dikkat sayın gebeş yazar, bu başlık anket değildir. "aa radyo d'de bi cingıl var çok iğrenç yeaa" gibi gerizekalılıklara vurmayın kendinizi.
başlıkta yine bi tuhaflık var la dimi? biraz da türkülerimiz:
oy cingılı cingılı aslanım aslan
cingılı cingılı aslan cingılı
cingılıya diktirmişem her yanı pullu.
bir türlü sokamadım. yazının akışı konuya giremiyor minake.
gece 2 buçuk olmuş. arabayla bira almaya gidiyorsun. sonra "siktir et sessiz bi yere çekeyim orda içeyim" diyorsun. hem ne zamandır radyo da dinlememişsin. cıkkıısss. çakmakla açtın birayı. kafan da bozuk tabi. frekans frekans gezerken bidılsdan obladi oblada çalıyor. başlıyorsun dinlemeye. yalan amına koyim kime hava atıyorsak.
yıldız tilbeye rastlıyorsun:
sana olan askimi canim
sana olan hayranligimi
düsünemezsin nasil sevdim cok beterim
basima bela güzelligin kacinamam ki elindeyim
düsünemezsin nasil sevdim herseyden cok..
deyu yardırıyor psikopat karı. aldın bi yudum daha birandan. şarkı fena koyuyor. sonra o bitiyor sezen patlatıyor bi tane. bira da su gibi gidiyor hee, amına kodumunun alkoliği seni. derken mfö yardırıyor yağmuru bile sevdiren şarkılarını. sabaha kadar içerim lan burda derken işte o cingıl tecavüze başlıyor kulağına:
ne dinliycem deme, gö gö gö gö gö gökay fm dinleeee,
sağı solu arama, bizden şarkı isteeee,
vakit geçer gö gö gö gö gökay efeeeemleeeee...
bırakıyorsun her şeyi. radyo binasına gidip doğruyorsun hepsini. ne sinir ne stres ne gam ne tasa kalıyor. evde denemeyin lan.
beğendik entrysini, tebrik edelim dedik. bi baktım ki başlığı yok. sonra bi de baktım ghetto agent'ın uktesiymiş. çok karıştı lan kafam.
neyse kalemi kuvvetli gibi, hoş gelmiş.
edit: arkadaşım seni sevmeyen adamlar var bu sözlükte ben söyleyeyim. ya da beni sevmiyor da olabilirler bak. sonuçta ikimiz de sevilmeyen insalarız galiba. ya da belki entrymi beğenmediler. belki de senin entryni beğenmediler; o da çok net değil. sonuç olarak hafız basıyorlar eksiyi amk, onu diyorum sana.
beyler söz meclisten dışarı. aman haa "lan yavşak benim adım savaş, babamla düzgün konuş aburaa koyarım" deyu mesaj atmayasın.
ne kadar kötü bir isimdir savaş. hangi baba ne maksatla çocuğunun ismini savaş koyar? aklıma mantıklı tek bir izah gelmiyor lan. savaş dediğin, ottan boktan nedenlerle, "birileri silah satsın diğerleri ilaç" saıkiyle milletin birbirini doğraması. aynı yere bakıp farklı şeyler mi görüyoruz? sen savaşa bakıp güzel bi şeyler görüyorsun da bizim mi haberimiz yok.
hani belki oğlunu motive etsin, oğlu ismine bakıp hiç pes etmesin diye savaş ismini seçmiş desem, o da saçma. hayata böyle motive edilen adamdan ne beklersin? hehee tv açık lan bu arada.
aynı kırmızı ışıkta beklerken, bankasından yorgun argın çıkan, tüplü ama mümkün olduğunca son model jeepe binen, kulağında bluetoothla saçma sapan bi telefon görüşmesi yapan adamdan fena tiksiniyorum.
hayatını bu kadar tüketime mahkum eden, "olum çoluğa çocuğa zaman ayıramayacak kadar çok çalışıyorum ama para bende" zihniyetindeki insanlarla aynı havayı solurken boğuluyorum. oksijenimden çalmayın lan!
