An itibariyle Millikuvvetler Tim tarafından hacklenen Pkknın lamer grubudur. 2010 yılından 2013 yılına kadar 6 kez Millikuvvetler tarafından hacklenerek madara oldukları halde, hala kendilerine hacker denmesini bekleyen mallar sürüsüdür.
6 Ayda bir açtığınız her vadeli hesap için 22.5 TL kesilen.
6 Ayda bir açtığınız her vadesiz hesap için 45 TL kesilen.
Ekstre almanız durumunda sayfa başı 3 TL kesen.
Havalelerde 20 TL komisyon uygulayan.
Şubeden hesaba para yatırma için 20 tl geçiren.
internet eftleri için bile 1 TL alan.
Kredi kartını 25 tl aidat adı altında borçlandıran.
Anında bilgilere ulaşamayan 1 hafta sonra size dönen.
Saatlerce kuyrukta süründüren.
iğrenç bir numaratör sistemi bulunan
Banka müşterisi değilseniz adamdan saymayan
Oto boka komisyon ve masraf almasını bilen.
Bu sayede türkiyenin en zengin bankası olan.
bırakın dünyayı evrendeki en kötü bankadır.
Yine alengirli işler çeviren CHP nin ucuz siyaset politikası. Ulan birde bir proje ile gelin şu seçimlere. Çamur deponuz ne kadar da doluymuş at at bitmedi.
Haberde tek okunacak kısım:
--spoiler--
Aynı zamanda CHP Aydın Merkez ilçe Başkanı olan avukat Kalınomuz, Aydın Devlet Hastanesinden M.S.Ö. nün darp edildiğine ilişkin rapor da aldıklarını söyledi.
--spoiler--
yazılarındanda anlaşılacağı üzere kafayı dinsizlikle bozup inananlar için hoş olmayan söylemleri olan allahsiz, dinsiz, ateist, imansiz kelimelerini bir araya toplayarak onlarla bütünleşmiş ileriki zamanlarda seri katil olma potansiyeli bulunan 6. nesil silik yazar.
--spoiler--
Seri katillerin neden din konusunda bu kadar takıntılı olduğunu sanırım onların bir türlü kendini ifade edemeyen, kopuk duygusal taraflarının var oluşuna bağlamalıyız. Çünkü onlar genelde tam anlamıyla topluma adapte olamayan insanlardı. Tek tutanakları din ve tanrıydı. Bunu bazen şeytanla bazen mesihle ilişkilendirip kendilerine farklı bir dünya tasarlamışlardı. Kısacası onların bu dünyadan tecrit bir yaşamı seçmişlerdi ve bunun nedeni sadece geçmişleriydi, geçmişte yaşadıkları olumsuz deneyimlerdi. Bu olaylardan sonra onlar birer öldürme makinesi oldular. Her sözlerinde ve cinayetlerinde insanlığa ait bir nefret vardı.
insanlara koyun psikolojisi ile yaklaşan ve insanlarımızın da bunu çökerek onayladıkları eylem.
Oysa biri çıkıpta ben seçmenim, seçecek olan kişiyim sen çök kalk ben seyredeyim demesi gerekirdi.
Son yaşanan özür dileme kampanyası ile başlayan gelişmelerle küfür etme isteği hat safhaya ulaşmış bireyin sözde aydınlara karşı başlatmak istediği kampanyadır.
Bu sözde aydınlar Türklüğe, Devlete, Dine, Vatana, Yargıya, Atatürk e, Osmanlıya dolaylı yollardan küfür edip aşağılamaya çalışan ve her zaman grup olarak bir arada dolaşan, kimin tarafından aydın diye adlandırdığı belli olmayan insancıklardır.
Aslında bu aydın olarak adlandırılan kişilerin gerçekte Türk olmayıp her daim Türkiye nin ve Türklerin düşmanı olduğunu anlamak o kadar zor olmasa gerek.
