Umut Sarıkaya, Ersin Karabulut, Yiğit Özgür, Memo Tembelçizer, Okay Gencer ve Uğur Gürsoy ayrıldıktan sonra bir şeye benzemeyeceğini düşündüğüm dergidir...Bari Alpay Erdem'de ayrılsında almak için hiç bir nedenim kalmasın dedirten bir durumdur
babaanneyle aynı oda da uyunmaz ki! sen uyursun ama babaanne asla uyumaz...tuvalete kalksan "nereye" sorusuyla karşı karşıya kalır,homurdana homurdana ilerlersin.
üçüncü nesil bir yazar olmakla birlikte dördüncü nesil olan bizlere kucağını açmış benim gibi izmirli cem kayhan sevenlerden biridir..bu sözlükte beni ciddeye alan ilk yazardırda ayrıca=)...
özgü namal,müjdat gezen vb kişilerin olması itibariyle çok kaliteli bir program olacak diye düşündüğüm bir programdı ama ne yazık ki levent kırca ve özellikle peker açıkalın sayesinde 1 saat dayanabildiğim bir program oldu...Umarım biri onlara ne kadar sevimsiz,itici hatta sinir bozucu olduklarını anlatır...bu kadarda zorlama espriler olmaz ki...yarışmacılar acemi olmalarına rağmen 1000 kat iyidiler...
o kadar oylamama rağmen kimseye sormadığım bir soru...Gereksiz ve bir o kadar da yersiz; vıcık vıcık yağ kokan bir sorudur...Sorulduğundada terslenmesi gereken "de get işine yaa" tarzında çıkış yapılması gereken bir sorudur.
Tayyip Erdoğan'ı çok güzel bir dille eleştiren kalemi keskin gazetecilerdendir.Son yazısında Tayyip'in çook oy alacağını göndermelerle çok güzel yazmıştır.işte o yazı:
"TAYYiP ÇOK OY ALACAK ÇOOOK!
Çok oy alacak çok
Tayyip Erdoğan en az yüzde 30 oy alır diyorlar.
Alır...
Dünyanın hiçbir medeni yerinde; her gün yoksul aile çocukları dağlarda terör örgütünün kurşunları ile öldürülürken, oğlu rapor alıp askere gitmemiş birisini başbakan yapmazlar.
*
Yüzde 35 alır diyenler de var.
Alabilir...
Dünyanın hiçbir çağdaş yerinde; bir seçim öncesi televizyonda insanların gözünün içine baka baka "dokunulmazlıkları kaldıracağım" diyen, ama beş yıl tek başına iktidarda kalıp en çok kendisinin ve bakanlarının yararlandığı dokunulmazlıkları kaldırmayan ve üstelik (önceki gece NTV'de) dokunulmazlığı savunan birisini yeniden iktidara getirmezler...
*
Diyorlar ki; yüzde 40 da alır...
Alması lazım.
Dünyanın hiçbir uygar yerinde; borsada faiz toplayan yabancı sermayeyi, şaibeli ihalelerle kamu varlıklarını satmayı başarı saya saya ülkesini zenginleştirdiğini söyleyen... Ama 2 milyon yoksul-aç aileye yiyecek, kömür dağıtarak oy almayı uman bir insanın peşinden gitmezler...
*
Bence yüzde 45 oy da alır...
Almalı...
Çünkü dünyanın hiçbir adam gibi yerinde; kızlarını ABD'de okutmak için "bir arkadaşından burs" aldığını söyleyen bir siyasetçinin oğlu, babasının beş yıllık iktidarı sonunda gemi almışsa, o siyasetçinin yüzüne dönüp bakmazlar...
*
Sizce yüzde kaç oy alır, 50, 60, 70?...
Alır mı alır...
Dünyanın hiçbir adam gibi yerinde; Mustafa Kemal gibi bir evrensel önderin çok kan ve gözyaşı ile kurduğu laik cumhuriyeti alıp gerisin geriye götüren... Ülkesini beş senede Arabistan'a çeviren, ortaçağ yaşamını savunan bir politikacıyı başlarına taç etmezler...
*
Ama burası Türkiye'dir a dostlar...
Bu yoksulluğun, bu geri kalmışlığın, bu sürünmenin, bu güvensizliğin, bu üçüncü sınıf ülke olmanın bir sebebi vardır.
Bu açlık, bu kan, bu umutsuzluklar durduk yerde olmuyor.
Bulunduğunda mutlu yapan,gereksiz ve yersiz bir gülümsemenin surata yerleşmesini sağlayan nottur.Örnek vermek gerekirse:"kızım fırında yemek var ha bide sınavın nasıdı bakiimm" şimdi bu nota gülünmezde ne olur???
izmir'de çekilen bir film olması nedeniyle izmilileri sevindirmiş,izledikçe hayal kırıklığına uğratmış bir dizidir nasıl mı???
==>Adı geçen okul Güzelbahçe'dir.Yaşanılan evler Urla'dadır.Okuldan çıkanlar 30 kmlik yolu yürürler.Bir bölümde kullanılan lunapark ise inciraltındadır.Anlaşılan bu diziyi çekenler izmirlileri düşünmüyorlar.Daha ilk bölümden izmir için küçük bir yer tanımınında yapıldığı bir dizidir.
"Bunlar ne biçim güzel,ya dahilere ne demeli?" dedirten bir programdır.Genelde kızlar için eleştiriler yapılıyor ancak dahi adı altındaki erkeklerin düştükleri durumlarda içler acısı.Dahi olan insan atlet şort kas gösterisi yapar mı hiç...
Makina,konuşan kafalar,kısmetim otel,seçmek ya da seçmemek...Aynı anda bu kadar çok işi çok büyük bir başarı ile yapabilen müthiş biridir.Oyunculuğu çok güzel olmakla birlikte çok iyi bir komedyendir öyle ki bu aralar beni güldürebilen nadir insanlardan biridir.
haftanın en güzel günü olmakla birlikte,arkadaşlarla buluşulacak en güzel gündür.Pazartesiyle aynı kaderi paylaşıp ertesi ekini almakla kalmayıp -e harfini düşürerek kendine güveni olmayan bi gündür.
istanbul Liselerarası Film Yarışması'nı kazanan,Suphi Koyuncuoğlu Lisesi öğrencisi biricik arkadaşım olan T.Çağkan Sökmen'in çektiği,benimde figüran olarak rol aldığım kısa filmin adı.
derste canı sıkıldığı için arkadaşıyla çaktırmadan yazışma cümlelerinin yer aldığı kağıt parçaları,hatta kitap sayfalarına yazılan itirafları,dedikoduları barındıran hatıralardır.Görüldüğünde hüzün hissi uyandırır...
soy ismi gibi şen biri olup her gördüğümde yanaklarını sıkmak istediğim insandır.Bayan olup show yapılacağının en iyi göstergesidir zira Zamanın Ruhu tam bir show programı havasında geçip süperr eğlencelidir