kilmaları,camları kapattıran soğuk havaya sebebiyet vermiş yağmurdur. ben tüm gece yarın seminerler başlıyor o etekle bu gömleği mi giysem yoksa şunu mu giysem diye düşünürken sabah bana en kalın pantolonla ceketi giydirmiş yağmur. şükürler olsundur.
Düzenlediği basın toplantısıyla tatil kararını duyuran Vali Şahabettin Harput, domuz gribi salgınında yaşanan artış üzerine yaptıkları toplantının ardından önlem amaçlı böyle bir karar aldıklarını söyledi.''
tüm sınıfım ve ben grip olup hastalığı atlattıktan sonra böyle bir karar geç oldu.
15 bin öğretmen müjdesi
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan atama bekleyen öğretmenlere müjde geldi.
Bu ay sonunda 10 bin sözleşmeli öğretmen alacak olan Milli Eğitim Bakanlığı yaklaşık 5 bin tane de kadrolu öğretmen almayı planlıyor. 10 Ağustos'ta son kez sözleşmeli öğretmen alacak olan Milli Eğitim Bakanlığı toplam 15 bine yakın öğretmen alacak fakat ihtiyaç doğrultusunda bu sayının artabileceği söyleniyor. Bakanlıkça alınacak öğretmenlerin atamaları eylül ayında yapılacak.
MALiYE iLE PAZARLIK SÜRÜYOR
32 ilde zorunlu eğitim kapsamında bakanlığın ihtiyacı doğrultusunda alınacak olan öğretmenlerin bir kısmı anaokulu öğretmeni kadrosundan olacak. Bakanlık, görevlerinin başında bulunan sözleşmeli öğretmenleri kademeli bir şekilde kadroya geçirmek için Maliye Bakanlığı ile görüşüyor. Bakanlık artık, yeni sözleşmeli öğretmenlerin istihdamı yerine kadrolu öğretmenlerin alımına ağırlık verecek.
bugün gazetesi
yaşadığımız birçok sorunun ana kaynağı eğitimsizlik değil mi? iki kişi bir araya gelip konuşunca herşeyin başı eğitim kardeş demiyor muyuz? daha bir gün önce arkadaşlarımız ankara da açlık grevi yapıp sorunlarımızı bir nebze olsun dile getirmedi mi? eğitimden çalınan paralar ileride daha büyük sorunlara yol açacak. uyutulmuş , habersiz , hakkını aramayan bir millet. kim bilir belki istenen de budur.
son sözümde bu haberi nerden aldığını belirtmeyen gazeteye : müjde ne demek ya bu habere müjde diye başlık mı konur ya??? müjdeymiş.
2008 pekin olimpiyatlarında gümüş madalya alan milli halterci Sibel Özkan verdiği röportajda söylemiştir.
''Ülkem için küçük bir şey yapmak istedim ve bayrağın orada dalgalanması beni çok mutlu etti.Eskiden Kürşat diye biri varmış Çinlilerle mücadele eden. O aklıma geliyordu sürekli. Ben de ikinci Kürşat olmak istedim. Gerçi Çinli (48 kiloda altın madalya alan Chen Xiexia) çok güçlü çıktı ama olsun ben bunu telafi edeceğim."
Evet, Antalya cayır cayır yanarken, Antalya Belediye Başkanı hafta sonunu ailesiyle birlikte Çeşme de geçirdi!
*
Aslına bakarsanız, Antalya cayır cayır yanarken Antalya Belediye Başkanı nın Çeşme ye gitmesi değildir skandal... Antalya da ispanya dan fazla 5 yıldızlı otel varken, Antalya Belediye Başkanı nın ailecek Çeşme ye gitmesidir skandal... Ben Çeşme nin yerinde olsam poster yaparım Antalya Belediye Başkanı nı "O bile buraya geliyor" diye...
her daim kutuyu boşaltan insandır. hatta belki silme işlemini shift+del+enter şeklinde de yapabilir.
not: karakter kısıtlaması nedeniyle geri dönüşüm bitişik yazılmıştır.
dışarı çıkmak istemediği için evde yalnız kalmış kişidir. televizyonda işe yarar birşey yoktur. zaten ne zaman olmuştur ki? e geriye ne kalıyor bilgisayar başında pineklemek.
Karne hediyesi olarak ne versem acaba diye düşünüyordum, karınca kararınca, şu meşhur hikáyeyi vermek geldi aklıma.
Yetişkinlerin işine yaramadı...
Belki çocukların işine yarar.
*
Ormanın birinde...
Aslanlar toplanmış.
"Yahu" demişler, "Hesapta kralız, açlıktan öleceğiz birader... Maymuna saldırsak, ağaca kaçıyor; fillere saldırsak, fazla büyük... Ceylanlar hızlı, yetişemiyoruz; kuşa dalsak, uçuyor; e balık yakalayacak halimiz de yok... Naapsak?"
