çöküş filmini de yöneten oliver hirschbiegel'in yönettiği moritz bleibtreu, christian berkel, oliver stokowski, wotan wilke möhring, justus von dohnanyi ve maren eggert adlı oyuncuların oynadığı 2001 yapımı psikolojik gerilim türünde bir sinema filmi.
gece ayakları üşüyen bir bireyin çoraplarını çıkartmadan yatağa girmesi durumu. tabii ki ille de ayakların üşümesi gerekmemektedir ancak genelde bu sebeple yapılır
ünlü sinema filmi yüzüklerin efendisi'nin 2. oyununun ek bölüm paketidir. bu paketle birlikte oyuna ankmar adında bir ırk daha eklenmiş ve oyun önceki oyunlara göre daha zorlaştırılmıştır.
bazen hepimiz bu eylemi gerçekleştirmek istesek de hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir durumdur. Birçok filme konu olmuştur. zaman makinesi denen alet filmlerde sırf bu ihtiyaç yüzünden doğmuştur
hiç anlam veremediğim şekilde özellikle futbol ve basketbol olmak üzere birçok spor dalında da görebileceğimiz bir durumdur. saha içinde oyuncular dışarda da taraftarlar savaşır. bu durum ölümlere kadar gidebilir. fakiri zengini serserisi efendisi birçok insan olaylara karışabilir, olay çıkarabilir.
hayattan nasibini almış, artık yaşamaması gereken teyzelerdir bunlar. kendisi veya bir yakını yaptığında övünür ama başkaları yaptığında onları namussuz, şerefsiz gibi sıfatlarla suçlamaktan kaçınmaz.
kocaeli'nin denize kıyısı olan, izmir kordon'a benzeyen uzun bir sahile sahip, merkezindeki ''meraklı kuruyemişçi'' karşısında piyasa yapmaya çalışan, devamlı kız kesen, laf atan aylak insanları bulunan, ikinci ana dili boşnakça olan güzel bir ilçedir.
özellikle sınav haftasındaki üniversite öğrencilerinin sabaha kadar ders çalışıp sabah uyumamak zorunda olarak sadece kendilerini tatmin edebilmek için yatağa uzanıp uyumamaya çalıştıklarında ağlayarak haykırabilecekleri cümle.
10 yaş üstü çocukların ve 25 yaşına gelmiş ama hala çocuk kalanların hala vazgeçemeden çizgi filmini izlediği ve bilgisayar oyunlarını oynadığı kahraman.
dışardan çok iyi görünen,saygılı,iyi kalpli ama nedense sınava geldiğinde birden kötülük abidesi ilan ettiğim uludağ üniversitesinde profesörlük yapan insan.
sınıfta bizzat kendisi kendi sınav sorusunu çözememiş olan 5 şıklı soruda 3 doğru cevap bulan sonra da sorunun yanlış olduğuna karar kılan doğaüstü kişilik.
öğrencileri her zaman olduğu gibi tekrar bunalıma sokacak, hayatla bağlarını kesecek, ders çalışmasa bile içini bir türlü rahat ettirmeyecek ve bir an önce geçmesi için dua edilecek dönem.
birçok insanın ekmekleri bir kenara atıp kaşık kaşık götürdüğü yiyecek. tek sorunu rakip markalara göre biraz daha pahalı olması. sanırım hala formulünü keşfedemediler ki bir benzerine rastlayamadım henüz.
hiç anlayamadığım bir şekilde insanlar arasında büyük tartışma ve kavga yaratan mezheptir. insanların din ve vicdan özgürlüğünü amaçsızca sorgulama özgürlüğünü buluruz kendimizde aleviliğe inanmış birisi çıktığında karşımıza. Günümüzde birbirlerine kız değil tuz bile vermeyecek duruma getirmişizdir aramızdaki çatışmayı. Aynı ülkenin sınırları içinde kardeşçe, mutlu, mesut, inançlarımıza saygı duyarak yaşamak yerine bu saçma yolu seçmişizdir. Alevisiyle, sünnisiyle bu güzel ülkenin sınırları içerisinde kardeşçe ve insanca yaşamak dileğiyle...