Anlamlı bir hikayeye sahip anlamlı, sanat ve anlam bakımından çok harika bir şiir. Sezai karakoç' un Muazzez Akkaya ya gençliğinde yazmış olduğu bir şiir. Şiirin her kıtasının ilk harfi baştan aşağıya doğru Muazzez Akkaya yı oluşturuyor. Sezai Karakoç Muazzez Akkaya ya olan aşkından dolayı çok şiir yazmış ama Sezai Karakoç şuanki dönemlerinde islamiyete yönelmiş gençliğindeki o heyecanlardan elini eteğini çekmiş ve elinden gelse geçmişi yok edebilecek bir kişiliğe dönmüştür.
Kişiliği tam olarak oturmamış, mafya türü filmler izlerken ve izledikten sonra triplere giren insanlardır. her nekadar çocuksuluktan kaynaklandığını düşünsek de çocukluklarındaki bir sıkıntıdan da kaynaklamıyor olabilir. Bence çocukluklarına inilmelidir
Türk edebiyatının en büyük birkaç şairinden biridir aynı zamanda Türk edebiyatını yurtdışında temsil edebilen nadir insanlardan biridir. Memleket hasretiyle yanıp tutuşmuştur. Ömrünü hapislerde sürgünlerde geçirmiştir. memleket hasretini konu edinmiş bir çok şiiri mevcuttur.
Edebiyatımızda aşk' a tamamen farklı bir yaklaşım getirmiştir. Aşktaki kutsallık düşüncesini ortadan kaldırmış. kötü niyetli kalp avcılarına ilaç gibi gelen bir şair.
Çok duygusal yaklaşımlarda bulunursak durum içinden çıkılamaz bir hal alır onun için uzaktan bir film şeridinin parça parça ilerlemesi şeklinde izlemeyi seçip, durumun hem doğal hem de bir o kadar da saçma olduğunu anlamaya çalışmayı tercih ederim. Aradaki fark yıpranmamaktır.
Sözün gelmiş geçmiş en büyük üstadlarından biridir. Dizelerinde çok derin anlamlar gizler, bu derinlikleri kavrayabilmek için de üstadın düşüncelerine ilgi duyanların onu okuması daha mantıklı olur.
Yazılarında aşırı duygusal davranan, duyguyu en ince ayrıntısına kadar işlemekten kaçınmayan bilakis özel çaba harcayan bir yazar. Bunalımdan çıkamayan sürekli depresif takılan özellikle lisede okuyan öğrencilerin ellerinden düşürmeyeceği türden kitaplar yazar. Okuyucularına tavsiyem satılması için yazılan kitaplar okurken insan kendini çok da kaptırmamalıdır. Siyasi düşüncesi bakımından sol görüşlüdür ve bunu kitaplarına da sürekli yansıtır.
Mesafe aşkı öldürür çünkü sevgililer arasında fiziksel temaslar bulunmaması ve aracı-araç olmadan irtibata geçilemediği için aralarındaki his pek etkili olmuyor. Sonuç itibariyle aşk bir etki değil midir? Kurulan etki ne kadar güçlüyse aşk da o kadar güçlü olur ve güç ne kadar çok ise bağlılık da o kadar fazla olur. Bağlılık aşkta çok önemlidir. insan birine bağlandı mı başkalarını gözü görmez böylece sevdiğinden başkasını düşünmez. Sonuç olarak bu etki, aşk, bağlılık vs. oluştuktan sonra mesafenin bir önemi olmaz; aşkın güçlenmesi için bir araç görevi görmüş olur. Tabi böyle bir aşk da herkese nasip olmaz bu da işin farklı boyutu. Meseleye bir de ilahi aşk yönüyle bakacak olursak; bildiğiniz üzere ilahi aşkta fiziksel temas söz konusu olamaz. Önemli olan manevi bağlantının kuvvetli olmasıdır. Ve bu bağlantılar gerekli koşullar yerine getirildiği müddetçe belirli kademelere ulaşır. Her kademede kendince bir lezzet alır.
birinci tip erkek: Hayırr olamaz!!! Emin misin canım şaka yapıyor olmalısın! Hemen doktora gidelim.
ikinci tip erkek: Hadi ya desene anne oluyorsun.
üçüncü tip erkek: Ooo! baba oluyorum yani.
dördüncü tip erkek: Önemli değil sevgilim doktorlar ne işe yarıyor sanki.