Ülkede tecavüz olayları meşrulaştırılmaya çalışıldığı için bu tür olayları malesef daha çok duyarız. Daha çok korkarız.
Ne yapalım artık otobüse de mi binmeyelim? insanlara potansiyel tecavüzcü gözüyle mi bakalım? Sürekli korkarak, kaçarak mı yaşayalım? Yeter artık.
Bu gidişe ses çıkarmayan toplum, bürokratlar, siyasetçiler en az tecavüzcü kadar suçludur gözümde.
"Ne gün batışı ölümlerin üzüncüne
ne tan atışı doğumların sevincine
ey bir elinde mezarcılar yaratan,
bir elinde ebeler koşturan doğa
bu seslenişimiz yalnızca sana
yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! "
Dünyanın en saçma olayıdır ve mantıksızdır. Diyor ki büfenin orda duran bilmem ne şapkalı çocuk beni bul, eee sen onu bulmuşsun zaten gitseydin madem yanına.
Ne sebeple olursa olsun ölen bir çocuğun ardından böyle iğrenç şeyler yazmanıza şaşırıp kalıyorum. Kininizi sımsıkı tutup insanlığınızı bir yere bırakıyorsunuz, yazık.
hedeflerinizi belirlerken hayalperest olmayın. Yapabileceklerinizin farkına varın ve kendinize ona göre bir yol çizin. Sınav sonuçlarını görünce üzülürsünüz sonra. Realizm şart.
Bazı insanların bu hayattaki en büyük sorunun aşk acısı gibi davranması ve bunu her yerde bu şekilde dile getirmeleri artık beni sinirlendiriyor. Bi çevrenize bakın insanların mücadelelerine, dertlerine bakın ya sizce tek sorun sizin terk edilmeniz mi? Bunu dünyanın felaketi gibi her yerde anlatıp kafa şişirmeniz çok bencilce değil mi?