Yıllar boyu otobüse bu şekilde binerek servet yapmış fosil teyzelerdir. Otobüsten inince ilk işi dublex evine girip altın kaplama kumbarasına 1.40 Ytl nı atacak, servetine servet katmanın mutluluğu ile uykuya dalacaktır.
Şeydandan gelmiş bir mektupmuş gibi kaleme alınmış ve maillerle hızla yayılan bir yazının başlığı. Şeytan gerçekten insanlara bir mektup yazsaydı acaba neler yazardı veya buna benzermiydi diye kendine sormadan edemiyor insan.
Seni dün günlük islerini yaparken gördüm.
Namaz kılmadan, dua etmeden bir günü daha geçirdin.
Hatta yemek yerken ve yatarken bile dua etmek için vakit ayırmadın.
Çok nankörsün! Seninle gurur duyuyorum.
Benimle olduğun için çok mutlu olduğumu söyleyemem.
Hatırlıyor musun? Senelerdir beraberiz ama seni hala sevmiyorum.
Doğruyu söylemek gerekirse:
Senden Allah'tan nefret ettiğim için nefret ediyorum.
Allah beni cennetten attığı için bende seni kullanıyorum.
Seni de Allah ın bana yaptıklarını ödetene kadar kullanacağım,
ondan sonra sende defolup gidebilirsin. Biliyor musun aptal.
Allah seni seviyor, ama sen hayatin boyunca benim yanımdaydın.
Bunun içinde seni ödüllendireceğim. Hayatinin berbat olmasını
sağlayacağım.
Biz ikimiz beraber kaldıkça bu Allah ı çok üzecek.
Zaman senin hayatini kimin yönlendirdiğini O'na gösterecek.
Ve bu senin sayende olacak.
Geçirdiğimiz güzel günleri hatırla,
insanları nasıl hor görüyorduk, onlara küfür ediyorduk,
çılgın partilere gidiyorduk, hırsızlık yapıyorduk,
nasıl iki yüzlü davranıyorduk,cami'ye gitmiyorduk, dedikodu yapıyorduk.
Bunların hepsini kaybetmek istemezsin değil mi?
Hadi gel aptal! Sonsuza dek beraber yanalım!
Senin için çok şeyler düşünüyorum.
Bu mektubu sana ne kadar değer verdiğimi söylemek ve hayatinin
büyük bir parçasını kullanmama izin verdiğine teşekkür etmek için
yazıyorum. Aptal, bazen sana çok gülüyorum.
Öyle salaklıklar yapıyorsun ki,
benim bile midemi bulandırıyorsun.
Sen böyle devam et.
Yeni nesile yalancılığı, aldatmayı, kumarı ve cami yerine
diskolara gitmeyi öğret.
Sen bunları onların yanında yap ki onlarda seni örnek alsınlar.
Zaman sonra onlarda aynisini yapacaklardır.
Çocuklar böyle iste.
Neyse, simdi gitmeliyim ama birkaç saniye sonra tekrar seni
görmeye geleceğim. Azıcık aklin olsaydı tövbe etmek için birlerlere
giderdin ve yasayacak olduğun bir kaç seneyi de Allah'la beraber
geçirirdin. Bir kimseyi uyarmak karakterimde yoktur aslında,
ama seni tanıyorum. Sen zaten benim yanımdan ayrılmazsın.
Senin yasında olan bir insanin hala günah islemeye devam etmesi
saçma olsalda. Sakin beni yanlış anlama, senden hala nefret
ediyorum ve bu böyle devam edecek. Beni gerçekten seviyorsan
tabii ki bu yazıyı kimseyle paylaşmazdın.
Ölüm bizi buluşturana kadar.
Tanrı kelimesine bir kaç örnek vermek gerekirse Güneş tanrısısavaş tanrısıaşk tanrısı vs. görüldüğü gibi tanrı kelimesini istediğiniz kadar çoğaltıp kullanabilirsiniz. Ama Allah (cc) kelimesi hiç bir zaman çoğul kullanılmamıştır kullanılamazda. Allah (cc)tektir.
