hiçbir şekilde ilgimi çekmeyen bir konudur. sözlükteki 2 kişi istediği gibi buluşabilir ve istediği her şeyi yapabilir. bunu buraya taşımanın anlamı nedir bilemedim.
You say that you love rain, but you open your umbrella when it rains.
You say that you love the sun, but you find a shadow spot when the sun shines.
You say that you love the wind, but you close your windows when wind blows.
This is why I am afraid, you say that you love me too.
gece 2 de bir çok erkeğin ne yaptığını tahmin ettiğim ve bu nedenle bu saatte sözlüğe giren kızları takdir ettiğim durumdur. en azından okuyor, yazıyor diye düşünüyorum.
gece 2 de bir çok erkeğin ne yaptığını tahmin ettiğim ve bu nedenle bu saatte sözlüğe giren kızları takdir ettiğim durumdur. en azından okuyor, yazıyor diye düşünüyorum.
Göreceli bir durumdur. Bunu söyleyen kişi gay olma yolunda da ilerliyor olabilir, kendi tercihidir saygı duyarım. Fakat egosuyla beraber bu cümleyi kuruyorsa “dünyada başka penis mi yok? Bir sana mı kaldık?” Cümlelerine muhatap olunması muhtemeldir.
Sermayesiz olarak şirket kurulabilecek bir ülke. Avrupa’nın bakir kalmış 630binlik bu ülkesine Türkler yatırım yapmaya başladı. Hali hazırda NATO üyesi olan bu ülkenin AB’ye kesin olarak 2021e kadar üye olacak olması yatırım yapmayı düşünenlerin ciddi anlamda ilgisini çekiyor.
erasmusa giden turk kizina bok atmayalim. neredeyse bir sene kadar polonya'da erasmus yaptim ve gozlemlerimi cok rahatlikla aciklayabilirim.
birkac cesit turk kizi var.
1. kapali kizlar. basi bagli turbanli kizlar yani. bunlar ne cluba ne bara giderler. genellikle yurtta arkadaslariyla takilir ve bazen turlara katilarak ulke ulke gezerler.
2. namuslu acik kizlar. bunlar herseyi yaparlar. seks disinda. icerler, eglenirler, gezerler.
3. veren kizlar. bu tur kizlar zaten turkiye'de de verdikleri icin 'bir de sunnetsizlerin tadina bakalim' moduna girip verirler.
yani her kizin hakkinda kotu yorum yapmaya gerek yok. aklima gelen siniflandirma bu sekilde.
Sir Arthur Conan Doyle tarafindan 1900lu yillarca cok meshur bir kitap kahramani sherlock holmes adinda dedektifin yasadigi varsayilan evin oldugu sokaktir. bu karakter gercek olmamasina ragmen londra'nin bu bolgesinde sherlock holmes'un varligini hissedebilirsiniz. ozellikle baker street metro duraginda sherlock holmes'un duvara dosenen fanyanslarla resminin yapildigini gorebilirsiniz.
ingiltere'deki bir cok turk'un, hatta butun turklerin yasadigi bolgedir kuzey londra. diger bolgelerde turk bulmaniz cok zor. bulamazsiniz. londra'nin batisi ve hatta nerdeyse batinin da batisinda ise bolca pakistanli ve hintli yasar. londra'nin batisinin da batisi dedim cunku londra'da 'bati londrada yasiyorum' dediginizde merkezi bati anlasilir. tahminlerime gore butun ingilizler londra'nin merkezinde diger butun gocmenler de dagilmis bati, kuzey, guney, dogu seklinde. londra'da oldugum icin biliyorum.
ney üflemekten çok daha kolay bir eylemdir kesinlikle. böyle özel bir yeteneğe hiç gerek yok. istikrar, istek, çok pratik yaparak çalışmak gitar çalmanıza yetecektir.
ben ki çalabiliyorum, her insan evladı çalabilir.
not: neyim var ama sadece üfleyerek ses çıkartabiliyorum. parça çalamıyorum. gitar iyidir...
aslında her insanda bir dönem olan şeydir duygusuzluk. hiçbir şey hissetmeme, tepki bile vermeme, düşünmeme, umursamama gibi şeyler olabiliyor. işte biz bunların hepsine halk arasında duygusuzluk diyebiliyoruz.
iğrenç bir espri gibi bir şey: adı duygu olan sevgilisinden ayrılan erkeğe denir.