desteklediğim boykottur. hayatını okul ve ev arasından geçiren, aklı fikri kız düşürmekte olan, üniversiteyi not peşinde koşup içki içmek olaarak düşünen kafasız korkaklara örnek olmasını temenni ederim.
büyük ermenistan'ın kankisi. bu da ayrı bir dert. lan daha devletin kendisi yok, büyüğü ile korkutmaya çalışıyorlar. ne diyor abiler; "ya bize oy verin ya da kürtler gelir güeydoğuyu oradan ankara istanbul hepsini elinizden alır siz de mülteci olursunuz". çüş. eni konu böyle diyorlar. gerçekten. ulan kürtlerin en son ne zaman devlet kurduğunu bilmem kaç bin yıl öncesi ile açıklıyoruz. yalan mı? (yok falan demeyin. zamanında adamların devleti varmış) doğru. şincik. en son devlet deneyimini bin yıllarca yıl önce yaşamış bir topluluk, kuzey ırakta bişeler yapmaya çalışıyor bizim cesur gibi gözüken ama her zaman korku üreten milliyetçilerimiz başlıyor "büyük kürdistan geliyor kaçıııın" lan bi durun ne oluyoruz lan.
yani bakalım şimdi kuzey ırakta neler var? beş milyonluk bir kürt nüfus. ee ne olacak o beş milyon hepsi terminatör olsa ne olur lan? gelip bizden vatanı alacak değiller ya. 90 milyon diyorum size doksan milyon. bizim nüfusumuz bu.
şimdi güneydoğudaki kürtlerden falan dem vuracak cevvaller çıkacak peşinen cevap vereyim.
büyük ermenistan başlığındaki yazımda demiştim. basiretsiz politikacıların işleridir bunların hepsi. yani başımıza gelenlerin. sen dünyaya karşı bağımsızlık mücadelesi ver kürtlerle beraber, savaşı kazan, ardından birbirinize düşün. saçmalığın alası. sen doğru dürüst bir vatandaşlık tanımı getirme, adamların entegrasyonu için hiç bişey yapma, kuru bir ne mutlu türküm diyene sloganı bul ondan sonra da "vay efendim bize ihanet ediyorlar". lan sen daha dünya üzerindeki gelişmelerden haberdar değilsin cahil adam. ne ahkam kesiyorsun oradan.
bizim daha kuzey ırak'ta adam gibi bir temsilciliğimiz bile yok. iran mesela. onların da ayrılıkçılık sorunları var ama adamlar ne yapıyor kuzey ırakta konsolosluk düzeyinde temsil edildikleri gibi, barzani'yi kendi ülkelerine davet ediyorlar. niye sizce? barzaninin pek güzel benleri için mi? değil. kendi ülkeleri için. adamlar masallardan ziyade gerçeklerin peşine düşüyorlar. ora ile iyi ilişki demek terör'ün bitmesi demek. bizimkiler ne yapıyor, özellikle de milliyetçiler, "vay kırmızı çizgiler gitti, uniter devlet sıçışa geçti" falan. adamlar hala kendilerini 1910 larda zannediyorlar. tabi kuzey ıraklılar devlet kurmamış ama onlar da uyanık; "sen misin bizimle ilişki kurmayan, al sana pkk o zaman" deyip onlar da bizim gerilimlerimizden fayda sağlıyorlar.
yarın bir gün kuzey ırak petrolleri haya huya gitti fiye ağlaşacağız buna eminim. çünkü adam gibi bir politika geliştirmek nedir bilmiyoruz ki. anca nutuk atıyoruz. bir türk dünyaya bedel. zart zurt. zaten dünyanın en genç nüfusuna sahip ülkeyiz, insanın değeri de yok sür dağa ölsünler problem mi anasını satayım. adamlrın inançları bu.
hasıl ı kelam biz paranoyalarla korkularla uğraşa duralım atı alan üsküdarı geçiyor bile.
hadi iyi uykular. masal isteyen mesaj hanemi şenlendirsin. atarız bişeler yedi cihan dört kıta falan...
tuhaf bir paranoyanın ortaya çıkardığı hadise. "milliyetçi beyefendiler" (bakın tırnak içine aldım) pek severler nutuk çektiklerinde bu hayali ülkenin adını zikretmeği. bu adamlar politikalarını korku ve paranoya üzerine kurdukları için götlerinden ülkeler uydurup varolan statükonun devamını sağlarlar. tabi bizikiler de maşallah herbir şeyi komplo teorileri ile açıklamaya alışık oldukları için hemen "evet evet mükemmel bir tespit" deyip, basarlar mühürü oy pusulalarına.
başına "büyük" kelimesi getirilen her ülke, bir çok insan için bir korku tabirine dönüşüyor maalesef. büyük kürdistan, büyük ermenistan, büyük israil... böyle uzayıp gider.