Ayrıca tanrı kelimesi Tevrat, Zebur ve incil de geçmektedir. Kuran ı kerimde tanrı kelimesi yoktur. Bazıları kalkıp inandıktan sonra ikisi de aynı anlama gelir. Önemli olan ne kastedildiği gibi şeyler söylemiş. Hıristiyanlık sitesinde geçen bir cümleyi sizinle paylaşayım bakalım hala aynı şekilde mi düşüneceksiniz.
Çıkan sayfanın en altında şöyle yazıyor; NOT: Tanrı olarak kast ettiğimiz şey, Sadece ve Yalnızca Tevrat, Zebur ve incil de ismini açıklayan Yahve (YHVH) dir, Allah (c.c.) DEĞiLDiR.
Burada değildir büyük harfle yazılmış. Hala tanrı ile allah (cc) kelimelerinin aynı kapıya çıktığını mı sanıyorsunuz?
zengin dul olarak isim yapmaya vesile olmuş olaydır.
Tv programlarında da sıklıkla görebilirsiniz. zengin 70 lik bir amca eli uçkurunda kari istirem karı diye çıkar ekran karşısına. Kimi zaman tv sunucusunu kündeye getirip ihtiyacını karşılamak isteyen bile çıkar. Bunu gören henüz yirmili yaşlardaki çakal bayanlar hemen telefona sarılıp 23 yaşında bir bayanım sizinle evlenmek istiyorum diye başlarlar söze ve 70 yaş en sevdiğim yaştır sizi mutlu, mesut ve bahtiyar ederim derler. Evet gerçektende adam gerdek gecesinde öldüğünde yüzündeki ifade tamda o şekildir.
Türkiye de sıklıkla görünen durumdur. Bir suçu işlemiş kişinin 20 sene ceza almasını beklediğiniz an da elini kolunu sallayarak savcının yanından çıktığını görürsünüz. Bu kişilerin daha sonraki evreler de ceza alması kesin gibiyse yurtdışına çıkması olasıdır. Daha sonraki evrelerde ise polis bu vatandaşları yakalasın diye dua edilir, adaklar adanır.
Bir gazete manşetini dile getirelim mesela. Evden kaçan genç kıza 6 kişi tecavüz etti
Evet 16 yaşında aile problemleri yaşayan bir kızın evden kaçmasının sonunda başına gelen olaylar zinciri. Bu kız 6 hayvanın tecavüzüne uğramış 1 hafta boyunca elden ele dolaşmış. Sonuç olarak savcı vatandaşları tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakmış.
Neredeyse tüm başlıkları islamiyet i kötülemek ve aşağılamak üzerine atılmış manşetlerden oluşan bir gazetenin manşetleridir. Vakit gazetesini tersten okuyunca hürriyet gazetesi manşetlerini görebilirsiniz.
Lafı gevelemektense tüm inananlara ana avrat sövün gitsin ne lafı dolandırıyorsunuz ki.
olurmu lan öyle şey defol git dersiniz siz şimdi. O zaman hürriyetin 11.06.2008 yani bugünkü manşet görüntüsüne aşağıdaki resme tıklatıp hep birlikte bir göz atalım.
Ana Haber Manşetleri: 5 Manşet bölümünün kaçı normal bir haber ?
işte o Fotoğraf (cübbeli bir vatandaş tiyatro sahnesinde oyun sergiliyor)
Atatürk ü sevmiyorum diyen bu kadın kim
Bu sözler şoke etti. Humeyni yi seviyorum, Atatürk ü sevmiyorum
Arap harflerini iyi telaffuzu hüner sanan gafiller
Ev bastı serbest kaldı, Tehdit etti serbest kaldı ve sonunda öldürdü.
insanları bu tür haber başlıklarıyla dininden dolayı utandırmaya, aşağılanmaya çalışılmaktadır.
x- Müslümanmısın?
y- Müslüman ım ama bak açıklayabilirim.
x- Nesini açıklayacaksın gerici terörist Atatürk düşmanı.
y- ama ama ben gerici değilim Atatürk üde severim ayrıca milliyetçiyim Dedem Çanakkale de ağabeyim Şırnak ta şehit oldu. Ben has türküm.
x- Sus sus ne Türk ü Müslümansın işte.
y- ühü ühü.
