esasında sorsanız ciddi anlamda amerikaya karşı olan maldır. işte bu kadar açık ara maldır. mal oğlu maldır. malın evladıdır.
evet. aynen böyledir.
demokrasi, liberal ekonomi, insan hakları ve liberalizm kelimelerini kendisine şiar edinmiştir. malın çocuğu, malın fırlattığı mal; liberal ekonominin siki tutup battığını dünyanın bambaşka şekilde yönetildiğini bilmez. şu an tepesinde amerika veya ab olan ülkelerin hemen hemen tümünün bir 15-20 sene süper ekonomisi var zannederken kucağa oturtulup zıplatıldığının farkında değildir.
çünkü maldır. malın önde gidenidir. malın en ileri seviyesidir. insanlıktan nasibini alamamıştır çünkü maldır.
maldır ve kendisini müslüman zanneden maldır.
hayvanın malı allah'ın ilk emri olan "oku" yu tersten anlamış gitmiş ne kadar ilmihaldir, risaledir, boktur püsürdür saçma sapan kul yapısı varsa okumuştur.
çünkü maldır. okuması gerekenin kuran olduğunu idrak edememiştir. memleket veya uygur türkleri gibi acı çeken kendi milleti varken afrikadaki aç bebelere yardım eden maldır.
malın önde gidenidir.
amerikanın bu coğrafyaya girerken hep islamiyeti kullandığını göremeyen maldır.
maldır.
kendisini sağcı zanneden maldır. sen madem sağcısın, bütün solcular hayvan gibi neden seni destekliyor a mal?
velhasıl direkt ve açık ara maldır.
dinin düşmanıdır aslında. çünkü kafası çalışıp sorgulayabilen insanlar tanrılarına; "beni bunlarla aynı meydanda mı yargılayacaksın yarab" diye günaha girmektedir, isyan etmektedir.
5 vakit yatıp kalkınca cenneti garanti altına aldığını zanneden maldır çünkü bunlar aynı zamanda.
allah belanızı versin tiksiniyorum sizden mallar sürüsü.
akp hükümeti tarafından utanılmasa plaket verilecek yandaşlardır. adamlar kinini türk ordusuna, türk değerlerine kustukça hükümet konuyu onlardan alıp evirip çevirip onlarla aynı dili konuşuyor.
şimdi burda 10 kişi toplanıp ağzımıza yüzümüze puşi bağlasak ve terbiyesiz gibi sağa sola molotof atıp cam kırsak; arada da apo mapo diye bağırıp, barış marış desek kimse içeri almaz lan bizi. valla bak.
ama 10 kişi toplansak elimizde türk bayrağı yürüsek falan, provakatör diye çok afedersiniz neredeyse götümüzden sikerler bizi.
memleketi bula getirenlere ve getittiren %50 ye selam ederim.
ilk başta kulağa son derece mantıklı gelmiyor da değil hani.
kim iç savaş isteyebilir ki?
kim bu kadar gaddar ve kana susamış olabilir ki?
kim aklını kaçırmış olabilir ki?
acaba?
hadi biraz kavramları sorgulayalım o zaman; savaş nedir, iç savaş nedir, iyi midir, kötü müdür, ne menem bir şeydir bu iç savaş görelim.
önce bilgi sahibi olalım sonra fikir
iç savaş, terim olarak ingilizce "civil war"un karşılığıdır.
sivillerin yani halkın savaşı anlamına gelir gibi gözükse de aslında ilgisi yoktur. iki ayrı kutba bölünmüş bir halkın birbiri ile ve orduları aracılığıyla savaşını anlatmak için kullanılır.
terimin adını veren iç savaş bildiğimiz amerikan iç savaşı'dır
tarihe kuzey-güney savaşı olarak da geçen ve dört yıl süren ünlü savaş.
yıllar önce trt'de gösterilen "kuzey ve güney" adlı ünlü diziden hatırlayabileceğimiz savaş.
bugünlerde amerikan "başkanlık sistemi" ve "eyalet" yapısı bizzat başbakan tarafından da türkiye'ye örnek olarak gösterildiği için amerikan i savaşı'nın önemi daha da artmaktadır.
amerika dediğimiz ve kendimize örnek almaya uğraştığımız devlet, ingilizce adıyla united states of america yani amerika birleşik devletleri'dir.
