Konuyla ilgili, bir Azeri sayfasındaki haberi aktarıyorum:
"Cesur Sumerinli adli herbi ekspert öz statusunda yazır ki, cebhede ne telaşlanacaq, ne de sevinilecek hadiseler var. En yaxşısı resmi informasiyanin tesdiqini gozleyin. Saytlar çox zaman reytinq üçün uydurma informasiyalar yayirlar." http://www.facebook.com/azerbaycan1
neverland'in başbakanıdır.
penisten ve vajinadan sorumlu devlet bakanlığını da bünyesinde toplamış; 'birtakım yandaş' seçmenin 'sikime kadar yolu var' şeklindeki söylemini muhtemelen yanlış anlamış başbakandır.
sözlük yazarlarının favorilerinin bulunduğu ilk beş listesidir.
oylamanın son saniyelere kadar başa baş gideceğine, hatta son ülke oy vermeden birincinin belli olmayacağına inanan bir insan olarak şahsi ilk beşim şöyle:
1.Türkiye: Milliyetçilik duygularından arındırılmış bir düşünceyle saptadım bunu. Bahislerde ilk sıralarda olan ülkelerin on beşinci, anketlerin birincilerinin de yirmi ikinci olduğunu görmüş bir organizasyon bu.2003'te belçika'yla aramızdaki fark gibi bir farkla birinci olacağımıza inanıyorum.
2.italya: italya ve Nina Zilli kelimenin tam anlamıyla yardırıyor. Çok harika bir sahne performansıyla salonu yıkabilir diye düşünüyorum. italya'da jürisel bir avantaj da var, iyi bir sonuç gelir gibi. Zaten ikinci olmazsa birinci veya üçüncü olur. dediğim gibi, çok yakın olacak puanlar birbirine.
3.isveç: Loreen hala Babuşkilere karşı kaybedecek ve o diskoları da yerle bir edebilecek şarkı patlayamayacak yeterince diye düşünüyorum, fakat sahne şovu artısını aldılar tüm izleyicilerden. Dolayısıyla kendilerine üçüncülüğü layık gördüm.
4.Rusya: Babuşkiler kafi, hele o kısa boylu sevimlisi. Oy almak için yüzyıllardır sevimlilik yapan Norveç'e de taş çıkarır performansları.
5.Hah işte, ben beşinciyi bir türlü belirleyemedim. Bu sene harika şarkılar var. Litvanya, Danimarka, Kıbrıs, Yunanistan ve Norveç ilk onda olacağı garantilenmiş ülkeler; fakat beş büyükler de inanılmaz hazırlandı bu sene. Azerbaycan da ilk onda olacak. Dolayısıyla listem onlara kadar uzar, ama sıralama nasıl olur bilemem. Bildiğim tek bir şey varsa o da bu gece kimsenin 'açık ara' birinci olmayacağıdır. Çok yakın puanlarla bir şampiyonluk bekliyorum. Haydi bakalım.
yalan dünyanın gülistanının verdiği beş bin liranın harcandığını duyunca istemsiz olarak yaktığı ağıtın sözüdür.
--spoiler--
sen alemi ne sandın?
alem seni kandırır gülistan.
gülistan, gülistan.
antakya'nın kibar kızı gülistan.
bülbüller sana hayran gülistan.
--spoiler--
Sana çok sinirliyim Ryan, ama aferin bir sezonluk malzeme çıkardın yine amk. Sen kimsin de Hummelberry'i ayırıyorsun hayvan? Finchel'da bile ağlar mı insan ya? Oğlum bak git, uzak dur bizden. New York Kurt'ün de hakkıydı. Ne hakkın var ona 'The Boy Next Door' gibi davranmaya? Hop, höyt, heey; insan mısın ya sen? Mercedes'i de üç sezon kullan, hayalleriyle ilgili de sadece otuz saniye olsun. O bir mendil değil Ryan, kullanıp atabileceğin. Mike'ı biz kaç bölüm severek izledik ve üniversite macerası üç saniye. Yok ya!? Rachel'a da çok sevindim, ağla ağla harap oldum hatta o veda sahnesinde. Tamam, ama sen Kurt'ü nasıl şeyaparsın ya? Anlamıyorum. Ayrıca Burt Hummel dünyanın en harika babası olabilir, bu da sana koyabilir. Şimdi siktir git buradan. Açık mektubumun sonuna geldim, gtfo.
