- orospu bu !!!
+ dışarıda hanfendi ama anne!!
- yemekleri de güzel aslında...
+ anne çıkar mısın yatak odamdan artık.
- ama ne hareketler ne hareketler.
- arkadaş en fazla 20 santime 10 santim değilse ne olayım ya. bildiğin kavanoz.
okyanus balığıyım ben amına koyim aldı bizi japon balığı gibi tıktı. bi yosun bi taş olsun koyulmaz mı arkadaş ya.
silsilesini sistemini mını ırzını...
hop yem attı fırla.
eğer turnusol kağıdının rengi maviye dönerse kızımız bakire değildir.
yok turnusol kağıdının rengi pembeye dönerse kızımız bakiredir.
daha sonra hala pembeyken turnusol kağıdını kendi götünüze sokabilir ve toz pembe düşler kurabilirsiniz.
aslında hala yaşama şansı olan biricik çikolatalı ekmeğimizdir o bizim. o bizimdir, ancak...
efendim şimdi malumunuz çikolatayı ekmeğe hunharca sürmüyor muyuz? böle en az yarım santim kalınlığında. zaten ben okadar çikolata sürülmeyen ekmeğe çikolatalı ekmek demem arkadaşım. kakaolu ekmek bilemedin tatlı ekmek olabilir o. ama çikolatalı ekmek yiyeceksen sürmelisin en az bi yarım santim değil mi ya? sonra da efendim yok ben... neyse
şimdi hal böle olunca; yerle temas eden pislenmiş çikolatalar biz nazikçe ekmeğimizi alırken yere yapışıp kalacağından aslında hala ekmeğimizin üzerinde hijyenik çikolataların olduğunuda kabul etmemiz gerekir. *
hmm bu benzersiz lezzete asla hayır diyemiyorum.
kafasına göre gitmekte olan bir kurşuna çarpmadımsa,
trafik kazasında ölmedimse,
yanan yada batan bir kütlede kalmadımsa,
elem bir hastalığın pençesine düşmedimse,
inceden de olsa tamam olmuşum demektir.
tabi yaş kaç olursa olsun biraz erken bir ölümdür ama,
bir şekilde son gördüğüm sevdiklerimse - bir de ayrılık olmasaydı- kabulümsün arzail efendi. ama öyle anszın olmaz, bi çay içmeden bırakmam.
sürekli traş olmaktan dolayı cildin bulaşık teline dönmesi üzerine
suratı nadasa bırakmak isteği.
bu nadasa bırakma eylemi sonrasında beynin kişiye " at hırısızı mod ekompliş" komutunu vermesiyle tekrar sakallar kesilmeye başlanır ve
ve "hümın mod aktiveytıt" komutu işitilene kadar surat traş bıçağı ile bir güzel parlatılır.
- altı tarafı denizlerle kaplı...
- alt tarafı hala taş toprak... (metro mu dedin? çukulat değil mi o?)
- üst tarafı sis, duman, ekzoz kokuları...
- yedi tepe ortasında, yedi tepesinden de ayrı güzel gözüken...
- uğruna her zaman kavga edenlerin olduğu...
- tek bir sokağında yetmiş ulus bulunan... (istiklal mi orası?)
yıllardır var olmasına rağmen güzelliğinden ve çekiciliğin hiç birşey kaybetmemiş yaşlı, fahişe şehir. ıslak, kirli ve yapış yapış ama her daim sıcak vajinasına sizi hızla sokup çıkarır. bakire bir bağımlı gibi aşık olursunuz. o herkesin en az birkere öptüğü dudaklara dokunurken.
- kimsenin anası olamayan, ama herkesin kadını olan...
istanbul aşağılık bir fahişedir. melek görünümü ile bütün gayri meşru işlerin peşinde...
sevişmesi tehlikeli ve bağımlılık yaratan...