Hadi diyelim erkeklerin aklını çelmek için giyiyor olsun aşağı yazıldığı üzere. Çeldirme o zaman! Akıl senin değil mi? O akla sen hakim değilsen, iradesizsen, sen milletin giydiği kıyafet beni azdırıyor diyeceğin kadar kendi aklına mukayyet ol! E hadi bir müslüman olarak da senin görevin bu olsun. Allah sanki bir tek kıza soracak kızım niye giydin bunu, bu yazarları niye azdırdın, yazık değil mi bu efendi çocuklara mı diyecek yani sadece. Güldürmeyin...
Düşüncesizliğe lüzum yok. Toplu alanlarda parfümü çantadan çıkarıp iki tane fıs fıs yapmak kendin için iyi olabilir belki ama yakınında astım hastası varsa onu çok büyük sıkıntıya sokacaktır. Kolonya taşıyıver yanında. Daha makbul geçer.
Hasan Ali Yücel serisi içindeki kitaplar gayet güzeldir.
Ayrıca Jules Payot-irade Terbiyesi ve Ali Fuat Başgil-Gençlerle Başbaşa. Bu ikisi mutlaka okunmalıdır; okutulmalıdır!!! Hatta orta öğretim müfredatından zorunlu olmalıdır!
Kemer'de Ağustos ayında bulunmuştum. Geceleri bile hava öyle sıcak ki sanki oraya "hooh" diye sıcak hava dalgası yolluyorlardı. Esmese daha iyiydi. Ayrıca Antalya'da kış turizmi de vardır.
Flört aşamasında da konuşacak konu kalmamış ise o flörtü sonlandırıp başka bir flörte geçme in zamanı gelmiştir. Zira daha flörtteyken konuşacak konunuz yoksa bunun ilerleyen zamanlarında sohbetiniz de biter, saygınız da biter, sevginiz de biter.
ilk defa kitap okuyacaksa karşımızda okuma yazmayı yeni sökmüş bir çocuk olabilir. O yüzden yaşına uygun kitaplar okuması tavsiye edilir. Mümkün olduğunca renkli resimlerle desteklenmesi de tavsiye edilir. Resimler aynı zamanda çocuğun görsel hafızasının da gelişmesinde etkili olacaktır.
5 yıllık üniversite hayatımı hep yurtlarda geçirdim. 4 yıla yakın zamanı KYK'da geçti. Her sene başında bulunduğum odaya yeni insanlar geliyordu. Sene sonunda ayrılıp eve çıkıyorlardı. Bir sonraki sene yone aynı terane. Artık dönem başında yurda giderken otobüste "acaba bu seneki oda arkadaşlarım kim?" düşünürdüm. Hepsi geride kaldı ama yeni insan tanımaktan sıkıldığım zamanlardı. Bir süre daha böyle devam edecek gibi gözüküyor. Malum KPSS sürecinde evden çıkmadığım için.
10.07.2019'dan bu yana girdiğim ilk entry olacak. Sözlüğü ne kadar özlemişim bir bakalım.
Bu da bu gece boyunca dinlemeye doyamadığım efsane şarkılardan biri. ikisi de huzur içinde uyusun.
Lucien Brusque adlı kullanıcıyı tebrik ederim. Fener in rezil olacağından emin olanlara selam gönderirim... Yok 3 farkmış, efendim ne işleri varmış ta belçikalarda vb vb.. Ağzı olan konuşuyor sanırım...
Telif haklarından sonra her yerden kaldırılınca, şu herkesin merakla beklediği 'kim ölecek' adlı bölümü zor zar izledikten sonra daha da internette tez araştırması yaparmışçasına sayfa sayfa dolanıp telif yememiş bölümü bulmak ile uğraşması zor geldiğinden izlemeyi bıraktığım gavur dizisi. Ama bu gavurlar neler yapıyor öyle ya!
bugüne kadar sözlükte gözükmeyip tuttuğu takım şampiyonluğa yaklaşınca ortaya çıkan,yıllar sonra böyle bir şans elde ettiklerinde kendilerini en büyük sanan taraftarların ortak başlığı. Beşiktaş ligi 3. 4.bitirirken sizin de sesiniz çıkmıyordu dedirtiyor .
tüm balıklarda olan durum aslında. sen yem atarken hayvan senin eline güdüleniyor,daha sonra elini kaldırman bile ona yemek verecekmişsin hissi yaratıyor. ama merak ettiğim şu,biz her yemlemede elimizi kaldırıp yem attığımızda hayvan doyuyor ise,bir süre sonra sadece elimizi kaldırsak yem atar gibi ama atmasak, hayvan psikolojik olarak doyduğunu hisseder mi?