kendine yabancılaşarak oluşabilir. kendine yabancılaştıktan sonra olabilir. olmak istediğin adamdan tiksinebilirsin, yahut geçmişteki sen'den. sen'lerin birinden de diyebiliriz. çünkü, insan hayatı tutarlı bir bütün değildir, olmamalıdır.
şimdi, burada ki bekirçoşkunvari ulusalcı entry'lerimi okuyunca kendime gülüyorum. tiksindiğimi söylemem zor, ama sanki ben değilmişim gibi geliyor o adam. yalçın küçük'ün konsantre hali, yalçın küçücük gibiymişim, bir kalpağım eksikmiş. hayat, tuhaf. silmeye de üşeniyorum. ama, o entry'ler yok hükmünde. çaresizim.
karakızıl olmasam da, olduğum şeyin adı olmasa da, yaptıkları işi sevdiğim grup. türkçe söylemeseler, daima "djelem djelem" deseler mesela, yahut dünyanın herhangi bir dilinde, yine de dinlerdim.
gogol bordello'yu andırıyorlar az da olsa bana biraz da.
güzel bir dünya hayali, gerçekten tüm yüreğiyle ve tüm insanlar için adanmış yoldaşları olan düşünce.
ama basit bir gerçeği atlarlar, insan doğası. insan, tamamen iyi olmayan ve olamayacak olandır, yoksa adaleti tesis etmesi için devleti kurmaz, kendini kendinden korumak için silah ve silahlı kuvvetlere ihtiyaç duymazdı.
yok edilse bile, tüm düşüncelerin yeniden varolacağına inanıyorum.
ayrıca sscb ve doğu bloğu örnneği, bizzat parti'nin başarısız ve menfaatçi olacağını göstermiştir.
felsefe'de okuduğunuz ve gerçekte karşılığının olmadığını sandığınız şey... ta ki bir akşam, bir sohbette, anneniz yaşadığınız ama bilmediğiniz anılarınızı anlatana dek.
bilinçaltınızda neler tuttuğunuzu bilmek isteseydiniz, orada tutmazdınız sanırım. en azından, ben, birinci tekil şahıs.
tam gaza geldiğinizde, ayağınızın altında olmadığını ve boş zemine vurduğunuzu farkettiğiniz pedalları hariç, pek şahane bir perküsyon aleti, dijital davul. çocukluğumda, yoğurt tasları ve tencere kapaklarıyla başlayan kariyerim, dünya turnesiyle son bulacak sanırsam. (yasal uyarı: yazar burada mübalağa sanatından faydalanmaktadır.)
çocukluk hayalim, fırk, darbuka da çalıyorum baryam misali, hıçk, bongo'da var, hööörrrkkk. ağlamıyorum, gözüme davul tozu kaçtı.
kral fm ile cnbc-e'nin aynı medya grubuna ait olduğunu düşündüğümüzde, posiblty'si yüksek bir olay. aaa, siz türkler ne diyor, ha olabilirlik..
cnbc-e, elitlere değil de c grubuna seslendiği zaman neden olmasın, sonuçta orası bir işletme, ve sana reklamlarını izletmek içn ne istersen onu verir. ha ne isteyeceğine de o karar verir, ama orası ayrı ünite.
--spoiler--
the simpsons ve sponge bob harici o kanalı teğet geçerim, hamdolsun.
--spoiler--
iyi yer tutarak dün gece en önde izleyebildiğim, sesimi kısan ve dans etmekten yoran festival. çok güzeldi. sherrie'nin enerjisini içimde hissettim. bazı müzikdinlemeyedeğilkıztavlamaya gelen insanların dediğinin aksine, watermelon slim'de harikaydı. last night i was so blue.
bugün 29 kasim 2008 fenerbahce besiktas maci entry'sini görmemle canıma can katan müziksel bir olay. çünkü fenerbahçe ve beşiktaş'ı tutanların ve futbolu sevenlerin çoğunu bu akşam ki konserde göremeyebiliriz, ben de futbolu seviyorum elitist bi'şey değil bu yahut entellektüel ayağından. sadece demem o ki, kalabalık bir nebze olsun azalabilir, sahneye yaklaşabilir ve müziğin usuna ve ruhuna biraz daha yakın olabilirim.
çok acayip güzel olacağını tahmin ettiğim, vizelerden sonra, cumartesi günü, heyecandan beni saat yedi buçukta uyandıran.
en merak ettiğim performans watermelon slim'in ki, hayırlısı bakalım..
soyadımı sabetayist soyadları listesinde görmemle bir kendimin de içinde bulunduğundan şüphelendiğim liste. belki de tyler durden içindedir, ben değil, ya da tayfun gürgen diyelim buna milliyetçi hassasiyetlerim var bakın demek ki değilim. tayfun gürgen. kestane, gürgen, palamut, altı yaprak hakkı bulut.
uçakta ağlamaktan daha kötü bir eylem. bir iş, bir hareket, bir oluş. başınızı yanınızdaki pala bıyıklı amcaya yahut öte yanınızdaki düşleri sarkmış teyzeye yaslamak zorunda kal...mazsınız. ama yine de kötüdür, ansızındır, sızıdır, müzik zaralıdır.