amerika, bir devletler federasyonudur ve bu devletler ya da eyaletler 1776 yılında bir araya gelerek washington merkezli bir tek devlete dönüşmüştür.
amerika'nın kurucusu washington'dan sonra en bilinen başkanı abraham lincoln ise kuruluştan neredeyse 100 yıl sonranın başkanıdır.
washington amerika'yı kuran lincoln ise bölünmekten kurtaran lideridir, adeta ikinci kurucusudur
1860 yılında lincoln cumhuriyetçi parti'nin başkanı, yapılan seçimlerde ise amerikan başkanı olur.
lincoln'ün ve cumhuriyetçilerin o günkü temel sloganı köleliği kaldırmaktır.
bugün daha solda ve ezilenden yana görülen demokratlar ise kölelikten yanadır.
tarihin garip cilvesi olarak sağcı ve cumhuriyetçi ve de beyaz lincoln köleliği kaldıracak, "solcu" ve demokrat ve de siyah obama ise yıllar sonra abd'nin ilk siyah başkanı olacaktır.
lincoln köleliği kaldırma programı ile seçildiğinde bu durum ülkenin bir bölümünde büyük bir tepki yaratır.
amerika'nın güneydoğusundaki 11 eyalet bu durumu kabullenmek istemez ve toplanarak abd'den bağımsızlıklarını ilan ederler.
abd bu kararla teorik olarak ikiye bölünmüş olur, bir yanda birleşik devletler, diğer yanda güneydoğu eyaletlerinin oluşturduğu konfedere devletler.
abd başkanı lincoln, güneydoğu'da bağımsızlık ilan eden eyaletlere karşı savaş
açmayı göze almış ve bu sayede abd'yi bölünmekten kurtarmıştır.
abd iç savaşı sonrasında ise ku klux klan (kkk) adlı ırkçı terör örgütü ortaya çıkmıştır. türkiyede'ki pkk'da tıpkı kkk gibi masum insanları yakan bir ırkçı terör örgütüdür.
bu iki bölünmüş devlet bir süre sonra savaşa başlar ve bu savaşa da amerikan iç savaşı denilir.
aslında savaş ekonomik bir savaştır.
abd'nin kuzey eyaletleri sanayileşmiştir ve sanayide kölelik olamaz çünkü modern köleler denilebilecek işçiler kullanılır fabrikalarda.
güneyde ise büyük toprak ağalığı, beyaz toprak ağaları ve köle olarak kullanılan zenciler vardır.
merkezi devlet ve başındaki başkan lincoln "bağımsızlık" kararını tanımaz ve ordu'ya operasyon emri verir.
12 nisan 1861'de savaş başlar.
iç savaş tam dört yıl sürecek ve hem kuzey hem de güney büyük kayıplar verecektir.
kuzey'den yaklaşık 400 bin, güney'den ise yaklaşık 300 bin kişiyi yaşamını yitirir.
9 nisan 1865'te güney orduları kuşatılacak ve teslim alınacaktır.
...
iç savaş gerçekten de kanlı bir savaştır.
ama kanlı olmakla birlikte zorunludur.
lincoln abd'yi bölmek için karar alan ve yerel devlet güçleri olmasına güvenen, üstelik kendi orduları da olan bu devletlere karşı, ülkenin bütünlüğünü sağlamak için bir iç savaş kararı alabilme cesaretinde bulunmuştur.
demek ki amerikan örneğinde yani ilk örneğinde bile iç savaş, ülkeyi böldürtmemek için alınan siyasal bir karardır.
iç savaş olmasa amerika çoktan bölünmüş olacaktı.
ve iç savaş sayesinde amerika bölünmemiştir.
o halde iç savaş bölücü değil kurtarıcıdır denebilir rahatlıkla.
tabi bunun yanında iç savaş, köleliğe dayanan bir ağalık sistemine açılan önemli bir savaştır. o günlerde abd'nin güneydoğusunda var olan ağalık ve toprak köleliği sistemi bu sayede yıkılabilmiştir.
ve çok daha önemlisi, iç savaş, beyazların üstünlüğüne inanan, aşırı fanatik bir beyaz ırkçılığına karşı savaş olmuştur.
bu ırkçılığın önemli bir figürü olarak da ku klux klan adlı ırkçı terör örgütü ortaya bu dönemde çıkmıştır.
toprak ağalarının yıkılan egemenliğini engellemek için bir terör örgütü olarak doğmuştur.
kısa adı kkk olan bu ırkçı ve zenci düşmanı, amerika'nın güneydoğu'sunda üstlenen, zencileri evlerinde diri diri yakan örgütle günümüzde türkiye'nin güneydoğu'sunda üstlenen ve türkleri molotoflayarak yakan pkk adlı ırkçı ve türk düşmanı terör örgütü arasındaki benzerlik ise insanı hayrete düşürmektedir.
kısacası iç savaş aynı zamanda toprak ağalığını, toprak köleliğini ve ırkçılığı yok etmek için açılmış bir savaştır.