Bir tanesi "En iyisi, öküzlere saldıralım" demiş, "iri yarı görünüyorlar ama, ne pençeleri var, ne dişleri diş... Tam dişimize göre!"
Olur mu? Olur.
Hücum!
Ama evdeki hesap çarşıya uymamış; öküz, öyle yabana atılacak hayvan değilmiş meğer... Organize oluyorlar, topluca savunma yapıyorlar, püskürtüyorlarmış.
Aslanlar aç bilaç.
Naapsak, naapsak?
"Tilkiye danışalım" demişler.
Tilki "kolay" demiş, "beni, öküzlerin yaşadığı zengin otlakların prensi yapın, işinizi halledeyim..."
Kabul etmişler.
Tilki, elinde beyaz bayrakla öküzlere gitmiş, "saygıdeğer öküzler" demiş, "aslında aslanlar uysaldır, sizi de çok seviyorlar... Ama şu aranızdaki sarı öküz var ya, sarı öküz, işte sorun o... Görünce tahrik oluyorlar, canları çekiyor, verin şu sarı öküzü, kurtulun kardeşim, huzur içinde yaşayın!"
Öküz heyeti düşünmüş taşınmış, "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mantığıyla, verivemişler sarı öküzü...
Aslanlar da afiyetle yemiş.
Bir gün, iki gün...
Tilki gene gelmiş.
"Bakın gördüğünüz gibi, saldırılar kesildi, mutlu mutlu yaşıyorsunuz" demiş ve eklemiş: "Ama şu benekli öküz var ya, benekli öküz, o burada olduğu sürece size rahat yüzü yok arkadaş, canları çekiyor, verin, kurtulun!"
Öküz heyeti düşünmüş, "otlağın selameti için" teslim etmiş benekli öküzü.
Üç gün, dört gün...
Tilki gene gelmiş.
Kuyruğu uzun olanı...
Burnu beyaz olanı...
Tombul olanı...
Tek tek alıp, gitmiş.
Otlak seyrelmiş.
Aslanlar semirmiş.
Bir gün... Tilki gelmemiş!
Gerek kalmamış çünkü.
Direkt aslan gelmiş.
"Hanginizi istiyorsam, canım hanginizi çekiyorsa, onu vereceksiniz, adamı hasta etmeyin" demiş.
Otların arasında tir tir titreyen, tek tük kalmış öküzler, "keşke sarı öküzü vermeseydik" demiş ama, iş işten geçmiş.
AK Partili ve MHP'li yöneticiler başörtülü eğitimi konusunda mutabakata vardılar
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), üniversitelerde başörtüsü sorununun çözümü konusunda anlaşmaya vardı. Buna göre, Anayasa'nın 10. ve 42. maddesinde değişiklik yapılması ve YÖK Kanunu'na madde eklenmesi kararlaştırıldı.
Görüşme sonrası basın mensuplarına yazılı bir açıklama yapıldı.
Anayasanın 10. maddesinde şöyle bir düzenleme yapılması öngörülüyor: "Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır."
Anayasa'nın 42. maddesindeki düzenleme ise şöyle; "Kimse, kanunda açıkça yazılı olmayan hiçbir sebeple eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı ve kullanılmasının sınırları kanunla tespit edilir ve düzenlenir."
iki parti arasında varılan mutabakata göre, YÖK Kanunu'na da şöyle bir maddenin eklenmesi öngörülüyor; "Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile yüksek öğretim kurumlarında kılıf kıyafet serbestir. Hiç kimse başının örtülü olması sebebiyle yüksek öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz ve bu yönde uygulalama ve düzenleme yapılamaz. Ancak başın örtülmesi, kişinin yüzü açık ve kimliğinin tanınmasınını imkan verecek ve çene altından bağlanacak şekilde olması gerekir." alıntıdır.
Atletizm Federasyonu Ceza Kurulu, milli atlet Süreyya Ayhan Kop'a ömür boyu pistlerden men cezası verdi. Eşi ve antrenörü Yücel Kop'a da iki yıl men cezası verildi.
Karar sonrası konuşan Ayhan, yasal yollardan hakkını arayacağını söyledi.
Milli atlet, "Hukuki yollarımız açık sonuna kadar gideceğiz.. Olaya kendi meselemiz olarak değil ülke meselesi olarak bakıyorum. Aldığım vitaminlerin testini yaptıramıyorum. Meğer bize çoktan ceza verilmiş." dedi.
Sporcunun avukatı da "adam gibi savunma yaptık ama olmadı içeride hukuk faciası yaşandı." diyerek kararı eleştirdi. alıntıdır.
bursa da reyhan semtinde bulunan fırındır. şehreküstü metro istasyonuna heykel den inerken eğer reyhan pazarının içinden geçerseniz kokuyu takip edin. 1 yıl boyunca dersaneye giderken önünden geçip kendime engel olamadığım tek adres