metresine ankara çankayada daire kiralayan ama karısının da kendisini mutfak bankosunda bir çapulcuyla aldattığını bilmeyen adama üzülüyorum.
efendi gibi telefonunu aç konuş. paranın, tüketmenin bu kadar kölesi olma; gösterişin peşinde koşma.
boş ver bi toplantıya yetişmeyiver, bırak bi ay "ulan nasıl geçinicez" deyu düşün. hayat çok ciddi lan ama bazen bu kadar da ciddiye almaya gerek yok. bu arada karına göz kulak ol, ortalık namuslu taklidi yapan kaşarla dolu. parayı mezara mı götürecen olum?
- bir son dakika haberiyle bültenimize başlıyoruz. galatasaray, brezilyanın cruzeiro takımından hugo gonzales santos oliveira'nın transferinde son aşamaya geldi sayın seyirciler. ilk resmi temas 5 gün önce gs'nin sportif direktörü vasıtasıyla gerçekleşti. kısa sürede kulüpler arasında anlaşmaya varıldı. tek sorun futbolcuyu ikna etmek. bu arada oliviera'nın türkiyede oynayan vatandaşı kaleci "santos alves"i arayarak bilgi aldığı öğrenildi.
- aga naber?
+ sen kimsin la?
- olum benim oliviera.
+ kimsin la?
- ya tamam amk. ben cruzeironun sözleşmeli topçusuyum. galatasaray transfer teklifinde bulundu. ne diyon geleyim mi?
+ sikicem artık hee. bu da adetten oldu amına koyim. türkiyeye gelcek topçu bizi arıyo. ne bileyim amına koyim. ister gel ister gelme bana giren çıkan mı var!
görüldüğü üzüere tam bir kolpa muhabbettir agalar. niye arasın lan adamı? hayır hepsini geçtim hep brezilyalı transferinde çıkıyor bu geyik. zitrilyon tane brezilyalı var, kim kimi bilecek. brezilyalılar bu kadar yakınlarsa birbirlerine, ben bu yardımseverliği takdir edip brezilyaya göçerim amına koyim!
hemen hepimiz çocukken saçma sapan bi çetenin aidiyetine koyuverdik kendimizi dimi? koyuvermedik mi? olum sen nişantaşında mı büyüdün amk?
o yaşlarda erkek çocukları sürüler halinde dolaşıp salak salak kavga etmeyi maharet sanardı. en azından biz öyle sanardık. sanardık ne lan? sanırdık mı olacak doğrusu? neyse.
bi çeteye girdiğinde kendine lakap bulma zorunluluğun olur mutlaka. eğer mahallece bilinen bi lakabın yoksa, çeteye girerken sorarlar "nedir lakabın" deyu.
işte böylesine varoş ve bitik bi ortamda kendine lakap olarak "kanunsuz"u seçen çocuğun dramına dairdir bu yazdıklarım.
kanunsuz ne lan? kanunsuz ne amına koyim!
serseri de, kara bela de, romantik de, çirkin de. ya bi şey de amına koyim kanunsuz nedir? western filmi mi çekiyoruz la burda! küçük billy ve kanunsuz..
arkadaşlar henüz 8 yaşında olan kardeşlerimi uyarmak istiyorum. lütfen bu tip lakaplar seçmeyin. uluda 14 yaşında bi arkadaşımla tanışan zatı şahane olarak eminim ki 8 yaşında velet bile var burda. aha ben de ona seslendim zaten.