Bir kurumun veya şahsın Demokrasiyi ve gerekliliğini anlayabilmesi için ona ihtiyacı olması gerekir. Anayasa mahkemesinin ve üyelerinin öyle bir ihtiyacı yok hiç olmadı da. Çünkü onlar halkın içinden değil. Onlar Ayrı dünyaların insanları. Onlar Türkiye de yaşayan ve Türkiye nin elindeki tüm imkanları fazlasıyla kullanabilen ve babasına bile hesap vermeyen uçakta en önde oturan gruptur.
Verdikleri kararlardan ve yaptıkları konuşmalardan hiç kimse hesap soramaz, yargılayamaz, karşı çıkamaz, kendini o göreve atayan cumhurbaşkanına bile gözdağı verebilir, Polis müdürünü bir telefonla ayağına getirebilirler. Yani kısacası çağımızın padişahları.
Şimdi sorarım size, böyle imkanlarınız olsa demokrasiye ihtiyaç duyar mıydınız?.
Dini konularda insanlara öncülük yapan ve fetvalar verebilen kişi veya kişilerdir. Ülkelere, Mezheplere ve topluluklara göre değiğişiklik gösterir. Her toplumun kendince ve dinine göre seçmiş olduğu bir dini lideri mevcuttur. Günümüz türkiyesinde müslümanlar için dini liderlik olğusunu, resmi kurum adına diyanet işleri başkanı üstlenmiştir. Tabi bunun dışında resmi olmayan ancak dini lider olarak anılan birçok isimde mevcuttur. Hıristiyanlıktada aynı şekillerde çeşitli dini liderler bulunmaktadır. En bilineni ise papa dır.
Aile yapısını ve özellikle evli çiftlerin ilişkilerini dahi etkileyebilen televizyon programlarıdır.
Tüm gün evlerinde oturmuş bu programları izleyen bayanlar, tvde birbirini aldatan eşlerin yakarışını duydukca olayı psikopata bağlayıp akşam işten eve gelmiş kocayı bunalıma sokacak soru yağmuruna tutmalarına sebep olur.
Bazı programlarda geçen diyaloglar şöyle olabilmektedir.
x: Ayşe hanım karım beni ve 3 çocuğu bırakıp bi adama kaçtı
y: Vah yazık 3 çocukla ortada kalmış
x: Yok ayşe hanım ortada kalmadım çocuklara kuma bakıyor
y: Aaa birde kumanızmı var
x: Evet ayşe hanım 2 tane var 3. de kocasından kaçıp gelecek yokdadır şimdi
y: Duydunuz sayın seyirciler Reyting Reyting
x: Birde eşek var
y: ?
Döner sermayede kullanılan paraların üniversitenin cebinden çıkıp ismi belli olmayan 3. kişilerin cebine girmesiyle oluşan dolandırıcılık.
Her işi Ulu Önder Atatürk'e karşı bir haraketmiş gibi yorumlayarak hortum yapanı bile koruyan bir zihniyet bir başka ülkede yoktur sanırım.
Bu ülkede dini kullanarak bir yerlere ulaşmaya çalışan ne kadar çok insan varsa, önderimiz Atatürk'ün ismini kullanarak yaptığı yolsuzluktan kurtulmaya çalışan bir o kadarda insan var.
52 milyon 200 bin YTL lik teklif varken, 83 milyon 900 bin YTL'lik teklifi kabul edip devletin parasını haybeye harcanması, o arada kalan paranın el altından birilerinin cebine giriyor olduğunu anlamak için müneccim olmayı gerektirmez.
