aynı modayı takip etmeye mecbur hissettirildikleri için olabilir. öyle ki modaya çıkan her hangi bir şey sende olmayınca adeta ezik muamelesi görebilirsin. ama en kötüsü moda diye salak salak şeylere değmeyecek parayı verip havalı havalı kendine güveni son haddinde ortalıkta dolanmaları..ayıptır maymun ettiniz ulan moda diye..
benim gibi kac adet var bilemiyorum ama vardir mutlaka. aci gercekler bana denk geldi yine. evet salagim iyi bir puan alip istedigim yere gidemedim. zaten alsamda ailem istedigim bolumu okumami istemezlerdi. sebep is bulamamak. neyse efendim okuyorum simdi herhangi bir universitede benim secmedigim bir bolumde. ne olacakmis bitince is bulacakmisim. ben bunu cozemiyorum iste her gun kampuste buraya niye geldim diye dusunuyorum neden buradayim. ben is bulmak icin okuyamam ki. herseyi bir sey icin yapiyoruz. ama isteddiklerimiz hep geride kaliyor. derslerime bakiyorum bari biri benim ilgimi ceksinde okula baglanayim diye. tek bir ders var o da okumak istedigim bolumle ilgili olan ders. sadece onu okuyuorum geri kalan butun zaman digerlerini neden okumam gerektigini dusunmekle geciyor.is icin okumayin derim boyle kalirsiniz sap gibi.
doğaldır. istese de istemese de sıkıntı gelir bulur zaten bu tip insanları. işin en kötüsü asosyal olduğu için anlatacak birini, yardım edecek akıl verecek birini bulamamasıdır. bir de çoğu kişi sıkınıtıyı görür görmez atar kendini dışarı garibim asosyal ya en fazla balkona felan çıkar. normalde dert olmayacak meselelere yalnızlıktan kafayı takmaya başlar ve sıkıntıların ardı arkası kesilmez..
sertab erener'in bir parçasıdır.
hadi yüreğim ha gayret
hele sıkı dur sabret
başını eğme dik tut
bu bir rüyaydı farzet
sözleriyle gaza getirme durumuda vardır.
varlığından şüphe duyduğum insandır. yok ya inanmıyorum vardır kesin. doğarken bile ağlıyıoruz kaldı ki dünya da ağlayıp , üzülmeyelim olacak iş değil.
çoğu kişinin başına gelmiş bir olaydır. hele de öss zamanı geçtikten sonra tercih zamanı başladığı dönemlerde. ben yapmış olsam da tavsiyem siz yapmayın. bütün tercihlerim annemin ve babamın isteği doğrultusunda oluşmuştur. bakalım neresi gelecektir. çok da tınımda sanki! tatile gitmişken bir de üniversite bitirelim dedik. pardon dediler !
sosyal baskı olmasa , bütün insanlar okumak için kıçlarını yırtmasa , şu dünyada paranın değeri ve gereği olmasaydı kimsenin gidip de okuyacağını sanmıyorum. peki bir şey olma zorunluluğunu önümüze kim getirdi? biz mi yoksa bizi yaratan mı? başka türlüsü de var tabi... sadece yeni bir hayat birilerine muhtaç olmadığını gösterebilmek için de okunabilir. şöyle ki artık durduğunuz yerde olmamanız gerekir. neden biliyor musunuz çünkü sizin yaşınızdaki tüm insanlar üniversitededir. ve siz o yığınlarca insanın yaptığını yapmayınca direk olarak anormal oluyorsunuz. işte bundan nefret ediyorum. ve mecbur hissedip basıp gitmek kalıyor elinizde.
muzgillerdendir.anavatanı afrika'dır.saksıda yetiştirildiğinde 1 metre kadar uzar ve çevresine 60 cm kadar yayılabilir. yaprakları açık yeşil renkte , uzun saplı ve kürek biçimindedir. nisan, mayıs aylarında başlayarak açan mor renkli gaga biçimli bir çiçek tabanından çıkan sarı , turuncu çanakyaprakları ve koyu mavi renkli taç yapraklarıyla çok güzel görünür.
bilinen sakızın şöyle hafif parmakla dışarı dogru uzatılıp sonra da afiyetle yeme olayıdır. sakıncalı deniliyor ama şahsıma zevk verendir. yeni tanıştığınız ınsanların yanında mümkünse yapmayınız.
