önce ki işimde dönem dönem kasaya geçmek zorunda kaldığım vakitlerde sürekli müşterilerle kasa sırası yüzünden sorun yaşadım. Ulan şerefsizler-ki bunu daha çok yapan ya kadınlar ya da gerçek hayatta bi bok olmamış orda sana parasıyla hava atan erkekler- önünüzde bir kişi var daha ne mağazada bağırıp "sadece tek kasamı çalışıyo yaa pfff" diyosunuz. Bekleyin ulan işte sabah 9'da gittiğiniz devlet dairesinde akşam 5'te çıkıp binler kişinin önünde sıra bekliyorsunuz. Onlara tek bir kelime edemezken gücünüz "satış temsilcilerine" mi yetiyor.
Ulan bunlar otobüse binse trafiğe girdiklerinde bile "off tek şöfür mü çalışıyo ya" diyecek kadar gerizekalılar. Umarım tez zamanda başlarına büyük felaketler gelirde soyları tükenir.
zamanında değeri bilinmeyen ama elden gittiği yani büyüdüğünüz andan itibaren çok aranan dönemdir. iş hayatına atılmışsanız bir de hep o günlerde ki özgürlüğünüzü hatırlayıp iç geçirirsiniz, düş kurarsınız ama bu düşünü metronun "gelecek istasyon şişli-mecidiyeköy" demesiyle son bulur yeniden iş temposuna kendinizi kaptırırsınız. Üzülürsünüz, aynı metro ile eve geri dönüp uyumak istersiniz ama olmaz...
Biraz önce facebook'ta gezinirken bir video'ya denk geldim. Hayatımda bu tip bir saçmalıkla karşılaşmamıştım. Samanyolu TV'nin ne kadar dindar ve din içerikli programlar yaptığını hepimiz biliyoruz. kimine göre iyidir, kimine göre kötüdür orasını bilemem. Fakat ne olursa olsun din hiç bir zaman tv programlarında oyuncak olacak bir malzeme değildir.
Ülkemizde o kadar cahil insan çok ki bu tip hurafelere inanabilecek insanları tanıyorum. Öncelikle size videoyu göstereyim, bir izleyin ve geri kalan yorumu ona göre yapayım;
Bu nedir? Arkadaşım alt tarafı çay demliyorsun. Nedir o "bu ateşin alevi gönlümüzü yaksın" falan. Tamamiyle saçmalık ve en küçük bir şeyde bile reyting almak ve ya konuşulmak için işin içine din alet ediliyor. Besmele çekmek ve ya içinden allah'ın ismini sayıklamak asla kötü değildir. Bunu yadırgayan bir kişilikte değilim fakat yaptığımız şey alt tarafı çay. Adamların bir kurban kesmediği kaldı.
Çay yaparken bile bu kadar dua, besmele falan çekiyorsak, herhalde atıyorum zahmetli yemek yaparken ve ya bir ev dikerken neler yapar bunlar hiç bilmiyorum. Bir kaç bir şey geliyor aklıma aslında. "O temeli 38 kere besmele çekerek atıyoruz, betonun karşısında gözlerimizi kapatıyoruz ve huzura eriyoruz. 35 kat mı diktik, bir katta sevgili için dik. O oturur belki."