nerenin kubarını içtiklerini çok merak ediyorum ama, her zaman dediğim gibi, şeriatçı arapperest piçlerle kürtçü/komünist orospu evlatlarının ortak noktasının atatürk düşmanlığı olduğu gerçeğini de ortaya çıkarıyor:
--spoiler--
1 Aralık 1928: Türkiye'de insanlar bir gecede okumaz-yazmaz oldular
Türkiye'de halkın yüz yıllardan bu yana kullandığı Arap alfabesi, "kargacık burgacık" olduğu ve Türkçe yazım kurallarına uymadığı gerekçesiyle kaldırıldı ve yerine Latin alfabesi kabul edildi. Devrim olarak adlandırılan bu uygulama, hem batılı devletlere modern bir görünüm sergilemek hem de halkın geçmişiyle olan bağlarını bir hamlede koparıp atmak amacını güdüyordu.
1923 yılında batılı kapitalist devletlerle anlaşarak cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal ve ekibi, batılı devletlerin güvenini tam olarak kazanabilmek için "modernleşme" adı altında radikal bir karar atarak Latin alfabesini kabul ettiler ve süratle uygulamaya koydular.
Arap harflerinin Türkçenin yapısına uygun olmadığı düşüncesi, 1860'lı yıllardan, yani kapitalizmin Osmanlı imparatorluğu'na giderek daha fazla girmesinden ve batılı devletlerle olan kapitalist ilişkilerin güçlenmesinden sonra ortaya çıkmaya başlamıştı.
Arap alfabesiyle Kuran basımı ve okunması da yasak kapsamında olduğu için Kemalistler köy köy dolaşarak Arapça Kuran okuyanları tutuklamış ve ağır cezalara çarptırmış, böylece potansiyel muhalif olabilecek bu kişileri de kılıfına uydurarak kendileri için etkisiz hale getirmişlerdi.
işte bunlar hep komünizm adı altında türk düşmanlığı yapan, muhtemelen etnik kökeni kürt veya ermeni olan fahişe atmıkları. sabah akşam sayıp sövdükleri radikal islamcılarla nasıl da aynı yerde buluşmuşlar böyle. atatürk zamanında nasıl bir sikiş performansı sergilemiş ki bu kürtmeni orospu evlatlarının acısı hala dinmedi.
kürtlerin ne kadar ırk kategorisinde olduğu tartışılır fakat, bu iki millet hariç günümüzde kendini bomba ile etiketlemiş bir topluluk artık kalmadı. ikisinin de türkiye'nin göt deliği olması da bizim kaderimiz galiba. yanlış anlamayın, kadere de inanmam oysa ki.
2009'dan beri sözlükte 2 ayrı üyelikle yazan ve artık yazmayı bırakmış biri olarak söyleyebilirim ki, bu sözlük kaç yılı devirirse devirsin, yaş ortalaması öyle ya da böyle 18'i geçmeyen bir yer.
sol frame her zaman abazanlıkla karışık bir aşk, sınırsız anket başlığı ve troll siyaseti ile dönüyor ve sözlüğün paralı olarak çalıştığı birkaç sol frame canlandırma botlarıyla idare ediliyor. konu kategorilerine ayrılıp, her kategoride insanların çeşitli duygularına hitap ederek kızdırıcı entry'ler ile aktif sözlük ortamı oluşturmaya çalışan paralı moderatör hesaplarından hiç bahsetmiyorum bile.
demem o ki, bu sözlük veya ona benzer bir platform, 40 yılı aşkın bir maziye sahip günlere gelse bile bir yazar belli bir yaşa ve olgunluğa geldikten sonra çöp kokusunun farkına varıp başka yerlere yöneliyor. ve yaş ortalaması yine devir daim yaparak 18'lerde kalmaya devam ediyor.