popüler noel şarkılarını kendi tarzlarıyla yorumlayan grup yine iddialı bir albüm hazırlamışlar. şiddetle tavsiye ediyorum. bu saatlerde çok iyi gider. müslüman mahallede salyangoz satılır mı kardeş demeyin. bu adamlar satar. hem de çok iyi satar.
bu adresten edinebilirsiniz. mağaza fiyatından daha ucuz.
ara albüm diye nitelendiriyorum. yeni şarkıları duymak istiyoruz. ara sıcak olarak bu albümü yuttuk. sanırım hazırlık içindeler yeni albüm için.
albümün en iyisi olarak shchedryk ve çince söylenen congratulations - a happy new year song şarkısı. popüler bir cover olduğunu düşünüyorum. bana yabancı gelmiyor. albüm kapağında yazılan ismiyle belirttim.*
şener şen in komedi filminde rol alacak gücünün ve yeteneğinin devam ettiğini gösteren film. yer yer görülen komedi unsurları bize şener şen in komedi filmlerini özletti. özlüyoruz seni maho ağa, badi ekrem, vecihi...
vatan gazetesinin haberine göre hanımın çiftliği adlı diziden kötü gösterildiği için ayrılan oyuncu(!). senaryoda bebek öldüreceğini okuduktan sonra diziden ayrılmaya karar vermiş. "bebek katili olamam" türkiye'de oyunculuğun geldiği son nokta. kendimizi oscar la kıyaslamayalım lütfen
yaptıklarıyla söyledikleri uyuşmayan insanların samimiyetsizliğidir. "siz halka inemiyorsunuz, halk sizi anlamıyor" gibi sözler çok popüler oldu. geçirdiğimiz 8 senedir hemen her gün sokaktaki adamdan, baştaki adama kadar herkes bunu söyler durur.
halk katına inmek ne demek ben bunu anlayamıyorum. halkın konuştuğu dille konuşmak mı?
- al ananı git
- siktir git.
bu iki lafı birbirinden ayıran tek şey farklı harflerin kullanılmasıdır.
halk ne anlar sanattan, edebiyattan. evet belki anlamaz ama anlaması yönünde bir çaba da göstermiyor kimse. bu halk güzel etkili konuşmadan doğru türkçeden anlamıyor diye biz de onların anlaması için onların dilinde konuşalım. son dönem siyasetin en önemli savunması. peki bu kitleyi kim "adam" edecek. doğru politikalarla bu bir süreç sonunda gerçekleşebilir. ancak bir düşünce sarmış ki toplumu gitgide daha geriye götürmektedir "bırakınız öyle kalsın, zayıf kalsın. gücümüzde onları kontrol altında tutabiliriz. susturabiliriz. pasifize edebiliriz"