küçüklüğümden bu yana bende var olan tutkudur.hatırlıyorum şimdi bile.abim her zaman ki gibi benden daha zeki,başarılı ve evin en sevileni bir de ilk çocukları olduğundan mıdır en çok ilgilenilen çocuğu olarak bir karne hediyesi o müthiş bisikletini haketmiştir. olayın dramatik yanı o kadar istememe rağmen yıllar boyunca bana belki sırf birazcık olan tembelliğimden ( onlar üstün başarı bekleyen ebeveynler ) ötürü bisiklet alınmaması ve yıllarca abımın o bisikleti bana kullandırmamasıdır.nihayetinde ne yapılmıştır efendim abinin isteği kaçmiş eşek kadar olmuştur ve artık belki kullanılmayacak kadar eskıyen o bisiklet kukiiinsan tarafından bir yaz boyunca çalışarak yaptırılmıştır ve bugünlerde tutkuyla ,huzurla kullanılıyordur.
dışarıdan bakınca acayip sıkıcı görünen gündür. ama nedense o günü yaşayanlar için sıkıcı değil olması gerektiği gibidir. bu tip kızlarımızın çoğu her şeyi olduğu gibi kabul eden veya etmek zorunda olan kızlarımızdır. gerek ev halkının cahilliği, gerekse lise veya üniversite okuyamacak maddi durumun el vermemesi veya geri bir aile babasının 'kızlar okumaz,çocuk doğurur.' gibi saçma düşüncesi yüzünden ev kızı olmak zorunda bırakılan belki eğitim alsa şuan üniversite köşelerinde zamanını boşe geçiren, tek derdi sevgili, makyaj ve olmazsa olmaz dizileri olan kızlardan memleketimize daha yararlı olurlardı.
gelelim içlerinde pırlanta olan bu kızlarımızın günlerine. yaptıkları iş her gün aynıdır. günlerinin farklılığı eve gelen misafirlerce değişir. nedense bu kızlarda bir ayrı temizlilik hissine kapılırım. masumdurlar hakkaten bazı erkeklerin 'gözü açılmamış' diye nitelendirdiklerinden. ama sonuna kadar iyi arkadaş , dert ortağı olan kızlardır. iyi ki varsın demek acı verse de bir ev kızı olarak olmasa da dert ortağı olarak iyi ki varsın(ız).
çoğu annenin belki farkında olmadan belki de bilinçli olarak yaptıkları tepkilerdir. daha anne olacağını duyduğu anda başlar belki de.şöyle ki hamilesinizdir.müthiş bir şeyler olacağını hissedersiniz.siz ve müthişlik belki ilk defa birliktedir. anneliğin duygularının temellendiği o dokuz ay boyunca bebeğinizin içinde bulunduğu ortamdan çok farklı olan dış dünya ile iletişim kurmasını istemezsiniz. üzülmemeye, ağlamamaya,babasının bütün öfkelerine, maddi durumunuzun güçsüzlüğüne dayanmaya çalışırsınız. bunda haklısınızdır müthişlik hassastır, kıymetlidir. bebeğinizi elinize alırsınız.artık sizin yapabileceğiniz şeyler kısıtlanmıştır.onu sadece kendinizi iyi hissederek koruyamazsınız.artık ondan ayrısınızdır bağımsız iki müthiş şeysinizdir. yıllar boyu tıpkı karnınızdayken yaptığınızı yapmaya çalışırsınız. ama o büyür ,git gide uzaklaşır, sizin küçük sandığınız dünyası herşeyi tek başına ayırt edecek duruma getirmiştir onu.sizin öğrettiğiniz ( ki bu öğretilenler sizin olmak istedıklerınız,sahip olmak istediğiniz çocuktur. dikkat edin sizindir onun değil. ) herşeyin doğru olmadığını daha doğrusu kendi doğrusu, düşünceleri olmadığının farkında olur. hiç bir zaman tek doğru olmadığının bilincine varmaktır belki de. ve siz bu farkındalığı bencillik, nankörlük olarak algılayıp o müthişliğin sizi yanılttığını, size hiçbir zaman itikat etmediğini düşünürsünüz.
sınav heyecanından kurtulabilmek, rahatlamak için yapılan eylemdir.iyidir ,hoştur dışarıdan hele de uzman bir kişi tarafından değerlendirilmek faydalı olabilir. içinde bulunduğumuz için anormallikler bile belli bir süre sonra çok normal gözükebiliyor. ailenin baskısı efendime söyleyim bütün komşuların sağınızdan solunuzdan geçerken 'Allah yardımcın olsun kızım.' 'Aman de heyecanlanma, biz sana güveniyoruz.' gibi cümleleri ve birde sizin aynanın karşısına geçip ' hadi itiraf et kendine.çalıştın mı adam akıllı ? ' demenizle iyice zıvanadan çıkan bünye beraberinde uykusuzluk , mide bulantısı sonucunda yapılması gereken en adam akıllı harekettir psikoloğa gitmek.