Gerçekçi olun yolsuzluğun dini, milliyetçiliği veya Atatürk'çüsü olmaz olamaz..
kişi veya kişilerin bilgisi ve izni olmaksızın, aralarında yapmış oldukları konuşmaların ses kaydının alınmasıdır. Bu kayıtlar genelde tehdit ve şantaj türü olaylarda kullanıldığı bilinmektedir.
Malumunuzdur ki son günlerde youtube sık sık kapanır oldu. Bu kapanamaların sebebi üst seviyedeki bazı kişilere ait olduğu söylenen gizli ses kayıtlarının youtube ye sızmasıyla doruk noktaya vardı. Bende bu youtube ne cenabet sitedir önüne gelen kapatıyor diyordum. Meğer olayın aslı başkaymışta haberimiz yokmuş.
Youtubede yayınlanan gizli ses kayıtlarına neler var;
--spoiler--
Eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç: Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Abdullah Gül'e yapılacak suikast ima ediliyor, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e yönelik hakaretler yer alıyordu. Teziç, 27 Nisan Genelkurmay bildirisinden sonra rahat bir nefes alıp 'oooh' diyerek yattığını söylüyordu.
Genelkurmay Başkanlığı Elektronik Sistemler Komutanı Tuğgeneral Münir Erten: TSK'nın ileri sürüldüğü kadar çok PKK'lı terörist öldüremediğini söylüyor. Konuşmada "Sadece programı önce istihbarat başkanıma arkasından ikinci başkana arz ettim. ikinci başkan ben de geleceğim dedi..." ifadeleri yer alıyordu.
Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci: Başbakana ağır küfürler eden Savcı Demirci., DHKP/C'liler için 'bizim çocuklar' ifadesini kullanıyor. Demirci, Kürt meselesi hakkında sert tedbirler önererek, Diyarbakır'a askerî müdahale istiyor. Askerin bu şehri dışarıdan izlediğini söyleyen savcı Demirci, "Şimdi asker o kadar hoşuma gidiyor ki..." diyor.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim ve Öğretim Komutanı Tümamiral Kadir Sağdıç: Maalesef ordunun her 20-25 yılda bir siyasilerin elinde yozlaşan sistemi tekrar rayına oturtmak uğruna müdahalesiyle oluştu bunlar. inşallah bir daha o noktalara gelinmez. Ama Demokles'in kılıcı gibi perde arkasında bu iç güvenlik ve iç istikrara dayalı misyonumuz, bence devam ediyor.
--spoiler--
Türkiye; göbeğini kaşıyarak adliyede gezen, devletten parasını tıkır tıkır alıp ortalık karıştırdıkca ve partiler kapadıkca sevinip sessiz çığlıklar atan ve sonuç olarak nasıl geçirdik diyen bir sürü taraflı hukukcu kazanır.
30 olsun 31 olmasın, girsin daha çıkmasın, herkesin zararı kendine dedirten zarar türüdür.
Borsa'nın düşmesi dolar kurunu çıkarttığını, yükselen doların halkın iki çatalının arasına girdiğini, borçluyu intiharın eşiğine sulu getirip susuz götürdüğünü anlayamayan insanları ilk defa bu sözlükte görüyorum. Tabi baba parasıyla okula giden kopyayla sınıf geçen bünyelerin türk ekonomisinin boka yüz üstü düşmekte olduğunu görememekte olmalarını normal karşılamak gerekir. Neden binlerce üniversiteli işsiz var diye sorarlar birde.
Eski cumhurbaşkanına vefa borcunu ödeyen, kendini halk ve demokrasi üstü gören cumhuriyet başsavcısıdır.
21 haziran 2004 yılında Başsavcı vekilliği için yapılan seçimde 2. olmasına rağmen A.Necdet Sezer tarafından Cumhuriyet Başsavcı vekiliğine seçildi. *
21 Mayıs 2007 de Cumhuriyet Başsavcısı seçimi için yapılan oylamada yine 2. ** seçildiği halde Cumhuriyet Başsavcılığına yine A.Necdet Sezer tarafından getirildi. *
Bu yazdıklarıma örnek vermek gerekirse; AKP seçimlerde %50 oy almışken hükümeti Chp nin kurması gibi bir şey.