ülkenin sadece idari yapı olarak değil sosyal, ekonomik ve etnik olarak bölünmesini de engellemiştir.
aman ha iç savaş çıkmasın diyenler amerika'da kazansa idi, bugün amerika'nın güneydoğu'sunda, ırkçı, gerici, ağalıkla yönetilen bir devlet olacaktı.
o gün için iç savaşçılar ırkçılık karşıtı, ırkçı olanlar ise bölünme yanlılarıydı.
o günün amerikası'nda solcu geçinen demokratların bu bölünmeyi savunmuş olması, köleliği savunmuş olmaları adeta bir genetik aktarımla türkiye'nin günümüz demokratlarına kadar nasıl olmuş da geçmiştir ayrı bir tartışma konusudur.
...
şimdi biraz bilgi sahibi olduğumuza göre daha rahat konuşabiliriz.
türkiye'ye amerika modelini önerenlere hodri meydan diyoruz.
madem ki başbakan amerikan tarzını bize öneriyor o zaman o tarzın nasıl kurulduğunu da bilelim: iç savaşla!
tayyip erdoğan, son günlerde pkk'ya ve pkk'nın yasal partisi bdp'ye son derece sert çıkışlar yapmaktadır.
kendisi gönlünde abd başkanlık modeli olduğunu da hiç gizlememektedir.
gerçekten başkan olacaksa lincoln gibi yapabilmelidir: özerklik ilan eden bölücülerin üzerine ordu'yu sürme cesareti var mıdır acaba?
lincoln olmak ister mi istemez mi göreceğiz.
tabi lincoln'ün sonunu hiç anımsatmayalım, bizzat kendi taraftarlarınca suikastle öldürülmüştür.
...
tayyip erdoğan kendi seçimini yapabilir ama türkler de yapmalıdır ve eninde sonunda da yapacaktır.
ama "aman ha" diyenlere biraz tarihi anlatalım öncelikle.
bu ilk örneğinden görüldüğü kadarıyla iç savaş hiç de öyle kötü bir şey değildir.
keşke bizim ülkemizde de olsa diyesi gelmektedir insanın.
kendisini dindar zanneden akp tipi müslüman dincidir. dinle imanla alakası olmayan putperestin önde gideni, amerikan yardakçısı ipnenin tekidir aslında.
hıyarcık ın yakın akrabası, kırlarda koşar oynayan aslancığın çok uzaktan akrabasıdır.
efendim bu adamlar memleketi müslüman-laik, sünni-alevi, kürt-türk diye bölme çalışmalarında başarılı olamamışlardır ama bir takım çatlaklar oluşturduklarının farkındadırlar.
şimdi bunları bir arada tutan ulusal türklük kavramına ırkçılık katarak kaideyi, sütunu yıkıp devlete bir haller etme peşindedirler.
ulusalcı, kemalist ve milliyetçi unsurlarla bu ırkçı orospu çocuklarının bir alakası yoktur.
bize göre türk, türktür; ne mutlu türküm diyene dir.
referandumdan sonra memleketin %60ı salaktır başlıkları açan bu ibne, içi sikişen güruh; şimdi de bambaşka işler peşindedir.
bir takım insan evlatları (ki bunlar müslüman olduğunu iddia eder) adem'in dünyaya gökten indiğine inanırlar. bu tipleri seni allah yarattıysa anan baban ne iş yaptı, annenle babanın seni var etmesi seni allah'ın yaratmış olmasına ters mi? gibi ortalama üstü zeka isteyen sorularla yormayacağım.
