benim bilgisayarımdır kendisi. aynı zamanda face deyken müzik açınca da şarkıları slowmotion dinletir. bazen sadece müzik açsam bile kasar. günün birinde ekran koruyucu yüzünden çökerse hiç şaşırmam, zaten ekran koruyucuda da öyle gezinen borular falan olamaz, dayanamaz maazallah. onun yerine belirip yok olan windows simgesi.
kıllı birisi olarak düşündüğüm konudur. bakıyorum sağıma soluma tüysüz kılsız bir sürü adam var, kıl olmamanın sorununu yaşamıyorlar. öyleyse niye bende var. ayrıca kıllar ekstra enerji harcıyormuş.
günümüzde bilgisayarların yararını say say bitremeyiz ama bizde birçok değişikliğe yol açtığı da aşikar. bilgisayarın internetin yaygınlaştığı hatta yardırdığı bu zamanda bilgisayar başında öldürdüğümüz zamanın haddi hesabı yok. oyunlar tek başına yeterli, bir kere sardı mı kalk kalkabilirsen başından. çocuklar oyun sitelerinden küçük oyunlar oynar; genç kısım (benim de dahil olduğum) minecraft, lol vs vs , akşam da baba netten batak okey. biz zamanımızı verimli kullanmıyoruz ve bunu bildiğimiz halde kendimizi durduramıyoruz ki bu bağımlılıktır, belki de köleliktir.
namaz kılmayı sadece bir zorunluluk olarak gören ve sadece cezasını çekmemek için namaz kılan kişidir. bu kişi kılan kılmayan herkes cennete gidiyor diye öğrense namazla işi olmaz. namaz kılan insan içinden geldiği için yapmalıdır bunu ve diğeri benim gözümde ceza ahlakından başka birşey değildir namaz kılmasının nedeni. ayrıca kandillerde camilere doluşan insanların maneviyatı yaşamak yerine yok o gün bin kat daha sevapmış, her adım bilmem kaç sevapmış hesapları yapması da sinir bozan bir durum.
bende var bu. uykuda konuşmakla karıştırmayın, bu daha farklı daha saçma. mesela yatalı 2 saat olmuş uyuyorum, odaya birisi giriyor ya da bir ses çıkarıyor; direk oturur pozisyona geçiyorum, artık bilinçaltımdan ne geçiyorsa söylüyorum. sonra tekrar uyuyorum. sabah kimle konuşmuşsam anlatıyor rezilliklerimi.
çok saçma anılarım var bununla ilgili,
mesela bir keresinde durur dururken uyanmışım, hişttt yapmışım yatmışım geri hiçbir şey yokken. ablamın ödü kopmuş.
bir keresinde de durur dururken küfretmişim ablama, ulan düşünsene anama babama küfrettiğimi, uykulu muykulu dinlemez girişir heralde.
nasıl bir bilinçaltım varsa artık tırsmaya başladım bu durumdan, içime bişey mi kaçtı, yoksa çift kişilikli miyim neyse artık allah sonumu hayretsin.
yazarların en sevdiği age of mythology ırkıdır. benimki vikingler dir, işçiye öküz verir kaynak evi yapmakla uğraşmam. ayrıca savaşçılarının bazıları da ev yapabilir, kullanımı daha kolaydır yani.
yalnız kalan ve alarmla uyanmayan yazarın uyanmak için bulduğu çözümdür. akşamdan bir bardak su içilir, sabah saat geldiğinde önce alarm çalar, uyku bölünür ama bu yeterli değildir. sonra idrar kesesindeki basıncı hisseder, uyumaya kalksa aklına gelmiştir bi kere, mecbur işeyecektir. sonuç olarak yazarımız uyanır.
zaman zaman başıma gelen durumdur. gündüz cin, şeytan muhabbetleri gırla yapılır, aydınlıktan mıdır nedir hiç tırsmam dinlerken. sonra hava kararır yatma zamanı gelir. başını yastığa koyduğunda bi tedirginlik bi tırsıklık başlar. o ses neydi, karanlıktan bişey gelse şimdi sıçtık diye düşüne düşüne bilinen bütün dualar eşliğinde uyunmaya çalışılır.