"'sizi arayıp hediye kazandınız, bize bi dönün ya da hiç olmadı 50 kontör gönderin amk' deyu mesaj atan insanlara allahınızı severseniz güvenmeyin. sonra biz uğraşıyoruz. hayır 2011'de sizin kadar mal insanlar kaldı mı onu da bilmiyoruz ama emniyet müdürü 'bilişim bürosu böyle mesaj atsın' demiş biz de atıyoruz. bu arada bak 3. birayı içiyorsun çevirme falan olur, aman haaa!"
benzeri bi mesaj almaktır. bi bira daha söylemekte sakınca yok diye düşünüyorum.
not: bu entrydeki kişi ve kurumların gerçekle uzaktan yakından ilgisi yoktur. gece gece entry canlandırmakla uğraştırmayın beni hafız!
yeter la kolpalığınızdan bıktım. boğaziçi bilgisayar mühendisliğini bitiren kankam* "aga bi açıp kapasana" diyorsa ben daha ne diyeyim.
ağızlara dolanmış bi format atmak. ota boka "format at" diyen zihniyetten fena yılmışım. vallah billah gücüm kalmadı. o formatı bulan yazılımcının da taa amına koyayım birader, mevzu ne kadar ayağa düştü bi görsün.
ben şahsen simcarda üflemeyi ya da pcyi fişten çekmeyi deniyorum. genellikle işe yarıyor. allah allaaa!
şahane bi üniversiteden, birbirinden kaşar hatunlar ayıklayarak mezun olan bi insan olarak söylüyorum ki;
yemin ediyorum bu özgüven bende yok!
sen nasıl bir dünyada, nasıl bir sevgiyle büyüdün be birader. ben senin kafana yetişmek için neler yaptım bi bilsen. ama sen çaat diye arka cama "vazgeçilmezim" yazabiliyorsun.
bugün gördüm seni. arkandan koştum ama yetişemedim. ayıkladığın hatunlara bi şey demiyorum; yetişemediğin hatunları bana pasla be birader. gerizekalı seni!
küsüratlı sayı verdim ki sikici olsun. pardon inandırıcı mıydı o?
zulümdür ve artık uçan arabaların icat edilmesi gerektiğinin en büyük göstergesidir.
144 saniye ne demek lan. erken boşalan bi adam olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki hem adriana limaya hem de monika belluciye 144 saniyede yapıştırabilirim.
allahın seven, hiç olmadı jesus christa gönül veren bi adam çıksın ve uçan tomofili icat etsin. zaten zenginler piyasaya sürülür sürülmez hemen alır bunları. orta direk ama gösteriş budalası tipler de şekerbanktan 30 yıl vadeyle kredi çekip alırlar. geriye biz fakirler kalırız. missss gibi yollarda fakir fakir cirit atarız.
bilim dünyasından ilk ve son dileğimdir. kayda alınsın lütfen, yoksa ışıkta beklerken birini doğrıycam amk!
olum 00:00 da sözlük yazarlarının itirafları başlığına girilmiş her entryi eksiliyoruz biz, farkında değil misiniz?
sanki bana dünyanın en şahane tespitlerini koyuyorsunuz da ortaya yeni günü bekliyorsunuz. yazın gitsin amk hangi küçük hesapların peşinde koşuyorsunuz.
eksilemekle hıncını alamamış eziğe sesleniyorum; 00:00'da canlandır bu başlığı. evet!
yerli yabancı maç fark etmez onlar için. illa oynanacak bi maç bulurlar.
tırto gibi 20 lik rakı içip oynadığı maça kurulurlar. isterler ki maç bahse girdikleri gibi bitsin. en azından siz loserlar gibi barçaya, mançestere, liyona aidiyet duyarken, bunlar kupon peşine düşerler.
hee bizim yaptığımız da doğru değil ama meyhane ortamında kişiliksizce kupon peşine düşüp çığırtkanlık yapmanın da gereği yok hafızotti!
görüldüğü yerde ıslak meşe odunuyla sikertilmesi gereken tiplerdir. kimse yazmadan ben yazayım:
bana anlatma aga! seansına 200 tl bayılıp, insansevmez schopenhauerdan bahsederek, kabullenme lafını kullanarak, üzerine uyuşturan depresyon haplarından dayayarak iyileşeceğimi bana anlatma!
