Mustafa Kemal Türkiye'nin ilerdeki yönetim rejimi şekli, toplum yapısı, alfabesi olarak en baştan hata yapmıştır. Bir millet ki 600 sene yarı teokratik şekilde yönetilmiş, dili osmanlıca, toplum yapısı muhafazakardır. Sen tutup bu inkılapları 10 seneye sığdırmışsın. insanlar bunu benimsemezler. isyanlar çıkar ki çok çıktı. Atatürk kurduğu bu uzunca legodan kuleyi düşmemesi için ölene kadar zor zaptederek tuttu. 1946 seçimleri.. Atatürk artık yok. Ve toplum daha refah(!) içinde yaşamak için Demokrat Partiyi seçiyor. Toplum muhafazakarlığını yeniden kazanıyor içten içe. Sonra sağ sol kavgaları çıkıyor. Asker müdahale ediyor. Yine çıkıyor yine müdahale ediyor. Cemaatler katliamlar yapıyor, oteller yakıyorlar, özgürce düşünen insanları katlediyorlar. Eh tabi ki Atatürk'ün hedef ettiği Yeni Modern Türk Devletinden eser yok.Bir iç savaş bir kaos var Türkiye'de.. Şimdi de özgürlükler kısıtlanıyor yine, gazeteciler hapiste, asker hapiste.. Legodan kule çoktan yıkılmış.
Ezikliktir diyenler oluyo.. Ben o batağa girdim hem de hiç çıkmamak üzere.. Gözlerimdeki yaşları sayamadım. Hep ağladım. Niye? Çünkü o kuzen.. "Kuzen?!"... 2 yaş büyük benden.. Çok özgür, bağımsız, asi.. Ama beni etkileyen en büyük etken o güzel yüzü..
ilk itiraf edişimde son hadde gelmiştim. Bir elimde bir kutu Atarax diğer elimde Bıçak.. 'Söyle hangisi?' Anlamazca baktı. 'Söylesene beni öldürmek için baya uğraştığını. Seni sevdiğimi anlıyorsun halimle. Neden bana bu Çin işkencesini çektiriyorsun? Bu iş burda bitsin. Ben burda bıçağı karnıma saplarım. Sen katil durumuna düşmezsin. ilacı içsem yine birşey olmaz üzülme.' Anlamazca bakarken sinirlendi. Bıçağı yere attı. Hap kutusunu da fırlattı. Gözünden yaşlar geldi. Tek sözü şu oldu... 'Olmaz..' Sonra mutfağa koşup ağladı.
Ve ben bu acıyı 4 senedir çekmekle beraber onun kimlerle ilişkisi olduğunu öğrendiğim halde gıkımı çıkarmadan metanetle susuyorum..
evreni yaratan bir tanrının varolduğu ancak yarattıktan sonra hiçbir şeye karışmayan bir tanrının olduğunu idda eden felsefe.. bence tanrı evreni big-bang'den önce yarattı. ve gerisine karışmadı. canlılar evrildi. organizmadan şimdiki insanlara kadar süren evrede ve bulunduğumuz zamanda tanrının emeği yoktur.
(bizzat şahsiyetimin ismi) sahip olan hakimiyeti altına alan anlamına gelir. dalga geçme söz konusudur. "Ege Denizi" "Egoş" "Ego" "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" gibi saçma salak lakaplar takma söz konusudur.. 23 Nisan günü rapor alıp sırf okulda dalga geçmesinler diye gitmediğim ve gururla taşıdığım asil isim