1725 te avrupa da ormanda bulunan bir çocukmuş. ama bu çocuğun vücudu kıllarla kaplıymış ve aynı kurda benziyormuş. çocuk bulunduktan sonra eğitilmeye çalışılmış ama çocuk hiçbir değişikliği kabul etmemiş. kurt gibi çiğ et yemeye devam etmiş, yatak varken yerde yatmış. 72 yaşına kadar yaşayan peter bunca yıllık hayatında kurt gibi yaşamış, pek çok zorluk çekmiş.
salıncakta aşırı sallanırken, gondola bindiğinde, aquaparklardaki kaydıraklardan kayınca karında oluşan, düşününce çok garip gelen durumdur. hem zevk veren hem de korkutan bir histir.
açlığa dayanamayan yazarlar için düşünülen çözüm yollarıdır.
gece sahura kadar oturulur, karnımızı güzelce doyurduktan sonra yatılır ve 3 e kadar uyunur. yaklaşık 16 saat tutulan orucun böylece 10 saati geçmiş olur.
benim için banyo ve tuvalettir. ikisini de bilmem kaç yüz kere yaptığım için beden otomatik olarak halleder bu işleri, beyin de madem bana ihtiyaç yok bari olayların kritiğini yapayım der.
genellemek gerekirse 10 yazardan 1 inin bildiği ama atlanılmaması gereken şeylerdir.
örneğin: çerkesler bilir. metez diye bir yiyeceğimiz vardır bizim, her insanın mutlaka tadına bakması gerekir bu nimetin. yiyip de beğenmeyen görmedim şu ana kadar...
ilk olarak küçük bir çocuğu susturmak için mecburen açarsın.
ikincisi de sıkıntıdan ne yapacağını şaşırdığın bir zamanda bir kurtuluş yolu olarak açarsın. böyle zamanlarda ' iki ekmek aldım eve gidiyorum' dinlemek rahatlatabilir sıkılmış yazarımızı.
lys dolayısıyla strese girmiş yazar durumudur. önceleri hiç entry girmekte zorlanmayan ben, 2 gündür ne düzgün entry girebiliyorum, ne de doğru düzgün cümle kurabiliyorum. bunu toparlamakta bile zorlandım...
lys sınavlarından birinin gelip çattığı gün neler yapılması ve yapılmaması gerektiği konusudur.
örneğin;
sınava gireceğiniz sınıfa 1 saat önceden gidip oturmak yanlıştır. zaten gergin oluruz, bir de sınıftaki herkes de gergin olacağı için daha da geriliriz.
eğer sınav yerini bilmiyorsanız ve önceden gidemecekseniz, google earht den bir bakın.
not: arkadaşlar burada amaç, ben de dahil adayların yanlış birtakım şeyler yapmalarını önlemek. sonuçta yapıp yapmamak kişiye kalmış.
normal insanlarla yazarın kendini karşılaştırmasıdır.
örneğin;
normal insanlar banyodan çıktıktan sonra sadece saçını kurular.
ben ilk önce saçımı sonra bacaklarımı kurutuyorum.
(bkz: kıllı olmak)
futbol artık bir eğlence aracı olmaktan çıktı. artık maç izlerken önemli olan eğlenmek değil, tutulan takımın kazanması oldu. takım kaybedince de taraftar kabullenemez oldu, maç bitişlerinde kavgalar başladı. ne gerek var arkadaş bunlara...
edit: gezi parkı olaylarından sonra ülkemin taraftarlarının gerektiğinde birlik olabildiğini gördüm ve maçlardaki olayların eskisi kadar hiddetli ve fazla olacağını düşünmüyorum.