var olan mantık hatası ise şudur; dünya gökten adem ile havva indirildiyse nasıl oluyorda beyaz, zenci ve sarı ırk oluyor. 3 çift adem ve havva mı indirilmiş, kızılderililer ne ayak? ayrıca pigmelerin kemik yapısı günümüz insanından farklı; 4 çift mi indirilmiş?
yani ne oldu? o sığ kafada dünya üzerindeki farklı insan ırklarını göremediniz mi?
evrim islamiyete değil yahudilik ve katolik hristiyanlığa terstir. elin gavuruna hizmet etmeyin.
son zamanlarda muhterem medyamızı ve dini açıdan yüksek şahsiyetleri gerçekten meşgul eden mesele. allah ve kitap bir kenara hocaefendi de islamiyet için gerçekten çok mühim biliyorsunuz.
senede tam 300 çocuğa türkçe öğreten dünya çapında tek derslikli falan da olsa okulları, 900bin abonelikle rekorlar kıran bir gazetesi var. benim amca 6 tane alıyor mesela, öyle yani.
oldukça önemli bir şahıs. sohbetler edilerek alkolün kötülüklerinden uzak durarak ve sazan müslüman kesimi hristiyanlığa entegre ederek büyük hizmetleri var vatikana.
döner mi?
bilemem. bence insan ajanlık yaptığı yerleri özlemez. memleketini bırakıp, ajanlık yaptığı bu topraklara dönmez. dönmesin lan, ağlar mağlar.
kuzeyin efendisi stark ailesinin (bkz: house stark) memleketi, kış tepesi. ben olsam kışdüşmüş veya kışdüşük en olmadı kışdüştü olarak çevirirdim; lakin tepe diye kalmış.
akp karşıtı başlıkların altına hemen chp ile alakalı negatif düşünceler yazan hayvanın evladıdır.
arkadaşım bu memleketi seven, türk ve müslüman olan sadece chp liler mi bu memlekette? saçmalamayın! türkiye üzerinde chp li olmayan bir çok gerçek müslüman, şerefli türk ve vatansever var
ayrıca bıdıbıdı yapmayın mevzubahsin insan evladı olması düşünülemez, bana bunlarla gelmeyin.
"imam osurursa cemaat sıçar" atasözünden yola çıkılarak sorgulanan durumdur. imam osurursa sıçan cemaat, lideri osurursa ne yapar? işte buna cevap aranmaktadır.
basit bakışla türkiye de 4 milyonluk cemaatin sıçması demektir, feci kokar.
bundan 9 sene evvel sikim sokum saçma sapan doğan şahin falan takılan siz; bu gün audi q7 ye binebiliyorsanız bu tayyip erdoğan ve hatta bülent arınç sayesindedir.
arkadaşlar bundan 9 sene evvel takoz gibi, kafam kadar cep telefonu kullanıp; dokunmatik ekranları ancak ak partiden önce çekilmiş dandik star trek dizisinde görüyordunuz.
ama şimdi ne oldu? hem kurtlar vadisi gibi bir dizi var, hem de hayallerinizdeki iphone var.
bundan 9 sene evvel ki kemalist ve ulusalcı, baskın ideoloji altında inim inim inleyen türkiye de tüplü televizyona mahkum zavallı bir halk vardı.
ama bu gün samsung led tv var; fiyatı da çok uygun. bundan 9 sene evvel led tv almaya kalksanız yoktu bile. bugün; bu var. hatta ilk çıktığı 3 sene evvelsinin neredeyse yarı fiyatından da aşağıda.
düşünebiliyor musunuz?
düşünün, hayaldi; gerçek oldu.
not: mal olmayan bunun ironi olduğunu bilir. teşekkürler. öpt. kib.
1915 - 1917 yılları arasında filistin cephesinde 400 bin kişilik ingiliz imparatorluk ordusunun yanında 160 bin filistinli milis vardı karşılarında tam 350 bin osmanlı askerinin 300 bin i kutsal toprakların önündeki bu mukaddes yerde şehit olacak; 10 bin tanesi ise esir düşecekti.
mustafa kemal, kutsal toprakların anahtarı olan bu bölgeden çıkmamakta ısrar edecek; alman genel kurmay başkanına darbe yapma hazırlığında olduğu gerekçesiyle sürülecekti.