sevgilinden boynuz mu yedin? patron işten mi attı? 3. sınıf karı ayıklamaktan bıktın mı? çözüm bende ortağım; yaklaş yanıma.
sağdan soldan bir araba bul ve kendini trafiğe at. illa ki bir gerizekalıya denk geleceksin. iri kıyım, 3 kişi, mongol deyu ayırt etme. garrrcc diye el frenine asıl ve öndeki arabaya yaklaş. ya nefis bir dayak yersin ya da hastanelik edene kadar döversin; artık o senin kısmetin. sonuçta allahın şuraya (sağdan sola alnımı çiziyorum tam da bu esnada) yazdığını değiştiremezsin.
bi kaç pansuman, bir iki günlük inlemeyle atlatırsın kötü psikolojini. kardeş tavsiyesi dinle hafız!
gerçekten trafik derslerinde verilmesi gerekendir.
"ulan pezevenk bu ülkede trafik kazalarından cayır cayır insan ölüyor" deme. sakin ol, götüne kadar araba park edildiğinde "adam haklıymış" deyu vicdan yaparsın.
arabanızı park ederken öndeki arabanın çıkabilme mesafesine dikkat edin arkadaşlar. arabnın götüne kadar girmenin bi anlamı yok demi? sonra vay amına koyim arabayı kim çizdi diye gebeş gebeş yakınıyorsunuz. efendi olun lan azıcık.
ayrıca 2 arabalık yerlerin göbeğine araba park eden deyuslara da kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum. tiyniyetinizi sikeyim sizin!
- ben ilan için aramıştım.
+ merhabalar. nitelikleriniz nedir?
- makina mühendisiyim. aradığınız nitelikleri taşıdığıma inanıyorum.
+ biz liderlik vasfı olan ama ekip çalışmasına yatkın, yükselme hedefi olan, esnek çalışma saatlerine uyabilecek, seyehat engeli bulunmayan bir aday arıyoruz.
- o benim işte.
+ peki pazartesi gelin görüşelim. anlaşırsak hemen başlarsınız.
- ne iş yapıcam tam olarak?
+ işte bizim firmamızın adı x rakı. izmirdeki bayilere alkol taşıyacaksınız.
- ilanda yönetici demişsiniz, lider demişsiniz?
+ evet doğru. öyle zaten. servis aracı sizin kontrolünüzde. seyehat ediyorsunuz. ayrıca kim lider vasıflı eleman istemez ki.
- dıt dıt dıııt.
işsizliğin vicdan siktiği şu günlerde sermayedarların taşağa almak için uyguladığı yöntemlerden biridir afilli ve yalan ilanlar. alayının götüne koyayım!
bir hışımla bulmacaya oturup, "minake bizim hayratımızdan şırıl şırıl kültür akıyor" nidasıyla destur çeken ancak alelade bir boru sesine, eski mısırdaki masal kahramanı tanrıya, kimyasal bir elementin simgesine bile vakıf olamayan tiptir.
sen kim bulmaca kim amk! ancak resimdeki sanatçıyı yazıp canım sıkıldı deyu masadan kalkarsın. etme!
güzel hatundan egosunu almak gibi, turşu suyu satan seyyarın simitlerini aparmak gibi, asosyal tipin internetini kesmek gibidir emekliden bulmacasını almak.
kurşunun simgesinin peşine düşüp, bulmacayı soldan sağa 7. soruyla çözmeye başlayan, 40 yılda bir cevabı bulamayıp tozlu raflardaki meydan larusu kurcalayan adamdan ne istersin be aşkın katili?
yapılmaması gerekenlerin listesini tutmuyorsun. hatta sen orta ikide yaz ödevi olarak verilen "bu yaz neler yaptım" konseptli günlüğü bile sınıfın ineği pınardan aşıran bi insansın. ama ola ki bir gün insan hassasiyetlerinin peşine düşersin; kulağına küpe olsun:
bir emeklinin bulmacasına bulaşmayacan aga!
bir boş bkz vereyim, kimse doldurmadıysa ben doldururum. anlayacağın günaha gittim dönücem:
karakter sınırlaması nedeniyle, başlıkta özsaygı, öttürgeçli oturgaç, siktirtmeli pofidik benzeri kelimeler kullanılmıştır; idare edin artık.