mesela ermenistana bir bakalım; nüfusu 2 milyon 975 bin. yani bizim izmirin yarısı kadar. istanbulun onda biri ankaranın yedide biri. geri kalan şehirleri saymıyorum bile. fört tarafı kara ile çevrili, hiçbir deniz bağlantısı yok, en ufak bir ithal ürün için bile komşularına muhtaç şimdi bu ülke ben büyük ermenistan olayım dese ne olur.
malumunuz kurufasülye pilav sever bir milletiz. bu geleneksel yemeği aynı anda yiyip ermenistana doğru domalıp, aynı anda osursak hepsini hazar denizine dökeriz. yalan mı? vallahi dökeriz. gerçekten. ama iş kafa çalıştırma, politika yapma meselesine gelince 90 milyon olarak sıçarız, batırırız. düşünün 90 milyonluk bir ülke, dünyanın en stratejik bölgesi ve en genç nüfusu... hala binbir dert, çözülememiş yüzlerce sorun. hepsi de basit meseleler. gerçekten basit. en büyük meselelerimiz neler: işsizlik, kürt sorunu, ve ermeni meselesi. çözümü o kadar basit ki; inanın zor falan değil. ama bu kudretin sahibi bir ülke her 21 mart (nevruz, newroz tercihi size bırakıyorum) geldiğinde pıt pıt atıyoruz. yetmiyormuş gibi dünyaya rezil oluyoruz. diğer taraftan her 15 nisan da ( ermeni soykırımı ya da tehcir meselesi, ermeni mezalimi gene tercih sizin. devlet bile bu kadar tölerans göstermez size bak) gene ödümüz kopuyor. "bakalım amerika başkanı ne diyecek" diye. tabi elin amerikalısı bunu paraya dönüştürmeden durur mu? adam kafayı çalıştırıyor bizim bu salak gerilimimizi hemen maddi karşılığa dönüştürüyor. sürekli gerilim halinde bırakıp bütün zaaflarımızdan faydalanıyor.
yani bizde bu derece basiretsiz politikacılar ve her söylenene inanan, araştırmayan bir toplum oldukça daha çok hayali ülkelere kanıp perişan oluruz. kaderimiz bu sanırım.
sol kısım da bu tür başlıklar görünce bokumdan yaratıcılığım devreye girdi. ben de bişey keseyim dedim. ama ne? düşündüm taşındım aklıma kutlu doğum haftası geldi. kutlu doğum haftasında top keseyim dedim.
ben bu haftayı seviyorum. gerçekten. okul yolunda badem bıyıklı elemanlar karanfil falan dağıtıyorlar üstünde de bir etiket "peygamber efendimiz....", başörtülü (türbanlı) kızlarımız lokum, kuru pasta, kandil simidi gibi mideye hizmet malzemeler sıkıştırıyorlar vesaire.
tabi bizim yaratıcılıktan uzak milletimiz ne yapıyor, lokumları, pastaları anında mideye indiriyor, karanfiller de hemen üzerindeki etiketleri sökülmek sureti ile sevgiliye. lan zaten o gün herkesin elinde karanfil var bre zındık. bari iki gün sonra ver dimi.
he!!! top kesmek demiştim başlıkta. bunu da şeyden hatırladım şimdi. hani bizim hakan şükür 700.000 ytl karşılığında trt de işe başladı ya. şimdi ekmeğini toptan çıkarmış bir arkadaş bu. hala da toptan çıkartıyor. geçen sene de malum bir açıklama yapmıştı bu hafta ile ilgili. oradan şeyettim ben de. hani diyorum ki hakan şükür ve cemaati sponsor olsalar da her eve bir mikasa top götürseler biz de kutlu doğum haftasında kessek fena mı olur yani. olmaz tabi.
mükemmel bir fikir. düşünün her çocuğun elinde bir top. bahçede sektiriyorlar. sonra babaları geliyor ellerinde yeni bilevlenmiş bıçaklar, döndürüp kıbleye doğru kesiveriyorlar ortasından topu. daha doğrusu sibobundan. çocuk seviniyor, gözleri nemleniyor, melaike bedenine rabb'ın nuru duhul ediyor. baba hüzünleniyor, anne yaşmağının ucuna göz yaşını siliyor. duygulandım ya şimdi. gerçekten devam edemeyeceğim.
hakan şükür abi. top kesmek istiyoruz. kutlu doğum haftasında. 700.000 ytl nin içinde üç beş topun lafı mı olur. hadi abim. hadi aslan şaban abim benim...
"cinlerle yolculuk", "raşid'in dürbünü" adlı eserlere sahip sudan asıllı, ingiliz yazar. kitaplarında doğu_bati ilişkisini irdeler. "cinlerle yolculuk" adlı kitabı, günümüz dünyasında geçerken,"raşid'in dürbünü" adlı kitabı zaman olarak ortaçağda geçer. batı'nın doğuya yaklaşımını yapıntı eserler çerçevesinde ve eleştirel bir dille irdeler. kitapları yky tarafından basılır.