şehitlerimizi gömemedik. 10 bin osmanlı askeri daha sonra filistin halkı tarafından linç edilerek öldürüldü. dövülerek, silahsızca. acı çeke çeke, yerlerde süründürülerek katledildi. tükürdüler memedime. tekmelediler o mübarek, iman dolu göğsünü.
osmanlı bayrağı yerlere atıldı. filistinliler ingiliz mandasına girerken, türk; o bölgeden müthiş kayıplarla çekiliyordu.
sene 1983 pkk nın ilk silahlı eylemi. silahı veren? filistin kurtuluş örgütü.
1994 filistin kamplarında eğitilen pkk militanı sayısı 10 bini buldu.
ankara 'da oy attığım sandığı dün gece kontrol etmemle farkına vardığım hiledir.
hayır, oy attığım parti meclise girebilecek bir parti değildi belki. "hepar" bu parti. benimle beraber kardeşim ve annem de aynı partiye aynı sandıktan oy attılar.
dün gece oy attığım sandığa baktığımda ise hepar'ın oyunun "0" olduğunu gördüm.
önemle belirtmek isterim ki; oyumu kullanmadan önce pusulayı kontrol ettim, dikkatle bastım ve kurumasını özellikle bekledim.
mevzubahis dertten müzdarip pek çok insan var. hepar'ın oyları nerede? hepar'ın oyları yokediliyorsa diğer oylara neler yapılıyor?
not: benimle aynı konumda olan mutlak birileri vardır. bağlantıya geçelim hocam. ayrıca herkesin, özellikle marjinal partilere oy atanların sandığını kontrol etmesi konusunda ısrarcıyım.
2002 de başa gelen akp ile beraber 2005 te yaptıkları kürt açılımının memlekete ve terör konusuna yaptığı katkıyı inceleyen bilançodur.
2002 de 1380 terör olayı yaşanmışken, bu rakam 2005 te 2593 e yükselmiş. yani artış neredeyse yüzde 100. bir fikir vermesi için terör olaylarının en yoğun olduğu dönem, teröristbaşının henüz yakalanmadığı 1998'in rakamını söyleyelim; 2576.
pkk nın terör eylemlerine de bakalım; akp iktidara geldiğinde sadece 757 imiş. bir yıl sonra 1500, 2004 te 1026, 2005 te 1310 a çıkmış. pkk nın 1998''e ait terör eyleminin sayısı ise, 1218.yani akp döneminde pkk terörü, en azgın dönemindekini geçmiş.
gelelim yüreğimizi yakıp, dağlayan bölüme;
2002 de, 32 vatandaşımız hayatını kaybetmiş; 6 askerimiz, 6 polisimiz, 5 köy korucumuz şehit olmuş. yaralı sayısı 290.
2003'te kaybettiğimiz vatandaş sayısı 76. 8 polis, 18 asker, 3 korucu şehit olmuş. yaralı sayısı da 1037'yi bulmuş.
2004'te terör 39 vatandaşımızın canına kast etmiş. 9 polis, 60 asker, 10 korucu şehit vermişiz. toplam 636 vatandaş ve güvenlik görevlimiz de yaralanmış.
ve 2005.ölen sivil vatandaşımız 42, şehidimiz 4 polis, 92 asker, 10 korucu. yaralımız; 1022.
terördeki bu tırmanış mıdır, "istikrar, huzur, güven ortamı"? nasıl olmuştur da, güvenlik güçlerinin insan üstü mücadeleyle yok olma noktasına getirdiği terör 3 yıl gibi kısa sürede yeniden hortlamıştır?
velhasıl kürt açılımı birilerinin elinde patlamıştır.
23 nisan ulusal egemenlik, 19 mayıs gençlik bayramında bunları gördük. çocuklar üşüdü! hem de tam sayfa fotoğraflar, bilmekaç puntoluk koca sütunlarla üşüdü çocuklar! o 90 senedir üşümeyen çocuklar şimdi üşüdü. kopenhag kriterlerine göre, obama'nın telefonlarına göre, bop'un seyrine göre üşüdü. titrediler!
akp nin mutlak dahil olduğu türkiye cumhuriyeti ideolojisini yıkma planları çerçevesinde atılan manşettir velhasıl.
e üşüdü tabi. çocuklar üşüdü. şerefin olmadığı memlekette sıcaklık yoktur çünkü. bayrağın kızılının bir anlamı kalmadı ki! üşüdü tabi çocuklar!
üşür çocuklar. ben bile titriyorum şerefsizliğinizden; üşüyorum.