- ne bu ya bi karış makyaj var. deli etme kızım beni, neyin peşindesin sen?
+ ya ne diyosun sen be salak!
- kimden ötürü yapıyorsun bu makyajı?
+ kimden ötürü?
- benden ötürü mü be ya. tamam işte evlendik bitti. kime beğendiricen kendini?
- manyak manyak konuşma. ben makyajı kendime olan saygımdan dolayı yapıyorum taaaam mı!
evet bu bağğğyan biraz klişe insanıdır ama hakkı da yok değil hani. her insan beğenilmek ister, egosu okşansın ister, nezaket kuralları çerçevesinde kesişmelere maruz kalmak ister. özellikle kadınlarda fazlasıyla vardır. hee benim hatuna bakanın nezaketini de kesişini de sikerim o ayrı.
erkeklerde bu durum çok az. çünkü genelde biz erkekler tabiatımız itibariyle çirkin, pis insanlarız. güzel bi jeanle, dar kesim bi spor klasik ceketle bile bu çirkinliğimizi bi nebze olsun yumuşatamıyoruz. bu durumda da kadınları anlayamamız normal beyler. tabi erkek güzeli, yağuşuklu insanlar da var. onlar anlayabilirler belki. ben burdan isim verip bu arkadaşların konuya dahil olmasını istiyorum. erkek güzeli arkadaşlar için lütfen:
t9 sözlük lan o diye bkz verme sakın! ben de öyle biliyordum ama ulu beni buralara yönlendirdi.
buradan t9 sözlüğe türkçe kelimeleri ekleyen arkadaşlara sesleniyorum,
sizin tiyniyetinizi sikerim!
olum siz, sms çıklgını türk gençlerini ingiliz asilzadesi mi sanıyorsunuz? birbirimize mesaj atarken "canım"lı, "efendim"li, "bugün afiyettesinizdir inşallah"lı cümleler mi kuruyoruz acaba?
rehberimdeki 100 kişinin 98'i erkek lan. o 2 tanesi de annemle, kuzenim. bu 98 adamla ola ki mesajlaştım. ben bu adamlara galiz küfürler edemeyecek miyim? hadi diğer t9 kullanan adamlar benim kadar çirkin değil. e onlar başlarına gelen bir talihsizliği anlatırken smslerinde ağız tadıyla "amına koyim" diyemeyecekler mi?
size ne lan bizim ahlak anlayışımızdan, salon erkekliğimizden, küfre olan mesafemizden?
derhal "sikerim", "amına korum", "deve kuşu kadar götünle fil yarağı almaya çalışma" gibi şahane ve sık kullanılan küfürleri t9 sözlük dağarcığına ekleyin. oraya bi kamyon abazanla gelir aklınızı alırım. süt çocukları sizi!
ayağının dibinde olacaktı olmadı. çok bilindik, iğrenç bi klişe lan!
esas oğlan koşarak keleşten, g3 ten özetle taramalı tüfekten (hehee hala bi yanım çocuk hee) kaçıyor. bu sırada arkadan düşmanlar da kurşun yağdırıyor elemana doğru.
her ne hikmetse o kurşunlar hep esas oğlanın toğuğunun arkasına düşüyor ve elemanın koşu hızıyla orantılı olarak esas oğlan saklanana kadar onunla birlikte yardırmaya devam ediyorlar. 2011 güngöreninde görmek istemediğimiz manzaralardan; bitsin!
heee lan, bugün ne kadar gebeş yakın koruma varsa hepsinin müsebbibi aha bu filmdir.