ağzının tadını bilen domuzdur. çünkü türk eti terbiye edilmiş bir ettir. tiyatroları kapatılmış, brunei ile vizeleri kaldırılmış, %3.5 zam verilmiş, hakemleri sindirilmiş, futbolu söndürülmüş, seçmeli ders adı altında seçme hakkı olmayan bir kur'an dersi almış terbiyeli, badem bıyıklı bir ettir. lezzetlidir.
not: bıyıklı et nasıl lezzetli olur bilemiyorum. yine de (bkz: her türkün eti yenmez)
Devlet Tiyatroları kapatılıyormuş, çünkü zarar ediyormuş. Lanet olsun. Bizim vergimizle bizi aşağılayanlar tiyatrocular değil padişahım, sizsiniz! Elimizden tiyatroyu almak demek en aşağıların da aşağısındadır. 'Bunlar vergilerinizle sizi aşağılıyorlar.' propagandasıyla aşağıladığınız 'bunlar'ın maaşını veren bizler, hükümetin de beslendiği kaynağı oluşturuyoruz. Devlet tiyatrolarına ayrılan bütçenin milyon kat fazlası kime, neden, nasıl ve kimin cebinden veriliyor; onun hesabını yapın siz padişahım. Deprem vergileriyle duble yol yapıp, komersiyal propagandanıza harcamanız iyi de; insanlar üç beş liraya seçkin oyunları izleyince mi kötü? Ben de istemiyorum Musahipzade Celal'in fi tarihinden kalma oyununun devletimin tiyatrosunda amaçsızca sergilenmesini. Burası tamam da... Sorumlusu yine sizsiniz padişahım. Siyasi sansür Abdülhamit dönemini aşmışken, taraf olmayan bertaraf olurken, göçük altındakiler kürtken, tek din ülkünüzü gerçekleştirme yolunda diliniz sürçerken siz güncel tragedya/komedya mı bekliyorsunuz? Komiksiniz padişahım ve hala mantıklı düşündüğünüze inanan mantıksız şakşakçılarınız eteğinizde. Ömründe tiyatroya gitmemiş insanlar, 'he ya, büzüm paramuzlan büzü ezüyolla' diye dolaşmıyor mu etrafta! Sabır! Gün gelecek, geçecek bu da. Hayat damarlarımızdan biri Atamın da söylediği gibi kopacak; istikbalde, bizi tiyatro ve daha nice hazinelerden mahrum etmek isteyen, dahilî ve haricî bedhahlarımız olacak. Bunu biliyoruz, ama siz de şunu bilin padişahım: Tiyatromuza dokunmanıza izin vermeyeceğiz. Kentimizdeki tiyatrolara kilit vurulurken sonuna kadar içeride kalacağımıza tinerciler olarak yemin ediyoruz.
'Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.' Mustafa Kemal Atatürk
gençlik marşı'nın uyarlandığı The Cyclones şaheseri. dünyanın en güzel parçalarından biri sayılabilecek bir şarkıyı marş olarak tüketmiş olmamız millet olarak şanssızlığımızdır elbette. o halde yürüyelim arkadaşlar! laylaralalalay.
bugün otobüste duyduğum garip tarihsel olay. 'atatürk mekke ve zaviyeleri kapatmış, cık cık çok ayıpmış, laiklik çok kötüymüş' diyordu iki liseli genç arka koltukta. dönüp 'hangi mekke?' diye sorasım vardı da hemencecik indiler otobüsten. gerçekten hiçbir bok bilmediğimizi anladığım nur topu gibi bir anım oldu böylece. o değil de mekke'yi kim açmış acaba tekrar? cidden merak ediyorum(!)