Tüm yapılan seçimlerde 2. olduğu halde tüm görevlere A.Necdet Sezer tarafından zirveye taşınan başsavcı bence bir vefa borcu ödüyor. A.Necdet Sezerin Akp ye karşı nasıl bir tutum içinde olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. Abdurrahman Yalcinkayanin; 17 klasörlük dava dosyasından da anlaşıldığı kadarıyla, seçildiği günden bu zamana kadar sırf kendini bu işe vermiş.
Aslı astarı olmayan, insanları kandırmak ve kendi elleriyle yazdığı uydurma e-mailin dünyayı turlayıp tekrar kendisine ulaştığını görmek isteyen insanların internet ortamına sürdükleri maillerdir.
Tabi birde bunlara inanan ve dağıtan internet özürlü arkadaşlarıda unutmamak gerekir.
Nasrettin hoca misali ya tutarsa deyip dağıtırlar mesajı.
Tabağınızdaki yemeği çöpe atmadan önce lütfen açlıktan ölen insanları düşünün!
Afrika da açlıktan çocuklar ölmekte, Unicef in MSN ile yaptığı anlaşma sonucu,
ölen ve geriye kalan çocuklar için yardım kampanyası başlatılmıştır.
Bu maili ne kadar çok kişiye gönderirseniz, bu anlaşma gereği 5 EURO, Unicef`in hesabına geçecektir.
Afrika ve tsunami çocuklarımıza. Şefkat Çağrısı kampanyamıza katılın lütfen.
Aldığınız bu mail ve az sonra göndereceğiniz mailiniz 10 EURO kazandırdı bile Unicef`e.
Lütfen ölmekte olan çocukları yaşatalım. Her 3 saniyede 1 çocuğun açlıktan öldüğünü unutmayalım.
BU MAILI TÜM YAKINLARIMIZA YOLLAYALIM.
herşey gönlünüzce olsun.
--spoiler--
özellikle günümüz gençliğinde görülen, gazete ve televizyonların da provokasyonu sayesinde dinin bir öcü olarak görülmesi ve bunun sonucunda sergilenen davranış biçimi.
Genelde aile hangi dine mensupsa çocuk da o dine mensup olur. Örneğin; Dindar olan müslüman bir ailenin 12 yaşındaki çocuğun hristiyan olma olasılığı oldukça düşüktür hatta pek mümkün değildir. Ancak o kişi 20 yaşlara geldiğinde bulunduğu dini ortamı sorgulamaya başlar. Eğer dini eğitimini gerçekten iyi almamışsa vede bulunduğu ortamda dindar olmayan kişiler çoğunluktaysa, biraz da onlara iyi görünmek için bu öğrendiklerini bir kenara iterler ve kendi dinleri aleyhine ateist söylemlerde bulunurlar.
Uyku bozukluklarını tespit etmek için kullanılan tekniklerin genel adıdır;
Aslında bizler bunu kendi içimizde kusurca uygulayabiliyoruz. Aynı odada yatan 3 kişilik çekirdek ailede baba kişisinin, anne kişisiyle fanfinifinfon yapmadan evvel, çocuğun uyku sorunu olup olmadığını anlamak ve uyuduğundan emin olmak için, çocuğuna yönelttiği soru ile de bu bozuklukları giderebilmekteyiz. Çocuk cevaben uyumadım veya uyuyamıyorum gibi bir cevap verirse baba buna elinde sopa ile çok güzel önemler alabilmektedir.
Bir gazetenin bilinçli olarak insanları aldatmak için söylediği yada yazdığı yalanlardır.
Buna en iyi örneği eski bir cuhmuriyet gazetesi muhabiri olan Fuat Kozluklu nun anlatımları olmuştur. Cumhuriyet gazetesinde çalışmış biri olarak, cumhuriyet gazetesinde yalan haber yapılıp yayınlandığını açıklamıştır.