tamam eyvallah, koruma dediğin adam, camı çerçeveyi, tuhaf hareket maliklerini kontrol edecek; gözü devamlı açık olacak. ama bodyguardı izleyen, güneş gözlüğüyle kulaklık takan bütün tırto kendini kevın kosnır sanıyor lan. devamlı böyle bi uzaklara dalmalar, sert bir yüz ifadesi falan.
harbiden etrafı dikiz eden adama lafım yok da, bu arkadaşların % 90'ı tırto beyler.
başlıktaki zincirleme belirtili isim tamlamasını gören türkçe öğretmeni ve kesirli sayıyı gören matematik öğretmeni damladı başlığa. zaten amacım da buydu. sikko sikko başlık aç nereye kadar amskym! bu devirde öğretmen alacan aga. 3 ay tatili var, ek dersiydi harcırahıydı 2 milyara yakın net maaşı var. eve gelirsin yemeğini hazır eder, gece nöbeti yok, fazla mesaisi yok. valla öğretmen hatun alacan hafız, valide de başıma kakıp duruyor, çok mantıklı.
yalandan tespitime gelirsek:
"maçın 3'te 2'lik dilimi geride kaldı", "maçın son 3'te 1'lik kısmı oynanıyor" benzeri cümleler kuran, kaleciye file bekçisi diyebilecek kadar gerizekalı olan ve ad aktarmasının (türkçe öğretmenlerine yine göz kırptın anladın dimi? sadece taş gibi olanlara yalnız keh keh) hastası bu güruhtan tiksiniyorum. adam gibi "maçta 60. dakika oynanıyor" desene pezevenk! uzun cümlelerdi, parantez içinde bir şeyler anlatmaydı derken sen paragrafı anlayamadın. gerizekalı! şimdi git ve paragrafı tekrar oku.
son olarak tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum. ne kadar samimi bi adamım lan.
sözlük jargonuyla konuştuk. "senin blogunda yazdıklarına aşık oldum" ya da "haftaiçi siyaset, pazar günleri muhabbet kokan makalelerine vuruldum, güneri" benzeri cümleler de kurabilir tabi bu kızımız.
ama kesinlikle yanılan kızdır. mesela ben kendimi masaya yatırayım. üzerimde tutku marka don var ama. bi de beyaz sünmüş atlet, yer yer sarı lekeler falan var. neyse çok detaya girmeyelim, kendimden tiksindim.
burda yazarken coşuyorum da coşuyorum. ayıklamadığım hatun, tatmadığım tehlike, binmediğim modelli araba kalmamış gibi yazıyorum. entrylere baksan esmer, karizmatik, yakışıklı bi adamım. oysaki külliyen yalan amk!
o yüzden kimsenin yazılarına bakıp etkilenmeyelim arkadaşlar. hayır illa etkilenicez diyorsanız önce bi arkadaşınızı gönderip iyice tartsın bu yazarı. sonuçta hepimiz bu sanalın yalan dünyasında rol kesiyoruz. ve tüm büyü aynı masaya oturana kadar. sosyal mesajımı verdiğime göre uzaklaşabilirim. odada 2 tane sarışın bekliyor hafız, onlarla ilgilenmem lazım. dur bi kadeh de cek denyılz koyim kendime. görüşürüz.
içince kendini tutamayıp hatuna salça olmayayım düşüncesiyle hareket etmektedir. alkollü kafayla sıçıp batırıp ertesi gün tarifsiz utanç deryalarında boğulmaktan korkmaktadır. kendisine bu meredi ağzıyla içmesini ve sevmeyen hatundan artık vazgeçmesini tavsiye ediyoruz. ayrıca büyü lan biraz, hatunu aramazsan beni arayıp kafa sikiyosun amk!
bu sene yine, tarif edilen berber tipinden 22 adet bulunduran güngören belediyesi listede başı çekiyor. 14 adetle kağıthane 2., kasımpaşa da 9 adetle 3. sırada yer alıyor.
hemen her semtte orta yaşlarda, ensesi fazlasıyla uzun, saçının yan kısımları oldukça kısa bir şekilde tarz yaratan süslü berber modeline rastlıyoruz.
yaşadığı semt neresi olursa olsun, geldiği sosyo-kültürel çevre fark etmeksizin, adı cengiz olur, bülent olur bu tip bir berberle karşılaşıyoruz arkadaşlar.
