05 - analitik geometri
10 - fizik
ikisine de üzülmemiştim. iyi ki de üzülmemişim, ben o notlar yüzünden kendimi gerizekalı gibi hissetmedim allah'a şükür. bir felaket de olmadı lise hayatımın sonunda. *
kişisine göre değişir efendim bu konuda genelleme yapamayız.
p.s: kuran'da burçlar manasına gelen "bürûc" suresi olduğu halde, yani allah burçların varlığını kendisi bildirdiği halde hala burçlara inanan salaklar var mı? geyiğini yapıyorsunuz ya, ha işte gidin ilerde yapın onu.
romantik sayılır mı bilmem ama kızla izlenebilecek filmdir: (bkz: it's kind of a funny story)
bu birazcık soft erotik: (bkz: the blue lagoon)
bu da fedakar aşkın en güzel örneği: (bkz: baran)
hande altaylı- kahperengi
zülfü livaneli- serenad, kardeşimin hikâyesi, mutluluk, sevdalım hayat
khaled hosseini- bin muhteşem güneş, uçurtma avcısı
gündüz vassaf- cehenneme övgü
montaigne- denemeler
sunay akın- bir çift ayakkabı, ayçöreği ve denizyıldızı
edmondo de amicis- çocuk kalbi
victor hugo- sefiller
bir de yazarını hatırlamadığım:
tanrı daima tebdil- i kıyafet gezer
duyguların rengi
var. tavsiye ederim.
sadece kadın mı kızar orası tartışılır ama bence bir şeye zorlanmak ve kişiliğinin değiştirilmeye çalışıldığını görmek insanı en çok kızdıran şeylerden biridir.
ramazan politikası güdün.
ben geceden niyet ederek tek öğün(akşam) ve akşamdan sonra çay içip meyve yiyerek 5 kilo verdim. 5 kilo bende 10 kilo gibi duruyor. dolayısıyla 10 kilo vermiş oldum. *alkış bana
kyk yurtlarına ziyarete gediğinde her seferinde: "size aş veriyoz, barınak veriyoz, karşı görüş bildirenin anuna goruz!" mesajı veren diksiyon dersi almış bakan.
ahlak seviyesi minimumlarda olan facebook sayfası. boğaziçi'nin adeta türkiye'den ayrı bir "ülke" olduğunu kanıtlar nitelikte.
sözlüklerde her gün açılan cinsel seksli başlıkları çok da yadırgamamak gerek.
vay latin dansı kursunda böyle sertleşiyorum, yok kız arkadaşımla geçen gene seks yapıyoruz...
saf anadolu çocuğu kavramı erimiş.
bazı tabular yıkılmamalı, ar damarı çatlamamalı bence.
çaresiz kalınan, müdahale edilemeyen ve kızılamayan bir durumdur.
böyle bir çiftin çocuğuysanız: "bir babanın çocuklarına vereceği en iyi hediye onların annesini sevmektir." sözünü çok daha iyi anlarsınız.
beklentiyi minimuma indirmek, şikayet etmeyi bırakmak, uçan kuştan çöp kokusuna kadar her şeyi duymaya, hissetmeye, zevk almaya çalışmak. benim yorumlamam bu kadar.
el öperek ifade edilmesinden nefret ettiğim şey.
keşke daha az temasta bulunan bir kültürümüz olsaydı, samimi olmadığımız insanlara sarılıp öpmekten daha samimiyetsiz bir şey yok çünkü!
oda arkadaşımdan inciler:
"hoşgeldiniz, hoşgeldiniz buyrun geçin"
"ben senin için her şeyi yaparım sen yeter ki dersine çalış"
akabinde gecenin 2'sinde uykuda kahkaha krizleri, 8 kişilik odada kimsenin uyanmadan uykuya devam etmesi.
partici adam (abdullah gül) cumhurbaşkanı olduktan sonra niye olmasın denilen durumdur.
ha gerçekleşirse de sıvama kısmından tüy dikme kısmına geçiyoruz demektir.
-ne okuyon?
+pdr
-o noluyo? rehberlikçi mi?
+okulda çalışırsam rehberlikçi, RAMda falan çalışırsam psikolojik danışman.
-he deli doktoru. ii bakalım bizim daha sana çok işimiz düşer. ehe ehe
bi bitmediniz amk!
kalpteki niyet değişmediği sürece hiçbir değişiklik olmaz. ama gerçekten dinin gerekleri ve namazın insanları kötülükten uzak tutma amacı düşünülürse işte o zaman empati kurabilen bir toplum gelişir.