Fuat Kozluklunun beyanı: "O zaman CumhuriyetGazetesi'nde çalışıyordum. Vatan Caddesi'nin üzerinde bir lunapark vardı. Orada etekli bir kadın şeklinde dönme dolap vardı. Üzeri branda ile kapatılmıştı. Hani Fatih bölgesine de giriyor diye, lunaparktaki o kadın figürlü dönme dolap için geldim ve şöyle yazdım: "islamcılar dönme dolaptaki etekli kadına tahammül edemediler" Cumhuriyet Gazetesi'nde kocaman çıktı hem de birinci sayfada. Yalan haberdi, çok kötü, yazıklar olsun bana."
En son erkeğini geçen sene kaybeden ve yaş ortalaması 59 olan bir köyde ilgili habere göre; köyde sadece 100 kadın varmış. Bu kadınların yaş ortalaması en az 45-50 olduğunu düşünürsek, başlığını Dedeme müjdeler olsun ruslar erkeksiz kalmış olarak değiştirebileceğimiz müjdeli haber..
Gerçeği yansıtmayan erkeklere özel atmasyonlardır; Kimisi reklam filmlerindende etkilenir.
X-Geçenlerde bizim orda ki halı sahada maç yapıyoruz.
X-Neyse maç bitti soyunma odasına gidiyorum pattt kara kavruk biri geldi yanıma
X-Kim dersin ?
Y-Pelemi ?
X-Yok olum lan o reklam ben ciddi diyorum?
Y-Ne bileyim kim geldi a.q
X-Manken E.E geldi benimle reklam filmi çekmek istiyormuş
Y-E.E de kim ya ?
X-Eben olum eben
Dokunulduğunda yada üstüne gidildiğinde tepki vermeye sebep olan bölgesel yer ve konulardır.
Türk insanı olarak birçok hassas noktamız bulunuyor. Bu hassas noktalara birilerinin bilerek üstüne gitmesi, biz türk insanında resmen infilak uyandırıyor. Bu hassas noktalar bizleri kaba kuvvet kullanmaya kadar itebiliyor. Hatta bırakın kaba kuvveti biz türk halkını kendi aramızda bölüyor. Malum ülke nekadar karışır, insanlar nekadar fikir ayrılığına düşerse o denli zayıf bir ülke olacaktır. Bizleri birbirimize düşürmek için kullandıkları birkaç hassas noktaya örnek vermek gerekirse;
Milliyetçilik (ortalığı karıştırmak için 10 yaşındaki bir velede bayrak yaktırmak yetiyor)
Din işleri ve Laiklik konuları (şeriat geliyor , laiklik elden gidiyor sözüyle 2 milyon insan cumhuriyet mitingi yapabiliyor.)
Gayri MüslimYazar Öldürmek ( Hepimiz Hrant Dink'iz diye bağırmaya sebep olan olaydır. Tabi sonucunda hepimiz mehmetçiğiz diye bağıranlarıda unutmayalım)
Terör (PKK yüzünden kürt kökenli kapı komşularımızı bile düşman belledik.)
Şeriat ve kara çarşafla anılan, gerici denilen ve devamlı kötülenen bir ülkenin, ülkemizdeki örümcekleşmiş beyinleri şok eden hedesidir.
Millet uzaya gidiyor biz halen üniversiteye başörtülü alsak mı almasak mı, yok sağcılık yok solculuk tarzında birbirimizi düşman bilip yiyip tüketirken, iran gibi bir ülke türkiye'nin halen yapamadığı bir olayı sıradan bir olay gibi yaparak dünya kamuoyuna sunuyor. Buda gösteriyor ki olay örtüde değil baştaymış.
Piyasa değeri 219 milyar dolara ulaşmış bir şirketi hacklemenin verdiği çoşkuyla konu komşuya hava atmak için ben yaptım ben diye haykıracak ve kendi ipini kendi elleriyle çekecek kişinin eylemidir. Tabi sonuç olarak 219 yıl hapis yatmaya sebep olacak olaydır.