"yok ağa ben böyle berber hayatta görmedim" diyen arkadaş varsa berberler federasyonuna dilekçe versin. direk tarife uygun bir berber gönderiyorlar.
bir dönemin tiksinç dizisi sihirli annem ne yazık ki tekrar yayına başlıyor. bunu gören küçük veletler, azgın teke gibi ortalıkta dolaşıp kafa sikiyorlar.
her sihirli annem fragmanından sonra küçük kuzenim tarafından
- ağbii ağbiii bak ben bu sopayla sana sihir yapıyormuşum, sen de yok oluyormuşsun taaam mı?
+ tamam abim hadi.
- ee kaybolmadın?
+ kayboldum ya işte.
- yok olmadın. o zaman ben sana sihir yapıyormuşum sen çek yattan düşüyormuşsun. taaam mı ağbbii?
+ ya yok abim öyle bi dünya. git bilgisayar oyna hadi.
- üüüüüeeeeee. üüüeeeeeğğğğğğğğhhhhöö (ağlıyor. ama sırf ses, gözyaşı yok amk)
benzeri tacizlere uğrayıp, bu eşek kadar halimle çekyattan düşmeye, evin olur olmaz yerinde tünetilmeye hak ediyor muyum?
üniversitelerle alakalı olarak böyle bir yönetmelik var.
atıyorum ankara hukuk bu sene 350 öğrenci alacak. tıpkı öğrenci kontenjanı gibi "şirret memur kontenjanı"da yıllardır üniversitelerimizde uygulanıyor arkadaşlar.
yaşı 40'a dayanmış, henüz karşı cinsle şöyle nefis bi şekilde sevişememiş, koltuğunda otururken "ulan dünyanın en ızdıraplı işini yapıyorum yeaa" tribini yakalamış şirret karı modelidir anlatmak istediğimiz.
durum belgesi istersin "hoofff" çeker, itiraz dilekçesi verirsin "hocadan daha hocacı çıkar" kafa siker, basit bir şey sorarsın "dünya kadar işim var, x abine sor" der. özetle ömür törpüsü bu bağğyanların acilen köküne kibrit suyu çakılmasını öneriyorum beyler. ya da biri gidip sevişsin lan şunlarla.
% murat kim la o?
- ne bileyim abi ya. bu aralar yine bi gizli numara musallat oldu. arayıp duruyor.
% heee. demek o yüzden konuşur musunuz lütfen falan diye kibarlaştın. pezevenk seni.
- ya ne alakası var aga. hayır belli ki hatunun biri özlemiş de aramış. ben senle konuşur gibi konuşup niye hayal kırıklığına uğratayım ki onu?
bak bak triplere bak amk! az önce king'te oğlan cezasının peşinde koşup her türlü seviyesiz espriyi yapan adam birden dünyanın en özgüvenli, en centilmen adamına dönüştü. ne gizli numaraymış amskym!
bir berdan mardini. (hızlıca 3 sefer art arda okusana hacı abi. yeminle aklının sınırlarını zorluyor insan)
evet büyük usta, karizma abidesi, türk müziğinin en harika parçalarından olan "senden çocuğum olsun istiyorum"a hayat veren bir berdan mardini ne yazık ki artık ortalarda yok.
tv showlarına katılmıyor, albüm çıkartmıyor, hepsini geçtim evinin kapılarını pazar sürprizine açıp bize ayakkabı koleksiyonunu göstermiyor.
sevenlerine, bana bunu yapmaya hakkın yok bir berdan mardini. lütfen!