elzem olan özelliklerdir.
√ entry silme kaldırılsın, dikkat cekip kaybolan yazalar olmasın.
√ entry duzenleme gecmisi, belki olabilir göremedim de, asena misali kıvıran yazarlar olmasın.
(bkz: bi bok olacağı yok ama insan bekliyor işte)
edit: eksileyenler kim be, zall sen misin? ugrastiriyoruz seni de.
Amerika da yaşayan Türk youtuber, scroll isimli tekno-haber sitesinin sahibi, bunun dışında bir kac girişimi daha var.
kendisi samimi tavırlarıyla amerikada yaşam şartlarının, ekonominin, marketlerin ve bir cok mağazanın fiyatlarını ve ürünlerini meraklılarına ulaştıran güzel insan.
Galatasaray'ın devler arenasına çıkacağı maçtır. rakibi cska moskova fenerbahce ile birlikte 2.80 oranla en buyuk şampiyon adayidir ve son finalde fenerbahceyi yenerek sampiyon olmustur. butcesi superligteki 4 takim haric digerlerinden fazladir.
galatasaraylilar yenmesi halinde sampiyon olmus gibi sevineceklerdir. bilmiyorlar Euroleague'i.
ismi din kültürü ve ahlak bilgisi olan derstir.
ismi din kültürü olmasına karşın, diger dinlere toplam 2 sayfa ayırmıştır, oysaki islamiyetten çok daha eski dinler vardır.
ya ismine yakışır bir müfredat hazırlanmalı ya da ismi islamiyet ve Arap kültürü olarak değiştirmelidir.
gereksiz bir ders olmakla birlikte din kültürü öğretmenliği kaldırılmalıdır. din kültürü öğretmeni yerine, cami hocaları derse girmelidir.
günde 5 vakit çalışıp, öğretmenden çok maaş alması değil o imam efendi *
(bkz: ateist yazarlar)
ezgi doğan isimli hanımefendinin yaşadığı üzücü durumdur. herhangi bir kişinin başına gelebilir.
--spoiler--
Otobüs biletim cuma akşamı Selanik'ten hareket edecekti. insanlara sorduk, orda tanıştığım bir arkadaşımla beraber istanbul otobüslerinin nereden kalktığını sorduk. Makedonia otobüs terminalinden kalktığını söylediler. Gittik oraya 16. peronda gerçekten istanbul yazıyordu. Bir süre bekledik. O Metro Turizm'e bindi gitti. Benim otobüsü Metro Turizm'e sorduk. Gümrükte takılmıştır gelir dediler. Bekledim, 22.30 oldu hala yok. Ben de huylandım artık. ilk defa yurt dışına çıkıyorum ve tek başımayım.Yabancı dil bilmiyorum. Kamil Koç'u arıyorum çağrı merkezi Yunanca çıkıyor kapanıyor. Alan kodunu koyuyorum başına yine aynı. Orada sormadığım insan kalmadı. Telefonumdan çeviriyorum Yunancaya ya da ingilizceye. Herkes bilmiyorum diyor. Burada bizim istanbul'da Esenler gibi bir otogar. Ailemi aradım neyse ki tarifemi orda kullanabiliyordum. O sırada şarjım bitti. Oturdum ağladım bir süre. Sakinleşince aileme ulaştım. Kamil Koç'u aradılar. Meğer Crazy Holidays diye bir yer varmış, ordan kalkıyormuş. Bilette yazmayan, haritada Kamil Koç deyince çıkmayan yazıhanede bilgilendirmedikleri bu yeri nasıl bilebilirdim? Otogar, 10 dakika otoban kenarından yürüyerek gidilecek bir yermiş. Taksiye bin 23.00 arabasına gel dediler. Koştur koştur gittim. Otobüste Kamil Koç bile yazmıyor. Böyle saçmalığı hayatımda ilk defa görüyorum. Otobüs kalktı. Yarım saat sonra pasaport kontrolü için muavin yanımda geldi. Pasaport için aldığım bluzumun içinde boynuma takıp taşıdığım çantanın fermuarı sonuna kadar açık pasaport ve arasına koyduğum 100 euroyla beraber yoktu. Oradaki çaresizliği anlatacak kelime bulamam. Tabi en çok korktuğum şey üç gün Atina oradan gece korkutucu tren yolculuğunda bile başıma gelmedi o otobüs garında başıma geldi. Yarım saatte sormadığım kişi kalmadı. O an belimden çantanın çalındığı sıra pasaportun da çalındığını tahmin ediyorum. Ardından bana sınırı geçemeyeceğimi gümrüğe kadar 8 saat yol gidip sonra 8 saat dönüp Selanik'te konsolosluğa gitmem gerektiğini söyledi muavin. Ben de o kadar yolu git gel yapmanın çok saçma olduğunu zaten iki gecedir uyumadığımı son paramı çaldırdığımı söyledim. O zaman sizi ilk mola yerinde indirelim gece 4'te sizi istanbul'dan gelen otobüs gelsin alsın dediler. iyi tamam dedim. Saat gece 1 gibi beni otobanın kenarında bir mola yerinde indirdiler. Orada oturdum, bekledim. Hava buz gibiydi. Sırt çantamda olan kıyafetleri üst üste giydim. Tuvaletin musluğundan su içtim. Oturdum bekledim. Gece 4 oldu Alpar Turizm'in otobüsü geldi. Şoför biraz Türkçe biliyordu. Kamil Koç'u arayın yoksa buraya uğramazlar sizi almazlar 12 saat bekleyebilirsiniz dedi. Ben de annemleri aradım. Onlar Kamil Koç'u aradı. 5.30'da Kamil Koç geldi. Gerçekten aramasak beni almayacaklarmış. Böyle iletişimi zayıf, çağrı merkezi işe yaramayan bir firma bu. Beni aldılar 7'de Selanik'teydim. Crazy Holidays denen yere geldiğimde konsolosluğa nasıl gideceğimi sordum. Taksiyle dedi dalga geçer gibi. Param yok dedim. Kağıda binmem gereken otobüsleri yazdı. Otogara yürüdüm tekrar. Hayatta bulamayacağım bir yer olduğunu gündüz gözüyle daha iyi anladım. iki otobüs. birkaç sinir harbi ağlama nöbetlerinden sonra konsolosluğa vardım. O zili çaldığımda Türkçe "Buyrun'u" duyduğumdaki hislerimi anlatamam. Biraz daha hızlı anlatayım artık ben yazarken kendimi kaybediyorum ama olanlar böyle. O lanet günü yaşadım. Neyse ki canıma bir şey olmadı. Geçici pasaport belgem çıkartıldı sadece havayolu kullanabiliyordum. 400 lira da uçak bileti tuttu. Akşam 21.30'a vardı uçak. Altı saat de havaalanında bekledim ve evime döndüm. Ailemin yaşadığı korkunun, annemin tansiyonun fırlamasının, ağlama krizlerimin, o çaresizliğimin sonucunda Kamil Koç beni suçlu buldu. Kalkış yerinde olmalıymışım. Hakkımı aramaya devam edeceğim. Tüketici haklarına gittim dava da açacağım. Peşini bırakmayacağım maddi ve en çok manevi olarak bıraktığı hasarı onaracak bir miktar yok.
herhangi bir din,siyasi görüş vb durumların kendisini diğerlerinden yücelten kişi tarafından bağnaz kişilere verilen isimdir.
bu isim , siyasi açıdan nüfusun %75ine ve dini açıdan nüfusun %90ına verilebilir.
solcu kafir kemalistin tekiydi bilmem ne.