çarşamba gecesi garaj istanbul'da verdiği konserle bir kez daha kalbimde taht kuran müzisyen.
öncelikle mekan daha doğrusu ses sistemi berbattı*. öyle ki piyanonun ve kemanların sesinin duyulmadığı zamanlar oldu. ses teknisyeni olmadığı için(!) sorunları evgeny halletmeye çalıştı. buna rağmen inanılmaz derecede sempatikti. pek iyi olmayan ingilizcesiyle* ön sıradaki seyircilerle** muhabbet etti. "istanbul' a bi daha gelecek misin?" sorusuna evgeny cevap vermeden "başka bi mekana gel burada bi daha sahne alma." diye bağıran abi bana göre gecenin diğer yıldızıydı.
ayrıca bildiğin yakışıklı bi adam* piyanonun yanı sıra gitar ve davuldaki yeteneklerini de sergiledi. yoğun istek üzerine vals'i iki defa çaldı ancak ne yazık ki sigarası yoktu. konserin sonunda sovyet marşı' nı çalması hoş bi sürpriz oldu.
sonuç olarak aksaklıklara rağmen konser çok güzeldi. evgeny ve saz arkadaşları* müthişti. other child room ve vals'i canlı dinlemenin keyfi şahaneydi.
coupling' de steve' e, karayip korsanları' nda amiral norrington' a, smash' de derek wills' e hayat vermiş şahane aksanlı ingiliz aktör.* https://galeri.uludagsozluk.com/r/469803/+
ne ablamdan ne de babamdan çektin benden çektiğin kadar. ben büyüdükçe dertlerim de büyüdü. ergenlik bunalımlarımda kahrımı sen çektin. ama iyi dayandın. arkadaşlarım anneleriyle çatışırken sen beni anlamaya çalıştın. * saçmasapan hareketler yapıp "anne ben manyak oldum" dediğim zamanlarda bile kahkahalarla güldün bana. iğrenç sesimle şarkı söylememe laf etmeyen tek kişi sendin hatta zaman zaman bana eşlik ettin. ** sabahtan akşama kadar oyun oynamama iyi dayandın. ** okulu bırakmaya karar verdiğimde en büyük tepkiyi sen gösterdin ama umutsuzluğa düştüğüm her anda yanımda sen vardın. yıllardır evden uzakta okusam da bu aralar seni daha çok özlüyorum. sanırım büyüdükçe hem seni hem de kıymetini daha iyi anlıyorum. bugün telefonda konuştuktan 15 dakika sonra tekrar arayıp "sesin çok kötü geliyordu merak ettim. sınavları bu kadar düşünme." dedin ya seni daha çok özledim.*** ne dostlarım ne de ablam kimse senin kadar beni anlamadı. yazdıklarımı okuman imkansız ama ben yine de içimi döktüm. beni bilirsin duygularımı söyleyemem hep içime atarım. ben de böyle anlattım duygularımı.*
dün tramvayda yanımda oturan, hiç tanımadığım bir amcanın omzunda uyuyakalmışım. bana tahammül edip beni uyandırmayan amcaya buradan teşekkür ediyorum.