son 3 gündür özellikle twitter'da karşıma çıkan sosyal sorumluluk kampanyasıdır. türkiye organ nakli vakfı'nın yürüttüğü bir iş sanırım ve organ bağışı hakkında farkındalık kazandırmayı amaçlıyorlar. ülkemizde direkt organ bağışı bekleyen hastası sayısı 26.000 civarındaymış, ben bu kadar olduğunu bilmiyordum. adana'da yıllar önce alt komşumuzun böyle bir hikayesi vardı, adamın yıllarca gerekli organ için sırada beklediğini biliyorum. malum ülkemizdeki şartlar da organ bağışı konusunda farkındalık yaratmayı biraz engelliyor. siz ne kadar kendi kararınızla organ bağışcısı olmak isteseniz dahi, son kararı siz öldükten sonra aileniz veriyor vs.
bu engeller düşünüldüğünde bu hasta ve hasta yakınlarının hayatlarına umut olmak için organ bağışı gündemi tekrar düşünülebilir. insanların #bizsizedonörüz etiketi ile tweet atmalarını ve instagram paylaşımları yapmalarını istiyorlar. bu tweetler ile kolektif bir 3D heykel inşa ediliyor. hatta heykelin yaratıcısı da ünlü heykeltıraş seçkin pirim. katkıda bulunmak isteyenler olursa diye linki de bırakayım şuraya.
üniversite okuyan arkadaşlarım, bilkent bu sene de liderlik kampını devam ettiriyor. kendini geliştirmek isteyen türkiyenin her üniversitesindeki arkadaşlara deneyimli liderlerle tanışma fırsatı sunuyor ve belki de kendilerine bir kapı açmak için şans tanıyor. detaylı olarak incelemek isterseniz site şöyle; http://yonet.mtbilkent.com/
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı. Kısaca estetiğin sihirli elidir diyebilirim. Kendisi Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdikten sonra izmirde Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümüne girmiş. Daha sonra Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği tarafından kendisine ” Ulusal Yeterlilik’’ sertifikası verilmiş. Burunu güzel yapan doktor çok ama şu sekonder ameliyatı dedikleri afedersiniz içine edilmiş burunları düzeltmekde oldukça usta olduğunu biliyorum. E sihirli el denmesinde ne densin. Sıkıcı ameliyat prosedürleri yerine estetiğe biraz felsefi biraz eğlenceli yaklaşımı onu farklı kılan bir diğer konu. Buyrun efenim bu da kendisi hakkında daha geniş bir bilgi http://www.ozanbalik.com/...etigi-sizi-korkutuyor-mu/
suçuna küfür etmek demişler, 13 yaşındaymış çocuk. ailesinden kim bilir kaç insan yitiren, çocuk yaşta öfkesi ve kini dev gibi büyüyen çocuktur. idam edenler ellerine silahı aldığında kendilerini erkek belliyor olmalılar. zira büyük şey küçük bir bedene kıymak.
şahsın kendini birey olarak tanımlaması, kendi üzerine düşünmesi ve kendini değerlendirme becerisidir. Bunun sayesinde birey kendi çıkarlarına uygun olarak hareket edebilir. çünkü bu bilinç ile birey başka kişilere karşı sorumlu hisseder kendini ve diğerlerine karşı vaziyet alır devamında ise kendisine rol biçer. Bu bilinç kalabalık ve organik grupların içinde daha çabuk gelişir.
Belirli etnik gruplara mahsus zihinsel hastalıklardır. Buna Windigo psikozunu örnek gösterebiliriz algonkian yerlilerinden ojibwa grubunda görülen bu psikozda, yerliler Windigo adındaki bir canavara inanırlar. Windigo insan eti yiyen bir canavardır. bu psikoza yakalanan birey windigoya dönüşeceğini kafasına takar ve saplantı haline getirir. Bu psikoz esnasında psikoza yakalanan birey çevresindekileri yenilebilir hayvanlara dönüşmüş olarak görür. Herhangi bir saldırı ve çevresindekleri yeme olayı gerçekleşmesede bunu gerçekleştirme korkusu vardır hem çevresinde hem kendinde.
